“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Canan YETİŞTİ SATKIN

Televizyona olan ilgisini üniversite yıllarında keşfeden Ayşenur Aksoy, bu tutkusunu prodüktör olarak uzun yıllar sürdüren bir isim. Daha sonra ünlü yapımcı Fatih Aksoy ile tanışan Ayşenur Hanım, yoğun temposuna ailesi için ara verse de kariyerinden vazgeçmemiş ve televizyon tutkusunu stil danışmanı olarak sürdürmeye devam etmiş. Aslında birçok başarılı ve Türkiye'nin dikkat çeken dizilerinin stillerinin yaratıcısı olsa da bunu ön plana çıkartmayı tercih etmeyen Ayşenur Hanım için önemli olan işini hakkıyla yapmak. Ortağı Gökçe Çil ile başarılı işlere imza atmaya devam eden Aksoy, tempolu iş hayatının yanı sıra ailesiyle de geçirdiği zamanın verimli olmasına çok dikkat ediyor. "Kamera arkası vazgeçilmezim" diyen Ayşenur Aksoy'un ileriki sezonlar için de daha gerçekleştireceği birçok planı var. Bu planları konuşmak için Raffles Istanbul'da bir araya geldiğimiz Aksoy, bizim için objektif karşısına da geçti.

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Ayşenur Hanım, İstanbul Üniversitesi mezunusunuz. Televizyona olan ilgi nereden geliyor? Hayal ettiğiniz meslek bu muydu?

Ayşenur Aksoy: Üniversite eğitimim sırasında staj yapmam gerekiyordu. Bu vesile ile Beyaz Show programında stajyer olarak çalışmaya başladım. Bu bir aylık süreçte TV dünyasının kamera arkası benim için vazgeçilmez oldu. Stresli ancak bir o kadar da eğlenceli geçen bu dönemde; insanın kendini keşfetmesi, geliştirmesi ve üretebilmesi için en doğru yer diye düşündüm. TV sektörüne girdikten sonra hayal ettiğim meslek ise prodüktörlük oldu.

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Hayaliniz prodüktörlük ama aynı zamanda stil danışmanlığı da yapıyorsunuz. Stil danışmanlığı yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Aksoy: Aslında esas mesleğim prodüktörlük ve yıllarca da bu işi yaptım. Ancak evlendikten sonra bu yoğun iş temposunda eşim ile birlikte çalışmanın doğru olmadığını düşündüm. Çocuklarım büyüdükten sonra eşim Fatih Aksoy, benim tarz ve stilimi beğendiği için bir projesinde stil danışmanı olarak görev almamı teklif etti. Ben de kabul ettim (gülüyor).

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Peki, stil danışmanı olarak neler yapıyorsunuz. Projede nasıl yer alıyorsunuz, biraz anlatabilir misiniz?

Aksoy: Gelen proje doğrultusunda yapımcı ve yönetmen ile görüşüyorum ve onların istekleri doğrultusunda dizi oyuncularının karakterlerine uygun bir stil belirliyoruz. Oyuncularımızın renk skalasını belirledikten sonra bir 'moodboard' hazırlayıp, yapımcı ve yönetmene sunumunu yapıyoruz. Seçimlerimiz onaylandıktan sonra, belirlediğimiz tarz içerisinde kıyafet ve aksesuar seçimleri yapılarak kombinler hazırlanıyor.

Uzun zamandır televizyon programlarına stil danışmanlığı yapıyorsunuz ancak bunu bile çok duyurmadınız. Bu sizin tercihiniz miydi? Hangi programlara danışmanlık yaptınız?

Aksoy: Açıkçası bir dizi projesinde yönetmenin, yapımcının, müzikçinin ve senaristin verdiği emek çok fazla... Bu işin kökünden gelen ve bunların farkında olan bir kişi olarak kendimi stil danışmanı olarak ön plana çıkartmayı doğru bulmadım. Adını Feriha Koydum, Umutsuz Ev Kadınları, Güllerin Savaşı, Gülümse Yeter, stil danışmanlığını yaptığım projelerdi. Şu an için güncel projeler ise, Anne ve Evlat Kokusu...

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Stil danışmanlığı son dönemlerde oldukça dikkat çeken bir meslek oldu. Bir de stil danışmanı ne demek sizden öğrenebilir misiniz? Ne gibi yardımlarda bulunuyorsunuz?

Aksoy: Stil danışmanının görevi, oyuncuların kamera karşısında iyi görünmelerini ve kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olmaktır. Stil danışmanı oyuncularla ilgili tüm bilgileri bir araya getirerek rol aldıkları dizideki karakterlerine göre, renk, vücut tipi, uygun aksesuarlar ve bütçe bilgisini birleştirir.

Bir stil danışmanı olarak sizce, stil sahibi olmak ne demek? Stil sahibi olmak için neler yapılmalı?

Aksoy: "Moda geçer, stil kalır..." Benim mottom kesinlikle bu (gülüyor). Stil tek bir tanıma bağlı olmadan, biraz özgür ve biraz da sınırlar içinde kalarak oluşuyor bence. Stil sahibi bir kişi kendini, ruhunu ve vücut tipini iyi bilir... Bu doğrultuda neyin yakışıp, yakışmayacağını, hangi kıyafet içinde kendisini iyi hissedeceğini bilerek, kombinlerini seçer. Tüm bunları keşfettikten sonra da kendi tarzını ve modasını yaratır.

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Peki, trendler sizce ne kadar önemli? "Asla giymem" dediğiniz parçalar oluyor mu?

Aksoy: Günümüzde trendleri göz ardı etmek zor, mutlaka bizi etkiliyor ancak ben hiçbir zaman moda bağımlısı biri olmadım. Asla giymem diyebileceğim parçalar için ise hiçbir zaman çok bol kıyafetler giymem...

Dolabınızda vazgeçemediğiniz parçalar var mı? Dolabınızın en değerli parçaları nedir?

Aksoy: Ben tam anlamıyla gözlük ve ayakkabı delisiyim... Dolabımın en değerli parçaları gözlüklerim ve kendimi çok rahat hissettiğim Isabel Marant botlarım.

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Türk kadınının moda anlayışı sizce nasıl? Türkiye ve dünyada stilini beğendiğiniz isimler arasında kimler yer alıyor?

Aksoy: Türk kadınları eskiye göre modayı daha yakından takip etmeye başladı bence, ancak halen özgün ve özgür değil. Stillerini beğendiğim isimler ise Ece Sükan ve Olivia Palermo...

Medyapım'da eşiniz Fatih Bey ile birlikte çalışıyorsunuz. Kendisi projeleriniz hakkında neler düşünüyor?

Aksoy: Eşim hayatımın her anında beni çok desteklemiştir. Zaten stil danışmanlığı yapmam konusunda bana önayak olan yine kendisidir. Kendi projelerinde benimle çalışıyor ve gayet mutlu (gülüyor)...

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Projelerinizde Fatih Bey'in de fikrini alır mısınız?

Aksoy: Demin de bahsettiğim gibi Fatih'in her konuda fikirlerine önem veririm. Farklı bir bakış açısı vardır. Benim göremediğim ve düşünemediğim birçok şeyi kendisi fark etmemi sağlar. İyi ki hayatımda... Bana kattığı değer çok fazladır.

Eşinizle beraber çalışmak nasıl bir his?

Aksoy: Evet, eşimin projelerinde çalışıyorum, ancak benim iş tanımımda Fatih Bey ile birebir çalışma durumu yok. Sıklıkla karşı karşıya gelmiyoruz yani... O yüzden çok da farklı değil.

“Fatih hayatımın her anında beni destekledi”

Bu yoğunlukta, bir gününüzü nasıl programlıyorsunuz?

Aksoy: Güne erken başlıyorum. Sabah erken kalkıp, çocuklarımı okula gönderiyorum. Akabinde eşim ile birlikte kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltı faslı bittiğinde de sahilde yürüyüşe çıkıyorum. Gün içerisinde işle ilgili yapmam gerekenleri hallettikten sonra akşamüstü çocukların okuldan geldiği saatte evde olmaya özen göstermeye çalışıyorum. Eşimin işten gelmesi ile birlikte aile yemeği yiyoruz. Günümüzü konuşmaya önem gösteririz. Çocuklar uyuduktan sonra da eşim ile sohbet ederiz veya sevdiğimiz dizi veya film izleriz.

Nasıl bir annesiniz, oğullarınızla beraber yapmaktan en çok hoşlandığınız aktivite nedir?

Aksoy: Onlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Küçük oğlumla puzzle yapmaya ve beraber kitap okumaya bayılıyoruz... Büyük oğlumla ise sinemaya gitmeyi ve basketbol antremanlarını izlemeyi seviyoruz.