'Ürettikçe mutlu oluyorum'
'Ürettikçe mutlu oluyorum'
Röportaj:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Cengiz DİKBAŞ
Modacı ve tasarımcı Deniz Berdan, kuşkusuz cemiyet hayatının en çalışkan kadınlarından. Her sezon için tasarladığı farklı konseptteki kıyafetleri, birer şovu andıran defileleri, modaseverlerin merakla beklediği desenleri ve belirlediği trendlerle adından söz ettiriyor. Markası 'DB Berdan' ise özellikle İngiltere'de aranılan bir marka. Deniz Berdan ile markasını ve yeni koleksiyonunu konuştuk. Birbirinden değişik ve benzersiz kıyafetlerini Şamdan Plus için giyen Deniz Berdan'a ortağı ve kızı Begüm Berdan styling yaptı. Sonbahar-kış 2016 koleksiyonunda 'Bedeninle Gurur Duy' diyen ve ahlağın yanlış yerde arandığını vurgulamak isteyen DB Berdan koleksiyonu, eleştirel bakış açısını empoze ederken hologram desenler ve sevimli kahramanların yanı sıra 'Mükemmel olduğum için özür dilerim', 'Benim pisipisim, benim kararım' gibi sloganlarıyla da dikkat çekiyor.
'Ürettikçe mutlu oluyorum'
Moda editörü ve yayıncı olarak çalıştığınız dönemlerde aklınızın bir köşesinde var mıydı tasarımcı olmak?
Deniz Berdan: İlk işim o şekilde başlamıştı. Annem tekstilci, babam yayıncı.
Tasarım fikri ilk nasıl oluştu ve bu kadar farklı olmayı nasıl başardınız?
Berdan: Bir başkasına farklı gelen bizim olağanımız olabiliyor. Farklı olalım diye yola çıkmadık. Zaten öyle olsaydı bu şekilde devamlılığı gelemezdi konseptlerimizin.
Her tasarımınızda veya her bir parça kıyafetinizde bir hikaye var gibi, defilelerinizde de bir tema oluyor. Nasıl belirliyorsunuz, neler size ilham veriyor?
Berdan: Uluslararası tasarımcılarda olduğu gibi bu iş sokak kültürüyle birebir bağlantılı. Sokaktan alıp sokağa geri vermiş oluyorsunuz. Böylece döngü bu şekilde devam ediyor. Bu işin teknik kısmı tabii. Genel olarak bize ilham veren şeyler, müzikten tutun filme kadar geniş bir ağa sahip. Eğlenceli esprileri ve ironiyi çok seviyoruz, ideolojilerimizi de işin içine katarak koleksiyonumuzda kendimizden bir parçayı sunmuş oluyoruz.
'Ürettikçe mutlu oluyorum'
Londra Moda Haftası'na katıldığınızı hatırlıyorum, dünya moda piyasası için moda günlerinin önemi nedir? Yeterince yol aldık mı ülke olarak?
Berdan: Evet, ilk defilemizi 2012'de Londra'da yapmıştık, çok da keyifli geçmişti. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli olan, her tasarımcının isteği, satın alımcıların ilgisi. Türkiye'deki organizasyon her yıl daha da iyiye gidiyor. Son yıllarda bunun için defile boyunca devam eden 'The Core' gibi koleksiyonlarımızın yakından görülmesine olanak sağlayan showroom niteliğinde ortamlar ve çalışmalar yapılıyor. İstikrar ve orijinallikle birlikte nitelikli satın alımcıların sayısı da artacaktır.
İngiltere'de 'DB Berdan' ürünlerini satın almak mümkün ama bizim suçumuz ne? Neden Türkiye'de yoksunuz? İnternetten satışınız var mı?
Berdan: Türkiye için internet satışımız çok yakında geliyor. Bekleyişte olun, çok az kaldı.
Çizim yeteneğiniz babanızdan mı geçti size, sanırım ülkenin en eski ve önemli yayınlarında çalışmıştı babanız?
Berdan: Çizim yapmayı seviyorum ve elimden geliyor. Neticede ressam değilim, ama kumaş deseni ve sticker çizebiliyorum. Zaman zaman illüstratörlerle de çalışmalarımız oluyor. Sanatçılarla işbirliği yapmayı da seviyoruz.
'Ürettikçe mutlu oluyorum'
Kızınız Begüm Berdan ile nasıl bir ortaklık içindesiniz, iş paylaşımınız nasıl oluyor?
Berdan: Koleksiyonu oluştururken konsept, tasarım, desen ve müzikte birlikte karar veriyoruz. Fakat Begüm Londra'da kostüm tasarım bölümünü okumasından dolayı yanımda çok bulunamıyor maalesef. Bu yüzden daha çok işler bana yığılmış oluyor. Bu yıl mezun olup dönecek ve gerçek ortaklığımız başlayacak.
Begüm Hanım çok ciddi ve önemli okullarda okudu ve dediğiniz gibi okulunu da bitirmek üzere, okuldan sonra neler yapacaksınız?
Berdan: Şimdiden projelerimiz başladı. Begüm okuduğu bölüm olan performans için kostüm üzerine odaklanmayı hedefliyor. Markamızın proje alanını büyütüp, hem performans alanında hem de hazır giyim markamız DB Berdan'ı devam ettirmeyi planlıyoruz. Bir de heyecanlı birkaç projeler var aklımızda yakında başlayacağımız, o da sürpriz olsun şimdilik.
Kızınızla çatıştığınız noktalar oluyor mu? Oğlunuzun da tasarıma merakı var mı?
Berdan: Anne-kız çatışması söz konusu olmuyor, ama her ortakta olduğu gibi proje aşamalarında fikir ayrılıkları nadir de olsa olabiliyor. Fakat konuşarak, birbirimizi dinleyerek bir ortak noktaya varıyoruz. Oğlum Can'ın küçüklükten gelen çizim merakı var. Geniş bir hayal gücü var ve bunu çizdiği karakterlerde görebiliyorsunuz. Daha erken ama biz onun üç boyutlu animasyon veya karakter tasarımına ilgi duyabileceğini düşünüyoruz. Tabii bu tamamen kendisinin isteğiyle alakalı. Bir de fen ve matematiğe çok meraklı, gelişmiş bir yönü var. İşin sonucu ona bağlı.
'Ürettikçe mutlu oluyorum'
Güzel giyinmek nedir sizce, iyi giyinmek için sıfır beden olmak şart mıdır?
Berdan: Giyinmenin güzeli olmaz. Bu dogmaların piyasayı sınırladığını düşünüyoruz. Bizim için güzellik kavramı kesinlikle çok geniş ve bir kuralı bulunmuyor. İnsan kendini emin ve mutlu hissediyorsa ve bunu duruşuyla, karakteriyle belli ediyorsa, bizim için güzeldir. İyi giyinmenin cinsiyeti, yaşı, bedeni olduğuna inanmıyoruz. Ülkemizde giyim üzerine herkes adeta bir profesör. Sanki herkes aynı kalemden çıkmak zorundaymış gibi bir yargı var. Oysa bırak herkes rengarenk olsun, sokaklar tek tip olmaktan çıksın. Bu tarz yargılar bitmedikçe, insanlar kendini sevmedikçe güzellik kavramı da olmaz. Yapıştırmadan güzellik çıkmaz.
Kariyerinizde gelmek istediğiniz nokta burası mıydı, başka hedefleriniz var mı?
Berdan: Hayatımda hedef, hiçbir zaman kariyer olmadı. Bizim etiketlerle işimiz yok. Her zaman ilgi duyduklarım ve aileden de bildiğim konular işimi oluşturdu.
Çalıştıkça özgürleşiyorum demişsiniz bir söyleşide, gerçekten de öyle mi? Çalışmak sizi özgür kılıyor mu?
Berdan: Bizim gibi yaratıcı alanlarda çalışan insanlar için gerçekten de çalışmak kendini ifade etme biçimi oluyor. Kendini ifade ettikçe ve ürettikçe mutlu oluyorsunuz, daha iyi nasıl yapabilirim, kendimi nasıl daha fazla geliştirebilirim diye arayışlar ve buluşlar üzerine oluşan bir dünya bu. Ürettikçe mutlu oluyor ve kendinizi daha da ileriye götürmeye çalışıyorsunuz, bu da sizi mutlu ediyor tabii.
Cemiyet hayatında çok sevilen ve takip edilen bir isimsiniz, kendinizi stil ikonu olarak görüyor musunuz?
Berdan: Bir insanı ikonlaştırmak doğru gelmiyor o yüzden de kendim veya bir başkasını ikon olarak görmedim.
'Ürettikçe mutlu oluyorum'
Hiç pişmanlıklarınız oldu mu hayatınızda, sıkıntılarla ve stresle nasıl baş edersiniz?
Berdan: Pişmanlıklarım hiç olmadı çünkü mutsuz olduğum anda hemen harekete geçen bir insanım. Pişman olup şöyle yapsaydım böyle yapsaydım diye düşünene kadar, yön yol ve yöntem değiştirerek çözüme giderim. Stresi, herkes gibi sevdiğim yemekleri yiyerek, film izleyip, müzik dinleyerek üzerimden atarım. Üzüntülerimdeyse terapi gibi çizim yaparak kendimi rahatlatırım.
Cemiyet hayatında tarzını beğendiğiniz isimler var mı?
Berdan: Çok fazla bakma fırsatım olmuyor, bilemiyorum. Güzellik konuları gibi insanların kıyafetlerini eleştirmek de pek benim kalemim değil. Fakat bu aralar gördüğüm ve gözüme çarpan biri olarak Fenerbahçeli futbolcu Raul Meireles diyebilirim.
Kimi giydirmek veya ne tarz projelerde yer almak istersiniz?
Berdan: Fatih Akın, Mustafa Altıoklar, Caner Alper ve Mehmet Binay ikilisi gibi direktörlerle kostüm ve styling üzerine çalışmayı çok isteriz. Bir de dizi olarak inanılmaz yaratıcı olan Gülse Birsel'in komedi dizilerine styling ve kostüm yapmak isteriz.
Formunuzu nasıl koruyorsunuz, bu güzelliğin sırlarını bizimle paylaşmanızı rica edeceğim...
Berdan: Ay ne diyorsun, utanırız biz öyle şeylerden. Yoyo diyetler yapmıyorum. Yeni moda sulardı, mucize besinlerdi o tip şeylerden uzak duruyorum. Hiçbir besin yasağı koymadan, abartıdan uzak besleniyorum ve sporu asla ihmal etmiyorum. Çok çalıştığım dönemler kilo kaybediyorum ama sonrası gelen hafta sonlarında bunu telafi ediyorum.