Hafta sonu keşfedilmeyi bekleyen mekanlar...

Başak Balaban ile Vefa Süleymanova ortaklığıyla Arnavutköy’de açılan Angelo Grande, iddialı mönüsü ve keyifli atmosferiyle hem kutlamaların hem de pazar kahvaltılarının yeni mekanı olmaya aday.

Hafta sonu keşfedilmeyi bekleyen mekanlar...

SİNAN ÖZEDİNCİK sinan.ozedincik@sabah.com.tr

Arnavutköy'ün en yenisi

Arnavutköy'ün en yeni mekanı Angelo Grande, İtalyan etkileri taşıyan, şık, enerjisi yüksek, kaliteli bir bistro. Haftanın her günü 08.00'de yeni nesil kahvaltı ve iddialı kahve ile açılan Angelo Grande gece 02.00'ye kadar seçkin lezzetlerden oluşan bir mönü ve mixology barıyla hizmet veriyor. Mönüde tapas, taco, salata, pizza, makarna, noodle, burger, şasimi, et ve balığın en güzel örnekleri yer alıyor.

Geçmişte melekler köyü olarak bilinen Arnavutköy'den ilham alan Angelo Grande'nin tasarımında kanat formları, ahşap ve pirinç detaylar, özel aydınlatmalar, yuvarlak çizgilerin oluşturduğu sade bir şıklık dikkat çekiyor. Pazar günleri Brunch servisi bulunan mekanda, pazar akşam üstü de Happy Hour etkinlikleri yapılıyor. Her hafta 18.00'de kontrtenor Nuri Harun Ateş sesiyle olduğu kadar repertuarıyla da öne çıkacağı interaktif bir şovla sahne alıyor. Angelo Grande'nin özel toplantılar, etkinlikler ve kutlamalara ayrılan üst katı perşembe-cuma-cumartesi geceleri Disco Grande ismiyle üst düzey eğlence arayanların buluşma noktası oluyor. Aynı zamanda yatırımcı ortak olan Cafer Palamut'un müzik direktörlüğünü üstlendiği mekanda, popüler DJ'ler tarafından hazırlanan enerjik ritimler hakim oluyor.

Başak Balaban ile Vefa Süleymanova ortaklığıyla kurulan mekanın işletmesini Alaçatı Spiaggia Grande ekibi yapıyor.


İstanbul'u kucaklıyor
Cağaloğlu Hamamı ve Lokanta 1741'in işletmecileri, Restaurant 24 ile İstanbul'un değerlerine sahip çıkan yeni bir girişime daha imza attı. İstanbul'un en eski semtlerinden, pek çok kültüre ev sahipliğe yapmış Galata'da bulunan Georges Hotel'in terasında hizmet vermeye başlayan Restaurant 24, eşsiz Boğaz ve yarımada manzarası eşliğinde misafirlerini gastronomi yolculuğuna çıkarıyor. Lokanta 1741'in de şefliğini üstlenen Durukan Özgen imzası taşıyan mönü, Osmanlı'ya uzanan geleneksel Türk lezzetlerini, modern dokunuşlarla sıra dışı bir gastronomi deneyimine dönüştürüyor. Her bir yemek tamamen lokal ve mevsimine özgü malzemelerin özenli seçimi ve şef Durukan Özgen ve ekibinin geleneksel lezzetleri farklı tekniklerle yorumlanmasıyla sunuluyor.

Lezzetli çorbalar içinizi ısıtacak
İtalyan mutfağının en özel lezzetlerini misafirleri ile buluşturmaya devam eden Mezzaluna, kış aylarına özel olarak şefin spesiyalleri mönüsünde çorbalara yer veriyor. Executive şef Fabio Brambilla ve ekibi tarafından hazırlanan kış çorbaları, 15 şubat'a kadar Acarkent ve İstinyepark'ta bulunan Mezzaluna şubelerinde sunulacak. İtalyan lezzeti tutkunları için oluşturulan şefin spesiyalleri mönüsünde, mini kuzu eti köfteler ile lezzetlendirilen toskana usulü sebzeli Kış çorbası 'Minestra garmugia' lezzetiyle dikkat çekerken, taze ev yapımı makarna ile hazırlanan mantar çorbası 'Minestra Di Funghi' alışıldık çorbalardan farklı bir lezzet sunuyor. Çıtır ekmek ile lezzetlendirilen buğdaylı patates ve pırasa çorbası 'Minestra Di Patate E Porri' tadıyla içinizi ısıtacak.


Zamanda yolculuk
Şeşbeş Etiler'in alt katında açılan Shelby, ilhamını Peaky Blinders'ın meşhur Shelby Ailesi ve 1940'ların İngiltere'sinden alıyor. Canlı müzikle hizmet veren mekanda cuma ve cumartesi geceleri sürpriz sanatçılar, her pazar gecesi Yol Project sahne alıyor. Eski bir Londra sokağından geçilerek girilen Etiler'in canlı müzik mekanı Shelby'de bu hafta İskender Paydaş & Orkestrası, Sibel Tüzün ve Yol Project sahne alıyor. Gece acıkanlara her saat ekmeği özel olarak İzmir Çeşme'den gelen kumru, köfte, soyalı piliç ve çorba sunulan Shelby sahnesi haftada 3 gün kapılarını açıyor.



Yeni buluşma noktası
Özünde lokal, modern yemekhane kültürü olan ve İstanbul'un en çok tercih edilen mekanlarından biri haline gelen Cantinery, yeni konsepti ile Anadolu Yakası'na geçiyor. Gastronomi alanında hızlı bir yükseliş sergileyen Emaar'da konumlanan Cantinery at the Square; daha pop, daha dinamik ve daha kompakt konsepti ile karşı yakayı da bilindik Cantinery lezzetleri ile sarıyor. Mönüsünde hem gastronomik hem de 'Street Food' lezzetleri bir araya getiren Cantinery at the Square, yemek odaklı bir şehir kantini ve barı olmaya devam ediyor.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.