Keçeli çifti, mutlu evliliklerinin sırrını da Şamdan Plus ile paylaştı!

İşte Keçeli çiftinin samimi açıklamaları...

Keçeli çifti, mutlu evliliklerinin sırrını da Şamdan Plus ile paylaştı!
Mutlu bir evliliğiniz var, Selen Hanım ile ne zaman ve nasıl tanıştınız, aranızda aşk ne zaman başladı?
ENGİN KEÇELİ: Selen ile çocukluk arkadaşıyız, ailelerimiz 40 yıllık dede dostu. Ama bizim evlilik yoluna girmemiz 1992 senesinin Ekim ayında oldu. Annelerimiz devamlı görüşse de biz uzun yıllar görüşmedik. 1992 yılının Ekim ayında akşam yemeğe çıktık ve bir daha da hiç ayrılmadık.

Bu mutlu evliliğinizin sırrı ne?

E.K: Evlilikte iyi niyet çok önemli. Eğer niyetiniz iyiyse, bu işi yürütürsünüz. Sevgi ve saygı şart. Ben karımı hem çok seviyorum hem de ona çok saygı duyuyorum. Evdeki huzur sizin her şeyinize yansır. Bereketiniz bol olur. Dünyanın en zengin ve en güçlü adamı olabilirsiniz ama en huzurlu insan en mutlu insandır, önemli olan da budur ve bu da parayla elde edilmez. Sevgi dolu bir aile ile olur. Ben tüm yaşantımı karım ve çocuklarımla yaşayabileceğim güzellikler üzerine planlarım. Onlar da beni hiç üzmezler.

Selen Hanım siz kendinizden biraz söz eder misiniz?

SELEN KEÇELİ: İstanbul'da doğdum, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Radyo- TV Bölümü mezunuyum. Okul bitince Türkiye'nin ilk özel televizyonu olan Magic Box'ta çalışmaya başladım. Ardından Kanal 6'ya geçtim, o sırada evlendim. Kısa bir süre daha TV'de çalıştıktan sonra yazılı basına geçtim. O zamanlar Günaydın gazete olarak çıkıyordu, orada kadın sayfasını hazırlıyordum. Daha sonra kızım Lara doğdu ve 1997'de bir süre daha çalıştıktan sonra basın sektöründeki çalışmalarımı bitirdim. Şimdi de eşimle beraber turizm ve otel yatırımlarımızda birlikte çalışıyoruz, yeni çalışma hayatıma aile şirketinde devam ediyorum.

Ailece birlikte neler yapmaktan hoşlanırsınız?

E.K: En büyük eğlencemiz yemek artı sinemadır. Haftada iki film seyrederiz, tiyatroya gitmeyi de çok severiz.

Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?

E.K: Sporumu hiç ihmal etmem, spor benim için en güzel terapi. Düzenli olarak kardiyo ve pilates yapıyorum. Sağlık hayatta en önemli şeydir, Allah'ın bize emanet olarak verdiği bu cana en iyi şekilde bakmamız gerekiyor. Biz de ailece buna özen göstermeye çalışıyoruz.

Peki eşiniz nasıl bir kocadır? Bunca yıllık mutluluğun sırrını bir de sizden dinleyelim...

S.K: Çok iyi bir aile babasıdır. Evine, eşine ve çocuklarına çok düşkündür. Önce ailesi gelir. Biz aile kavramına çok önem veririz. Bütün aile beraber vakit geçirmekten, aile büyüklerimizle beraber olmaktan çok keyif alıyoruz. Yani bizim dışarısıyla pek işimiz yok. Gerekmedikçe bizi ortalarda göremezsiniz. Kendi kendimize yeten, muhafazakar bir aileyiz. Kardeşlerimiz, çocuklarımız ve büyüklerimizle zaten kalabalık bir aileyiz biz, kimseye ihtiyacımız yok... Mutlu evliliğin sırrı aslında mutluluğun sırrında saklı. İnsan mutluysa zaten tüm ilişkileri de mutlu olur. Mutluluk yüzümüzün ve yüreğimizin aynı anda beraber gülümsediği anlardır. İste o anları evliliğinizde ne kadar uzun yasar ve yaşatırsanız o kadar mutlu olursunuz, aslında sırrımız bu kadar basit. Bir de önemli olan tekrarı olamayan anları kaçırmamak önemli. Biz Engin'le önceliği hep ailemize ve çocuklarımıza veririz. Onların büyürken bir daha asla yaşayamayacağımız anlarını hiç kaçırmadık, kaçırmıyoruz da. Her ilklerinde yanlarındaydık. Çocuklarınız siz anlamadan büyür, ellerinizden kayar giderler eğer zamanında yanlarında değilseniz tren kaçmıştır. Hiçbir servet de o günleri geri getirip size yaşatamaz. Bana göre iste o hayat boşa harcanmıştır.

Annelik nasıl gidiyor, Lara ve Ali'yi büyütürken çok zorlandınız mı?

S.K: Su an Lara 16, Ali ise 10 yasında. İkisi de başarılı çocuklar. Biz onları Allah sevgisi ve Allah korkusu ile dolu, saygılı, çalışkan, çevrelerine duyarlı insanlar olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlar bizim en kıymetli varlıklarımız, zaten tüm çabamız onlara iyi bir gelecek bırakmak için.

Evde bir is bölümü var mı?

S.K: Birçok şeyi birlikte yapıyoruz. Hayatımdaki en önemli şey eşim ve çocuklarım. Aile düzenimiz, onların eğitimi, sosyal ve spor aktivitelerimizin düzeni ve takibi tamamen benim kontrolümde ve zevkle yaparım bu işleri.

Engin Bey biraz da iş konuşalım; Seba markasından ve yaptığınız islerden biraz bahseder misiniz?

E.K: Seba İnşaat 1994 yılından itibaren inşaat sektöründe İstanbul ve Bodrum'da yaklaşık 3500 konut üretti. İstanbul'da Kavacık, İstinye, Maslak ve Mecidiyeköy'de çok sayıda işyeri ve ofis inşaatı yaptık. Su anda Ulus ve Cendere bölgesinde konut ve işyeri projelerine hazırlanıyoruz.

Bodrum'da yaklaşık 1000 seçkin ismi 'ev'lendirmişsiniz, bu nasıl bir duygu, iş, cemiyet ve sanat hayatından birçok isim, sizin yaptığınız evlerde tatilini geçiriyor, değil mi?

E.K: Biz ailece Bodrum'u çok seviyoruz. Ürettiğimiz projeler sayesinde de pek çok kişiyi Bodrumlu yaptık. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Bu da ayrı bir keyif tabii ki. Bodrum'un önü çok açık, Seba İnşaat olarak yatırımlarımız devam ediyor, yeni projeler hazırlıyoruz. Önümüzdeki yıllar içinde Allah izin verirse daha uzun yıllar Bodrum'da olacağız.

İnşaattan sonra turizme el attınız, bu sektördeki projelerinizden bahsedebilir miyiz?

E.K: Türkiye'nin geleceğinde turizm ön sırada yer alıyor, bu nedenle turizme yatırım yapıyoruz. İstanbul'da turizm yatırımlarımız devam ediyor. Şişli'de Dilek Holding ile ortak 300 odalı, beş yıldızlı bir otel yapıyoruz, Kasım ayında açılacak. Dolapdere'de Burla Ailesi ile birlikte 200 odalı dört yıldızlı bir otel inşaatımız devam ediyor, bu otel de 2015 yılının Temmuz ayında açılacak. Karaköy'de 150 odalı bir otel yapıyoruz, Galataport bölgesinde. Alkoçlar Grubu ile Ege bölgesi ve Uludag'da otel işletmesi üzerine de bir ortaklık yaptık.

Çocukları bırakıp esinizle bas basa tatil kaçamaklarınız olur mu?

S.K: Arada Engin'le baş başa kaçamaklarımız oluyor, yurtiçi veya yurtdışına gittiğimiz oluyor. Yeni yerler görmek, İstanbul'dan kaçmak ayrı bir keyif.

Engin Bey sizin en büyük hobiniz Fenerbahçe, Fenerbahçe aşkı nereden geliyor, sizi kim Fenerbahçeli yaptı? Çocuklarınız da sizin gibi Fenerbahçeli mi?

E.K: Ben çok iyi bir Fenerbahçeliyim, hiçbir maçı kaçırmam. Fenerbahçe Kongre Üyesi'yim. Çocuklarım da Fenerbahçeli. Onlarla beraber maçlara gideriz. Ayrıca oğlumla inşaatları gezeriz, yeni projeleri anlatırım ona, keyifle dinler. Kızımla yemeklere çıkarız, alışveriş yaparız. Baba-kız çok özel bir ilişkimiz vardır. Bütün izinlerini benden alırlar. Onları geleceğe en iyi şekilde hazırlamak tüm uğraşımız.

Selen Hanım, evlenmeden önce eşinizin Fenerbahçe aşkının boyutunu biliyor muydunuz; Fenerbahçe'nin aranıza girdiği oldu mu?

S.K: Eşim Fenerbahçeli, ben Galatasaraylıyım. Maalesef bu konuda sevinçlerimizi ve üzüntülerimizi paylaşamıyoruz. Ama ben futbol maçlarını ve spor programlarını izlemeyi çok severim.

Bodrum'da en keyif aldınız şey ne, burada en çok ne sizi mutlu ediyor?

S.K: Ben buraya her yıl bir koli kitapla gelirim yetmez, bir koli daha alırım. Her tür kitap okurum. Çok büyük bir kütüphanem var. Burası benim ruhi detoks merkezim. Engin de Bodrum'da da inşaatlarımız olduğu için hep bizimle kalabiliyor. Dolayısıyla ailece burada dinleniyoruz, eğleniyoruz. Ramazan'da iftarlarımız oluyor. Hem benim hem Engin'in anne ve babası ile kardeşlerimizin de Bodrum'da evleri olduğu için toplanıp aile yemekleri yiyoruz, güzel vakit geçiriyoruz.

Hayatta önem verdiğiniz değerler neler?

S.K: Bence hayatta en önemli şey önce sağlık sonra da ailenizle huzur ve ağız tadıyla yiyebileceğiniz kadar para. Gerisi boş. Empati hayatınızın gerçeği olmalı. Kendinizi daima karsınızdakinin yerine de koyarak düşünmelisiniz. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi karsınızdakine yapmayacaksınız. Yoksa o döner dolaşır sizin karsınıza gelir, o zaman da üzülen siz olursunuz.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.