"Club Catamaran'ı evim gibi yönetiyorum"

Türkiye’yi yüzen disko konsepti ile tanıştıran, Bodrum Club Catamaran’ın sahibi ve işletmecisi Dilek Birgen, iş ve özel yaşamını anlattı. İki çocuk sahibi olan Birgen, işteki başarısının sırrını da Şamdan Plus ile paylaştı.

"Club Catamaran'ı evim gibi yönetiyorum"

Tam 12 yıldır, Bodrum'da denizin ortasında, yerli ve yabancı turistleri eğlendiren ve artık dünyaca tanınan 'Bodrum Club Catamaran'ın sahibi ve işletmecisi bir kadın; Dilek Birgen... Ünlü işadamı Mehmet Birgen'in eşi olan Dilek Hanım, erkek egemen bir sektörde gösterdiği başarıyla adından sıkça söz ettiriyor. 9 ve 1.5 yaşlarında iki çocuk annesi olan Dilek Hanım, iş, evlilik ve anneliği bir arada yürütmenin sırrını çözmüş. Yaptığı işle Bodrum ve Türk turizmine katkılar da sağlayan Dilek Birgen ile hem iş hem de özel yaşamını konuştuk.

Röportaj:Bade ÇAKAR

Sahibi olduğunuz Bodrum Club Catamaran'ın, 12 yıldır işletmeciliğini de yapıyorsunuz. Dünyada da bilinen bir marka oldunuz. Başarınızın sırrını öğrenebilir miyiz?
Planlı ve organize çalışmak, disiplin ve dürüstlük başarılı olmanın sırları... 12 senedir çalışan ana kadro hemen hemen aynı. Müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutuyoruz. Gelen misafirlerimize, turist dahi olsa gelip geçici müşteri gözüyle bakmıyoruz. Misafirlerimiz güvenle eğleniyorlar. Hedefimiz ise sadece turizme hizmet vermek. Bu anlamda Bodrum'a ve Türkiye'ye güzel bir hizmet verdiğimizi düşünüyoruz. Yıllardır hem Avrupa hem de dünyada oldukça bilinen bir işletmeyiz. Denizin ortasında bulunan, gerçekten ışıl ışıl bir gece kulübüyüz. Bodrum'un simgesi olduk diyebiliriz. Turistik mekanlarda fiyatlar abartıldığı için ister istemez kişinin keyfi kaçabiliyor. Ama biz bu konuda misafirlerimizi asla zor durumda bırakmıyoruz. Bu da müşterimizin devamlılığını sağlıyor.

Erkek egemen bir sektörde kadın olarak gece kulübü işletmenin zorlukları neler?
Aslında bir evi yönetir gibi yönetiyorum. Ev nasıl temiz, düzenliyse mekanımız da aynı şekilde. Çok kaliteli bir müşteri portföyümüz var ve müşterilerimizin yüzde 50'si Türk, yüzde 50'si yabancı. İş, genel anlamıyla zor bir iş. Fakat biz çok tecrübeliyiz. Güzel bir sistemimiz var. Her sene sistemimizi iyileştirmek adına yeni bir şeyler daha ekliyoruz. Haziranın başı gibi hizmete açıp, eylül ayının sonuna kadar misafirlerimizi ağırlıyoruz. Her sene mutlaka iki-üç tane dünyanın en iyi DJ'lerini veya şarkıcılarını ağırlıyoruz.

Bugüne kadar hangi ünlü DJ'leri ağırladınız?
DJ Tiesto'yu Türkiye'ye ilk biz getirdik. Mohombi, Chuckie, Yahel, Marco V, Armin Van Buuren, David Vendetta gibi dünyanın en iyi isimleri Club Catamaran'da çaldı.

Renkli kişiliği ile her zaman ön planda yer alan Mehmet Birgen ile evli olmak ve onun hayata dair deneyimleri size neler kattı?
Seyahatlerimizde Mehmet'in bakış açısıyla gezmek, görmek bana inanılmaz şeyler kazandırdı. Bir ülkeyi gezerken sanki orada yaşayan bir insanla geziyormuşsunuz gibi oluyor. Tam bir dünya vatandaşı. Her yerde tanıdıkları var. Görüşü ve bilgisi çok fazla. Ben de öğrenmeye meraklı bir insan olarak ondan evliliğimiz süresince çok şey öğrendim ve öğreniyorum. Birbirimizi çok güzel bir şekilde tamamlıyoruz ve aramızda 25 yaş fark olmasına rağmen birlikte çok keyifli zaman geçiriyoruz.

Mehmet Bey'le nasıl tanıştınız?
15 yıl önce Murat Murathanoğlu tanıştırdı. O zamanlar Mehmet deli dolu yaşıyordu ve benim tarzım bir adam değildi. Ama Mehmet'i tanıdıkça iç dünyasını gördüm. Sağlam karakterli özel bir insan. Söylediği her söze inanırım. Çünkü biliyorum ki hiçbir şekilde yarı yolda bırakmaz.

Kuzguncuk Korusu'na adını veren Fetih Ahmet Paşa; Mehmet Bey'in büyük dedesiymiş öyle mi?
Evet, ailesi üç sefer Osmanlı Hanedanı'na girmiş ve hanedanlıkla ailesi arasında evlilikler olmuş. Sedef Adası da, Mehmet ve kız kardeşine büyük dedeleri Fethi Ahmet Paşa'dan kalmış. Fethi Ahmet Paşa'ya ada sadece balık tutması için Sultan Abdülmecid tarafından hediye edilmiş. Mehmet, her ne kadar buradan kopuk yaşasa da ister istemez ailesinden gelen örf, adet ve gelenekleri koruyor. Kendisini tanıdığım zamanlarda uçuk gibi görünürdü ama iç dünyasında çok oturaklı, çok farklı ve çok iyi bir insandır.

Yazın Bodrum'dasınız, peki kışın neler yapıyorsunuz?
Çalışmak üzerine yoğunlaşan bir insanım. Çalışmaktan inanılmaz keyif alıyorum. Ama aynı zamanda öğrenmek, kendimi yetiştirmek üzerine de adımlar atıyorum. İTÜ Turizm Otelcilik mezunuyum. Şu an psikoloji bölümü üçüncü sınıf ögrencisiyim. University of Phoenix'te online olarak okuyorum.

Psikoloji eğitimi almanız işinize katkı sağlıyor mu?
Evet, insan ilişkisi, yaptığımız bu işte çok ön planda. Psikoloji konusundaki eğitimim olayları ve insanları farklı bir perspektiften görmemi sağlıyor. Etrafınızdaki karakterlerin daha iyi analizlerini yapabiliyorsunuz.

Gece de aktif olarak çalışılan bir işte olunca günlük akışınızı, zaman planlamanızı nasıl yapıyorsunuz?
Günümü iyi planlamaya gayret ediyorum. Genelde bir gün sonramla alakalı notlar alır, program yaparım. Çocuklar benim hayattaki en büyük önceliğim. Yazın sabah 08.00 gibi yatsam da, saat 13.00 gibi kalkmaya gayret ediyorum. Kızım henüz 1.5 yaşında, onun büyümesini kaçırmak istemiyorum. Gündüz ofise gidersem onları da yanıma alıyorum. Ofise gitmezsek denize gidiyoruz birlikte.

Bunca yoğunluğunuzun arasında annelik nasıl gidiyor?
Annelik çocukların için yaşamaktır. Annelik çok kutsal, aynı zamanda da çok meşakkatli bir görev. Çocuklarıma çok düşkün bir anneyim. Onlarsız bir hayat düşünemiyorum.

Sizce anneliğin en zor tarafı ne?
Montaigne'in dediği gibi; insanoğlunun şimdiye kadar karşılaştığı en büyük ve en önemli güçlük, çocukların nasıl yetiştirilmesi ve eğitilmesi gerektiği meselesidir. Annenin en büyük görevi, şefkat ve sevgiyle çocuklarının en iyi şekilde yetiştirmek, topluma iyi bir birey olarak kazandırmak. Zevkli olduğu kadar, çok zor bir görev.

Anne olunca hayatınızda neler değişti?
Anne olduğumda ilk olarak büyüdüğümü hissettim. Daha olgun, sakin ve anlayışlı bir insan haline geldim.

Çocuklarınızla ilişkiniz nasıl?
Oğlum 9 yaşına yeni girdi. Onunla ilişkim yeri gelince otoriter, yeri gelince arkadaş gibi. Anlayış ve otorite çocuk eğitiminde dengeli bir şekilde olmalı. Kızım henüz 1.5 yaşında, çok mutlu ve keyifli bir çocuk.

Mehmet Bey çocuklar konusunda size ne kadar yardımcı oluyor?
Eşim çok dikkatli ve temkinli çocuklar konusunda. Huzurla bırakıyorum. Ev konusunda değil, ama çocuklar konusunda yardımcı.

Çocuklarınızı yetiştirirken en çok dikkat ettiğiniz konu nedir?
Dürüst, disiplinli, çalışkan olmaları, iyi eğitim görmeleri, dil öğrenmeleri.

Çocuğunuzun nasıl bir birey olmasını diliyorsunuz?
Çocuklarımın büyüklerine saygılı, küçüklerini seven, çalışkan, sorumluluk sahibi, yardımsever, sevgi dolu, anlayışlı ve pozitif birer birey olmasını diliyorum.

Oldukça 'fit'siniz, bunu nasıl başarıyorsunuz?
Spor yapmak hayatımın önemli bir parçası. Kick box ve pilates yapıyorum.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.