Çok iyi sır saklarım kara kutu gibiyim: Yağmur Ünal

Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın yapımcı kızı Yağmur Ünal, sonunda anne-babasının izinden gitmeye karar verdi

Çok iyi sır saklarım kara kutu gibiyim: Yağmur Ünal

Türk sinemasının 'Sultan'ı Türkan Şoray'ın ve ünlü oyuncu Cihan Ünal'ın kızı Yağmur Ünal, doğduğu günden beri merak edildi, hakkında çok yazıldı, konuşuldu. O ise çok az konuşan, polemiklere girmeyen, ailesine saygısından özel hayatını son derece özenli yaşayan birisi oldu.

Kendisiyle The Grand Tarabya'da buluştuk ve özel hayatına, yeni projelerine, hayata bakışına dair samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Yağmur Ünal, uzun yıllardır kaçtığı oyunculuğa artık sıcak baktığını ve televizyon dizilerinde yer alacağının ilk müjdesini de verdi.

Yağmur Hanım şu sıralar neler yapıyorsunuz?

Yağmur Ünal: Bol bol senaryo okuyorum. Hem dizi hem de film için görüşmeler yapıyorum.

Yapımcılık devam mı?

Ünal: İnşallah devam edeceğim, güzel bir proje gelene kadar bekleyeceğim. Oyunculuk ile ilgili teklifler geldi ve bir karar vermem gerekiyor. Yüzde 100 netleşen bir şey olmadığı için açıklayamıyorum.

Ama siz oyuncu olmak istemiyordunuz artık sıcak mı bakıyorsunuz?

Ünal: Hiç istemiyordum hem de. Bundan bir sene önce sorsalardı kesinlikle oyunculuğa sıcak bakmazdım. Ama filmde oynayınca bir istek geldi, oyunculuğu sevdim. Neden olmasın? Birkaç tane dizi teklifi var, yakın tarihte gerçekleşecek. Henüz imza atmadım ama olacak gibi, bir projeye sıcağım. Benim için deneme olacak, umarım başarılı olurum.

Anneniz Türkan Hanım nasıl bakıyor oyunculuk yapmak istemenize?

Ünal: Annem çok mutlu oldu tabii, sıcak bakıyor ve istiyor. Filmde oynamamın bu kararı almamda etkisi oldu. Oyunculuğu çok sevdim, çok güzel geçti çekimlerimiz. Ama işin aynı zamanda yapımcılık kısmında da olduğum için oyunculuğa istediğim yoğunluğu veremedim. Sizi yakın zamanda televizyon dizisinde göreceğiz anlaşılan. Heyecanlı mısınız? Ünal: Tam karar versem heyecanlanacağım, ama bakalım ne olacak. Önümüzdeki günler neler getirecek bakalım, göreceğiz.

Filminiz 'Uzaklarda Arama' gişede istediğiniz sonucu alamadı, değil mi?

Ünal: Gişeden istediğimiz sonucu alamadık, çünkü film Türkiye genelinde çok çok az salonda yer aldığı için pek kimse bulamadı filmi ve sadece bir hafta doğru düzgün vizyonda kaldı diyebiliriz. Yanlış bir tarihte çıktı, seyirciye ulaşmadı. Vizyon tarihi filmin kaderini belirliyor ne yazık ki. Haksız rekabet olabiliyor. Sosyoloji ve psikoloji okumuşsunuz.

Hiç bu alanda bir şeyler yapmak istediniz mi?

Ünal: Sosyoloji ve psikoloji okumak aslında her alanda yardımcı oluyor. O eğitimin desteğini oyunculukta görüyorum. İleride belki bunun üstüne de gidebilirim belli olmaz. Bazen diyorum doktora mı yapsam (gülüyor)...

Okumayı seviyor musunuz?

Ünal: Çok seviyorum ama dikkat problemim olduğu için bazen zor oluyor.

Bir röportajınızda "kafam hep dolu" demişsiniz. Ondan mı dikkat eksikliği sorunu yaşıyorsunuz?

Ünal: Evet, hem de çok dolu. Büyükoranda konsantrasyon problemim var. O kadar çok şeyi aynı anda düşünüyorum ki benim galiba hayattaki en büyük problemim bu; odaklanamama. Biriyle bir şey konuşurken ya da kitap okurken aynı anda binlerce şey düşünüyorum.

Zor olmalı bu durum sizin için?

Ünal: Çok kötü bir şey bu... Bir yolu giderken de, başka bir şey düşünüyorsam 20 dakikalık yol bana birkaç saniye gibi gelir. O yolu geçtim mi geçmedim mi fark etmiyorum. Dalgınlık yaratıyor, böyle bir 'leylalık' var (gülüyor)... Arkadaşlarım hep dalga geçer bu yönümle. Tarihleri atlarım filan. Çok fazla düşünmek insanı çok yoran bir şey... Bunu yenmek istiyorum.

Bir şeyler yapıyor musunuz zihninizi rahatlatmak için?

Ünal: Şu an yapmıyorum ama yapmam lazım, yoga, meditasyon. Spor yapıyorum iyi geliyor.

En yakın arkadaşlarınız Maya Portakal Bitargil, Melissa Faber Castell evlendi ve hatta Maya Hanım anne oldu, Melissa Hanım da anne olmak için gün sayıyor.

Siz ne düşünüyorsunuz evlilik konusunda?

Ünal: Hayatın ne getireceği hiç belli olmaz, ama birkaç sene içinde evlenebilirim.

Evlenmeyi düşünüyorsunuz o zaman

Ünal: Tabii ki düşünüyorum. Şu an çocuk sahibi olmaya hazır hissetmiyorum ama olabilir tabii yakın yıllar içinde. Eskiden çok kaçıyordum bu evlilik meselesinden. Hatta birkaç sefer resmen kaçtım (gülüyor). Şimdi o kadar da soğuk değilim evlilik konusuna, daha ılımlıyım. Her an evli de olabilirim, olmaya da bilirim, her şey olabilir yani...

30'lu yaşlarda gelen "Eyvah evlenmeliyim, anne olmalıyım" psikolojisine ne diyorsunuz?

Ünal: Yok, bende öyle bir hissiyat hiç olmadı. Zaten o çok saçma bir mantık, 30'lu yaşlarda evlenilir, şu yaşta bu yapılır falan filan...

Anne olmak istiyor musunuz?

Ünal: Tabii ki çok istiyorum. Bu hayatta çocuk deneyiminin yaşanması gerektiğine inanıyorum.

Hayatınızda biri var mı?

Ünal: Aşk hayatımla ilgili konuşmayı hiçbir zaman sevmedim. Görünen görünür zaten. Ben gizli yaşamam, yaşadığım her şeyin arkasındayım.

Şu an ciddi bir ilişkiniz yok o zaman...

Ünal: Şunu demek istiyorum; ben olsa da, olmasa da özel hayatla ilgili konuşmaktan hoşlanmıyorum, yorum yapmayı sevmiyorum.

Aşık oldunuz mu hiç ve aşk sizin için ne ifade ediyor?

Ünal: Aşk heyecan ve hayat enerjisidir. Sabah yataktan mutlu ve heyecanlı kalkmak hep özlemini duyduğumuz şeydir aslında. O yüzden aşk güzeldir. Bu konu ile ilgili henüz çözemediğim şeyler, soru işaretlerim, karmaşık düşüncelerim var (gülüyor).

Neden aşkınızı saklamanız gerekiyor?

Ünal: Aşkı saklamak gerektiğini düşünmüyorum. Sadece üzerinde konuşmayı sevmiyorum. Ben genel olarak çok fazla göstermeyi seven biri değilim sanırım.

Nasıl erkekler ilginizi çeker?

Ünal: Aynı espri anlayışına sahip olmak çok önemli, çünkü herkesi çok güldüren şeyler beni güldürmeyebiliyor. Olgun, rahat, bir şey ispatlama çabasında olmayan erkek çekicidir. Kendini fazla ciddiye alan, boş şeylere kafa yoran, gösteriş meraklısı erkek ise bana itici geliyor. Sadece erkek değil, insan için de geçerli. Anneniz sizin çocukluk döneminizde çok ünlü bir stardı.

Nasıl bir çocukluktu sizin ki?

Ünal: Annem çok ilgili bir anneydi. İlkokula giderken her sabah kahvaltımı ettirip, okula o götürürdü. Her anımda yanımda olurdu. Çok vakit ayırırdı bana, hiçbir zaman hissettirmedi çalışan anne olmayı.

Unutamadığınız bir anınız var mı çocukluğunuzdan?

Ünal: Bir kere hatırlıyorum annemyoktu yanımda. 'Hayallerim, Aşkım ve Sen' filminin çekimlerinde balkondan atladığı sahnede ölüyor. Bunu gerçek sanmışım evde beni sakinleştiremediler (gülüyor). Bir de annem bana "Çocukken de çok iyi bir arkadaştın" der. Çünkü çok iyi sır tutarmışım. Bana, "Yağmurcum bu konuştuklarımızı aramızda tutuyoruz değil mi" derlermiş.Benden asla laf alamazmış kimse. Hala öyle acayip sır tutarım, kara kutu gibiyimdir. Birisi bana bir şey anlattığında "Kimseye söyleme" demesine gerek yoktur, ben zaten söylemem. O yüzden çok sağlam dostluklarım vardır.

Annenizden çekinir misiniz?

Ünal: Nadir. Birbirimize o kadar yakınız ve o kadar birbirimizi anlıyoruz ki pek çekinecek bir durumla karşılaşmıyorum. Annem her şeyimi bilir, en yakım dostumdur.

Annenizi büyüdükçe daha mı çok anlıyorsunuz, gençlik yıllarınızda kızdığınız noktalar oldu mu?

Ünal: Annemi aslında hep anladım. Çok evhamlı bir anne olduğu için en saçma endişelerinde bile onu rahatlatmak için elimden geleni yaptım. Ama annemin görüşlerini büyüdükçe daha çok dikkate almaya başladım diyebilirim. Onun içgüdülerini başka kimsede görmedim.

Anneniz Türkiye'nin çok önemli bir oyuncusu, starı. Siz de oyunculuk yaptığınız zaman ister istemez annenizle kıyaslanacaksınız.

Ünal: Evet, büyük ihtimalle öyle olur ama buna hiç gerek yok.Çünkü benim öyle bir iddiam yok, kaldı ki öyle bir şey olabilir mi yani? Eğer oyunculuk yaparsam insanların beni yeni oyunculuğa başlamış biri olarak izlemesi, Türkan Şoray'ın kızı gibi bakmaması lazım. Bu kıyas çok yanlış... Ayrıca Türkan Şoray ile kimse kıyaslanabilir mi Allah aşkına?

Ama çoğu zaman sizi annenizin güzelliğiylede kıyaslıyorlar. Buna ne diyeceksiniz?

Ünal: Çok saçma ve gereksiz bir şey bu. Dünyada birbirini en çok seven iki kişiden bahsediyoruz, annesi ve kızı. Biri Instagram'a yazmış hatta, çok doğru. "Siz kimleri kıyasladığınızın farkında mısınız" diye. Hakikaten bazen çok saçma yorumlar oluyor. Tuhaf, hiç olacak iş değil.

Sultan'ın star ışığı sizde de var mı?

Ünal: Sultan'ın star ışığı başka bir şey ve o kimsede olamaz (gülüyor). Bendeki ışık içinse, ben bir şey diyemem, başkaları söylesin (gülüyor). Ama enerjimin güzel olduğuna inanıyorum.

Hangi özellikleriniz benziyor?

Ünal: Annemle merhamet, vicdan duygularımız benzer. Kızdığımız şeyi belli ederiz ve unutmayız. Annem kin tutar, ama ben pek tutmam.

Beğenmediğiniz yeriniz neresi?

Ünal: Kaşlarımın biraz daha kalınlaşmasını istiyorum. Annem yıllarca "küser küser" dedi, dinlemedim hakikaten küsüyormuş (gülüyor).

Ablanız ile aranız nasıl?

Ünal: Irmak ile çok yakınız birbirimize. Özellikle son senelerde çok kenetlendik. Daha önce farklı ülkelerde, şehirlerde yaşıyorduk. Sonra birbirimizi bulduk ve kenetlendik. Abla çok güzel bir şey, o da benimüstüme titriyor.

Dinliyor musunuz ablanızı?

Ünal: Dinliyorum. Çok dikkate alırım onun söyledikleri ve ondan çok akıl alırım. Baba ve kızları olarak üçümüz son zamanlarda çok fazla vakit geçirmeye başladık.

Baba-kız ilişkileriniz sıcak olmalı...

Ünal: Çok güzel. Bir yaştan sonra tam arkadaş oluyorsun ve bu çok keyifli. Babam, ablam ve ben çok eğlenceli bir ekip olduk. Komik insanlarız hepimiz çünkü...

Beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

Ünal: İyi bir yapımcı olmak istiyorum ve sektördeki bazı açıkların kapanmasını umuyorum. Dizi yapımcılığını da düşünüyorum. Belki oyunculuğun üzerine gidebilirim. Bakalım gerçek hayattaki duygu yoğunluğumun, dalgalı denizlerin ve derinliğin faydasını belki oyunculukta görürüm (gülüyor)...

Yağmur Ünal ile kısa kısa

Hayatınızda sizin için en önemli değer nedir?

Adalet.

En son hangi filme gittiniz?

Batman v Superman: Adaletin Şafağı

En son hangi kitabı okudunuz?

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri.

Hayat mottonuz nedir?

Düşmanın bile olsa adaletli ol.

En sevdiğiniz şey nedir?

Havanlarla olmak ve film izlemek... Annemin eski filmlerini de izliyorum, acıklı olanlarını izleyemiyorum, moralim bozuluyor.

Annenizin en sevdiğiniz filmleri hangileri?

'Selvi Boylum Al Yazmalım', 'Hayallerim, Aşkım ve Sen', 'Devlerin Aşkı'.

Nerelere gitmeyi seviyorsunuz?

Beyoğlu'nu seviyorum ve ufak, sıcak restoranları.

Küçük bakım sırlarınız neler?

Çok fazla su içerim, yüzüme buz tutar, arada bir maske yaparım.

Röportaj: Gülçin İşler Fırat
Fotoğraflar: Cengiz Dikbaş

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.