Resim ile sofra sanatını bir araya getirdiler

Cemiyet hayatının ünlü ortakları, Sırmaison markasının kraliçeleri Şirin Yalçın ve Rosella Karabacak, ünlü ressam İsmail Acar’ın Galata’daki atölyesinde büyüleyici bir yılbaşı masası hazırladı. Masa başında samimi pozlar da veren üçlü ile keyifli bir röpo

Resim ile sofra sanatını bir araya getirdiler

Röportajlar: Gülçin İşler FIRAT

Fotoğraflar: Canan Yetişti SATKIN

Cemiyet hayatının ünlü isimlerinden Şirin Yalçın ve Rosella Karabacak, ortak oldukları markaları Sırmaison'un ürünleriyle ünlü ressam İsmail Acar'ın atölyesinde sanat dolu bir yılbaşı masası hazırladılar. Acar'ın Galata'daki yüksek tavanlı, muhteşem resimlerle, portrelerle, heykellerle süslü atmosferinde hazırlanan masada sanatsal detaylar, renkler, objeler öne çıktı. İki ortak ile hem masanın detaylarını konuştuk hem de masa hazırlamanın püf noktalarını öğrendik, tabii ki yeni yıl planlarını da...

Yılbaşı masanızı İsmail Acar'ın Galata'daki atölyesinde kurdunuz. Neden burayı tercih ettiniz?
Şirin Yalçın: Masamızı sevgili arkadaşım, dostum İsmail Acar'ın harika atölyesinde hazırladığımız için çok mutluyuz. İsmail ile Aralık Derneği'nin Sosyal Sorumluluk projeleri zamanında burada çok büyük, toplantılar, yemek organizasyonları yaptık. O zamandan beri çok sevdiğimiz bir mekandı. Böyle güzel bir ortamda Sırmaison hayali yaratmak çok daha kolay oldu.

Bizim için nasıl bir masa hazırladınız? Konsepti nedir?
Yalçın: Atölyenin sanatsal ortamına uygun sanatsal bir masa hazırladık ve İsmail Bey'in portre tablosundan esinlenerek masanın detaylarını hazırladık. Masadaki at skeçleri de bu ambiyansa uygun olarak seçildi. Burası beyaz, yüksek tavanlı bir mekan ve dolayısıyla biz de beyaz ve lacivert tonlarına ve İsmail'in de eserlerinde sıkça kullandığı Bleu Blanc tonlarına yöneldik.

Masanın öne çıkan detayları nelerdir?
Rosella Karabacak: En önemli detayımızdan biri İsmail Acar'ın skeç beyaz atları çünkü masa bizim Sırmaison ürünlerle hazırlandı ama Acar'ın da tacı etrafta olsun istedik. Yılbaşını bize anımsatan narlar, kozalaklar, ışıltılar, mumlar masamızın olmazsa olmazı. Tabaklarımız Ralph Lauren, şamdanlar vintage gümüş, bıçaklar Enrique. Çiçeklerimizi ve beyaz kar toplarını Inside Flowers'ta yaptırdık. Çoğu masamızı onlarla kuruyoruz.

Yılbaşı masasının olmazsa olmazları neler olmalıdır?
Karabacak: İyi bir yılbaşı masasında umut ve canlılık ana tema olmalı, umut da sohbetten geçiyor. Biz yılbaşı masamızı bilinen ve alışagelmişin dışında hazırlıyoruz. Farklı boylarda mumlar, şık kadehler, altın ve gümüş gibi güçlü renkleri kullanmayı seviyoruz. Kristaller, camlar ve her zaman söylediğimiz gibi mumlar ve çiçekler masamızdan eksik olmuyor.

Yılbaşı gecesi geleneksel olarak yaptığınız, şans getirdiğine inandığınız ritüelleriniz var mı?
Yalçın:Doğruyu söylemek gerekirse; her ne kadar yeni başlangıçları da simgelese yeni kararlar almak için doğru zaman olduğunu düşünsem de yılbaşına takvim değişikliği olarak bakar gereğinden fazla anlam yüklemekten kaçınırım... Yılbaşı gecesi ne yapılırsa, o yıl da aynı şekilde devam edeceği inancıyla, genellikle yılın ilk dakikalarını çok ciddiye alırız. Kendimizi ve yaşantımızı geliştirmeye yönelik moral sözleri veririz. Her söz, kendimizi kontrol edebilme kararlılığı, yaşamımızı şansın kontrol etmediği bir anlık dünya kurgusu üzerindedir. Ben de güzel dilekler ile umutların yeşerdiği bir yıl olması için temennide bulunurum.
Karabacak: Yılın son gününde insanlar başarılarını ve başarısızlıklarını değerlendirir. Yeni yıla temiz bir sayfa açarak girme sözü verirler. Yılbaşı gecesi adet yerini bulsun diye ben de nar kırmayı bir ritüel olarak görürüm.

Unutamadığınız yılbaşı anınızı paylaşır mısınız?
Yalçın: Ailemle ve yakın arkadaşlarımla kutladığım her yılbaşım benim için unutulmaz oldu.

Yılbaşı gecesine nasıl hazırlanacaksınız, nerede gireceksiniz?
Yalçın:
Bu sene için henüz plan yapmadım, fakat bugüne kadar genelde ailem ve çok yakın arkadaşlarımla ev ortamında kutladım. Bu yıl da her yılbaşı olduğu gibi, evde ailem ve arkadaşlarımla gireceğim. Karabacak: Ben de kalabalık ailemle bir arada olmayı planlıyorum. Yerine henüz karar vermedik.

2017 yılı sizin için nasıl geçti?
Yalçın:
2017 yılı ilk dakikalarından itibaren maalesef zorlu bir başlangıç ile devam etti. Ülkemizde ve dünyada yaşanan birçok sıkıntılar hepimizi derinden üzdü ve etkiledi. Bizler bireysel olarak umutsuzluğa kapılmadan, başarıyı yakalamak için çok çalıştık ve çaba sarf ettik.

2018 yılı için beklentileriniz neler?
Yalçın:
2018 yılının daha huzurlu, mutlu ve bereketli bir yıl olmasını temenni ediyorum. Kişinin kendi başarısı ve ülkesinin güçlenmesi ile ilgili beklentileri vardır. Ben de kendi adıma anlayışın, birlik ve beraberlik duygusunun hâkimiyet kazandığı bir ortam hayal ediyorum.

Sırmaison açısından 2017 nasıl geçti, 2018 için yılı yeni planlar, projeler var mı?
Karabacak:
Şirin'in de bahsettiği gibi zorlu geçen 2017 yılına rağmen, biz Sırmaison olarak markamızı büyütmeye ve güçlendirmeye devam ettik. 37 yabancı, 7 yerli marka ile ürün yelpazemizi zenginleştirdik. Roseanthel ve Michael Aram gibi iki güçlü markayı da bünyemize dahil ettik. Beşinci yılımızda dört farklı bölgede 4 mağaza açtık. Corner'larımıza yenilerini ekleyerek daha fazla kişiye ulaştık. 2018 yılında da büyümeye devam etmek, ürün yelpazemizi genişletmek hedefimiz olacak. Kurumsal kimliğimizi güçlendirmek, müşterilerimize mobil ulaşım kolaylığı sağlamak önceliklerimiz arasında... Yeni nesil genç tasarımcılar ve müşterilerimize ağırlık vermeyi istiyoruz. Gelişen Türkiye'de ev aksesuarları akla geldiğinde ilk isim olmak istiyoruz. Tabak kiralamaları ve büyük organizasyonlara imza atmak da hedeflerimiz arasında yerini alıyor.

Markanızın geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Karabacak:
Kısa sürede büyük yol almayı başardığımız inancındayım. Nişantaşı, Akmerkez AVM, Zorlu Center ve Bodrum Palmarina olmak üzere dört mağaza ile servis veriyoruz. Ayrıca, Galerie's Lafayette, Beymen, Altıncı Cadde gibi değerli mağaza zincirlerinde satış noktalarımız bulunuyor. Dünyanın en ünlü markalarından olan Ercuis, Raymand Limoges, Lalique, JL Coquet, Sambonet, Rosenthal, Micheal Aram ve Greggio gibi 37 yabancı, yedi yerli marka bulunuyor.

Şık bir masa hazırlamanın püf noktaları neler?
Yalçın:
Sevdikleriniz yanınızda olduğunda her türlü masada yenilen yemek keyifli olsa da, özenle hazırlanmış sofra gibisi yok. Hazırlanan yemek kadar, sunumu yapılan sofra da aynı değerde önemli... Bize göre, güzel ve şık bir davet sofrasında misafirlerin keyifle sohbet edeceği ve rahat olabilecekleri bir düzen olmalıdır. Bu anlamda, sofranın çok kalabalık, şamdanların ve çiçeklerin çok yüksek olmamasına hep dikkat ediyoruz. Mekânın atmosferine göre, masa üstü aksesuarlar ve çiçekleri seçiyoruz. Sunumlarımız da eklektik bir biçimde gerçekleşiyor. Olmazsa olmazımız mumlar ve renkli camlar soframıza şıklık katıyor.

Evinizde vereceğiniz bir davet için sofra hazırlarken olmazsa olmaz malzemeleriniz neler?
Yalçın: Son dönemde dünyada eklektik dekorasyon anlayışı giderek yaygınlık kazanıyor. Bunun sonucu olarak sofra tasarımlarında da çeşitli farklı objeleri bir araya getirmek ve bunu estetik bir şekilde sunmak öne çıkıyor. Hazırladığımız sofralarda alışılagelmiş renkleri ve süsleri kullanmak yerine temsil ettiğimiz ürünlerle gözümüzü, gönlümüzü açan bir sofralar kuruyoruz. Farklı objeleri, farklı materyallerle karıştırıp sergilemeyi tercih ediyoruz. Karabacak: İnsan kendi zevkini ister istemez tüm yaşam alanlarına yansıtıyor. Aksesuar olarak antika objeleri uzun yıllar içinde severek topladığım Beykoz camları, çağdaş sanat eserleri ile beraber kullandığımı görebilirsiniz. Modern görünümün hoşuma gittiğini aynı zamanda yaşanmışlığa çok önem verdiğimi söyleyebilirim. Masa kurarken, çiçekler ve mumlar olmazsa olmazım. Değişik birçok aksesuarı bir arada kullanmayı seviyorum. Bazen cam objeleri bazen de tahta ve mermer objeleri masada görebilirsiniz.

Dekorasyon dünyasında son dönemde öne çıkan trendler neler?
Yalçın:
Dekorasyon trendlerinin daha kişiselleştiğini söyleyebilirim. Artık hayat görüşleri, motivasyon dürtüleri kişilerin evlerine yansıyor. İnsanın yaşamını yansıtan tasarımlar ve motifler ön plana çıkıyor. Aynı marka içindeki farklı ürünler birbirleri ile birleştirilerek mix-match yöntemiyle zenginleşiyor.

İSMAİL ACAR

"SANAT ANLAMINDA VERİMLİ BİR YILDI"

İsmail Bey yılbaşı gecesini nerede geçireceksiniz?
Aslında şu an çok sürpriz, her an değişebilir. Bordeaux, Rusya, Çin ya da İstanbul. Nasıl geçti 2017 yılı? 2017 aslında biraz zor geçti. Hem Türkiye'deki durumlar, hem dünyada olan gelişmeler aslında bizi biraz duygusal olarak zorladı. Hayata dair, geleceğe dair olan pozisyonumuzu tekrar gözden geçirmeye zorladı. Sanat olarak baktığımızda çalışmaya devam ettik. Yurtdışında, Türkiye'de işlerimiz vardı, sergiler gibi, onların hepsini gerçekleştirdik. Sanat anlamında verimli yıldı.

2018 planlarınız, beklentileriniz neler?
Kendimle ve işimle ilgili hiçbir beklentim yok. Enteresandır ilk kez böyle bir şey oluyor, daha çok gelecekle ilgili, ülkemizle ilgili kaygılarımız var. Çünkü işimiz, biz ancak dünya ya da ülkemiz daha huzurlu olduğu dönemde daha rahat yapabileceğimiz bir şey. Belki de ilk defa bu yaşıma kadar farklı bir endişe içerisindeyim. Bir o kadar da umutluyum.

Yeni projeleriniz var mı hayata geçmeyi bekleyen?
Tabii ki var ve ağırlıklı olarak yurtdışında ve dünyanın çeşitli yerlerinde. Tokyo'da bir sanat okulu projem var, o devam ediyor. Berlin'de çok önemli müze ve galeri için işler yapacağım. Çin'de çevresel ve kültürel kalkınma projeleri var. İstanbul'daki etkinlikler ise biraz daha geri planda olacak, çünkü birkaç senedir önemi, etkisi azaldı. Pastel renkler, mat işlenmemiş tahtalar, metal parlaklıklarla çeşitleniyor. Mobilyanın doğal hallerini evleri daha sıcaklaştırıyor. Aksesuar olarak kullanılan doğal taşlar, halatlar, boynuzlar evlerde doğallık ambiyansını yaratıyor. Rosella ile ortaklığımızın başlangıcı itibariyle birçok fuarlarda edindiğimiz önemli tecrübeler de masa tasarımında bize öncü oluyor.

Sırmaison ile ortaklığınızın beşinci yılı. Aranızdaki iş bölümü nasıldır?
Yalçın:
Aslında Sırmaison markası 1995 yılında var olan Sırma markasının yenilenmesi ile oluştu. Porselende Raynaud Limoges, gümüşte Ercuis, kristalde Griffe ve Colle ile servis veriyordu. Sırmaison mağazası eski adıyla Sırma'nın iyi bir müşterisiydim. 1997 yılında evlilik listemin bir bölümünü buradan tamamladım. Yakın arkadaşım Rosella ile birlikte Sırma'yı yenilemek ve büyütmek için kolları sıvadık. Beş yıllık yoğun bir çalışma süreci içinde mağazalarımızda çoğunlukla yabancı tasarımlar ve değişik bakış açısı ve dokusu getirmek üzere Türk tasarımcılar ile çalışmaya başladık. Gümüş, altın, porselen, kristal ve çatal bıçak takımlarından yemek servislerine, sofra düzenleyicilerinden ev aksesuarlarına tüm ürünler yaşam alanlarına Sırmaison ile taşınıyor. Bize de bunun gururunu yaşamak kalıyor. Rosella ile çalışmalarımızda iş bölümü yapmadık. Fakat ürün seçimlerinde ve masa düzenlemelerinde Rosella'nın; ofis işlerinde ise benim daha etkili olduğumu söyleyebilirim.
Karabacak: Şirin'in de bahsettiği gibi, Sırmaison yenilenerek oluşmuş bir marka... Beş yıl yaşadığım Dubai'den döndükten sonra orada alıştığım yoğun iş tempoma burada da devam etmek istiyordum. Bu işe başlar başlamaz Avrupa'nın ve dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen ev aksesuarları fuarlarına katılarak birçok yenilikleri yerinde gördük. Markamıza Ercuis Paris ve Raynaud Limoges'un yanı sıra Lalique ve Cristale De Paris gibi güçlü markaları ekledik. İş bölümü anlayışımız, birbirimize destek olmaktan geçiyor.

İş ortağı olmanın ötesinde iki yakın dostsunuz. Birbiriniz için ne ifade ediyorsunuz?
Yalçın:
Söylediğiniz gibi, Rosella benim çok yakın dostum; bu işe başlamamda da en etkili kişidir. Aynı zamanda çelişkili zamanlarımda doğru karar vermem için beni kendi gerçeğimle buluşturan dost, iyi ki var. Karabacak: Şirin gibi gerçek bir dosta sahip olduğum için şanslı olduğumu düşünüyorum ve işbirliğimiz beni mutlu ediyor.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.