"Bir çocuğun kalbine dokunabilmek en önemlisi"

Sosyal sorumluluk projeleri konusunda çok hassas olan ve yardım dernekleri ile sürekli bir arada hareket eden Aslı Şen ve Yakamoz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Yılmaz ile beraber düzenledikleri yardım etkinliğini konuşmak için bir araya geldik.

"Bir çocuğun kalbine dokunabilmek en önemlisi"

Röportaj: Bade ÇAKAR

Fotoğraflar: Betül YAZICIOĞLU

Eğitime katkıda bulunmanın, ülkemizin geleceğine katkıda bulunmak olduğu inancıyla kurulan Yakamoz Derneği, bu yıl 10. yılını kutluyor. 10. yılını yine çok önemli bir yardım projesiyle kutlamaya karar veren Yakamoz Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Yılmaz ve derneğin üyelerinden Aslı Şen, 'Çok Engelli' çocuklar için bir araya gelerek, çok özel bir etkinliğe imza attılar. 10 Mayıs günü Vadistanbul Serafina'da düzenlenecek olan etkinlik öncesi organizasyonun yaratıcıları Yılmaz ve Şen ile bir araya gelerek, keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Ayşen Hanım ilk olarak Yakamoz Eğitim ve Yardımlaşma Derneği'nin kurulum amacını ve misyonunu öğrenebilir miyiz?
Ayşen Yılmaz: Derneğimiz 2008 yılında kuruldu. Kuruluş amacımız imkanı olmayan ailelerin çocuklarının eğitim sürecine her anlamda destek olmak. Eğitim bursu vermek, kitap ve kırtasiye ihtiyaçlarını gidermek, kış aylarında mont ve bot yardımı yapmak gibi akla gelebilecek ve elimizden gelen her şekilde öğrencilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Biz Yakamoz Derneği olarak burs verdiğimiz çocuklarımız ile çok yakın bir ilişki içerisindeyiz, derneğimize geliyorlar, etkinliklerimize katılıyorlar, birlikte aktiviteler düzenliyoruz. Derslerinde geri kalan bir öğrencimiz olur ise özel ders alma imkanı bile tanıyoruz.

Sosyal sorumluluk projeleri için eğitim alanını seçme nedeniniz neydi?
Ayşen Y.:
Yakamoz ailesi olarak, eğitime katkıda bulunmanın, ülkemizin geleceğine katkıda bulunmak olduğuna inanıyoruz. Bugün bir çocuğumuzun hayatına dokunursak, yarın onun da bir sürü insana fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Yediveren başaklar gibi... Gelecekte memleketine katkı sağlayacak öğretmen, doktor, hukukçu, sanatçı vb. gibi çeşitli meslek gruplarından kişilere destek oluyoruz aslında. En önemlisi yarının çocuklarını yetiştirecek sağlıklı, bilinçli ebeveynler olmalarına katkı sağlamak. Kütüphane oluşturmak ve okullara kitap desteği sağlamayı da bu bağlamda çok önemsiyoruz.

Aslı Hanım siz Yakamoz Eğitim ve Yardımlaşma Derneği ile nasıl bir araya geldiniz? Dernekteki konumunuz nedir?
Aslı Şen:
Yakamoz Derneği benim yıllardır destek olduğum bir dernek. Sadece üyesiyim. Ayşen Abla başta olmak üzere tüm Yakamoz ailesini çok seviyorum. Ne kadar çok çalıştıklarını, tek amaçlarının çocukların eğitimi olduğunu yakından biliyorum. En küçük kuruşun bile doğru amaçlar doğrultusunda harcandığı özel derneklerden biri...

Bu yıl 10. yılınızı kutluyorsunuz. Nasıl geçti bu 10 yıl?
Ayşen Y.:
Kendimizi geliştirerek, büyüyerek, yeni yardım alanları olduğunu görerek, desteklediğimiz öğrencilerin başarılarını gördükçe gururlanarak, destekçilerimizin bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadığı ve omuz omuza beraber başardığımız bir 10 yılı geride bıraktık. Şu anda derneğimiz 118 çocuğa eğitim bursu veriyor. Senelik eğitim bütçemizin bir kısmını her sene mutlaka şehit ve gazi çocuklarına ayırıyoruz. Hiçbirini birbirinden ayırmaksızın okul açıldığı günden kapanana kadar olan okul masraflarını karşılamayı hedefleyerek yola çıktık ve bu şekilde devam ediyoruz. Bugüne kadar birçok ihtiyacı olan okula, raflarından masasına, sandalyesinden bilgisayarına varana kadar kütüphane ve derslikler yaptırdık.

Derneğinizin gerçekleşecek faaliyetlerinden söz eder misiniz?
Ayşen Y.:
10. yılımızın da dolmasıyla birlikte bu yıl bugüne kadar daha önce hiç el değmemiş bir konuya yöneliyoruz. Çok engelli çocuklar... Aynı anda birden fazla engeli olan, görme engeli ve konuşma yetisi olmayan, zihinsel engelli ve aynı zamanda görme engeli bulunan gibi, çocukların eğitim ihtiyacını karşılamak, onların her anlamda yaşama adapte olmalarına destek sağlamak üzere bir proje başlatıyoruz. Çok engelli bireylerin ihtiyaçlarının, özbakım, günlük yaşam becerileri gibi gereksinimlerinin karşılanmasını sağlayacağız. Bir musluğu açabilmeleri, yürüyebilmeleri, kendi kendilerine yemek yiyebilmeleri gibi tüm gereksinimleri için çok engelli okullarında eğitim almaktalar. Her ilçede bulunan Rehberlik ve Araştırma Merkezleri, çok engelli çocukları sağlıklı ve bilinçli bir şekilde gerekli okullara ya da sınıflara yönlendiriyorlar. Devletimiz tarafından bu çocuklarımızın ulaşımları da ücretsiz bir şekilde sağlanıyor ancak bu okulların çok ciddi bir oranda ekipman ihtiyaçları bulunuyor. Biz de bu yıl Yakamoz Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Derneği olarak bu okulların gereksinimlerini karşılamak üzere bir proje başlatıyoruz. Öncelikli olarak İstanbul Çekmeköy bölgesinde bulunan çok engelli okullarına yönelik bir yardım başlatacağız. Bölgesel olarak başlayan projemiz, umuyoruz ki gönüllülerimizin de desteğiyle büyüyerek devam edecek. Bu projemiz için de derneğimizin önemli destekçilerinden biri olan Aslı ile birlikte, Vadistanbul'da bulunan Serafina Restaurant'da bir yardım gecesi düzenleyeceğiz.

Biraz bu etkinlikten bahsedebilir misiniz?
Ayşen Y.:
Aslı, derneğimizin önemli destekçilerinden... Vadistanbul Serafina'da gerçekleştirmeyi planladığımız yardım gecemiz, bizim için büyük önem taşıyor. Daha öncede söylediğim gibi 'Çok Engelli' projemize dahil edeceğimiz, birden fazla engeli bulunan çocukların ihtiyacı olan ekipmanları alabilmek için bu yardım gecesini düzenleyeceğiz. Etkinliğimizde Eda -Metin Özülkü, Ferda Anıl Yarkın ve Suzan Kardeş sahne alacak.
Aslı Ş.: Tüm gelir çocuklarımızın eğitimine harcanacak. O yüzden etkinliğimize katılan misafirlerimiz eğlenirken ve Serafina'nın güzel yemeklerinin tadını çıkartırken, bağış da yapmış olacaklar. Zaten Vadistanbul Serafina'da canlı müzik oluyor biliyorsunuz. O gece de bize Metin-Eda Özülkü ve Ferda Anıl Yarkın eşsiz bir gece yaşatacak eminim.

Birbirinizle tanışmanız nasıl oldu?
Ayşen Y.:
Aslı ile tanışmamız yönetim kurulu üyelerimizden Hande Yılmaz vasıtasıyla gerçekleşti. Aslı, sizlerin de çok iyi bildiği gibi, sosyal sorumluluk bilinci çok yüksek biri. Elinin uzandığı herkese yardım eden, birçok derneğe de katkı sağlayan gerçek bir dost. Bugüne kadar; kermeslerimize ve etkinliklerimize katılarak, yaptıklarımızdan çevresine bahsederek ve projelerimizi tanıtarak bize her bağlamda destek oldu. Çok engellilerle ilgili projemizden haberi olur olmaz, kayıtsız şartsız yanımızda olduğunu bize hissettirdi ve kendi mekanı olan Serafina Restaurant'ta etkinliğimizi gerçekleştirmemiz için bize her türlü kolaylığı sağladı. Onun katkısı ve desteği, derneğimiz adına çok değerli.

Bu tür yardım ekinliklerine destek veren isimlerin başında geliyorsunuz. Sizce sosyal yardım projelerin ülkemiz için önemi nedir?
Aslı Ş.:
Öncelikle yardım etmek hayattaki en güzel tatminlerden. Eğer bir çocuğun kalbine dokunabiliyorsam ne mutlu bana... Ayrıca ülkemiz adına da örnek teşkil ediyorsam o da ayrı bir gurur tabii... Eğitimli bir nesil, bizi yurtdışında tanıtım anlamında da Türkiye'nin algısı açısından da çok önemli. Atatürk'ün dediği gibi "Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz." Tüm yatırımı o yüzden genç nesile yapmak en doğrusu değil mi? Sosyal derneklerin hepsi çok faydalı ama gelecek nesillere bir şey bırakabilmek çok önemli. Çocuklar ve kaybolan sanat değerleri benim hassas noktalarım...

Sivil toplum kuruluşları Türkiye'de yeteri kadar anlaşılıyor ve gereken önem veriliyor mu sizce?
Ayşen Y.:
Toplumumuzda sosyal sorumluluk bilincinin her geçen gün arttığını sevinerek gözlemliyorum. Bu bilincin artmasında sivil toplum kuruluşlarının büyük payı olduğunu düşünüyorum. İşini gerçekten severek, emek vererek yapan STK çalışanları ve gönüllüleri sayesinde birçok projeye imza atıldığını ve bu projeler sayesinde çok kişiye ulaşıldığını gören halkımız da desteklerini esirgemiyorlar. Biz zaten ülke olarak merhametli ve katılımcı bir toplumuz. Maddi ya da manevi sağladığı katkının doğru yere gittiğini gören her birey zaten hiç tereddütsüz destek veriyor. Devletimizin de, gerek STK'lara, gerek destekçilere sağladığı kolaylıklar bu bilincin katlanarak artmasına olanak sağlıyor.

Çocuklarımızın yaşam koşullarını iyileştirmek adına ülkemizdeki eksikler neler, neler yapılabilir ve öncelikle neler yapılmalı?
Aslı Ş.:
Eğitim her şeyin başımda geliyor. Eğitim sadece okullarda sınırlı kalmamalı. Anneleri, okuldaki öğretmenleri, babaları eğitmeliyiz ki çocuklarımız akıllı ve daha iyiyi talep eden bireyler olsun. Bu tarz eğitimleri de tüm görsel ve yazılı basında bolca yer vermeliyiz.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.