Röportaj: Gülçin İşler FIRAT
Fotoğraflar: Kutup DALGAKIRAN
Bodrum Yalıkavak'ta sadece kuş seslerinin ve ılık esen rüzgarın huzurla buluştuğu bir evdeyiz. Bizi her zamanki gibi güleryüzü ve pozitif enerjisiyle kapıda karşılıyor Şebnem Dinçgör. Cemiyet hayatının en güzel kadınlarından biri olan ve gün geçtikçe güzelliğini koruyan Dinçgör, üç yıl önce aldığı Yalıkavak'taki yazlığında ilk kez Şamdan Plus'ı ağırladı. Evin sadeliği, yalın tasarımı ve minimal görüntüsünü çok beğendik. Evde ve bahçesinde Dinçgör'ün güzel enerjisini yansıttığı harika fotoğraflar çıktı ortaya. Şebnem Hanım her zaman dobralığı ile bilinir ve bizimle de içinden geldiği gibi samimi ve içten bir röportaj yaptı. Melih Özkan ile yaklaşık üç yıldır mutlu bir birliktelik yaşayan Dinçgör, hayatının çok keyifli bir döneminde olduğunu söyledi.
Yalıkavak'taki evinizi almaya nasıl karar verdiniz?
Bir gün yakın arkadaşım Esra'ya (Kaktüs) gelmiştim, o da bu sitede oturuyor. Sonra bu sitede bir satılık ev olduğunu duyunca burayı almaya karar verdim. Tabii ki ben aldığımda burası çok farklıydı.
Neler yaptınız dekorasyon olarak?
Baştan aşağıya her şeyi değiştirdim; kapılar, yerler... Salon vardı, onu kapatarak balkon yaptım. Evimiz balkon, teras ve dört yatak odasından oluşuyor. Dizayn işi bana ait, sadece Bodrum'da birinden inşaat işlerinde yardım aldım. Dekorasyon işine çok meraklıyım. Mobilya ve aksesuarlarda da sade ve yalın tonları seçtim.
Neler yaptınız dekorasyon olarak?
Baştan aşağıya her şeyi değiştirdim; kapılar, yerler... Salon vardı, onu kapatarak balkon yaptım. Evimiz balkon, teras ve dört yatak odasından oluşuyor. Dizayn işi bana ait, sadece Bodrum'da birinden inşaat işlerinde yardım aldım. Dekorasyon işine çok meraklıyım. Mobilya ve aksesuarlarda da sade ve yalın tonları seçtim.
Evde salon yok, yatak odaları var. Bunu özellikle mi tercih
ettiniz?
Evet, çünkü televizyon hiç seyretmem. Her şeyimi bilgisayardan izliyorum. Yatak odalarının hepsine televizyon koydum ama buraya arkadaşlarım geldiğinde ortak alanda televizyona bağlı kalmak istemiyorum. Balkon ya da teras yaparak, herkesin buluşup sohbet edeceği bir yer olsun istedim. Terasta bir masamız var akşam yemeklerini orada, sabah kahvaltılarını aşağıda balkonda yapıyoruz.
Aksesuar tercihlerini nasıl yaptınız?
Yurtdışından getirdiklerim var. Balkondaki sediri betondan yaptırdım ve üzerine minder aldım. Yargıcı, Mudo, Crate & Barrel ile dekorasyonu tamamladım.
Bu ev sizin için ne ifade ediyor?
Huzur, dinlenme, arkadaşlarımla keyifli vakit geçirme alanı... Daha bugün arkadaşlarım gitti, her odam doluydu. Bir de bu site Bodrum'un en eski sitelerinden biri ,dolayısıyla yaş ortalaması yüksek ve çok sessiz o açıdan. Ben şehir kadını olmadığım ve daha çok sakinliği sevdiğim için, biliyorsunuz yıllardır çok fazla koşturmaca içindeydim, şimdi buranın dinginliği hoşuma gidiyor. Emekli hayatı dermişim (gülüşmeler). Dinginlik yaşamı diyelim.
Belli bir yaştan sonra insan sessizlik, sakinlik mi istiyor?
Her insan istemiyor ama ben hep seviyordum. Mesela çiftlik hayatını da severim. Bir de burada iki ay kalmıyorum, çok sık seyahat ediyoruz. Burada evimiz hiç misafirsiz kalmaz, her şey arkadaşlarla, sevdiklerimizle paylaşınca güzel.
İstanbul-Miami arasında gidip geliyorsunuz. Miami'ye yerleşme planınız vardı
eskiden.
Evet, orada bir evim var ve kış aylarında gidiyorum. Oğlum üniversiteye gidince, ben de Miami'de oturacağım. İstanbul'da yaşamayı da çok seviyorum tabii ki ailem, annem ve akrabalarım burada ve ben de aileme çok bağlıyım. Annem Miami'ye de gelebilir tabii ki.
Hayat mottonuz nedir?
Dürüst olmak.
Çok dobra bir kadın olduğunuzu biliyorum.
Evet, biraz fazla açık sözlüyüm o konuda eleştirildiğim oluyor. İnsanların pek işine gelmiyor açık sözlü olmak. Eskide daha sert bir yapım vardı şimdi çok daha yumuşağım.
Nasıl serttiniz?
Dediğim dedik bir durum vardı. İnsanlara daha mesafeliydim. Zamanla görüyorsunuz samimi olduğunuz insanların bazıları ne yazık ki dostunuz olmuyor. Ben çok verici bir insandım arkadaşlarıma karşı. Sonra öğreniyorsunuz ki insanları gereken yerlerine bırakmak gerekiyor. Başımdan geçen hiçbir olayı kendime sorun etmem orada bırakırım ve yoluma devam ederim. Arkama bakmam.
Üzülür müsünüz peki?
İlk başta tabii ki üzülürüm. Üzülmemek için insan olmamak lazım. Sonuçta duygularımız var. Hiçbir şeyi çok fazla kafama takmam. Allah korusun sağlık gibi sorunlar olmadıkça... Herkesi hak eden yere koymak gerekiyor.
Her ilişki günün sonunda özel hayat ya da arkadaş bir şekilde bitebiliyor.
Her şey başlayabilir ve bitebilir. Hiçbir şeyin bir garantisi yok bu hayatta.
Sizi en çok ne sinirlendirir?
Yalan. Dürüst bir insanım ve yalandan hiç hoşlanmıyorum.
Oğlunuz Kerim de büyüdü. Anne-oğul neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?
Beraber tatil yapmayı çok seviyoruz, ancak yaşından dolayı şu anda çok fazla vakit geçiremiyoruz o genellikle arkadaşlarıyla oluyor. Beraber film seyretmeyi çok severiz. Çok güleriz ve arkadaş gibiyizdir.
Nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz oğlunuz için?
Oğlumu her daim kontrol ederim ama kendi ayakları üzerinde durmayı öğrensin diye de hiçbir zaman sıkmam. Hayatında ileride ne yapmak istiyorsa onu yapacak ve ben onun adına düşünemem. Tabii ki yönlendiririm, fikir veririm ama hiçbir şeye zorlamam.
Annelik sizin için ne ifade ediyor?
Dünyanın en güzel şeyi... Canınızı verebileceğiniz tek varlık herhalde.
Melih Bey ile de çok güzel bir birlikteliğiniz var. Nasıl gidiyor?
Gayet güzel gidiyor. Birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz ve iyi anlaşıyoruz. Çok gülüyoruz. Melih eğlenceli bir insan. İkimiz de seyahat etmeyi çok seviyoruz ve ortak noktalarımız çok fazla. Her şeyden önemlisi iyi arkadaşız.
Ne kadar güzel.
Melih 16 sene Moskova'da yaşamış, hayatının çoğunu yurtdışında geçirmiş. Bu benim için çok güzel bir şey, ben de çoğu zamanımı yurtdışında geçirdiğim için o kafa yapısı bana daha çok uyuyor. O da rahat bir insan, ben de öyle. Birbirimizi hiçbir zaman sıkmayız. Tabii ki münakaşa da ediyoruz.
Bir ara ayrıldınız.
Evet, üç hafta kadar görüşmedik diyelim. Onun haricinde bu sene, bu ay ilişkimizin üçüncü yılı doluyor.
Melih Bey sizin için ne ifade ediyor?
Melih Bey benim için çok güzel bir hayat arkadaşı. İyi bir arkadaşım ve çok sevdiğim bir insan. Birlikte çok güzel şeyler paylaşıyoruz, o da çok kültürlü, okur, araştırır. Beni her anlamda besliyor.
İlişkiyi karşılıklı besleyince durağanlık da olmuyor.
Bu ilişkide durağanlık olması söz konusu değil. Çünkü Melih Bey yerinde duramayan biri (gülüşmeler). O yüzden ilişkimizde monotonluk asla olamaz. Bana herkes "Şebnem sen ne kadar enerjiksin, tezcanlısın" derken, Melih Bey'in enerjisi benim kat kat üstümde çıktı. Melih yurtdışına gittiğinde ben dinleniyorum kendime 'off ' veriyorum (gülüyor).
O derece yani... Ne yapıyor?
Yerinde durmuyor. Bir kere çok güzel hikayeler anlatır, mesela bir toplulukta alır eline mikrofonu ve herkese bir şeyler anlatır. Çok komiktir. Hayat enerjisi müthiş yüksek bir adam.
Ne güzel işte siz hiç yaşlanmazsınız Melih Bey ile.
Herkes bana onu söylüyor zaten "Bu adam seni gençleştirir, yaşlanmazsın..." Ben daha önce böyle bir enerji ile karşılaşmadım. Sabah 10'da uyanıyorum mesela bir anda sohbet etmeye başlıyor. Ben de sabah çabuk ayılırım esasında ama yine bu kadar da enerjik olmam. Bazen dinleneyim diyorum mümkün değil (gülüşmeler).
Seyahat programlarını kim yapıyor?
Her daim bir programımız var. Ben de yaparım ama genelde bana çok fırsat kalmıyor. Hatta birçok seyahati de iptal ediyorum oğlumdan dolayı. Çünkü çok fazla oğlanı bırakıp gidemiyorum. Eski eşim de kışlarını genellikle Miami'de geçiriyor.
Oğlunuzla araları nasıl?
Gayet güzel. Melih 54 yaşında ama oğlumun yaşına gayet uyabiliyor (gülüyor). Her ruhun insanı.
Yeniden evlernmeyi düşünüyor musunuz?
Hiç evlenmeyi düşünmüyorum. İki kez evlendim, hiç öyle bir niyetim yok ama hayat ne getirir ileride belli olmaz. Şu anda hiç öyle bir düşüncem yok. İlişkimi yaşıyorum ve çok mutluyum.
Aşk sizin için ne ifade ediyor?
Ben aşk kadınıyım. En son aşkım da minik köpeğim, onunla da muazzam bir aşk yaşıyorum. Benim her şeyim aşk ile olmalı. İlişkilerimi de mutlaka aşk ile yaşamayı seviyorum. Heyecan benim için çok önemli.
Aşk bittiğinde peki?
Tabii ki bir süreden sonra bitiyor. Benim annem babam 50. yıldönümlerini kutluyorlar. Eminim onlar artık arkadaştır, aşk 50 yıl içinde kalmaz.
Maşallah formunu ve güzelliğini koruyan isimlerden birisiniz. Güzellik bakım konusunda ritüelleriniz var mı?
Spor yaparım düzenli. Pilates yapıyorum. Bir ara kickboks yaptım. Normalde yaz aylarında sabah ve akşam bir saat yüzerim ama bu sene henüz yapamadım. Beslenmeye dikkat etmeye çalışıyorum ama yemek yemeyi de çok seviyorum. Senede iki kez yurtdışına detoks kampına giderim, bir hafta kalırım. Bazen üç kere gittiğim oluyor.
Peki, hayatınızın dönüm noktaları nelerdir?
Biliyorsunuz bir güzellik yarışmasına katıldım, pek istemesem de o dönem benim adıma başvurmuşlardı. 300'e yakın reklam filminde oynadım. Avukat olmayı düşünürken bir anda model oldum. Birinci dönüm noktam budur. Mehmet Bey (Dereli) ile tanışmam bir dönüm noktasıdır. Tabii ki oğlumun dünyaya gelmesi, hayatımdaki belki de en önemli dönüm noktası o.
Eski eşiniz Mehmet Bey'den bahsederken hep çok güzel anlatıyorsunuz. Bu çizgiyi nasıl koruyorsunuz?
Mehmet Bey de çok olgun bir insan. Güzel bir beraberliğimiz oldu ama 15 yılın sonunda yapamayacağımızı anladık ve ayrıldık. Şimdi de gayet iyi bir dostuz. Melih Bey ile birbirlerini seviyorlar, ben Mehmet'in kız arkadaşını tanıyorum. Bir de ortada bir çocuğumuz var ama bu sadece bir çocuk olduğu için değil. Bir insan ile 15 yılınızı geçirdiyseniz neden kötü olasınız? Ben gerçekten anlamıyorum. Neden insanlar hep kötü ayrılıklar yaşıyorlar? 15 yıl beraber geçirmişiz, nasıl güzel başlamışsa ayrılırken de güzel bitmeli. Bazen alttan almayı bilmek lazım. Her iki taraf için de geçerli bu.
Yanlışlar da olsa bile mi?
Tabii ki, kimse dört dörtlük değildir. Tabii ki hepimizin yanlışları olabilir. Önemli olan güzel bir şey yaşandıysa, güzel de bitmeli.
Her zaman pozitifsiniz, üzüldüğünüz anlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
Her zaman pozitif olmasam da yüzde 90 öyleyim. Sorunlardan çok çabuk kaçarım, yok ederim. Bazı insanlar da bana "Şebnem neden böyle yapıyorsun" der. Ben 50 saat bir konuyu düşünmem, niye böyle oldu vs. Çok sıkılırım böyle şeylerden. Acıklı film izlemem, eğlenceli ve beni mutlu eden şeyleri izlerim. Kötü haber okumam.
Bir röportajınızda "Herkes marka çantalara yatırım yaparken, ben evlere yatırım yaptım" demişsiniz. Yatırımcı kafası var sizde anlaşılan.
Evet, doğru. Çok fazla alışveriş yapmayı seven bir kadın değilim. Yurtdışına gittiğim zamanlarda alırım. Trend bağımlısı biri değilim. Aklıma geleni giyinirim, mesela 15 yıl önceki kıyafetimi de giyinebilirim. Eşyalarımı çok dikkatli kullanırım. Dolayısıyla çok fazla bir şeye ihtiyacım yok. Allah'a şükür her şeyim de var ancak ben dışarıya bunları göstermeyi seven biri değilim.Yurtdışına gittiğim zaman giyinmeyi seviyorum çünkü artık burada insanlar yarış halinde ve hoşuma gitmiyor açıkcası. Ben daha normal yaşamayı seviyorum. Modellik yaptığım yıllardan beri paramı biriktiririm. Ufak, tefek birikim derken hep bir şeyler alırım, satarım. Mülk almayı severim.
Peki, tescilli güzel olmanın hayatınıza olumlu veya olumsuz yansımaları ne oldu?
Şöyle ki 17 yaşında çalışmaya başladım ve para kazandım. Modellik mesleğinde, bir insanın bir ayda kazandığı parayı yeri geliyor bir günde kazanabiliyorsunuz. Böyle bir avantajı var ve tabii ki önünüze çok fazla kapı açılıyor. Olumsuz yanları da şu ki ben hiç şöhret bağımlısı bir kadın olmadığım için bugüne kadar ne TV dizisi, ne film hiçbir şey kabul etmedim. Kuzenimle yürürken resimlerim çekiliyordu ve yeni sevgilisi diyorlardı. Hoşlanmıyorum böyle şeylerden ama bazı insanlar çok hoşlanıyor tabii ki. Ben ünlü olmaktan, sansasyonel şeylerden hoşlanan biri değilim.
Ama siz de çok kaçamadınız ünlü olmak işinden bir yerde.
Evet, öyle oldu (gülüşmeler).
Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Cesur, tezcanlı, çok çabuk hareket etmeyi seven biriyim. Mutlu bir insanım. Komiğimdir, herkesin içinde yapmam ama yakın arkadaşlarımı çok güldürürüm. Kendimle çok dalga geçerim. Dostlarıma, sevdiklerime çok bağlıyımdır ve verici olurum. Arkadaş konusunda artık seçiciyim ve hayatımda az, öz kişi vardır. Hayatımda en önemli şeyim ailem, oğlum, annem, babam, kız kardeşlerim ve yeğenlerim, dostlarım ve tabii ki Melih.
