Röportaj: Gülçin İşler FIRAT
Fotoğraflar: Betül YAZICIOĞLU
Ersin Süzer, kendi tabiriyle Bodrum'da reşit olmuş, 18 yıldır Bodrum'u takip eden ve Türkbükü'nü kamuoyuna duyuran ilk gazetecilerden biri. Bodrum'u çok iyi tanıyan biri olarak, bu yıl 10. yılını kutlayan Türkbükü'ndeki Kuum Hotel Spa Beach'in 5 yıldır işletmeciliğini yapan Ersin Süzer ile Bodrum'da buluşarak hem başarılı işletmeciliğini hem de Bodrum'u konuştuğumuz keyifli bir röportaj yaptık. Süzer'den Bodrum tavsiyeleri almayı da ihmal etmedik.
Kuum Beach, bu sezon 10. yılını kutluyor ve son 5 yıldır siz işletiyorsunuz.Öncelikle Kuum Beach'i anlatır mısınız, Türkbükü'ndeki diğer beach'lerden ayrılan yönleri var mı?
Aslında Bodrum'da reşit oldum. 18 yıldır Bodrum'u yakinen takip ediyorum. Türkbükü'nü kamuoyunu duyuran ilk gazeteci olarak, özellikle bu bölgeyi çok iyi tanıyorum. Türkbükü uzmanlık alanım, bu yüzden de bu bölgede nasıl bir işletme olursa başarıya ulaşabilir, farkındayım. Kuum'un en önemli özelliği istikrarımız. Tatile gelenler için ilk öncelik, kendilerini güvende hissetmeleri. Tanıdık tanımadık kim varsa, gönül rahatlığıyla ailelerini bize gönderebiliyor. İkinci önceliğimiz samimiyet. Tüm gün o sıcağın altında elimizden geldiğince tüm samimiyetimizle, gelen herkesin iyi bir tatil geçirmesi için çalışıyoruz. Ay bazında, otelle birlikte beach alanında 10 bin kişiye ev sahipliği yapıyoruz. Her geçen yaz ilgi biraz daha artıyor. Son beş yıl içinde Kuum'a birçok müdavim kazandırdık.
Otelin yanında bir de Kuum Beach markasını yarattınız?
Evet, en önemlisi de Kuum Beach diye bir marka yarattık. Bugün Türkiye'de tatil yapan herkes Kuum Beach'i biliyor. Bunun da haklı gururunu yaşıyoruz. İşletmeciliğe başladığım ilk yazımda Kuum Hotel'in sahibi Uğur Tunçel; "Günahı senin sevabı senin" demişti. Kuum'daki başarımızda Uğur Bey'in payı çok büyük. Arkamızda çok sağlam duruyor. Tam bir bilim adamı, hem de babacan, yeni fikirlere çok değer veriyor. Felsefemiz aynı; çok çalışmak, sahadan ayrılmamak.
10. yılında beach'te yenilikler de var, biraz da bu yeniliklerden söz eder misiniz?
Yazlık bir otel olduğumuz için ekibin yüzde 80'i her yaz değişiyor. Bu turizmin bir gerçeği, asla sorun etmiyoruz. Her yaz ekibe katılan
arkadaşlarımız, tüm samimiyetiyle görevlerini yerini getiriyor. Bu yaz en büyük yeniliğini mutfakta yaptık. Mutfak Şefimiz Yılmaz Demir'in maharetli eliyle birlikte. Kuum'un sahibi Orkun Tunçel'le birlikte şahane bir yemek mönüsü ortaya çıktı. Asla kaliteden ödün vermiyoruz. İddialı olacak ama Türkiye'deki beachlerin arasında bu kadar zengin mönüye sahip başka bir beach daha olduğunu düşünmüyorum. "Tatile gelenlerin canı ne ister?" sorusunu çok iyi cevaplandırdığımızı düşünüyorum. Ayrıca dışarıda sosyalleşen insanların yemek alışkanlıklarını da göz ardı etmedik. Orkun Tunçel'in kışın fazlasıyla yurtdışına seyahatleri oluyor. Onun yurtdışında sevdiği lezzetleri de mönüye koyunca ortaya bambaşka bir yemek mönüsü çıkmış oldu.
Burayı tatilciler niçin tercih ediyor ve aradıklarını bulabiliyorlar mı?
İnsanlar bizde çok rahat ediyorlar, ev rahatlığı sunuyoruz ve onları şımartıyoruz. İyi yemek, temizlik, iyi servis bunlar zaten temel prensiplerimiz, onları saymıyorum bile. Enerjimiz çok yüksek, o enerjiyi de insanlar alıyor. Bu arada her gelen de memnun ayrılacak diye bir kural yok. Ama bizi tercih edenlerin yüzde 95'i buradan mutlu mesut ayrılıyorlar. Bu da ciddi bir başarı demek...
Beach'ler için artık restoranlar da büyük önem kazandı. Siz de fine dining restoranları aratmayacak bir beach restoranı kurdunuz ve ona göre mönü hazırladınız. Restoran ve mönü hakkında bilgi alabilir miyiz?
Türkiye'deki yeme-içme sektöründeki lüksü yakından takip eden ender insanlardan biriyim. Aşırı lüks dünyanın her yerinde insanları rahatsız eder. Hedef, ulaşabilir lüks servis etmek. Geçmişte, beachteki restoranlar pide, döner, burger, biraz salatadan ibaretti. Gastronomi geliştikçe bu beachler'e de yansındı. Yemek çeşitliliği servis kalitesi fine dining restoranları aratmayacak düzeye ulaştı. İddia ediyorum, Türkiye'deki iyi beachlerin hepsi, Avrupa'daki beachlerin çok önünde. Kuum'da tam 100 çeşitten oluşan bir yemek mönümüz var. Kral yengeç de var, saray mantı da... Önemli olan zaten bu skaladaki yemek listesini çıkartabilecek ekibi kurmak.
Bodrum'u çok iyi bilen biri olarak; yeme, içme, dinlenme, eğlenme ve alışveriş önerilerinde bulunur musunuz?
Sabahtan başlayalım; kahvaltı için Gölköy'deki Orkide'de gerçek Bodrum kahvaltısı servis ediliyor. Pazar öğlen saatlerinde Mavi Otel'de bir mantı yapıyorlar ki gerçekten kaçmaz. Gündüz; elbette Kuum Beach diyeceğim, akşamüzeri Maça Kızı'nın ambiyansı tartışılmaz. Eğer çocuk varsa, Moon Beach biçilmiş kaftan. Bir de bu yaz açılan Kai Beach'e ilk fırsatta oğlumu alıp gideceğim. Cumartesi günleri Bella Sombra Hotel'de canlı müzikli akşamüzeri partileri var, kaçmaz. Balık için bu yaz Yalıkavak'taki Kahraman'ın adını çok duyuyorum. Bodrum merkezdeki balıkçı tartışılmaz Memedof 'tur. Türkbükü'nde ise en çok gittiğim Garo's, Orkide ve Atılay. Gece ise canlı müzikte çok alternatif var, Yalıkavak Marina'da Agency, Angie, Hazine. Türkbükü'nde ise canlı müziğin yeni adresi People oldu. İster yemekli, ister yemeksiz, tam tadında yapıyorlar canlı müziği, çok geç saatlere kadar beklemek zorunda kalmıyor insanlar. Sahne ise canlı müziğin en geç başlayanı, programlar saat 01.00'da başlıyor. Gece kulübü tavsiyem Sess.
