“İlk adım farkındalık yaratmak”

Cemiyet hayatının sevilen çifti Şebnem-Celal Çapa, çevre temizliği konusunda yıllardır büyük çaba sarfediyor. Bu çabayı ve duyarlılığı geniş kitlelere yaymaya hazırlanan Çapa çiftiyle çöp toplama konusunda neler yaptıklarını konuştuk.

“İlk adım farkındalık yaratmak”

Röportaj: Gülçin İşler FIRAT
Fotoğraflar: Koray IŞIK

Cemiyet hayatının renkli çifti Şebnem ve Celal Çapa, aynı zamanda çevre temizliğine duyarlılıklarıyla da bilinir. Tatilde bile çevrelerindeki çöpleri toplayan çift, bunu yıllardır bıkmadan usanmadan yapıyor. Çapa çifti, yıllardır tek başlarına yürüttükleri bu çevre temizliği işini şimdi geniş kitlelere yaymaya hazırlanıyor. 15 Eylül Dünya Temizlik Günü'nde herkesi bulunduğu alanda, saat kaç olursa olsun temizliğe davet eden çiftin, sosyal medya aracılığıyla geniş kitlelere duyurduğu bu önemli organizasyon sanat dünyasında da büyük destek görmeye başladı. Öncelikle şunu belirtelim; Çapa çifti uzun yıllardır özellikle Ege sahillerinde, yaşadıkları şehir olan İstanbul'da ellerine eldiveni takıp yerlere, sahil kenarına atılan pet şişe, teneke vs. gibi çöpleri topluyordu. Son zamanlarda bunu sosyal medyada paylaşınca ve kendileri dışında birkaç kişiden oluşan çekirdek grubu kurunca bir anda dikkatleri üzerlerine çektiler. Her konuda olduğu gibi bu konuda da negatif düşünenler ve hatta Çapa çiftinin reklam yaptığını söyleyenler bile oldu. Şebnem ve Celal Çapa ile Swissotel The Bosphorus'un bahçesinde buluştuk ve konunun detaylarını konuştuk. Unutmayın 15 Eylül'de nerede olursanız olun çevrenizi temizleyin.

Öncelikle 15 Eylül'deki kampanyanızdan başlayalım, neden 15 Eylül tarihini seçtiniz ve bu kampanya için nasıl örgütlendiniz?
Celal Çapa: 15 Eylül Dünya Temizlik Günü ilan edildiği için biz de aynı gün bu anlamda farkındalık yaratmak istedik. Türkiye çapında temizlik projesine karar verdik. Geçen yıl kurduğumuz çekirdek bir kadromuz vardı; bizim dışımızda Mine Kalpakçıoğlu, Zeynep Üstünel, Şah Yaycı, Işın Görmüş, Zeynep Bilgin var. Çekirdek kadromuzun dışında bize destek olacak sanatçılar, otel ve restoran yetkilileri, dernekler, spor kulüpleri, sosyal medyadaki takipçilerimiz, çevremizden tanıdığımız, tanımadığımız herkes var.

15 Eylül'de neler yapılacak? Bu kampanya için katılımcılardan ne yapmalarını istiyorsunuz?
Şebnem Çapa:
15 Eylül günü Türkiye'nin neresinde olursanız olun, saat hiç önemli değil, herkesin bulunduğu bölgeyi temizlemesini ve bunu da sosyal medyada paylaşmasını arzu ediyoruz.
C. Çapa: Memleketini seven, temiz bir Türkiye'de yaşamak isteyen her vatandaşın bu kampanyaya katılmasını istiyoruz. O günü lütfen temizliğe ayırın.

15 Eylül günü sizin rotanız ne olacak?
C. Çapa: Tahmin ediyorum Eminönü'nden çıkarak Sarıyer'e gideceğiz. Bizim arzumuz kim o gün neredeyse oradaki çöpü toplasın.

Bu kampanya ile hedefleriniz neler?
C. Çapa: İlk adım farkındalık yaratmak. Burada iyi bir ses getirebilirsek ikinci adım olarak yapılacak çok fazla iş var. Bu kişisel bir iş değil, bizim 3, 5 torba çöp toplamakla olacak iş değil.
Ş. Çapa: En önemlisi bilinçlenmeliyiz, herkese temizliği öğretmeliyiz. Yoksa hep beraber toplum olarak mahvolacağız. Mesela içtiğimiz pet şişenin doğada yok olması için 400 yıl gerekiyor. Bu Şebnem ve Celal'in işi değil, herkesin yapması gereken bir iş.
C. Çapa: Ben bu işi yaparken rehabilite oluyorum, keyif alıyorum. Çünkü doğaya saygı duyuyorum, onu gelecek nesillere iyi bir şekilde bırakmak
istiyorum.

Bu kampanyanın devamı gelecek mi?
Ş. Çapa: Biz bunu bir kampanyadan ziyade bir yaşam şekli olarak gördüğümüz için tabii ki devamı gelecek.

Dernekleşmeyi, profesyonel yöntemlerle bu kampanyayı geniş kitlelere ulaştırmayı planlıyor musunuz?
C. Çapa:
Bizler bunu bir sosyal sorumluluk olayı olarak gördüğümüz için dernekleşmeyi düşünmüyoruz.

Şimdi en başa dönelim ve ilk ne zaman, nerede çöp topladınız?
Ş. Çapa:
Biz senelerdir karı koca çevre temizliği yaparız, yaşadığımız bölgede ve yurtiçi seyahatlerimizde...
C. Çapa: Evde bile çer, çöp diyeceğiniz dağınıklığa tahammülüm yok. Önce kendi evimdeki temizlikle başlamıştı sonrasında etrafımdaki pislik de beni rahatsız etmeye başladı. Orası da benim yaşam alanım, evden çıkıyorum mesela, spora yürüyorum, yemeğe gidiyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum vs. O alan beni çok ilgilendiriyor. İlk olarak Bozburun'da başladım. Beni çok rahatsız eden bir cümle olmuştu "Bu pislikler denizlerden geliyor" Ben de "Nasıl oluyor 10 km ötesi Yunanistan oraya niye gitmiyor pislikler" derdim. Bizim kıyıda mıknatıs mı var? Orada belli başlı bazı adaları temizleyerek, okulla ve belediye ile anlaşıp 40, 50 kişilik bir grupla yaptık. Kalabalık olunca çok çabuk toplandı ve bu bana büyük rahatlık verdi.

Peki, size soran oluyordur ben de sormak istiyorum. Çöp toplamaktan tiksindiğiniz oluyor mu?
C. Çapa:
Benim hedeflediğim ve topladığım çöpler su şişeleri, tenekeler, naylon vs. Tabiatın yok edemediği ya da yok etmesinin uzun süreceği çöpler bunlar. İzmaritlere eğilemiyorum onlarla başa çıkamam. Diğer çöpü toplamaya benim gücüm, vaktim, ömrüm yetmez. Eldivenim, ıslak mendilim hep çantamda, takıyorum ve sonrasında mendile elimi siliyorum. Ardından da yıkıyorum ellerimi. Ancak herkesin bu işi yapabileceğine inanmıyorum.

Evet, uzun süre eşiniz ve birkaç yakın arkadaşınızla birlikte çöp topladınız ve son birkaç ayda takipçileriniz ortaya çıktı, ünlü isimler de sizin yolunuzdan gitmeye başladı. Neden şimdiye kadar böyle destek görmediniz de şimdi bu destek oluştu?
Ş. Çapa: Sosyal medyada paylaştıktan sonra farkındalık yarattığımızı düşünüyorum. Bu konuyla ilgili olarak yukarıda isimlerini belirttiğimiz arkadaş grubumuzla kurduğumuz temizlik örgütümüzle yaptığımız çalışmalar basına yansıyınca ilgi çoğaldı. Tabii ki bu konuya sanat dünyasından isimler katılınca dikkatler çoğaldı.

Hiç şüphesiz toplumun her kesiminden bu işe destek gerekiyor ama siz özellikle kimlerin bu işe öncülük yapmasını ve destek vermesini istersiniz?
Ş. Çapa:
Belediyelerden ve devlet kurumlarından bundan sonraki safhada tabii ki işbirliği ve destek bekliyoruz. Yaz başında Alaçatı'da yapmış olduğumuz temizlik sırasında Çeşme Belediyesi'ndeki arkadaşlardan çok destek aldık. Alaçatı'daki Alavya Otel'in önderliğinde yapılan temizlikte de Çeşme Belediyesi'nin halen yardımcı olduğunu görüyoruz.
C. Çapa: Temizlik çok geniş bir konu ve bu ilk adımı diyebiliriz. En önemlisi de toplumu eğitmek, bilinçlendirmek.

Şimdiye kadar nerelerde çöp topladınız?
Ş.Çapa:
Başta tabii ki yaşadığımız şehir olduğu için İstanbul'da her yer diyebilirim. Şile tarafları, Ege kıyılarında gittiğimiz her yer. Örnek vermek gerekirse bayramda Bozburun'da topladık. Bozburun'da 36 battal boy çöp torbasını doldurduk buna kasabanın içi dahil değil sadece sahil.

Çöp toplarken sizi şaşırtan, olumlu ya da olumsuz ne gibi tepkiler gördünüz?
Ş. Çapa:
Çöp toplarken genelde insanlar destek veriyorlar, yardım edenler de oluyor ama bunun yanı sıra şaşkın şaşkın bakanlar, "Bunlar ne yapıyor?" edasında bakanlar da oluyor. Hatta senelerdir temizlik yaptığımız Bozburun'da Celal'i görüp "Köyün delisi geldi" diyenler de oluyor.
C. Çapa: Negatif tepkiler almamaya tabii ki imkan yok ancak reklam yaptığımızı söyleyenler oldu. Ben de soruyorum bunun reklam amacı ne olabilir? Çöpçüler Kralı mı olacağım? Bazı arkadaşlarım bana Çöpçüler Kralı'nın filmini yollamışlar.

Siz çok yurtdışına çıkan bir çiftsiniz, oralarda da bu tür faaliyetlerde bulunuyor musunuz?
Ş. Çapa:
Yurtdışında genelde böyle bir duyarlılığa ihtiyaç kalmıyor tabii ki ama bu çok gelişmiş ülkeler için geçerli.

Birçok ülkeyi görmüş bir çift olarak, sizce en temiz ülke hangisi ve bunu nasıl başarıyorlar, kanunlarla mı, halkın duyarlılığıyla mı?
C. Çapa:
En temiz ülke Avustralya. Sonra Singapur ve Batı Avrupa ülkeleri geliyor. Halkın tabii ki duyarlılığı önemli ancak aynı zamanda o kadar ağır cezalar var ki insanlar çöp atmamaya özen gösteriyor. Örneğin Singapur'da çiklet çiğnemek ve satmak yasak. Şayet birisi çikletini yere atarsa cezası 1000 dolar. Kaliforniya'da bir kişi yere çöp attıysa ve bu ilk kez olduysa cezası 100 ile 1000 dolar arasında değişiyor ve bu kişi sekiz saat boyunca çevreyi temizlemek durumunda kalıyor.
Ş. Çapa: Evet, Celal'in dediği gibi ABD'nin tüm eyaletlerinde çevreyi kirletmek para cezası ve kamu hizmeti ile karşılığını buluyor. İngiltere'de sokağa izmarit atmanın cezası 80 pound. Bizim memleketimizde de 2018 yılı itibariyle umuma açık alanda çevreye çöp atmanın cezası 232 lira. Maalesef bunlar halkımız tarafından bilinmiyor. Arabadan çöp atmanın da cezası var ancak çok caydırıcı rakamlar değil.

Belediyelerden veya devlet kurumlarından bu konuda beklentileriniz var mı?
Ş. Çapa:
Her konuda olduğu gibi bu konuda da en büyük beklentimiz eğitim. Bu da ilk olarak çocuk yaşta aileden alınan eğitimle alakalı. Zaten asıl hedefimiz bu konuda farkındalık yaratarak çocuk yaşlarda ailelerin bu eğitimi çocuklarına vermesini sağlamak.

En çok çevreyi kimler kirletiyor?
C. Çapa:
Şehirde parklarda piknik yapanlar, günübirlik tekneciler, statlara gelen futbol seyircileri, otopark diye kullanılan yol kenarlarında bekleyen servis arabaları.

Ben çevremden sizinle ilgili, "Çapa çiftinin hali vakti yerinde, çalışmak zorunda değiller, sık sık seyahat ediyorlar, peki neden çöp topluyorlar, amaçları ne, bir çıkarları mı var?" şeklinde soru işaretleriyle dolu yorumlar duyuyorum. Ben sizin tamamen çevreye olan duyarlılığınızdan ve insanlara örnek olmak için bunu yaptığınızı biliyorum ama bu düşüncedeki insanlara bir cevap verir misiniz, sizin bu işten çıkarınız ne?
C. Çapa: Böyle düşünen insanları çok merak ediyorum, bizim bu temizlik konusuyla ilgili ne çıkarımız olabilir? Çevresini ve doğayı seven herkesin temiz bir Türkiye için yapması gereken son derece doğal bir davranış. Bunu moda olarak görenleri de acilen bu modayı takibe bekliyorum. Millet olarak severiz takipçiliği...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.