“Moda haftası ciddi bir platform”

Moda Tasarımcıları Derneği’nin yeni dönem eşbaşkanı, başarılı tasarımcı Özlem Kaya ile bir araya gelerek, Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un hazırlık sürecini ve Türk moda sektörüne katkısını konuştuk.

“Moda haftası ciddi bir platform”

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Kutup DALGAKIRAN

Moda Tasarımcıları Derneği Eşbaşkanı Özlem Kaya, yıllardır moda sektöründe yer alan ve genç tasarımcıları çıktıkları yolda fazlasıyla destekleyen başarılı bir tasarımcı. Bu sezon 12. defa gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul'u ilk sezonundan beri takip eden ve yıllar geçtikçe içinde de yer alan Özlem Kaya ile moda haftasının gelişim sürecinin ve tasarımcılar için öneminin yanı sıra genç tasarımcılarının dikkate alması gereken unsurları konuştuk.

Moda Tasarımcıları Derneği'nin, eşbaşkanlarından biri olarak seçildiniz Özgür Masur ile birlikte... Bir moda tasarımcısı olarak böyle bir derneğin başkanlığını üstlenmek nasıl bir duygu?
Çok uzun zamandır dernekteyim ama başkan olmadan önce çok sorguladım yapabilir miyim diye. Zor bir şey çünkü, onu son zamanlarda daha çok hissediyorum. Her şeyden sorumlusunuz bir kere, bu kadar tasarımcıya karşı yükümlülüğüm var benim. Özgür ile samimi bir başkanlık olmasını istedik. Özgür'le çok eski arkadaşız zaten. Onunla eşbaşkan olduğum için de çok mutluyum, çok iyi anlaşıyoruz. Samimiyeti ön planda tutmak istedik, herkes aradığında çok kolayca ulaşıp, derdini anlatabiliyor. Tasarımcılar olarak bu tekstil piyasası içerisinde nasıl daha söz hakkımız olabilir diye çok uğraşıyoruz. Çünkü biz aslında üretici bir ülkeyiz. Burada tasarımcıları markaların kesinlikle çok desteklemesi gerekiyor.

Bir tasarımcı olarak siz moda haftasının önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir kere bu bir farkındalık, moda sektörü var ve biz sadece üretici değiliz, aynı zamanda Türk modasına da yön veriyoruz. Biz sonuçta zaten yaz ve kış koleksiyonlarımızı hazırlıyoruz. Bu bir ticaret. Çünkü sonuçta yaptığımız şeyi aynı zamanda satıyoruz ve bunun için uğraşıyoruz. Burası da insanların kendini gösterdiği, tasarım gücünü, kendini ortaya koyduğu bir platform. Burada devamlılık da çok önemli. Kendi markamı kuracağım dediğin noktada kendini gösterme şekillerinden biri bu oluyor. Bu bence tekstil sektörü ve firmalar açısından da önemli. Tasarımcı işbirliği yapmak isteyen bir marka da gelip, orada defileleri izleyip, basından bunu takip edip işbirliği yapabiliyor.

12. sezonu gerçekleşen moda haftasının bu zamana kadar gelişim süreci nasıldı?
En başından beri varım ben. İlgi alaka arttı, o gözle görülüyor. Yeni yola çıkan tasarımcılar için gerçekten çok çekici bir yer. Mekan olarak çok yer değiştirdi. Çok badireler atlattı, bombalar patladı yine devam etti ama bunun arkasında çok ciddi çalışan ekipler var. O krizleri atlatmamızı sağlayan, çok emek veren insanlar var. Her sene yapılan yanlışlar tekrar olmasın diye uğraşılıyor. Bunun için saatlerce toplantılarda kalıp, kafa kafaya veriyoruz. Tabii ki yine öngöremediğimiz şeyler oluyor ama zaman içersinde oturuyor.

Yabancı basın ve alanlardan ilgi nasıl olacak bu yıl?
Gelecek ciddi iyi bir basın grubu var. Satınalma grupları da geliyor. Dediğim gibi yaptığımız şeyleri satmamız gerekiyor. Biz belki fark etmiyoruz ama ciddi bir şekilde takip ediliyoruz. Bu kadar tasarımcı arasında üçü bile sıyrılıp, bir şey olsa bizim için çok önemli bir şey. Ülke olarak gurur duymamız lazım, o yüzden devletin de desteği çok önemli.

Aynı zamanda genç tasarımcıları çok desteklediğinizi de biliyorum. Onların çıktığı bu yolda nasıl ilerlemeleri gerekiyor?
Hiç başlamayın (gülüyor). Bunu da demişliğim var (gülüyor). Çok zor bir şey, çünkü burada tek başına, bir destek olmadan kendi markasını kurup, yatırımcısı olmadan ilerleyen o kadar insan var ki hepimiz böyleyiz. Biz bunun için gerçekten çok emek, çok saatlerimizi harcıyoruz. Ben Mimar Sinan Üniversitesi tekstil bölümünde ders veriyorum. Tekstil bölümünü bitiren herkes moda tasarımcısı olmuyor. Kimi desen yapmayı tercih ediyor, kimi eve tekstil yapıyor, kimi deri tasarımcılığını tercih ediyor. Ya da firmalara dağılıyorlar; bu aslında geniş bir kol. Biz şu an sadece moda tasarımcılarından bahsediyoruz. Koza'da tanıştığım mentorü olduğum kişilere de söylüyorum. Disiplinle, çalışmayla, gerçekten çok emekle yapılabilecek bir iş. Büyük bir sorumluluğunuz var, çalıştırdığınız insanlar var. Bir şekilde istihdam sağlıyorsunuz. Birçok yarışmada jüri üyeliği de yapıyorum. Tanıştığım insanlarla vakit geçiriyoruz, o renkliliği seviyorum. Kimisi hemen ünlü olmak istiyor. Kimisi hiç tecrübe edinmeden kendi markasını kurmak istiyor. Şimdi hızlı tüketim durumunun içerisindeyiz ya her şeyi çok çabuk elde etmek istiyoruz, sabrımız yok. Bu sabırsızlıkla yapılacak bir iş değil. Tam tersi çok sabretmek gerekiyor. İşin teknik tarafı da var. Onu bilmeden bu işi yapamazsınız. Sonuçta bir form üzerinde çalışıyorsunuz, o formu çok iyi tanımanız lazım kumaşı tanımanız lazım. Bunların hepsi zamanla tecrübeyle olan şeyler. Öyle okulu bitirir bitirmez hemen marka kurayım diye bir şey yok. Bir yerde çalışmak gerekiyor palazlanmak gerekiyor.

Defile yapmanın hazzı nasıl bir şey?
O çok güzel bir şey, çok zor ama çok güzel (gülüyor). Ben aslında sakin bir insanımdır, benim kulisim de çok sakin geçer. O yüzden panik falan olmadığım için ben defile müziğini duyana kadar o soğukkanlılığı çok iyi koruyorum. Sonra defile müziği başladığı anda 8-10 dakika içerisinde her şey bitiyor, o zaman heyecanlanıyorum. O zamana kadar başkasının defilesini yönetir moddayım, sonra o anda her şey değişiyor. Koleksiyonu hazırlamak daha kısa sürüyor heralde (gülüyor). Bir de o kadar şey yapıp, komik şeyler geliyor başımıza kulislerde. O 8 dakikanın yaşattığı his için yapıyorsunuz, aylarca onun için çalışıyorsunuz o hazzı alabilmek için. Ama çok yorucu bu da bir gerçek...

Sizce Türkiye'de moda sektörü açısından düzeltilmesi gereken eksikler neler?
Bir şeye tamam diyemezsiniz. Bu organik bir yapı ve sürekli de gelişmesi gerekiyor. O yüzden sadece moda olarak bakmamak lazım. İnsanın kimliğini koruması çok önemli. Kimliğini koruyup ya da kültürünü araştırıp, ona göre hareket etmesi çok önemli. Çünkü o orijinallik çok önemli. Dünyada da artık bu trend. O yüzden Tiflis Moda Haftası bu kadar yükselişe geçti. Diyoruz ki, "Biz Paris Moda Haftası gibi olalım"... O kadar köklü bir modası haftasını nasıl geçebiliriz? Bana göre çok ütopik bir şey; daha gerçekçi olmamız gerekiyor. Disiplin çok önemli her işte olduğu gibi. Disipline olmak, o orijinalliği korumaya çalışmak önemli. Bunları yaptıktan sonra da başarısız olman mümkün değil aslında.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.