Özlem Kaymaz "Her insan koşulsuz sevebilir"

Eski Türkiye Güzeli Özlem Kaymaz, kariyerinde açtığı yeni sayfayla özellikle kadınların ilgi odağı olmuş durumda. Kaymaz ile Fairmont Quasar Istanbul’un muhteşem atmosferinde buluşarak fotoğraf çekimi gerçekleştirdik ve samimi ve güçlü duruşunu yansıttığı

Özlem Kaymaz "Her insan koşulsuz sevebilir"

Röportaj Gülçin İşler Fırat/Fotoğraflar Cengiz Dikbaş

Bazı kadınlar vardır güzelliği yıllar içinde eksilmeden artan, duruşuyla, bakışıyla size hayattaki gücünü net bir şekilde ifade edebilen... 1992 Türkiye Güzeli, üç çocuk annesi Özlem Kaymaz şu sıralar birçok kişiye güç veren hayat yolculuğunu paylaştığı Tedx'teki 'Koşulsuz Sevgi' konuşmasıyla kadınlara ışık oluyor. "2000 kişi önünde 'Koşulsuz Sevgi' isimli Tedx konuşmamı yaptıktan sonra kariyerimde benim için yeni bir sayfa açıldı" diyerek ilerlediği bu yeni yolculuğunu konuşmak için Özlem Hanım ile Fairmont Quasar Istanbul'un müthiş atmosferinde buluştuk. Kaymaz, samimi ve içten açıklamalarıyla hem kendi deneyimlerini paylaştı hem de kadınlara tavsiyelerde bulundu. Geçtiğimiz hafta Miss Turkey Universe Güzeli seçilen kızı Tara De Vries ile ilgili mutluluğunu ve gururunu da bizimle paylaşan Özlem Hanım'ın hayata dair paylaşımları hepinize ilham olacak.

Özlem Hanım şu sıralar neler yapıyorsunuz?

Mayıs ayında 2 bin kişi önünde 'Koşulsuz Sevgi' isimli Tedx konuşmamı yaptıktan sonra kariyerimde benim için yeni bir sayfa açıldı. Bu anlamda da yaz dönemini çalışarak ve kendimi geliştirerek geçirdim. 'Inspirational Speaker', yani ilham verici konuşmacılardan biri olarak bir hikaye anlatıcı, bunun yanında sunucu özellikle de medikal ağırlıklı konferans ya da kongrelerde moderatör olarak görev alıyorum.

Tedx ile binlerce kişiye ulaştınız, nasıl bir an idi sizin için?

Tedx Bahçeşehir ile işbirliği hayatımın en güzel deneyimlerinden oldu benim için. Tedx konuşmaları, uluslararası çok değerli bir platform; müthiş konular, konuşmacılar barındırıyor içinde. Sanırım 200 bin kişi 19 dakikalık konuşmamı, hayatımın hikayesini dinledi şu ana kadar. Sahnede 2 bin küsür kişi önünde 19 dakikada hiç durmadan, gık demeden yapılmış, slayt dahi gösterdiğim bir konuşmaydı. Bir ömür Youtube'da açık, montaj yok, düzeltme şansı yok. Çok ama çok büyük bir heyecandı ve kendimi o sahnede mercimek tanesi kadar hissettim. Çocuklarıma bıraktığım güzel bir miras. Aynı konuşmayı Flemenkçe, Amsterdam Tedx'te yapacağım.

Kişisel danışman olmaya karar verme süreciniz nasıl başladı?

Her şeyin çıkış noktası, az rastlanır hayat hikayem. Ve bu hikayem süresince yaptığım bu yolculukta kazandığım tüm değerli bilgileri aktarma ve paylaşma serüvenimin ilk ayağı ise kişisel danışmanlık. Aldığım tüm eğitimler ve kendi yolculuğumda birebir yaşamış olduğum tüm tecrübelerin paylaşıldığı ve aktarıldığı bir süreç içindeyim. Senelerdir düşlediğim ancak doğru zamanı bekleyen kitap ise çok yakında sizlerle.

Harika haber bu! Kitap konusuna gelmeden önce 'daha iyi bir ben' (#dahaiyibirben) projenizden bahseder misiniz?

Bu projemde tek amacım kadınları bireysel seanslar ve gerektiğinde ortak çalışmalar ile dönüştürmek. Değiştirmek istedikleri konularda, tıkanıklık yaşadıkları hayat mevzularında, vazgeçmemek, kendi değerinin ve gücünün farkına varmak, daha sağlıklı bir vücut, daha dingin bir zihin ile gerçekleştirmek istedikleri hedefler konusunda rehberlik etmek istiyorum.

Tam olarak ne yapacaksınız? Kadınlara bir mesajınız var ise buradan da paylaşmak isteriz.

Şöyle açıklayabilirim; kadınlar, anneler, genç kızlar, içimizdeki güzelliği, gücü keşfetmek ve hayatlarımızı iyileştirmek, 'daha iyi bir ben' için niyet ederek yola çıkmaya hazırsanız, ben heybemdeki en küçük kırıntıyı bile sizlerle paylaşmaya hazırım. Bir tek ölüme çare yok. Bunun dışında ne kadar çok şeyin mümkün olduğuna ben bir örneğim, sizler de şahit. Şimdi sıra niyet etmiş olanların mucizesine benim eşlik ve tanıklık etme zamanım. Unutmamamız gereken bir şey var ki acılar paylaştıkça azalıyor, sevinçler paylaştıkça çoğalıyor. Kişi kendi merkezinde kalarak kendi hayatına sahip çıkarak, kendi sorumluluklarını yerine getirerek, elinden gelenin en iyisini yaparak, saf niyetine doğru yürüdüğünde gerçekleşen her şeye mucize diyoruz. Kendi mucizenizi ve şansınızı yaratmaya davet ediyorum sizleri.

Kadınlar sizden ilham alıyor, kendi hayat zorluklarında örnek alıyorlar. Bunu yapmak, kadınlara dokunmak size ne hissettiriyor?

Her kadın güzeldir ve iyi görünmenin ilk şartı da iyi hissetmek. Bugüne kadar bunu başarmış biri olarak, yüreklere dokunabiliyor olmak, birilerine iyi gelmek müthiş tatmin edici bir duygu. Böyle bir fırsata sahip olduğum için her gün şükrediyorum. Rol model olmak, olabilmek iyi hissettiren bir duygu...

Sizi örnek alan kadınlara neler öneriyorsunuz?

Tedx konuşmamda da bahsettiğim gibi hayatın bir anlamı, bunun yanında bir amacı olmalı. Hayatınızın amacı, kendinize bir ev, araba, eş, iş, kariyer ve bu minvalde bir şey ise bir durun ve düşünün derim. Hayat amacı, sizin varoluşunuzun bir diğerine katabildiği anlamdan ibaret benim düşünceme göre. İşte bu yüzden ilham verebilmek, rol model olmak, yeri geldiğinde dediğiniz gibi dertlere derman olabilmek benim hayat amacıma hizmet ettiği için huzurluyum. Hanımlar hayatlarınızı bugüne kadar geldiği şekilde devam ettirmek zorunda değilsiniz. Bilinçli bir şekilde yapacağınız kendi seçimleriniz ile özgürleşmek, dönüşmek mümkün. Kendinize bu şansı verin.

Samimi bir diliniz ve içten ifade yeteneğiniz var. Siz nasıl tanımlıyorsunuz?

Samimiyet, üzerinde uzun zamandır kendimi geliştirmeye, özüme ulaşmaya çalıştığım bir konu. Çok küçük yaşta ünlü olmak sebebi ile çarpık gelişmiş bazı kavramlar ile hayat boyu savaşmak zorunda kalmışım meğer... 18 yaşında taç sahibi olarak büyük bir kitle tarafından tanınmış ve ünlü olmuştum. 'Samimiyet' ve 'kibarlık' kavramları anlamlarını yitirerek iç içe geçmiş bir yaşam olmuş benim ki... Etrafımdakileri yani başkalarını suçlamayı bırakarak kendime bakmaya, anlamaya, kabul etmeye ve sevmeye başladığımda dönüşüm yolculuğum da başladı.

Gerçekte kendinizde farkına vardığınız şey ne oldu?

Artık gerçekten ne hissettiğimi ifade edebiliyorum. Mesela istemediğim ortamda, istemediğim kişilerle sırf ayıp olacağını düşündüğüm, kibar olmam gerektiğine inandığım için çoğu zaman da başkalarını mutlu ederek var olabileceğimi sandığım için, önce kendime sonra etrafıma saygısızlık ettiğimin farkına vardım. Eminim birçok kişi bu satırlarda kendini bulacaktır. Samimi ve kalpten söylenen her duygu kabul görür. Birine samimi bir şekilde hissettiğimiz gerçeği aktarmak aslında kendimize bir sorumluluktur. Beklentisiz, yargısız, samimi, dürüst ve gerçek yaşayabilmek büyük bir zenginlik ve özgürlük...

3 çocuk annesisiniz ve eskisi gibi çok güzelsiniz. Bu güzelliğin bir sırrı olmalı.

Öncelikle teşekkür ederim. 3 çocuk annesi ve 40 yaş üzerindeki bu performans beni de mutlu ediyor. Sanılan şekilde düzenli, sürekli spor yapan, güzellik salonlarından çıkmayan, saçına, yüzüne sürdüğü maske ile yarı aç dolaşan bir kadın olmamam benim sırrım diyebiliriz. İyi görünmenin ilk şartı iyi hissetmek... Ruh, beden, zihin dengesi, dişi ve eril enerjilerin uyumlu çalışması diyebiliriz.

Nasıl bir hayat temponuz var, çocuklar büyüdü. Hollanda-İstanbul arasında günler nasıl geçiyor?

Çocuklarımdan bir tanesi, mucizem Daniel, Hollanda'da babasının yanında yaşıyor. Kızım Tara ile birbirimizi çok özlediğimiz için, eğitimini İstanbul'a aldı ve Koç Üniversitesi'nde okuyor artık. Daniel'in ameliyatı var yeniden önümüzdeki haftalarda. 16 yıl yaşadığım, hayatımın her döneminde vatandaşı olduğum ve dilini çok iyi konuştuğum Hollanda ile bağlantım her zaman olacak.

Peki, Tedx konuşmasında da bahsettiğiniz 'Koşulsuz Sevgi' size göre nedir? Sizce her anne çocuğunu koşulsuz sevebilir mi?

Koşulsuz sevgi, bana göre hiçbir beklenti olmadan, her şartta, her koşulda yargılamadan, zihinden değil, kalpten hissettiğimiz, yaşadığımız bir duygudur. Ancak bu duyguyu yaşamış bir anne olarak saatlerimi harcamam gerek, gerçekten ne anlama geldiğini, yaşadığım tecrübenin tasvirini ve örneklerini vererek anlatmak için... Her anne, her insan koşulsuz sevebilir. Farkındalık seviyesi ile doğru orantılı olduğunu düşünüyorum.

Bir anne ve kadın olarak sizi çok iyi anlıyorum ve empati yaptığımda inanılmaz güçlü ve sevgi dolu bir kadın görüyorum. Siz hiç yaşadıklarınıza isyan etmediniz mi?

Empati kurabiliyor olmanız ne güzel... İnsan kendisi ne ise karşısındakinde de aynı özellikleri görürmüş. İsyan ettiğim zamanlar tabii ki oldu. İsyan etmeye bile isyan ettim. 40 küsür ameliyat geçirdi oğlum, anlatılmaz yaşanır deriz ya bazen öyle bir şey... Hayatın akışı içinde gün geldi ve kafama dank etti ve kendime sordum; "Bu benim elimde olan bir şey mi?, Başka ne yapabilirim?" Elimden gelenin en iyisini yaptım. Daha fazla bir şey yapamam benim elimde değil... O halde olması gerektiği gibi oluyor ve hayatı akışına bırakıyorum. İnanıyorum ki her olay benim hayrım için oluyor. İşte, bunlar benim isyanlarla başa çıkma yöntemim oldu.

Türkiye'de ne yazık ki çocuğunun engelinden utanan ve onu toplum içine çıkarmayan ciddi bir kesim var. Bunu nasıl aşabiliriz? Siz bu konuda neler yapıyorsunuz, öneriyorsunuz?

İnanın yalnızca Türkiye'de değil, çocuğunun engeli yüzünden, isyan evresinden kabullenişe geçememiş ya da çok zorlanan aileler var tüm dünyada. Ülkemizde maalesef bu oran daha fazla. Farkındalık çok önemli. Ülkemizdeki birçok problemde olduğu gibi bunun da eğitim ile bir nebze aşılabileceği inancındayım. Madem ki hayatta tek bacağı olmayan Ali ile otizm ile dünyaya gelmiş Ayşe var. İlkokul kitaplarında top oynayan, serüvenler yaşayan Ali ve Ayşe neden hep sağlıklı çocuklar olmak zorunda? Başkalaştırmamayı, farkındalığı öğretebileceğimiz yaşları yakalarsak etkileşimin daha farklı olması mümkün. Bu konuda özellikle eğitim alanında adımlar atabilmek düşlediğim bir şey. Sağduyulu vatandaşları bulmak, STK gönüllüsü yapabilmek bir yana; her vatandaşın zaten var olan sağduyusunu tetiklemek, farkına varmasını sağlamak bu konuda toplumsal olarak daha derinden bir algı değişikliği yaratacaktır.

Daniel, özgüvenli ve kendiyle barışık bir çocuk. Bunu nasıl başardınız?

Bizler yardımcı olduk, Daniel başardı. Her geçen gün biraz daha farkına varıyorum bunu başarabilme yolculuğunda atılan adımları... Bu yolculuğa çıkmak isteyen her ailenin ilk şartı ise; kalpten kabule geçiş, evrensel sisteme güven, teslimiyet, şükretmek. O zaman su akıp yolunu buluyor.

Kızınız Miss Turkey yarışmasından iyi bir derece aldı. Universe güzeli seçildi. Ne hissediyorsunuz?

Evet, Tara artık bir Türkiye güzeli. Aralık ayında Miss Universe için biar ay Tayland'da olacak. Jenerasyon atlamdan anne ve kızı olarak 'Miss' seçilmek, dünyada bir ilk... Kelimelere henüz dökemediğim, keyfini çıkardığım çok güzel bir his. Tara, yaşıtlarına Kıyasla yaşadığı aile deneyimleriyle evrilmiş bir kız. İnanın 1 haftalık kamp ve taşıdığı bu yeni ünvan da yepyeni bir deneyim oldu. Genç kızlıktan alımlı bir genç kadına geçiş başaldı, görebiliyorum.

O Ana dönelim istiyorum ve duygularınızı merak ediyorum. Kızının adını duyduğunuz o an ne hissettiniz?

Büyük bir gurur kaynağı, büyük bir soeumluluk alış şekli, cesaret, özgüven, çok güzel bir deneyim oldu. Onun için olduğu kadar benim için de...

Kızınız da annesinin izinden gidiyor. Kızınıza bu mesleğe dair ne tavsiyelerde bulunuyorsunuz?

Tara bildiğiniz üzere Hollandalı bir babadan, Amsterdam'da dünyaya gelmiş Türk bir annenin kızı. Flemenkçe, İngilizce ve Türkçe'yi aynı açıklıkta konuşuyor. Tam % yıl Türkiye'de yaşadı ve eğitim aldı. İki kültür ile yoğurulmuş bir genç kız. Etrafımızda birçok kişinin aksine üniversite için Türkiye'yi seçti. Yarı Hollandalı yarı Türk olan, her iki ülkenin de genç kadınını temsil edebilecek donanım, kültürel, siyasi ve coğrafi bilgiya sahip. İtiraf etmeliyim ki Akdeniz kanı damarlarında bir İstanbul aşığı... Kendini Türklere çok daha yakın hissettiğini her seferinde dile getiriyor.

Sizin yolunuzda yürüün ister misiniz, yoksa farklı bir kariyer için ona fikir veriyor musunuz?

Ülkemizi zamanında aynen benim yaptığım gibi en güzel şekilde temsil eder inşallah. Bir 'Türkiye Güzeli olmak', bu düşü kuran genç kızlara rol model olabilmek, gerçek güzelliğin fiziki güzellik dışında, ne kadar farklı şekillerde ortaya çıktığını gösterebilmek, tacın getirdiği bilinirliği kullanarak toplumda çeşitli alanlarda farkındalık yaratabilmek, ederi için değil, değeri için yaşayan bir toplum olabilmek adına kendi payına düşenleri yapma şansını elde eden bir genç kız oldu.

Kitabınızdan kısaca bahsedelim isterim.

Şu anda kitabım üzerinde çalışıyorum ve her geçen gün karşıma çıkanlarla, deneyimlerimle şekilleniyor. Neden 3 sene önce kitabı çıkarmadığımı şimdi daha iyi biliyorum. Doğru bir zamanda hayata geçirmeyi planlıyorum.

"Anne olmaya bayıldım" demişsiniz. Sahi nasıl tanımlarsınız anneliği?

Anne olmak, anlatılmaz yaşanır... Şu olma hali var ya insanoğlunun, her varoluşa yüklediğimiz anlam ve onu olma hali... Hani bir reklam vardı, iş görüşmesine gelen insanlara işin tanımını anlatıyorlar. Her maddede yüzü daha çok şaşırıyor bireyin, bir de en sonunda bu iş için ücret vermiyoruz kısmı (gülüyor). Tepkileri izlemek çok keyifli. Rabbim biz kadınları doğurgan yaratmış, niyeti olan her kadına anneliği yaşamayı nasip eylesin.

Aşk hayatınız nasıl gidiyor, şu an hayatınızda biri var mı?

Hayatımda biri yok.

Aşk, evlilik defterini kapattınız mı?

Hayır, kapatmadım.

Aşk sizin için ne ifade ediyor?

Aşk; onu gördüğüm anda kalbim boğazımda atıyorsa, karnımda kelebekler kanat çırpıyorsa... Ah işte o aşk!

Sizi ne mutlu eder?

Mutlu olmayı hak ettiğime inandığım günden beri, beni o kadar çok şey mutlu ediyor ki...

Son olarak hayat mottonuz nedir?

'Her şey yolunda' hissi vermeyen her ne ise mesafemi ayarlamak... Ben hiçbir şey bilmiyorum, her gün bir şeyler öğreniyorum. Yolculuktaki deneyimlerim de beni ben yapıyor, vardığım yerler değil. İnsanım işte, yaptıklarım da yapacaklarım da af ola! "


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.