Joyce Goldenberg “Mesleğim ile aşk yaşıyorum”

JK Interior Design şirketi ile Miami’de mimarlık projelerine imzasını atan, başarılı ve güzel iç mimar Joyce Goldenberg, Miami’deki dünyasının kapılarını ilk kez Şamdan Plus’a açtı

Joyce Goldenberg “Mesleğim ile aşk yaşıyorum”

Röportaj: Gülçin İşler Fırat
Fotoğraflar: Tolga Kavut
Styling: MEltem Ülker
Saç ve Makyaj: Karolin Benlian

Joyce Goldenberg, cemiyet hayatının genç kuşak, başarılı ve renkli isimlerinden biri. Şirketi JK Interior Design ile Miami- İstanbul hattında işlerini ve projelerini yürüten iç mimar Joyce Hanım, Miami'de kendi imzasını attığı 51. kattaki penthouse dairesinin kapılarını ilk kez Şamdan Plus'a açtı. Goldenberg, hem muhteşem evinde hem de Miami sokaklarında objektifimize poz verip, hayatı, evliliği ve işi hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
Joyce Hanım öncelikle 51. kattaki penthouse dairenizden bahsedelim. Bir mimar olarak evinizin dekorasyonunda neler yaptınız?
Bu projemde de diğer projelerimdeki gibi seçimlerimi, doğal malzemeleri kullanarak tasarladım. Doğal malzemelerin birbirleriyle uyumu ile modern mimariyi sıcak ve yalın tonlar seçerek uygulamayı tercih ettim. Dairemiz 51. katta, yüksek tavanlı bir penthouse. Daire konumlanması olarak köşe cephede bir daire olduğundan yoğun şekilde gün ışığı alıyor. Tüm duvarların ve mobilyaların konumlanmasını bunun bilincinde olarak planladım. Ev genelinin zeminde doğal Fransız masif meşe, banyolarda damarları az olan büyük kesim Bianco Dolomiti mermerler kullandım. Evin genel aydınlatmasında direct ve indirect LED ler ile tavanlarda tavandan kopuk asma tavan uygulamaları ve mekanik olarak gizli menfez havalandırma teknikleri ile duvar kaplamalarında sıkça ipek duvar kağıdı ve mermer kullandım. Daire içindeki kapılarda özel teknikler tercih ettim. Bazı kapıları duvar kağıdı ile bazılarını ise komple ayna kaplayarak görünmez hissini vermeyi hedefledim. Ayrıca İtalya'dan özel yapım framless door yaptırarak minimalist kapı stilini yakalamayı başardım.

Dekorasyonda destek aldınız mı?
Evimdeki tüm iç mimari uygulamalar ve dekorasyondaki tüm seçimler sadece bana ait yani şahsi firmam JK Interior Design firması tarafından yapıldı. Burası A'dan Z'ye benim kendi mimari vizyonumu ve zevkimi yansıtmaktadır.

Evi dekore ederken nasıl bir tema seçtiniz?
Doğal malzemeler kullanarak modern mimariyi yaşayan bir mekan haline dönüştürmek ana temam oldu.

Eşyalarda ve dekorasyonda hangi marka ve ürünleri kullandınız?
Mobilya seçimlerimde favorim olan belirli İtalyan markalarını projemde kullandım. Bunların başında yemek sandalyeleri, tekli koltuklar, orta sehpalar ve TV ünitesi Molteni Italia, tüm kanepelerde ve yataklarda Desiree Italia, salon içindeki büfe, mutfak ve bar sandalyeleri, çalışma masası, çalışma sandalyesi Cattelan Italia, dış mekan mobilyalarımda ise Talenti markasını tercih ettim. Ayrıca yatak örtüleri, puflar, yastıklar ve havlu gibi ev tekstili alanlarında Missoni Home'dan seçtiğim parçalar ile evime desen ve renk kattım. Yıllar içerisinde Miami Art Basel ile koleksiyonunu yaptığımız çeşitli tablo ve heykellerin dairenin genel havasını büyük ölçüde değiştirdiğine inanıyorum.

Ortaya çıkan sonuç sizin için ne ifade ediyor?
Bu daireyi bize teslim ettiklerinde ortada brüt bir manzara vardı. Benim için burayı sıfırdan yaparak kendi tarzıma dönüştürebilmek tüm alt yapı kalemlerini ön görebilmek ve tüm detayların birbiriyle uyumu ve akışını sağlamak büyük bir planlama gerektirdi. Ortaya çıkan sonuçtan gayet memnunum, hayal ettiğim mekanı sıfırdan gerçeğe dönüştürdüğümden eminim.

Buraya yeni taşındınız, neden burayı tercih ettiniz?
Edgewater, Miami'nin en güzel manzaralarından birine sahiptir. Port of Miami ve Fisher Island'dan başlayarak Fountainbleau Otel'e kadar tüm Miami Beach kumsal hattını tepeden görebiliyorsunuz. Aynı görüntünün içine Star Island, Hibiscus Island, Palm Island, Venetian Islands ve Sunset Islands adalarını da eklediğiniz zaman bana göre Miami'nin en güzel manzarası ortaya çıkıyor. Belli bir yüksekliğe çıktığınız zaman Biscayne körfezinin arkasından, Miami Beach ve kumsalın arkasından okyanus sonsuz olarak ufka bağlanıyor ve eşsiz bir görüntü ortaya çıkıyor. Hem körfezi hem de arkasından okyanusu iki farklı renkte görüyorsunuz. Dünyanın en huzur verici manzaralarından biri olabilir. Havanın çok berrak olduğu günlerde Bahama adalarının görülebildiği söyleniyor. Çok uzaklardan kruvaziyer gemilerinin gelişini ve Miami Limanı'na girişini izliyebiliyorsunuz. Edgewater sunduğu manzara ve Miami Beach'e yakınlığından dolayı bizim tercihimiz oldu.

Bu evin en çok hangi yönü sizi etkiledi?
Bu evin en etkileyici özelliği; köşe Penthouse'lardan biri olup kolonsuz bir salona sahip olmasıdır. Salonun iki cephesinin de cam olması ve hem doğuya hem de batıya bakması sayesinde güneşin doğuşunu ve batışını aynı noktadan izlememize fırsat veriyor. Salonun günün her saatinde farklı bir ışığa sahip olması eve çok güzel bir enerji veriyor. Bu konumda bir daire bulmak Miami'de cok kolay bir şey değildir. Salondan çok geniş bir açıyla Miami'nin her tarafını görebiliyoruz. Misafir odamızdan Design District, Bal Harbour ve Sunny Isles çok net gözüküyor. Özel asansörü olması ve geniş bir balkona sahip olması ayrıca beni çok etkilemişti.

Eviniz sizin için ne ifade ediyor?
Hayal ettiğim her şey... Huzur, mutluluk, keyif...

Evinizin en sevdiğiniz köşesi neresi ve neden orası?
Evimin en sevdiğim köşesi oturma grubumun olduğu yer. Ailemizin hem hep birlikte zaman geçirdiği yer olması hem de aynı zamanda konum olarak binanın her 2 farklı cephe manzarasına hakim olan keyifli köşesi...

Çocuğunuza nasıl bir düzen kurdunuz?
Çocuğumla Miami'de yaşamaktan ve onun da burada çok internasyonel bir ortamda yaşamasından dolayı çok mutluyum. Birçok kültürle bir arada zaman geçirmesinden ötürü dünya insanı olacağına inanıyorum. Ana dili Türkçe, 2. dil olarak İngilizce ve 3. dil olarak ise İspanyolca öğreniyor.

Miami sizin için ne ifade ediyor?
Miami benim için pozitif enerji demek... Burada gerçekten insanın kendini negatif hislere kaptırması oldukça güç. Hem şehrin yüksek enerjili olması ve hem de iklimin tropikal iklim olması, hem de şehrin insana verdiği enerji olarak hayatımda gördüğüm en pozitif şehirlerden biri diyebilirim. Miami'de evlendim ve oğlumu burada dünyaya getirdim. Dolayısıyla İstanbul ve Miami her ikisi de artık benim evim oldular. Hepsinden ayrı bir tat alıyorum, hayatım böyle iki yerde daha dinamik ve daha canlı geçiyor.

Türkler son dönemlerde Miami'de emlak yatırımı yapıyorlar. Sizce bu neden?
Miami yasam kalitesinin dünyada en yüksek olduğu yerlerden biri. Yılın her ayında istediğiniz hobi ve sporları yapmanız mümkün. Golf'ten sportif balıkçılığa, tenisten kite surfe gibi birçok aktivite günlük hayatin bir parçası. Denizin insanların günlük hayatlarının bir parçası olması bu şehre çok özel bir enerji veriyor. Sabah güneşin doğuşu ile kumsalda yoga yapıp güne başlamak veya gün sonunda güneşin batışı ile su kayağı yapmak Miami'de günlük hayatın bir parçası olabilir. Bunun dışında Miami, Amerika ekonomisi için önemli şehirlerden biridir. Güney Amerika'ya yakınlığından dolayı canlı bir ekonomisi ve emlak piyasası var. Bu sebeplerden dolayı Türklerin emlak yatırımı yapması için çok uygun bir şehir.

Miami'de neler yapıyorsunuz? Miami'de hayat nasıl gidiyor?
Deniz hayatımızın önemli bir parçası. Soho Beach House'un kumsalını çok sık kullanıyoruz. Hafta sonları arkadaşlarımız ile Miami çevresindeki adalara gidip günümüzü teknede geçiriyoruz. Oğlumla sahilde bisiklete binmek ve uzun yürüyüşler yapmak en sevdiğim aktiviteler arasında. Hafta içi elimde olan projeler beni çok yoğun tutuyor ve zaman çok çabuk geçiyor. Haftada bir gün eşimle baş başa yemeğe çıkıp mutlaka bir 'date night' yaparız.

Miami'de en sık gittiğiniz, vazgeçilmez mekanlarınız neresi?
Vazgeçilmez mekanlarımın başında Soho Beach House, Miami River çevresi, Bal Harbor Shops, Wynwood, Mid Town, Design District var. Öğlenleri ise gitmekten çok keyif aldığım South of Fifth sokakları ve özellikle en sevdiğim durağım Pura Vida'dır.

Mimarlık mesleğinizi Miami'de nasıl yürütüyorsunuz?
12 senedir mimarlık mesleğini yapıyorum, son 6 senedir ise İstanbul - Miami arasında bunu devam ettiriyorum. Amerika'daki mimarlık uygulamaları Türkiye'den çok daha farklı, oldukça kurallı ve zorlu olmasına rağmen 6 sene içerisinde kendimi geliştirdim ve buradaki uygulama esnasında olması gereken tüm denetimleri ve kuralları öğrendim. Her proje başında bulunduğun belediyeye gidilip izinlerin eksiksiz alınması gerektiğini ve bunun için ayrı çizim tekniklerinin sunulması gerektiğini ve her uygulanan iş kaleminde denetimden geçileceğini öğrenip projelerimi bu yönde yürütüyorum. Kulaktan kulağa yayılarak yaşadığım bina içerisinde birçok eve JK Interior Design imzasını atabildim. Hatta daha önce çalışmış olduğum müşterilerim ile tekrardan çalışma fırsatım oldu.

Miami'de hangi projelerde yer aldınız?
Miami'de çoğunlukla ev projeleri üzerinde çalışıyorum. Sadece dekorasyon değil bu dairelerin ciddi renovasyonlara ihtiyaçları olduğundan komple daireleri kırıp baştan yaratıyorum, plan yerleşimlerini tasarlayıp mühendisler ile ortak çalışıyorum. Şu anda yürüttüğüm Southe Beach'de bulunan iki farklı ev projem bulunuyor ve ayrıca mimari danışmanlık verdiğim farklı müşterilerim de oluyor. Projelerimde yıllar içerisinde kendi oluşturduğum ve güvendiğim takımım ile çalışıyorum

İşiniz sizin için ne ifade ediyor?
Ne istediğimi bilememek gibi bir kararsızlığı hiçbir zaman yaşamadım. Ben her zaman bir mimar olacaktım. Mesleğim söz konusu olduğunda bunu hep söylerim. Mesleğim ile gerçek bir aşk yaşıyorum. Bu konu hakkında çok şanslı olduğumu her zaman kendime hatırlatıyorum çünkü bana hiç bir zaman bu bana yapmak zorunda olduğum bir işmiş gibi gelmiyor. Aksine her projede başka bir dünyaya giriyorum ve farklı tasarımlar yaratıyorum ve bu benim ruhuma gerçekten çok iyi geliyor.

Bir evi dekore ederken öncelikleriniz neler oluyor?
Benim için yaşanılabilirlik hissiyatını mekan içerisinde yakalayabilmek işlerin en başında geliyor; mümkün olabildiğince doğal malzeme kullanımını tercih ediyorum. Modernizmin içinde muhakkak yaşanmışlığa yer verilmesini ve gerektiğinde aksesuarlar ile bunun desteklenebileceğini düşünüyorum. İçinde yaşandığı sürece mekanın geliştiğini görüyorum. Doğal ahşap ve taş uygulamalarını kullanmaktan zevk alıyorum. Ahşap atölyelerini ziyaret etmek, oradaki iş gücünün yaratıcılığına tanık olmak hobilerim arasında yer alıyor. Renk seçimlerim genelde sıcak toprak tonları oluyor; özellikle vizon, gri ve beyaz renklerini çok seviyorum.

Miami-İstanbul arasında nasıl bir düzeniniz var?
Her iki şehirde de yaşama ve çalışma fırsatım olduğu için kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Her iki şehirde de bambaşka tecrübeler kazanıyorum, gözlemler yapıyorum ve bu iki farklı kültürde yaşayarak kendimi her anlamda son derece geliştirdiğime inanıyorum. Bu iki farklı yaşamın projelerime de etkisinin büyük ölçüde katkısı olduğunu görüyorum.

İstanbul'dan Miami'ye yerleşmek sizin için radikal bir karar mıydı?
Evet radikal bir karar gibi gözükse de aslında bir yandan 4 senelik üniversite eğitimimi Central Saint Martins - University of the Arts London'dan aldığım için yurtdışına nasıl tek başına gidilip, nasıl yaşanır ve nasıl comfort zone'dan çıkıldığını bilen bir kişiydim. O yüzden alışma sürecim diğer hayatı boyunca sadece Türkiye'de yaşamış ve çalışmış insanlara nazaran daha yumuşak oldu diyebilirim.

İstanbul'u, ailenizi özlüyor musunuz?
Tabii ki burada yaşamanın en negatif yönü aileye olan sürekli özlem... Fakat bir yandan da çok şanslı sayılırım diyebilirim, çünkü yılda 2, 3 kez Türkiye'ye gidip kalabiliyorum ve ailem de buraya sık sık gelip bizleri ziyaret edebiliyorlar.

Anne olmak sizin için ne ifade ediyor?
Anne olduktan sonra hayata bakışınızda neler değişti? Annelik başıma gelmiş en güzel şey ve her anımızın kıymetini bilmeye çalışıyorum. Anne olduktan sonra annemin değerini daha iyi anladım, anne olmak gerçekten çok özel çok tarifsiz bir duygu...

Oğlunuzla birlikte neler yapıyorsunuz, oğlunuz sizin için ne ifade ediyor?
Oğlum benim en özelim ve onunla zaman geçirmek benim her zaman önceliğimdir diyebilirim. Mesleğimde en avantajlı olduğum noktalardan biri de onun uykuda veya okulda olduğu zamanlarda işimle meşgul olabilme lüksüne sahip olmamdır. Oğlumu her sabah 09.00'da okula bırakıp her gün 15.45'de okuldan alıyorum. Okuldan sonra ise birlikte yüzme, parklarda vakit geçirme, müzeleri ziyaret etme gibi aktivitelerimiz oluyor.

Eşinizle mutlu bir evliliğiniz var. Evliliğiniz sırları nelerdir?
Çok şükür hep hayalini kurduğum evliliği gerçekleştirdim. Eşim dünyanın en anlayışlı ve en ileri görüşlü insanlarından biridir. Yapı olarak çok farklı olmamızın bize kattığı avantaj ise birbirimizden çok şey öğreniyoruz olmamız... Bir diğer en önemli konu ise yurtdışın da yaşayan Türkleriz ve birbirimizin en yakınıyız, en iyi arkadaşız da diyebilirim.

Eşinizle birbiriniz için ne ifade ediyorsunuz? Nasıl bir evlilik sizinki
Eşim Dani ile birbirimizi tamamladığımızı düşünüyoruz. Çocukluk yıllarından başlayıp bugüne kadar gelen bir aşk evliliği...

Moda, stil sizin için ne ifade ediyor?
Moda benim için kendime yakışanı bulmaktır... Miami celebrity dünyasından stilist arkadaşım Meltem Ülker ile bol bol keyifli alışveriş günlerimiz oluyor. Özellikle seyahatlerimden ve eventlerimden önce son trendlerle ilgili Meltem'den destek alıyorum. Benim kendi tarzımın dışına çok çıkmadan yeni trendleri gardırobuma birlikte ekliyoruz.

Çok fitsiniz, maşallah. Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Açıkçası bunun sırrının öncelikle sağlıklı beslenmek ve sporu hiç bir zaman bırakmamak olduğunu söyleyebilirim. Hem projelerden zaman buldukça spor ve hem de birazcık da yapısal olarak yüksek enerjili olmamdan kaynaklı diyebiliriz. Dengeli yaşamaya dikkat ediyorum ve sanırım hareketli bir yaşamdan çok keyif alıyorum.

Hayat mottonuz nedir?
Dünyada kendi yarattığım, geride bırakacağım bana ait kalıcı bir şeyler olsun hep istedim. Bir şey yaratmadan yaşamanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. Sanırım bu çocukluktan gelen içimde var olan bir duygu ve sonu gelmeyen bir tutku... Kendimi bildim bileli sanata ilgim oldu. Heykel deneyimim oldu, resim yapmaktan hep keyif aldım, bu konuda dereceler aldım. Sergilerde yer aldım ve nitekim iç mimarlık ve alan tasarımını bitirdim. Soyuttan somuta, hayalden gerçeğe...

Joyce Goldenberg'in tavsiyeleriyle Miami

Çocuklu aileler için en güzel aktiviteler: Miami Children's Museium, Frost Science Museium, Miami Zoo-Jungle Island, South Fifth Park, Miami Seaquarium...

Sanat: Her yıl aralığın ilk haftası gerçekten Art Basel'i bütün yıl iple çekiyorum. Bu dönem bence Mimai'nin en güzel zamanlarındna biri. Tek kelime ile ziyaret edenlere görsel şölen yaşatıyor. Bunun dışındaki zamanlarda Perez Art Museium ve Bass Museium of Art'ı çok beğeniyorum.

Yemek-Eğlence: Marion, Baoli ve Villa Azur. Bu üç yer hem akşam yemeğinin çok lezzetli olup hem de müzikli akşam yemeği yer konseptini yaşayabileceğiniz yerlerdendir. Benim her seferinde gitmekten keyif aldığım Fransız eğlence kültürün tecrübe ettiren yerlerden biri.

Alışveriş: Bal Harbor Shops, Brickell City Cennter, Design Distcrict, Lincoln Road, Aventura Mall, Miami'de uğradığım favori alışveriş merkezleri...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.