Zeynep Madra&Gönül Madra Özyürük ''Lüks pahalı demek değildir''

Uzun yıllardır Nişantaşı’ndaki mağazasında hizmet veren Luxuria, artık Etiler’de. Biz de Luxuria’nın yaratıcısı cemiyet hayatının ünlü ismi Zeynep Madra ve kızı Gönül Madra Özyürük ile buluşarak yeni mağaza hakkında merak ettiklerimizi konuştuk.

Zeynep Madra&Gönül Madra Özyürük ''Lüks pahalı demek değildir''

RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR BETÜL YAZICIOĞLU

Cemiyet hayatının sevilen, iş kadını kimliğiyle öne çıkan ismi Zeynep Madra, 12 yıllık dekorasyon mağazası Luxuria'yı Nişantaşı'ndan Etiler'e taşıdı. Etiler'de iki katlı villada müşterilerini ağırlamaya devam eden Zeynep Hanım, bu mağazayı hayata geçirirken ilk defa kendi üretimi dekorasyon ürünlerine yer vermiş. Zeynep Hanım ve ona her konuda destek olan kızı Gönül Madra Özyürük ile mağazada buluşarak dekorasyon hakkında merak ettiklerimizi konuştuğumuz keyifli bir söyleşi yaptık.

Uzun yıllardır mağazanız Nişantaşı'ndaydı. Etiler'e taşınma fikri nasıl çıktı?
Zeynep Madra: Biz 2007 yılından beri Luxuria olarak Nişantaşı'nda hizmet veriyorduk. Luxuria'yı o zamanlar Nişantaşı'nda açtığımızda Nişantaşı, İstanbul'daki en büyük alışveriş destinasyonuydu. Sonralarda ise AVM'lere taşındı her şey; kişi orada hem alışveriş yapıyor hem yemek, sinema, sohbet kısacası birçok şeyini yapabiliyor. Nişantaşı trafik olarak da çok sıkıntılı bir yer oldu ve mağazaya gelenler bu durumdan çok şikayetçi idi. Bir süre sonra müşterilerimizle telefonla alışveriş yapmaya başladık, beğendikleri ürünleri adreslerine gönderiyorduk. Üstüne bir de ev sahibimiz acayip bir kira zammı talep edince biz de arayışa girdik.

Bu mağazayı kurmaya nasıl karar verdiniz?
Zeynep M: Öncelikle Zorlu'ya baktım ancak oradaki şartnameler bana uymadı. Zorlu'da yer baktığım bir öğlen yemeğinde Rezzan (Benardete) ile konuşuyorduk; yer arıyorum diye. O da bana "Buralara gelirsen bana da dükkanında minik bir yer ayırır mısın" dedi ben de "Tabii ki" dedim. İçinden geçtiğimiz zorlu dönemde aynı anlayışta, aynı yaşam stilini paylaşan insanların bir araya gelmeleri daha kuvvetli olur diye düşündük. Acaba Etiler'de bir villa mı tutsak diyerek internete girdiğimizde karşımıza ilk burası çıktı. Emlakçıyla görüştük, sonra Rezzan'ın ortağı mimar Tayfun Mumcu'ya danışarak minimum masrafla maksimum efekti sağlayacağımız dekorasyon fikirleri alarak burayı tuttuk.

Dekorasyonda neler yaptınız?
Gönül Madra Özyürük: Mekanın özüne sadık kaldık; öyle büyük kırma dökme filan yapmadık. Duvar ve raflarımızı L'objet markasından ilham alarak vizon renginde tasarladık. Dünyada gezdiğimiz mağazalardaki rafları, yüksekliği, aydınlatmayı, derinliği hafızamıza kaydettiğimiz için dekorasyonu yaparken hiç zorlanmadık. Burası iki kata yayılmış oda, oda bölümlerden oluşuyor. Dekorasyonun yanı sıra burada farklı olarak Rezzan Benardete'nin markası In the Mood For Love tasarımları var. Ahmet Gencehan Güneş'in Seasons and Stories Vintage mücevherlerine de yer verdik.

Hayal ettiğiniz gibi oldu mu?
Zeynep M: Oldu hem de çok güzel oldu, mutluyum. Her gün keyif içinde mağazama geliyorum. Müşterilerimiz memnun çünkü onlara çok daha yakınız. Her gelen, "İyi ki buraya geldiniz, Nişantaşı'na gelmek çok zordu" diyor.

Bu mağazayla birlikte sizin bir yeniliğiniz var mı?
Zeynep M: Evet, çok güzel bir heyecanım var. İlk defa Luxury Home Collection adı altında yerli üretime başladık. Şöyle ki Kütahya Porselen'den boş tabaklar aldım ve hayal ettiğim şeyleri çizmesi için Yağmur Hanım'a anlattım ve o da renkli, papağan desenli ürünleri ortaya çıkardı. Seramik ve cam üzerine. Yine Beykoz'da yaşayan ev kadınlarına hasır şeyler ördürdük, termos, buzluk kapatıcı. İlk defa üretime geçmek, bu birikime sahip olmak ve ürettiklerimin talep görmesi, beğenilmesi beni çok mutlu ediyor. Hayalim gerçek oldu.

Harika, bol satışlı olsun. Bir de danışmanlık hizmeti vereceksiniz değil mi?
Zeynep M: Evet, ben birkaç yıldır danışmanlık hizmeti veriyorum. Özellikle yeni açılacak otel ya da restoran gibi yerler benden danışmanlık istiyor. Onun dışında evdeki personelin bizden aldığı ürünlerle nasıl servis yapması gerektiği üzerine resimli kağıtlar hazırlıyorum. Çünkü bizim müşterilerimiz evine alışveriş yaparken çok özeniyor, fakat evdeki hizmet yapan personelin de aynı özeni bilmesi gerekiyor. Mağazaya gelen müşterilerimize tabii ki önerilerimiz oluyor, müşterilerim benim zevkime, gustoma çok güvenir.

Mağazaya ürün seçerken kriterleriniz neler oluyor?
Zeynep M: Beğenmediğim, evime götürmeyeceğime inandığım hiçbir ürünü mağazaya satın almam ya da bir ürün çok satılıyor, popüler diye de almam.

Luxuria'nın DNA'sını neler oluşturuyor?
Zeynep M: Öncelikle kalitesi. Ruhu ve gustosu var. Bir de mağazaya giren ürünlerin işçiliği çok önemli.

Sizin lüksleriniz nelerden oluşuyor?
Zeynep M: Benim için lüks, insanların imkanları içinde yaşayabilecekleri en iyi hayatı ve kendilerini en iyi hissedecekleri şekilde yaşamalarını ifade ediyor. Kısacası lüks demek pahalı demek değildir; benim için lüks her zaman kullanabileceğim, kullanırken rahat hissettiğim, mutlu olduğum ürünlerdir.
Gönül M. Ö: Benim için en büyük lüks rahatlık ve sadelik.

Gönül Hanım siz burada annenize destek oluyorsunuz. Onun dışında neler yapıyorsunuz?
Gönül M. Ö: Evet, bildiğiniz gibi ben aslında L'object markasının bölgesel satış direktörüyüm, annem de benim müşterim. Benim kendi mağazam Bebek'teki Fea, Luxuria'nın daha genç versiyonu diyebiliriz. Benim mağazamda da renkli, insanı mutlu eden ürünler var ve ulaşılabilir lüks fiyat skalasında. Luxuria'dan farklı olarak benim mağazamda Türk markalar da var, Aromaterapi markasının ürünleri, plaj çantaları vs. gibi dekorasyon dışında şeyler de var.

Peki işiniz sizin için ne ifade ediyor?
Zeynep M: Hayatım. 32 yıldır bu işi yapıyorum, işimi sorduklarında kibar bir züccaciyeci olarak tanımlıyorum. Hala yeni bir ürün gördüğümde çok heyecanlanıyorum, aşık oluyorum.

Şu sıralar dekorasyondaki trendler neler?
Gönül M.Ö: Değişen dünya düzeniyle birlikte artık evlilik listelerinde insanların tercihleri arasında her gün kullanabilecekleri, rahat, pratik ama aynı zamanda kaliteli ve şık ürünler yer alıyor. Ürünler hem günlük kullanılabiliyor hem de misafir gelince servis ediliyor. En çok tercih edilenler de bulaşık makinasına girebilen tabaklar. Eskinin ağır yemek takımları yerine renkli ürünler çok tercih ediliyor. Gümüş tasarımlar da her zaman talep görüyor.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.