Gül Gölge: ''Atlarla özel bir bağım var''

Atlara olan sevgisiyle ve binici yönüyle de bilinen, cemiyet hayatının ünlü ismi Gül Gölge ile Kemer Country Club’da buluşarak özel bir çekim gerçekleştirdik.

Gül Gölge: ''Atlarla özel bir bağım var''

RÖPORTAJ: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: SERHAT HAYRİ
FOTOĞRAF ASİSTANI: UĞUR SARIDURAN
STYLING: YASEMİN EKE
STYLING ASİSTANI: GİZEM KILIÇ
SAÇ: AKIN ÜNAL
MAKYAJ: SELEN KARABULUT/ NO3 HAIR & MAKE UP STUDIO

Atlara olan özel ilgisini ve binicilik geçmişini bildiğimiz, hayvan sevgisiyle de tanıdığımız Gül Gölge ile Kemer Country Club'da bir araya gelerek atlarla özel bir çekim yaptık. Çekim boyunca atları cesurca yöneten, yönlendiren ve sarılıp öpen Gül Hanım, pozitif enerjisi ile objektiflerimize özel pozlar verdi. Gül Gölge'ye şu sıralar neler yaptığını da sorarak keyifli bir röportaj yaptık.



Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Tamamen kendimle ve çocuklarımla meşgulüm. Bilgiyi, öğrenmeyi çok seviyorum ve böyle besleniyorum diyebilirim. Instagram'dan bir takipçimle sohbet esnasında İstanbul Üniversitesi'nin üniversite mezunları için verdiği ikinci üniversite eğitiminden haberim oldu ve hemen kayıt oldum. Felsefe okumaya başladım, böylece 4 yıllık üniversite maceram başladı.

Burada atlarla çok güzel bir çekim yaptık ve görüyorum ki atlarla aranız çok iyi.
Atlar benim için çok özel canlılar... Her canlı öyle aslında... Kimi insan kuşlara; kimisi balıklara özel ilgi duyuyor ve onlarda belki de bizim bile göremediğimiz bir şeyler görüyor, alışveriş başlıyor. Benim de atlara, kedilere, köpeklere özel bir bağım var gibi hissediyorum.

Ata binmek sizin için nasıl bir his?
Kelimelerle çok tarif edilir bir şey değil benim için. Bir olma, adrenalin, güven, güç, konsantrasyon, özgürlük... Hepsi bir tutku aslında. At bakımını da çok severim; yıkarım, eğerlerim, tımarlarım. İnsanın kendisini tanıması çok önemli ve ben de atlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Ata bindiğim sırada başka hiçbir şey düşünmüyorum.

Ata binmeye kaç yaşında başladınız?
Ata binmeye ilkokul yıllarında İzmir Buca Atlıspor'da başladım. Hafta sonlarını iple çekerdim. Sonra Urla'da arazide çok bindim. Çocukluk ve gençlik yıllarımda atletizm, yüzme, paten, tenis gibi birçok sporla uğraştım ama bana bugüne kadar kalan binicilik oldu. O da hayvan sevgimden, atları çok sevdiğimden sanırım.

Ata binerken başınıza mutlaka ilginç olaylar gelmiştir; paylaşır mısınız?
Evet, çok fazla şey geldi başıma. 2002 senesinde Polonezköy civarında arazi binişi yaparken ciddi bir kaza geçirdim. At altımdan kaçtı. Ata binmem, kayak yapmam yasak aslında. Kayak vs. umrumda değil ama ata biniyorum hala. Ondan öncesinde İzmir'de arazide kayboldum, tek başıma çıkmıştım ana yolda buldum kendimi (gülüyor). At arabalara alışkın değildi ben de indim attan, elimde atı tutarak yürümüştüm epey bir süre...

Burada da atlarla yürüdünüz, atları iyi yönettiniz bravo vallahi.
Evet, seviyorum çünkü atları (gülüyor). Bir gün de Kemer Atlı Spor'dan rahmetli Hüseyin Yarsuvat'la araziye çıktık. Yanımızda da atlarımıza bakan Recai Bey var. Hüseyin Bey de yaşına rağmen inanılmaz ata binerdi, ben de aralarında perişan oldum tabii ki. Atın boynuna sarıldım, bıraktım kendimi ve inanılmaz bir yağmur başladı. Atlar da ürkek hayvanlardır aynı zamanda ben o gün nasıl döndük hiç bilmiyorum ve "bir daha sizinle çıkmam" dedim ama çıktık tabii ki. İyi ki de çıkmışız, Hüseyin ağabeyi çok özlüyorum. Bu arada tüm ciddi düşmelerimi al atlarla yaşadım, o yüzden fazla yanaşmam al atlara...

Cesursunuz, bu cesaret nereden geliyor?
Bilmem, öyle mi? Herhalde bırakıyorum kendimi ondan olabilir. Eskiden ata daha da çılgın binerdim artık çocuklarım var ve daha temkinliyim.

Mesela korkularınız neler?
Hep söylediğim bir laf vardır; gözümün gördüğü bir şeyden korkmam. Sevdiklerime bir şey olması, kapalı yerde kalma gibi korkularım var.

At binme dışında diğer hobileriniz neler?
Yelken kullandım, heykel sanatıyla ilgilendim, dans ettim. Hepsini birer sene yaptım, sertifikalarını aldım. Her an yeniden başlayabilirim.

Bir gününüz nasıl geçiyor?
Şu ara ders çalışarak geçiyor diyebilirim. Bazı projeler için de görüşmeler yapıyorum. Yemek, tiyatro, sinema derken gün bitiyor sanırım.

İki ergen yaşta çocuğunuz var, annelik sizin için ne ifade ediyor?
Dünyanın en mukaddes duygusu... Her anne kutsaldır. Onlar yokken ne yapıyorduk merak ediyorum; iyi ki çocuklarımız var. Oğullarımdan her gün bir şey öğreniyorum, büyümelerini izliyorum. Arada kapışıyoruz sonra barışıyoruz. Bunlar çok güzel duygular, Allah isteyen herkese nasip etsin.

Çocukların geleceği hakkında planlarınız neler?
"Hayat biz plan yaparken başımıza gelen şeydir..." lafından yola çıkarak plan yapmayı sevmediğimi belirtmeliyim. Mutlu olmalarını isterim. Onlar için mutluluk her ne ise... Ders stresinden şu an yaşamaları gerekenleri kaçırmalarını istemiyorum. Biz çok güzel bir çocukluk geçirdik. Derslerimiz de hep iyiydi ve sosyal hayatımızdan da geri kalmazdık. Onu baz alarak hiç sıkıştırmıyorum onları.

Bilinmeyen yönleriyle Gül Gölge nasıl biridir?
Bilmem... Aslında insanın kendisini anlatması biraz tuhaf oluyor. Ben "karakterimle tavrımı birbirine karıştırma. Karakterim benim kim olduğumla alakalıdır, tavrım ise senin kim olduğunla..." sözünü yaşayan biriyim diyebilirim. Yani insanlar bende kendilerini görürler. Ukalalık sevmem ama mecbur kalırsam yaparım, kalp kırmaktan çekinirim ama mecbur kalırsam kırarım gibi...

Sizi ne kırar? Asla kabul etmem dediğiniz çizgileriniz var mı?
Bir sohbet esnasında biri demişti; "sanki sizi hiçbir şey üzemez, korkutamaz gibi duruyorsunuz" diye. Aslında öyle değil tabii ki belki öyle duruyorum ama herkes gibi benim de üzüntülerim, yumuşak taraflarım var. Sadece ben, beni kimlerin üzebileceğini ayırt edebiliyorum; yani herkese vermiyorum o hakkı. Hepimizin çizgileri var ama hiçbir şey için büyük konuşmamak lazım, hayat gösteriyor sonra büyük konuşmaman gerektiğini. Hatalar affedilir ama samimiyetsizlik, nankörlük sindiremediklerimden...

Sosyal medyada aktifsiniz bu aralar, biraz bundan bahsedelim istiyorum.
Evet, bu aralar aktifim. Sosyal medyayı sevmeye daha yeni başladım çünkü önceleri çok boş geliyordu. "Ne yapıyoruz burada?" gibi duygulara kapılıyordum. Yediklerini, içtiklerini paylaşmaktan, insanların kendini olduğundan farklı gösterme çabalarından, başkalarına göre yaşayanlardan, her şeyi çok iyi biliyorum edalarından sıkılıyorum. Hiçbirimiz bir şey bilmiyoruz. Olgun insanlar olanı saklarken, farkındalığı oluşmamış insanlar olmayanı göstermeye çalışıyor ve ben bundan beziyorum. Ama sosyal medya farklı da kullanılabiliyormuş onu fark ettim. Ben de takipçilerimden birçok şey öğreniyorum. İnteraktif olmaya çalışıyorum, sohbet ediyoruz, dertleşiyoruz, gülüyoruz. Şimdilerde çok sevmeye başladım.

Kendinizi rahatlatma ya da sakin kalma yöntemleriniz neler?
Müzik dinlemek, kitap okumak, meditasyon yapmak, doğayla başbaşa olmak ve kedilerimle köpeklerimle vakit geçirmek benim rahatlama yöntemlerim.

Güzellik / bakım konularındaki ilginizi biliyorum. Şu sıralar neler keşfettiniz?
Sirkeli tonik keşfettim ve çok da etkili bir şey (gülüşmeler). Düzenli cilt bakımı yaptırmıyorum; hassas bir cildim var, günlerce kızarıklıkların geçmesini bekliyorum. Bazen lazer uygulaması yaptırıyorum, bazen maske yaptırıyorum ama hiçbiri rutin değil. Vitamin kürleri yaptırıyorum.

Özel hayat nasıl gidiyor?
Adı üstünde özel (gülüyor).

Nasıl bir aşk hayal ediyorsunuz?
Aşk hayal edilemez bence sadece gelir ve yakalar. Paylaştıkça büyür.

Yeniden evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Neden olmasın; niyet, kısmet bu olaylar. Şu an öyle bir düşüncem yok ama belli de olmaz, hayat bu. Hayırlısı diyelim.

Şu an hayatınızın hangi dönemindesiniz?
Huzurlu...

Bedeninizle, kendinizle çok barışık gördüm sizi. Hep böyle miydiniz yoksa zaman içinde gelişen bir şey mi oldu bu?
Hep böyleydim, tanıyanlar bilir, şimdi daha çok paylaşıyorum. En son psikoloji master'ı yapıyordunuz, bitti mi? Bu bölümde aldığınız eğitimi profesyonel hayata dökme gibi planlarınız var mı? Evet, çok şükür bir senesini bitirdim. Bir dönemim kaldı inşallah o da biter ama okul çok uzak, o yüzden gidip gelirken zorlandım. Belki sonra zamanı gelir. Ben her şeyi kendim için yapıyorum. Herhangi bir düşüncem olmuyor bir şeye başlarken ama belki de yaparım bilemiyorum.

En son psikoloji master'ı yapıyordunuz, bitti mi? Bu bölümde aldığınız eğitimi profesyonel hayata dökme gibi planlarınız var mı?
Evet, çok şükür bir senesini bitirdim. Bir dönemim kaldı inşallah o da biter ama okul çok uzak, o yüzden gidip gelirken zorlandım. Belki sonra zamanı gelir. Ben her şeyi kendim için yapıyorum. Herhangi bir düşüncem olmuyor bir şeye başlarken ama belki de yaparım bilemiyorum.

Aldığınız eğitimin size hayatınızda nasıl katkıları oldu?
Özel Türk Koleji'nden sevgili felsefe ve psikoloji hocamın kulakları çınlasın, o zamanlardan beri onun da sayesinde çok ilgim vardı bu alana ve bana "sen psikoloji okumalısın" derdi. İletişim Fakültesi'nde okudum ama şimdiki aklım olsa lisansımı da psikoloji alanında yapardım. İnsan doğasını merak ediyorum, dipsiz bir kuyu ve sonu yok.

Yakın planda seyahat rotanızda neresi var?
Şu anda belirlenmiş bir planım yok ama Afrika'ya, Hindistan'a, Peru'ya gitmek istiyorum. Uzun vakit alan ve uzun süren seyahatler tabii.

Davanız uzun zaman sonra nihayet sonuçlandı, bununla ilgili yorumlarınızı da sosyal medyada paylaştığınız için soracağım. Sonuç sizin için ne ifade ediyor? İstediğiniz gibi mi sonlandı?
Biz ne yaparsak yapalım hayat bildiğini okur. Herkes kendi üzerine düşeni yapacak, öğrenecek bu hayatta... Yaşanılan her olayda herkesin kendisine çıkaracağı bir pay vardır. Doğru yanlış diye bir şey yok. Kime göre neye göre? Sadece ben varım, tek önemli olan benim gibi sığ düşüncelerle bu hayatta hiçbir şey çözülmüyor. Benden uzak Allah'a yakın diyorum ve herkese, her şeye teşekkür ediyorum.

Hayat mottonuz nedir?
"Bana ne, sana ne..." Bunu doğru okuyunca çok derin anlamlar çıkıyor altından.

Mekan için Kemer Country Club'A teşekkür ederiz.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.