Rezzan Benardete: ''Tasarımlarımızla özgürlük sunmak istedik''

Hayallerini başarılı projelerle hayata geçiren Rezzan Benardete ile son projesi ‘Trezz’ için bir araya geldik. Her markasında olduğu gibi başarılı bir sonuç ortaya koyan Benardete’yle, Tayfun Mumcu’yla yarattığı markasını, bitmek tükenmek bilmeyen üretim

Rezzan Benardete: ''Tasarımlarımızla özgürlük sunmak istedik''

RÖPORTAJ: BADE ÇAKAR bade.cakar@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: CANAN YETİŞTİ SATKIN
FOTOĞRAF ASİSTANI: NİLAY ATALAN

Rezzan Benardete, hayal gücü hiç durmayan, hayallerini gerçeğe dönüştürüp, eşsiz tasarımlar yaratan bir isim... 2013 yılında RB Living ile ilk olarak dekorasyon dünyasına girdi, daha sonra 2016 yılında Banu Bora Mumcu ile In The Mood of Love ile moda dünyasına yeteneğini yansıttı ve 2019 yılında da Tayfun Mumcu ile Trezz ile insanların yaşam alanlarını özelleştirecek bir marka yarattı. Bitmek tükenmeyen üretim yeteneğini farklı projelere yansıtan Benardete, bu üç markanın ortak noktasını ise; "Yaşama dair estetik ve güzel dokuların bir araya gelmesi" olarak tanımlıyor. "Ben her zaman dokunup, üzerinde bir pırıltı, bir değişiklik yaratabileceğim işlere karsı heyecan duyup, hayata geçirmeye çalışıyorum" sözleri ise yaratım aşkının ana sebebi. Heyecanlarını insanlarla paylaşmak ve onların hayatına güzel bir dokunuş sağlamak... Trezz markasını konuşmak için bir araya geldiğimiz Rezzan Benardete, her zamanki gibi tüm doğallığı ve samimiyeti ile bizi karşıladı. Keyifli bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Benardete, Trezz koleksiyonundaki parçalarıyla objektif karsısına da geçti.

Rezzan Hanım sizi yeni bir proje ile görüyoruz. Trezz nasıl doğdu?
Trezz bir ihtiyacın doğal sonucu diyebilirim. Yakın zaman önce Tayfun Mumcu ile bir proje üzerinde çalışıyorduk. Danışanlarımız kalite ve tasarımı ile ayrışacak, aynı zamanda evlerinde var olan diğer parçalar ile de uyum sağlayacak mobilyalar istiyorlardı. Bu yeni mobilyalar ölçüleri ve kumaş seçimleriyle de özel tasarım olmalıydı. Bu kriterlere uygun mobilya arayışımız kendi özel üretimimiz parçalarla son bulunca piyasada tasarım, kaliteli işçilik ve projeye özel ebatları bir araya getirecek bir markanın yokluğunu fark ettik. Birçok kişinin aynı ihtiyaçları yaşadığını düşünerek tasarımlarımızı Trezz çatısı altında birleştirdik.

Tayfun Mumcu ile beraber nasıl bir ortaklık oldu? Trezz'in çizgilerinden hangisi sizi, hangisi Tayfun Mumcu'yu yansıtıyor?
Trezz'in her ürünü Tayfun'la uzun fikir alışverişlerinin ve tartışmaların sonucunda ortaya çıkıyor. Stillerimizin ayrıştığı ve birleştiği noktalar var, bunlar tasarımlarımıza zenginlik katıyor. Keskin bir ayrım olmasa da, eklektik ve sıcak tonların, dokuların hakim olduğu ürünlerde benim, modern ve maskülen tasarımlarda Tayfun'un ağırlığını görebilirsiniz. Her ikimizin de peşinde olduğu kaliteden ödün vermeden, zamansız ve özgün tasarımlar olması. İncelikli detaylar, sakin ama iddialı çizgiler de yine tüm tasarımların ortak özelliği diyebilirim.

Kişiye özel tasarım mobilya anlayışı olarak ortaya çıktı Trezz ... Dekorasyonda kişiye özel anlayış tam olarak nedir?
Yaşam alanlarının kişinin içinde kendini iyi hissettiği, kendi zevk ve beğenilerini yansıtabildiği alanlar olması gerektiğine inanıyorum. Bu sebeple müşterilerimize bu özgürlüğü sunmak istedik. Özel üretimler ile renk, doku ve boyut değişikleri yapabiliyoruz. Kimi zaman halihazırda var olan diğer parçalara uyumlu bir dünya yaratmamız da gerekiyor. Bunu da kişiye özel tasarım olarak değerlendiriyoruz.

Trezz'in öne çıkan özellikleri ve farkı nedir?
Trezz, zamansız ve benzersiz tasarımların kaliteli işçilik ile birleşmesinin sonucunda ortaya çıkıyor. Trezz durduğu yerde fark yaratan, güçlü bir kişilik. Onu ayrıştıran en önemli özelliklerden bir diğeri de bir ürün yaratmanın ötesine geçerek, Trezz mobilya sahibi müşterilerimize mimari danışmanlık desteği de sağlıyor olmamız. Trezz mobilyanın doğru konumlandırılması, kullanılacağı alanın en iyi haline getirilmesi için danışmanlık yapıyoruz.

Trezz '13' anlamına geliyor. 13 parçanın bir araya gelmesiyle evin tamamlandığından yola çıkarak bu ismi seçmişsiniz...
Trezz'in telaffuzu Fransızca'da 13 anlamına geliyor. Buradan esinlenerek koleksiyonumuzu bir evin olmazsa olmaz parçaları etrafında şekillendirdik. Yatak, komodin, abajur, şifonyer, kanepe, yemek masası, orta sehpa, tekli koltuk, ayaklı lambader, yemek sandalyesi, büfe, dresuar, ayna olarak evi ev yapan bu 13 ürünü kişiye özel tasarımlarla sunuyoruz.

Sizin dekorasyonda favori 13 parçanız nedir?
Benim olmazsa olmazlarımdan ilki, arkadaşlarımla keyifle ve uzun süre sohbet edeceğim bir yemek masası. Bunun dışında konforlu ve estetik olarak da gözüme hitap etmesi gereken orta sehpa ve kanepe, bir de Trezz'in Ahmet Bar'ı favorilerim arasında. Evi sıcaklaştıran ama yormayan doğru aydınlatma, abajurlar ve yemek masası üstü aydınlatması çok önemli.

Koleksiyonda neler bulunuyor?
Trezz'in zamansız, şık ve tasarım değeri yüksek bir çizgisi var. Ürün yelpazemiz oldukça geniş, küçük veya büyük birçok farklı grubumuz var. Oturma elemanları, puflar, sehpalar, abajurlar gibi bir evde ihtiyaç duyacağınız her ürün yer alıyor.

Siz kendi evinizde nasıl bir dekorasyon tercih ediyorsunuz?
Evde vakit geçirmeyi, misafir ağırlamayı seven biri olarak evimin enerjisi yüksek, pozitif bir alan olmasını istedim. Vintage parçaların nostalji duygusuyla, modern tasarımların sağladığı fonksiyonelliği bir arada kullanmayı tercih ettim. Evimdeki dekorasyonu çok sık değiştiririm, mobilyaların yerlerini, malzemelerini değiştirerek yaşam alanımı yenilemek hoşuma gidiyor.

Artık günümüzde modadan dekorasyona birçok alanda trendler, zevkleri ve ihtiyaçları yönlendiriyor. Size göre dekorasyonda trendler ne kadar öncelikli olmalı?
Dekorasyonda trendler yerine özgünlüğün ve zamansızlığın ön plana çıkması gerektiğine inanıyorum. Yaşam alanı bir trend yerine, öncelikle kişinin kendi dünyasını yansıtmalı. Otel, restoran ya da ofis gibi alanlarda sık periyodlarla değişiklik yapılmadığı için dekorasyonda bir trendin baskın etkisini kullanmak doğru olmayacaktır.

Peki, sizce ev dekorasyonunda nelere dikkat etmeli insan?
Kişinin tümüyle kendini yansıtmayan bir trendi uygulamak yerine, ufak esinlenmeler ile bu trendi kendine özgü yorumlaması her zaman daha memnun edici sonuçlar verecektir. Bulunduğumuz mekanlar bir dekor değil, yaşam alanımız ve günün sonunda içinde olmaktan huzur bulacağımız, kendimizi yansıtan bir ortam yaratmamız en temel hedef olmalı diye düşünüyorum. Dekorasyonda bir akımın etkilerini küçük dokunuşlarla sağlamak veya özgün olmak mümkün.

Sizin kendi evinizde en huzurlu olduğunuz alan neresi?
Yatak odam, benim kendimi en huzurlu hissettiğim alan diyebilirim. Hafta içi yoğun iş temposundan evin keyfini çıkartacak vakit bulamıyorum o yüzden hafta sonları, özellikle pazar günleri yatak odamda dergilerim, kitaplarım ve iPad'imle kendi dünyama çekiliyorum.

RB Living ile dekorasyon, In The Mood For Love ile moda tarafına dahilsiniz. Şimdi de Trezz var... Bu kadar yoğun tempoda yeni projeler nasıl ortaya çıkıyor, yaratıcılığınızı nasıl besliyorsunuz?
Bu markaların ortak noktası, yaşama dair estetik ve güzel dokuların bir araya gelmesi. Ben her zaman dokunup üzerinde bir pırıltı, bir değişiklik yaratabileceğim işlere karşı heyecan duyup, hayata geçirmeye çalışıyorum. Baktığım her şeyde estetik bir şeyler görmeye çalışırım, dolayısı ile yaptığım seyahatlerde bir restoranın aydınlatması, parktaki hoş bir peyzaj, bazen bir tablodaki renkler benim esin kaynağım olabiliyor.

2013 yılında RB Living, 2016 yılında In The Mood For Love, 2019 yılında da Trezz... Her 3 yılda bir yepyeni bir marka ile geliyorsunuz. Üretim hiç durmuyor. Her yaptığınız proje de başarılı oluyor. Sizce bunun arkasında yatan sır nedir?
Tüm markalarım beni heyecanlandıran kollardan oluşuyor. Bence işin sırrı yaptığınız işin branşının hayatınızın doğal bir parçası olması.

Yaptığınız her iş hayal ettiklerinizden doğdu. Hala başarmak istediğiniz hayalleriniz var mı?
İnsanların kendini evinde hissedeceği, fonksiyonel ve alışılagelmişin dışında bir huzurevi tasarlamak istiyorum. Doğanın içinde ve sakinlerine sosyalleşme imkanı tanıyan bir alan hayal ediyorum.

Gelecek için yeni projeleriniz var mı?
Uzun vadeli planlar yapmıyorum, zaman içinde gelişiyor her şey. Kısa vadede projem ise tüm markalarımın ilerlemesi için doğru adımları atmak.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.