Işıl Reçber: “Türkiye’de yapılmayanı yapacağım”

Cemiyet hayatının stiliyle, eğlenceli tavırlarıyla her zaman beğenilen renkli ismi Işıl Reçber ile Çırağan Sarayı’nda çok keyifli bir çekim ve samimi bir röportaj gerçekleştirdik.

Işıl Reçber: “Türkiye’de yapılmayanı yapacağım”

RÖPORTAJ: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: CENGİZ DİKBAŞ
SAÇ/MAKYAJ: A BEAUTY İSTANBUL
MEKAN İÇİN ÇIRAĞAN PALACE KEMPINSKI'YE TEŞEKKÜR EDERİZ.


Saçı, makyajı, giyimi ve Türkiye Futbol Federasyonu UEFA Futbol Gelişim Sorumlusu Rüştü Reçber'in eşi olmasıyla her zaman ilgi odağı olan Işıl Reçber ile Çırağan Sarayı'nda, Maria Antoniette masalına gönderme yapacak bir çekim yaptık. Işıl Hanım, Giambattista Valli X H&M işbirliğinden doğan, sınırlı sayıda üretilen ve Türkiye'de sadece kendisinde olan tasarımlarla poz verdi. Işıl Hanım çekimin ardından şu sıralar üzerinde çalıştığı iş projeleri, 22. yılı dolan evliliği, özel hayatı ve kendine dair samimi açıklamalarda da bulundu.



Işıl Hanım geçtiğimiz günlerde mücevner ve kozmetik sektöründeki markanızın 5. yılını kutladınız. Neler yapıyorsunuz?
Şu sıralar hayatımın en yoğun diliminden birindeyim. Sevdiğim sektörde ve iş dünyası içinde olmak, üretmek, kadın girişimci olmak inanılmaz iyi hissettiriyor. Moda dünyasında hem tasarım hem de üretim tarafında uzun yıllardır aktif olarak yer alıyorum; kendi adıma kıyafetten, ayakkabıya birçok koleksiyonum var.

İlk olarak Işıl by Duru Diamond ile mücevher işine el attınız, nasıl gidiyor?
Mücevher markam tüm hız devam ediyor. Tamamen ilgi alanım olmasından dolayı merak saldığım ve yurtdışında yaşadığımız dönemde ilgilendiğim Gemoloji'yi ışıltılı dünyanın içine dahil edince muhteşem tasarımlar çıktı ve 5 yıldır içinde kayboluyorum. Ürünlerimizden en fazla 2 parça çalışıyoruz çünkü herkeste olmamalı, sınırlı sayıda ve kişiye özel olmalı. Bu sebeple yılda 2 kez sezon koleksiyonu hazırlıyoruz. 3 yıldır yine içinde kendimi kaybettiğim çocukluğumdan bu yana ilgi alanım olan kozmetiğe adım attım.

Evet, kozmetik dünyanız da çok hareketli. En son ikinci parfümünüzü çıkarttınız.
Şu aralar ikinci parfüm koleksiyonumun heyecanını yaşıyorum. Yine etkili, kalıcı cool bir koku oldu. Kozmetik harika gidiyor, Fransa'da laboratuarlarda kendime özel hazırladığım parfümler çok beğenilirdi. Onu yani zevki işe dönüştürmüş oldum aslına bakılırsa. Amber'li parfüm koleksiyonumdan sonra şimdi ikinci Oud'lu seri çıktı. Aynı kokunun pırıltılı vücut kremi ve duş jeli de var. Etkili, mistik bir koku. İki ana esansı da kullanmış oldum; ilk nota Oud'u Fransız gülü, paçuli, yasemin ve hafif pudra ile çalıştık.

Parfümlerinize nasıl tepkiler alıyorsunuz, ürünlerinizin beğenilmesi ne hissettiriyor?
İlki de ikincisi de ayrı büyüleyici oldu ve bu çalışmalar sayesinde iyi bir burun oldum ya da o ortaya çıktı. Parfümlerim çok beğeniliyor; kokularımın yerli ve yabancı sürekli müdavimleri var. Satış noktalarına ellerinde parfüm şişemin fotosu ile gelen yabancı müşterilerimiz var. Tercihlerimin takip edilmesi ve beğenilmesi güzel bir şey... İlham kaynağı olmak bana mutluluk veriyor.

Ürünleriniz nerelerde satılıyor?
Harvey Nichols, Brandroom, Galeries la Fayette, Trendyol ve kendi sayfamda satılıyor. Çok yakında dutty free'lerde olacak.

Kozmetik ve mücevher sizin için ne ifade ediyor?
Kokular da taşlar gibi insanı kendinden alıp başka yerlere götürüyor; kozmetik de uçsuz, bucaksız bir dünya. Mücevher tasarımında kullandığım renkli taşların verdiği enerji ve güçle parfümün etkisi birbirine çok yakın aslında. Tercih ettiğiniz taş da koku da sizin kişiliğinizin dışa yansımasıdır. Mücevherler kadınların en iyi dostlarıdır ve bu hiçbir zaman değişmez. Mücevher sevmem diyen kadın doğruyu söylemiyordur. Her kadının tercihi tabii ki farklıdır ama ışıltılı dünya herkesi cezbeder ve herkese kendini iyi hissettirir.

İşleriniz konusunda hedefleriniz, planlarınız neler?
Ben mühendislik okudum ama şu an sevdiğim işi yapıyorum. "Eğer sevdiğiniz işi yaparsanız ölene kadar çalışırsınız" derler ya çok doğru, durmak istemiyor insan; hep hayal edip hayata geçirmek istiyor. Mesela kozmetikte parfümle çıktım vücut ürünlerine de girdim. Parfümlerimin esansından mum çalışıyoruz. Şu an renkli kozmetik çalışmalarına başladım; ruj, far paletleri yolda... Boş durmak yok. Her daim yeni ürünler isteniyor ve ben de cevap vermeye çalışıyorum. Türkiye'de yapılmayanı yapacağım. Yurtdışı standartında yerli ürünler yapacağım. Tabii ki hammaddelerini yine yurtdışından en sağlıklı ve kaliteli şekilde tedarik ediyoruz ama üretim burada olacak. Amacım IR Cosmetics olarak yurtdışında da kalitesiyle tercih edilen, bilinen bir Türk markası olmak.

Çocuklarınız büyüdü, neler yapıyorlar?
Çocuklar hayatımın önemle kısmını oluşturuyor. İşim dışında geri kalan hayatım ailem ve dostlarımla da keyifli zamanlara vakit buluyorsam daha ne isterim... Kızım Tuana, Amerika'da kapsamlı biyoloji, genetik eğitimi alıyor. Zor ama çok güçlü bir bölüm; tamamen kendi tercihiydi biz de destek olduk. Hep ne istediğini bilen, olgun, tatlı, uyumlu bir çocuktu. Oğlum, 12 yaşında en hareketli ve arafta olduğu bir yaşta. Erkek ve kız çocuğu farkını çok net gösteriyor bana ve kimi zaman zorlanıyorum. Erkekler daha zor gelişiyorlar ve olgunlaşıyorlar sanırım. Bu yaş grubu teknoloji çocukları, yazılımları tamamen farklı. Sonsuz özgürlük ve zamanın hızını kendileri belirlemek istiyorlar.


Kızınızın Amerika'daki hayatı nasıl gidiyor, özlüyorsunuzdur?
Kızım orada mutlu ama bizler çok özlüyoruz. Çok uzak olması zorluyor bizi ama kızım 4 yaşından bu yana her yaz orada eğitim aldı. Sisteme alışık zorlanmıyor ve düzenini tamamen oturttu. Tuana en iyi, en yakın, en keyif aldığım dostum, çok küçük yaşta anne olmamın en güzel yanı bu sanırım.

Kızınıza ve oğlunuza dair hayata dair neler öğretiyorsunuz?
Kızımıza da oğlumuza da hayat tecrübelerimizi yeri geldiğinde anlatıyoruz. Ama hepimiz gibi yaşayarak öğrenecekleri kesin. Bizler korumaya çalışıp en az zarar görsünler istiyoruz. Sağlıklı bir gelişim içinde pozitif, olumlu, mutlu olmaları bizim için çok önemli. Sorumluluk sahibi, modernlikle dejenere olmayı birbirine karıştırmayan, vicdanlı, saygılı bireyler olmaları için anne baba olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Dönüp baktığınızda hayattaki en büyük birikiminiz hatta icadınız yetiştirdiğiniz çocuklar oluyor.

Oğlunuz da babası gibi futbolcu olsun ister misiniz? Evde bu anlamda bir yönlendirme var mı?
Oğlum da futbola çok ilgili. Kaleci olarak başladı 4 yaşında, şimdi forvet oynuyor. Yani her iki eğitimi de almış oldu. Fenerbahçe altyapıda oynuyor. Mutlu olduğu işi yapsın biz her zaman çocuklarımızın arkasındayız. Babası ilgileniyor futbol hayatı ile yeteneği var DNA'sı gereği ama bakalım hayırlısı... Fakat bizim ilk şartımız ne olursa olsun eğitim. Çok iyi bir eğitim alsın mesleğine tabii ki kendisi karar verecektir.

Evde çocuklar üzerindeki disiplini kim sağlıyor?
Evde ebeveynler arasında görev bölümü olmalı. Bazen biri bazen diğeri başrol almalı. Bizde şöyle olur; hangimizin o ara sabrı yüksekse, sakin sakin her duruma o el koyar ve toparlar. Görev değişimi olur bu sebeple evde; sabah ben uyandırırım, kahvaltı yaparız, sohbet ederiz, okula yollarım, akşam eşim uyutur. Ödevler, sınavlar, öğretmenlerle iletişim kısacası zor olanlar bende tabii (gülüyor). Mutlaka akşam yemeklerimiz bir arada olur. Haftada bir gün aile yemeğimizi çocukların istediği bir yerde yaparız. Hafta sonları cuma akşamından itibaren her türlü işimiz, aile dışı programımız son bulur. Hafta sonları evden çıkmasak da hiçbirsey yapmasak da aileye aittir. Bizim için aile kutsaldır ve çocuklara da bunu vermeye çalışıyoruz.

Çocuklarınızla birlikte neler yapıyorsunuz?
Tuana okulu bitirince master hedefliyor ve bilim kadını olmak istiyor. Yolumuz uzun yani. Nerede, nasıl devam etmek isterse saygı duyarız. Hedeflerine neresi cevap verirse orada devam edecektir. Oğlumla spor yapmak, balık tutmak, her şeyi bildiğini düşündüğü için sohbet etmek çok keyifli ve birlikte olduğumuz her an kıymetli. Mısır patlatıp komedi filmi izlemek bizim için muhteşem... Yeri gelince disiplinli çoğu zaman arkadaş gibi anneyim. Kafa dengiyimdir, çocuklarımın arkadaşları da çok sever beni.

Bu kadar boşanmanın yaygın olduğu günümüzde siz maşallah evliliğinizi uzun yıllardır koruyorsunuz. Nasıl oluyor bu?
Evlilik; korunması gereken özel bir müessese. Önemini yitirince aile mevhumu da zora girecek. "Bundan kızım, diğerinden oğlum var" mantığı daha mutlu etmez. Sınırı olmayan hiçbir şey huzur vermez. Dengeli, düzenli hayat ömrü uzatır, burası net. 22 yıllık evliyiz. Eşimi 17 yaşında tanıdım ve onunla büyüdüm. Artık vücut organlarımdan biri gibi. Tuhaf gibi ama gerçek... Aşk ve sevgi bitmez. Birini gerçekten seviyorsanız -eşiniz, dostunuz, iş arkadaşınız- seviyorsunuzdur. Sevmiyorsanız baştan beri öyledir.

Sizden uzun evliliğin sırrı ile ilgili tavsiyeler alalım.
Sevgi; güven, ilgi, alaka, değer biterse biter. Evlilikte dürüst olmak çok önemli, her ne olursa olsun doğru olmalı. Yapmacık olmamak, doğal olmak, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak... Yerini, sorumluluklarını bilmek, kabalaşmamak, ağzından çıkanı bilmek, kontrollü olmak... Tüm ilişkilerde böyle değil midir? Kontrolsüz olan her şey son bulur. Bir de şu sıralar çocuk doğurmak popüler oldu.

Nasıl yani?
Çocuk doğurup evlenmek. Evliliğin amacı bizim kültürümüzde var olan en büyük değer aileyi oluşturup sürdürmek, korumak, büyütmek olmalı. O mutlu ve güvenli ortamı çocuklarımıza vermek olmalı. Evliliğin sorumluluklarını kaldıramayacaksanız bekar kalın, yıpratmayın, hep özgür olun. Mecburi evliliklerde büyüyen çocuklar çok daha sorunlu ve mutsuz oluyor.

Size göre Işıl Reçber nasıl bir kadın?
Prensipleri olan, disiplinli, detaycı, mükemmelliyetçi, her günü hatta saati organize yaşayan ve bu şekilde mutlu olan biriyim. İşimde bu özelliklerimin meyvelerini yiyorum. Benimle yaşayanlar için ise her şeyin hazır ve organize olması tabii ki büyük kolaylık, kendi adıma yorucu olsa da bu şekilde mutluyum. Tüm bunların yanında bir o kadar da eğlenceli, esprili, kendine de gülen, hiperaktif, her ortama ve duruma uyumlu, yüksek enerjili biriyimdir. "Annen çok kafa kadın derler" mesela çocuklarıma arkadaşları. Rahatımdır, sıkmam, kıskanmam, kırmam, karşımdakini iyi hissettiririm, huysuz, sıkıcı tiplerden değilimdir.

Stiliniz söz konusu olduğunda konuşulan ve beğenilen bir isimsiniz. Sizin stil kodlarınızı neler oluşturuyor?
Stil kodlarınız genetik kodlarınızda yer alıyor aslında ama bu zamanla tam olarak ortaya çıkıyor. Kendimi bildim bileli hep farklı oldum, bu uçuk kaçıklık anlamında değil. Mutlu olduğum, kendimi güzel ve iyi hissettiğim şekilde giyindim her zaman. Olması gerektiği gibi değil. Günlük hayatta spor giyinmeyi seviyorum ama o da yine şık olmalı. Yaradılışımda feminenlik belirgin var. Erkek olamazmışım mesela. Yerine göre giyinmek, giydiğini taşıyabilmek, içinde özgüvenli, mutlu olmak çok çok önemli. Sosyal meydada da çok sorulan sorular var bu anlamda bana. Stil, makyaj, spor, kombin, saç, cilt, bakımla ilgili...

Evet, ben de sorayım buradan da yanıtlayın, ne bakımları yaptırıyorsunuz?
Bakım olarak senelik programım hazırlanır ve her ay cildime neler yapılacağı bellidir. Atlamam, sıralamayı düzenli şekilde uygularım. Artı yüzümü o kadar iyi tanıyorum ki artık neye ihtiyacı var, durumundan anlarım. Yılda 3 kere cilt tonunu dengeleyen, lekeleri, ince çizgileri yok eden lazer yaptırıyorum. Yine yılda 3 kere Scarlet yaptırıyorum. O da cilde lifting yapıyor, sarkmaları önlüyor. PRP, kışın iki ayda bir iyi geliyor ve boyundan dekolteye kadar yapılabiliyor. Cilt temizliliği atlanmamalı ilk şart derin temizlik. Ayrıca düzenli nemlendiririm, yaz-kış güneş koruyucu kullanırım, bol su içerim. Ne kadar iyi bakarsak cildimize o kadar uzun başka bir şeye gerek kalmaz.

Size sosyal medyadan soranlara yetişebiliyor musunuz?
Mesela elbiseyi seçiyorlar ayakkabı, çanta, saç, makyaj bana soruyorlar elimden geldiğince cevaplamaya, yetişmeye çalışıyorum. Uzun uzun anlatmamı, bilgi vermemi istiyorlar. Hanımlara önerim tabii ki kendinize özgü bir stiliniz olsun fakat en önemlisi vücudunuzu tanıyın ve ona uygun giyinin. Bir de sürpriz; beni takip edenlerin ısrarla istediği Youtube projem geliyor.

Harika, tebrik ederim. Detay alalım sizden...
Yakın takipçilerimin 2 yıldır benden beklediği Youtube projem var. Geçen mayıs ayından bu yana birçok yerle görüşüyorum ama diğer işlerimin yoğunluğundan zaman ayırmam çok zor oldu. İlk olarak doğru ekiple yola çıkmam lazım. Televizyon programı da yapmış biri olarak ekip işinin her şeyden önemli olduğunu biliyorum. Bakalım kiminle, nerede, nasıl olacak karar zamanı... Heyecanlıyım.

Son zamanlarda neler aldınız? Hangi markalar favoriniz?
Ayakkabı benim için ilk sıradadır; bazen ilk ayakkabımı seçer ona uygun giyinirim. En son çizme ve çanta aldım. Malum şu an çizme sezonu. Chanel, Dior, Fendi her zaman favorimdi, bu yıl da aynı. Fransız stili bana ve tarzıma daha uygun. Son 1.5 yıldır Versace adeta yeniden doğdu, Bottega Veneta altın çağında, Off White ve Balenciaga yine beğendiğim markalardan. Alışveriş yaparken artık eskisi kadar fashion parçaları almamaya, klasik parçaları tercih etmeye çalışıyorum. Genelde tercihlerim hem zamansız hem kalıcı parçalardan yana oluyor. Kızım var, inşallah gelinim de olacak. Tuana kıskanmasın ama gelinim sevdirirse bana kendisini ona da her şeyi yaparım (gülüyor). Onlara benden klasik parçalar vermek çok isterim.

Sizin hayattaki lükslerinizi neler oluşturuyor?
Benim için lüks; ailemle uzun süreli, uzak yerlerde her şeyden, herkesten uzak seyahat etmek; hiçbir şeye yetişmeye çalışmadan zamanı istediğimiz gibi kullanmak. Yıllarca eşim çok yoğun çalıştı; yılda 15 gün tatil yapabilirdik. Hep maçlar, kamplar, idmanlar olurdu. Hafta sonu, bayram, yeni yıl vs. hiçbir şey farketmezdi. Şimdi benim ve eşimin farklı sektörlerdeki işleri, çocuklarımızın farklı zamanlardaki okul tatilleri vs. derken yine kolay olmuyor. Kısa süreli kaçabilsek de uzun süreli özgürlüklerimiz var.

Çantanızda her zaman neler olur?
Çantamda olmazsa olmazlarım; ajandam, telefonum, parfümüm, içinde ruj, ayna, allık, el kremi olan küçük makyaj çantam, gözlüğümdür.

2019 sizin için nasıl geçti? 2020'de hayata geçirmek istedikleriniz nelerdir?
2019 yılı için şükretmemiz lazım; sağlıklıydık, mutluyduk, ailemleydim, işlerimde hedeflediğim projelerim hayata geçti. 2020'de ailem ve sevdiklerim sağlıkla yanımda olsun, çocuklarım mutlu olsun. Ülkemiz için kadın cinayetleri son bulsun; bunun için caydırıcı çok ciddi cezalar oluşsun diliyorum.

Hayat mottonuz nedir?
Pozitif ol, iyi niyeti tercih et, herşeye karşı sevgi dolu ol, ne yaparsan yap kendine inan ve asla pes etme...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.