RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR KORAY IŞIK
Arnavutköy'de açılan Angelo Grande'de isterseniz keyifli bir yürüyüş sonrasında kahvaltı yapabilir ya da öğlen yemeğinizi yiyebilirsiniz; saatler akşamı gösterdiğinde ise isterseniz akşam yemeği yiyebilir ya da müzikler eşliğinde gönlünüzce eğlenebilirsiniz. Elegan çizgilere sahip, sıcak, samimi ve funky bir mahalle buluşma noktası yaratmak amacıyla yola çıkan Angelo Grande'nin iki kadın ortağı Başak Balaban ve Vafa Süleymanova ile buluşarak merak ettiklerimizi konuştuk.
Öncelikle yeni mekan hayırlı olsun, burayı açmaya nasıl karar verdiniz?
Vafa Süleymanova: Teşekkür ederiz. Biz neredeyse yazın büyük bir bölümünü Alaçatı'da bulunan ortaklarımızın sahibi olduğu Spiaggia Grande'de geçiririz. Eşim ve Başak Hanım'ın eşi Ozan Balaban zaten sektörde tanınan ve değerli kişiler. Geçtiğimiz yaz toplantılar yapıp İstanbul'da birlikte bir mekan açma fikrini gündeme getirdik. Bu ortaklığın en önemli özelliklerinden birisi aile ortaklık yapısı üzerine kurulu olması.
Başak Balaban: Eşim ve ben uzun bir süre yurtdışında yaşadık. 2007 yılında Türkiye'ye dönerken Milano'da çok sevdiğimiz bir marka olan Panino Giusto adlı İtalyan sandviç zincirinin isim hakkını aldık ve ilk mekanımızı İstinyePark'ta açtık. Daha sonra 2016'da Alaçatı'da bir mekana ortak olduk. Son 3 yıldır da yine Alaçatı'da Spiaggia Grande adlı bir plajımız var. İşimizi İstanbul'da da devam ettirmek için yaklaşık 2 ay önce Angelo Grande'yi açtık.
Neden Arnavutköy? Arnavutköy'de mekan açmanızın özel bir sebebi var mı?
Vafa S: Arnavutköy tarihi dokusu, mimarisi ve yaşayanlarıyla İstanbul'un önemli ve değerli lokasyonlarından biri. Ayrıca yeme-içme sektörü içinde önemli bir destinasyon.
Başak B: Boğaz hattında kalmayı istiyorduk. Çok güzel denk geldi.
Mekanın dekorasyonundan bahsedelim, kim yaptı ve nelere öncelik verdiniz?
Başak B: Mekanın dekorasyonunu yakın arkadaşımız Hale Şener'in sahibi olduğu 1217 Design firması yaptı. Biz de ortaklar olarak elimizden geldiğince kendimizi yansıtan katkılar sağlamaya çalıştık. Burası Milano'daki mahalle barları gibi olsun istedik; her saatte uğrayabileceğiniz, gülen yüzlerle karşılanacağınız, güzel sohbet edebileceğiniz, lezzetli şeyler yiyip içip mutlu ayrılacağınız bir yer.
Nasıl bir mekan Angelo Grande, eğlence konsepti ne, mönüsünde nelere öncelik verdiniz?
Vafa S: Farklı olmak, iddialı olmak gibi söylemler sıkça kullanılır ama önemli olan basit olanı iyi bir şekilde sunabilmektir. Biz misafirlerimize iyi yemek, iyi müzik, iyi kokteyl ve güzel bir ambiyans sunabilmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Başak B: Mönümüz Akdeniz mutfağı ağırlıklı Asya ve Meksika mutfağıyla da zenginleştirilmiş geniş bir mönü. Pizzadan sashimiye, tacodan dana kaburgaya, zengin bir mönü. Harika bir de kahvaltı mönümüz var, özellikle hafta sonları ailecek bir arada olmak için keyifli bir ortam yarattığımızı düşünüyorum.
Mekanın aralığı çok geniş, sabah 10.00, gece 02.00. Dolayısıyla tüm gün açık olan bir mekanda tempoda çok yüksek olmalı. Nedir mekanın dinamikleri?
Vafa S: Evet geniş bir skaladan bahsediyoruz hem kahvaltı, hem öğle yemeği, hem akşam yemeği hem de bar ve akabinde üst katında canlı müzik yapılan bir mekan. Operasyonu tahmin edildiği üzere hiç kolay değil. Dinamikler kesinlikle profesyonel ve tecrübeli bir ekip üzerine kurulu. Ekip arkadaşlarımıza da buradan emekleri için teşekkür etmek isterim.
Başak B: Sabah kahvaltımız 10.00'da başlıyor. Sahilde yürüyüş sonrası uğrayabilir, ister kahvaltı edebilir, ister çay, kahve içebilirsiniz. Öğlen gerek iş yemekleri gerek arkadaş toplantıları için ideal. Akşamüstü happy hour'un başlamasıyla tempo artmaya başlıyor. Akşam yemek ve yemek sonrası bardaki DJ performansıyla daha da artan tempo üst kat Disco Grande'deki canlı müzikle en üst seviyeye ulaşıyor.
Angelo Grande size göre Arnavutköy'de nasıl bir boşluğu doldurdu?
Vafa S: Türkiye'de yeme içme sektörü layığıyla dünya standartlarıyla yapılmakta. Bizim gördüğümüz Arnavutköy'e bir katma değer sağladığımız yönünde. Arnavutköy o eski canlı kıpır kıpır günlerine geri döndü. Bunda naçizane bir katkımız olduğunu düşünüyoruz bu da bizi mutlu ediyor.
Başak B: Özellikle yemeklerimizle fark yarattığımızı düşünüyorum. Dekorasyonumuz, servisimiz, müziğimiz de aynı şekilde. Burası yemek öncesi de yemek sonrası da keyif alabileceğiniz enerjisi yüksek bir mekan.
Adını neden Angelo Grande koydunuz?
Vafa S: Arnavutköy için eskiden "Melekler Köyü" deniyormuş. İsmini de mimaride esinlendiğimiz gibi bulunduğumuz semtten esinlendik. Çünkü yarattığınız markanın belirgin bir karakteri olmalı. Bizim yarattığımız karakter herkesin derdini dinleyen, kendini iyi hissettiren mahallenin meleği.
Başak B: Alaçatı'daki Grande markasını ve başarısını İstanbul'a da taşımak istedik. İtalyanca "melek" anlamına gelen "angelo"yu kullanarak mekanımızın adını Angelo Grande koyduk.
Aynı zamanda da çok güzel bir misyonu var mekanın, emekçi kadınlara destek veriyor. Nedir tam olarak yaptığınız ve başka çalışmalarınız olacak mı?
Vafa S: Evet, biz kahvemizde Kolombiya çekirdeklerini tercih ediyoruz fakat bir farkla. Kahvemizin çekirdeğini toplayan, işleyen, paketleyen bir kadın kooperatifi. Yani kahvemizde sadece kadınların emeği var. Bu aynı zamanda bir misyon çünkü gelirinin büyük bir bölümü kadınların eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarının karşılanması üzerine bir fona gidiyor.
Başak B: Henüz bunu sadece kahvemizle yapabiliyoruz. En kısa zamanda bu çalışmayı yerel ürünlerimizde de uygulamayı istiyoruz.
Mekanınız sizin için ne ifade ediyor?
Vafa S: Burası benim için tek cümleyle insanları misafir ettiğimiz bir ev. O samimiyeti hissetmeleri için, ekip olarak büyük bir gayret gösteriyoruz.
Başak B: Vafa'nın da dediği gibi burası misafirlerimizi ağırladığımız evimiz oldu. Her şeyin kendimizce en iyisini sunmaya çalışıyoruz. Sıcak bir dekorasyonumuz, harika yemeklerimiz, havalı kokteyllerimiz, güzel müziğimiz, en önemlisi de bize destek olan çok çalışkan bir ekibimiz var.
