Küçük sağlık deposu

Bamyanın, çoğu kişi tarafından sevilmemesinin nedeni, ‘müsilaj’ denen yapısında bulunan kaygan maddedir. Oysa çözümü çok kolay!

Küçük sağlık deposu

Banu KAZANÇ

Gözlemim şudur; konu bamya olduğunda sevenleri çok sever, bu gruba kendimi dahil ediyorum, ancak bazı kişiler içinse bu sebze çocukluk yaşlarından beri sevmedikleri yemekler listesinin birinci sırasındadır. Sebebine gelince usulünce ayıklanmaması olsa gerek diye düşünürüm. Çünkü bu, yemeğin yapış yapış bir hale gelmesine sebep olur. Bamya, kolon sağlığı, kan şekeri ve kardiyovasküler yararlar dahil olmak üzere, sağlığa faydalı iyi bir lif kaynağıdır. Tadı yumuşaktır, ancak dışta şeftali benzeri tüylerle ve iç kısmında küçük, yenilebilir tohumlar ve karakteristik zamk benzeri müsilaj özelliği ile küçük olanları makbul olan faydalı yeşil sebzelerdir. Bamya, kalori bakımından oldukça düşük sebzeler arasındandır, düşük kalorisi aksine besin değerleri açısından oldukça yüksektir. Bu durumda bamya, diyetlerin vazgeçilmez bir parçasıdır.

İyi bir folat, C vitamini, K vitamini ve manganez kaynağıdır. Aynı zamanda magnezyum, potasyum içerir. Bamyada, A vitamini için gerekli olan yüksek seviyede beta-karoten bulunur. A vitamini iyi göz sağlığı için önemlidir, gözleri destekleyen temel bir vitamindir. Ayrıca, bamya iyi bir K vitamini kaynağıdır. Bu vitamin kemikleri güçlendirmeye yardımcı olur ve kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. İçerisinde bulunanlardan özellikle C vitamini ve antioksidanlar, bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkıda bulunurlar. Düşük kalorilidir ve hem çözünür hem de çözünmez lifler içerir, bu kişilerin bağırsak işlevinin düzgün olmasına yardımcı olur. Ayrıca bünyesindeki yüksek lif oranı uzun süre tok hissetmeyi sağlar, şişkinlik ya da ödem şikayetlerini azaltır, bağırsak hareketlerini hızlandırır ve böylece kilo vermeye yardımcı olur. Kilo verme programlarında tüketilmesi önerilir ama bamya tek başına kilo vermeyi sağlamaz.

KAN ŞEKERİNİ DENGELER
Bir bardak bamya size 4 gram lif sağlar. Bu sebzede bulunan spesifik lif türü sindirim sürecini yavaşlatır ve şekerin kanımızdan emilim sürecini uzatır. Şekerdeki ani artış ve düşüşü önler ve stabil kalmasına yardımcı olur. Lif içeriği yüksek olan gıdalar, diyabet için diyet tedavisi seçeneklerinin önemli bir parçasıdır. Artan diyet lifi alımının daha iyi glisemik kontrolü teşvik ettiği ve insülin duyarlılığını artırdığı gösterilmiştir. Düşük glisemik indeksiyle kan şekerinin daha yavaş yükselmesini ve böylece dengede kalmasını sağlar.

TOKSİNLERDEN KURTULUN
Bamya içinde bulunan pektin, bağırsaklarımızda genişler ve atılım sürecini uyarır, bu sebze, kabızlıktan muzdarip olanlar için mükemmeldir. Jelatin benzeri kaplama olan müsilajdan ötürü, zararlı toksinleri yakalar ve dışkıyla atılmasına yardımcı olur, bağırsakta, iyi bakterileri besler. Bamyadaki müsilaj ve zamklar, kolesterole bağlanarak fazla kolesterolün de atılmasını sağlarlar. Ayrıca, lifler kolesterolü ve safra asitlerini bağlayarak toksinlerden kurtulmayı sağlar.

SEVİLMEMESİNİN NEDENİ
Bamya denildiğinde akla ilk gelen şeyin müsilajlar olduğunu düşünüyorum; yani bamyaya şu klasik tanımlamasının yapıldığı 'sümüklü bamya' yapan bileşeni. Aslında bamyanın aile özelliği, bamyanın da dahil olduğu ebegümecigiller familyasına ait tüm bitkilerde olan o yapışkan, sümüksü maddesi. Doğru şekilde temizlenip uygun şekilde pişirilirse aslında tamamen ortadan kalkacak bu sorun.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.