Vücudunuz diyete direniyorsa...

Kilo verme amaçlı diyet programı izlenirken ilk haftalarda hızla verilen kilolar, tartıda yüz güldüren ağırlıkta azalmalar sonraki aylarda yavaşlayabilir. Bu döneme ‘plato dönemi’ diyoruz.

Vücudunuz diyete direniyorsa...

BANU KAZANÇ Beslenme ve Diyet Uzmanı www.banukazanc.com.tr

Tartının ibresi, bir süre sonra sizi hep aynı kiloda gösterecek ve vücudunuzda kilo vermeye karşı direnç oluşacaktır. Hedeflediğiniz kiloya ulaşmak için birkaç kilo sizi terk etmeyecek, vücudunuzda kilo vermeye karşı bir direnç oluşacak. Kilo vermek için çaba harcayanların karşılaştıkları bu sorunu 'plato dönemi' olarak isimlendiriyoruz.

BİR YERDE HATA MI YAPIYORUM?
Öncelikle vücudun gerçek bir plato dönemi yaşayıp yaşamadığını gözden geçirmek gerekir. Bireyler kilo verme sürecinde, biraz kendilerinde hissettikleri olumlu değişmelerden etkilenerek, biraz çevrelerinden görünümleri ile ilgili aldıkları övgülerden, biraz da diyet listelerine uyarken yaşadıkları bıkkınlıklardan kaynaklı diyet listesinin dışına çıkarlar veya son haftalarda üst üste davetlere katılmalarından dolayı aldıkları kalorilere dikkat etmediklerinden kilo veremiyor olabilirler. Plato döneminde olup olmadığınızın diğer bir göstergesi de bağırsakların çalışması ile ilgilidir. Peklik sorunu yaşıyorsanız meyve, sebze, baklagil gibi lifli yiyecekleri daha fazla tüketmeli ve yeterince su içtiğinizden emin olmalısınız. Tuzu azaltıp içilen su miktarını arttırmanız gerekir. Bazen egzersiz yapıyorum o halde biraz daha fazla yiyebilirim hatasına düşenler de kilo veremezler. Kilo verememe durumu saydığımız bu veya benzer nedenlerden kaynaklanmıyor ise vücudun kilo vermeye direndiğinden söz edebiliriz. Bu durumda diyete bir hafta mola verilir, kilo verme yerine kilo koruma programına geçilir, bir süre dinlendikten sonra diyete geri dönülür. Optimum ağırlık için yeterli kalori almalı, kan şekerinizin çok düşmemesine, vücudun fazla insülin salgılamamasına dikkat etmelisiniz. Kandaki insülin miktarındaki artış ile yağ yakımı azalır, bu da vücudun daha fazla yağ depolamasına neden olur. Bunun için de az ve sık beslenmeli ve glisemik indeksi düşük, yani kan şekerini hızlı yükseltmeyecek besinler tüketmelisiniz.

BİRKAÇ FARKLI YOL İZLENİR
Diyet yaparken kalorinin aşırı kısıtlanması buna neden olur. Kadınlarda 1200, erkeklerde 1500 kalorinin altına düşmemek gerekir. Yine çok kilolu olup ciddi rakamda kilo verdiyseniz, metabolizma hızınız düşmüştür. Vücudunuzun bazal metabolizma hızı değişmiştir ve sizin daha az kalori almanız gerekiyordur. Ağırlığınız azaldığında vücudunuzun daha az enerjiye ihtiyacı olur.

Beslenme düzeninde değişiklik yapılır. Mesela, üç gün protein ağırlıklı yeme ya da bir hafta süre ile öğlen öğününde olmak koşulu ile yüksek karbonhidrat içeren bir beslenme modeli denenebilir. Ya da üç gün süre ile sıvı beslenmeye ağırlık verilir. Vejetaryen bir beslenme modeli seçilir ve öğünler, su atımını destekleyen sebzelerden oluşturulur. Hangisinin sizin için etkili olduğunu deneyerek görmek yerine, sizde hangisinin etkili olacağına bırakın diyetisyeniniz karar versin. Sizi takip ettiği süreçte vücudunuzun neye tepki verdiğini sizden daha iyi bilebilir.

EGZERSİZİ DE DEĞİŞTİRİN
Her gün aynı saat, süre ve şiddette benzer hareketleri yapıyorsanız; diyette olduğu gibi spor yaparken de platolardan söz edilir. Vücudunuzu aynı şeylere alıştırırsanız, bir süre sonra spor yaptığınızda vücut daha az kalori yakmaya başlar dolayısıyla programınızı farklılaştırmanız gerekir. Örneğin yürüme saat ve sürelerini, temposunu değiştirebilir, tempolu yürümeye kısa aralıklarla koşu ilavesi yapabilirsiniz. Ya da kullandığınız aletleri değiştirebilirsiniz, yürüyüş bandı yerine eliptik bisiklet gibi. Ağırlık (direnç) hareketlerinde vücudun farklı kaslarını çalıştırmaya yönelik program uygulamak, ağırlık veya tekrar sayılarını değiştirmeniz daha etkili olacaktır.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.