''Başarımın sırrı sürekli öğrenmek ve sahada olmak''

İş dünyasının en başarılı yöneticilerinden biri olan Selçuk Tümay, geçen hafta kurucu genel müdürü olduğu şirketin 20. yılını kutladı. Selçuk Bey, geçen 20 yılı ve başarısının sırrını anlattı.

''Başarımın sırrı sürekli öğrenmek ve sahada olmak''

Selçuk Tümay, iş dünyasının en başarılı, en sevilen ve en renkli yöneticilerinden biri. Pernod Ricard Ortadoğu Kuzey Afrika ve Türkiye Genel Müdürü olan Selçuk Bey, Türkiye'deki şirketin kuruluşundan beri başında. Geçen hafta şirketin 20. yılı kutlandı. Başarılarıyla uluslararası kurumlar tarafından da onurlandırılan Selçuk Tümay ile iş ve özel hayatını konuştuk.

Pernod Ricard Türkiye ve dolayısıyla siz de 20. yılınızı kutluyorsunuz. Öncesinde neler yaptınız, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1984 yılında Marmara Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun olduktan sonra finans alanında uzmanlaştım. ABD'de önce CPA (Certified Public Accountant) sonra CMA (Certified Management Accountant) sertifikalarını aldım. 10 sene boyunca bankacılık ve sanayi sektöründe üst düzey finans pozisyonlarında yer aldıktan sonra 1997 yılında içecek sektörüne adım attım ve CFO olarak görev aldım. 2002 yılında Pernod Ricard Türkiye ile yolculuğum başladı. 2015 yılında yine aynı şirketin MENAT (Orta Doğu Kuzey Afrika ve Türkiye) bölgesinin genel müdürü oldum.

Geçen 20 yılı kısaca özetler misiniz?

Bu 20 yılda büyük bir tutkuyla inşa ettiğimiz markalarımızla hem Türkiye pazarında hem de dünya pazarında büyük başarılar sağladık. İlk günden bu yana aynı tutkuyla, tüketicilerimizin keyifli anlarının bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 2002 yılında; çalışanıyla, distribütörüyle, işletmecisiyle, satış elemanıyla, müşterisiyle büyük bir kitleyi aynı geminin yolcuları yapıp onlarla engin ama çalkantısı hiç de az olmayan bir denizde yolculuğa çıktık. Evet, çalkantı çoktu ama rüya bir takımla her zorluğun üstesinden geldik, büyüdük ve büyük başarılara imza attık. İşimizin en büyük parçasının keyif ve eğlence olduğunu hep hatırladık ve eğlenmeyi hiç ihmal etmedik.

Şirketin 20. yılı için özel bir kutlama yaptınız, nasıldı o gece?

5 Temmuz gecesi çok özel bir davetle 20. yılımızı kutladık. Dünya çapında 80'den fazla ülkede faaliyet gösteren Pernod Ricard'ın birçok ülke genel müdürünün katılım gösterdiği gecede bu davet için özel olarak Türkiye'ye gelen Pernod Ricard CEO'su Alexandre Ricard ve Pernod Ricard EMEA LATAM CEO'su Gilles Bogart da onur konuğumuz oldu. Birçok dostumuz da bu özel gecede bize eşlik etti.

Şirketi getirdiğiniz noktadan memnun musunuz, sonraki hedefleriniz neler?

Ne mutlu ki Pernod Ricard Türkiye, Pernod Ricard'ın dünya sıralamasında ilk 10'da yer alıyor. 20 yıldır Türkiye'de, sektöre, çalışanlarına ve doğaya değer katma misyonuyla hareket eden bir markayız. Bu misyonla başarılarımıza başarı katmak en büyük arzumuz.

Çok başarılı olduğunuz belli, bu başarınızın sırrını nasıl açıklarsınız?

Her işte olduğu gibi başarının sırrı, sürekli öğrenmek ve sahada olmaktan geçiyor. Pazara yakın olmak, tüketicilerin değişen beklenti ve ihtiyaçlarını anlamak, sorunları yerinde görmek ve hızlı bir şekilde aksiyon alabilmek, müşteriler ve tüketicilerle birlikte vakit geçirmek, kısaca her gün yeni arkadaşlar edinmek. Bunu rüya takım olarak çok iyi yaptığımızı söyleyebilirim.

Başarınızla uluslararası düzeyde de onurlandırıldınız, bunlardan da biraz söz edelim mi?

Tabii ki... İskoçya merkezli 'Keepers of the Quaich Society' isimli bir dernek var. Sektöre en az 7 yıl hizmet eden kişilerin 'keeper' olarak üye olabildiği bu derneğe en az 10 yıl hizmet edenler ise İskoçya'daki yönetim kurulunun kararı ile 'Master' unvanını alabiliyor. Nisan 2019'da master unvanına sahip ilk Türk oldum. 2020 yılında da yine bu derneğin dünyadaki 10. şubesi olan Türkiye şubesi açıldı. Bu derneğin kurucu başkanı olarak görev yapıyorum. Şubat ayında da Fransa Tarım Bakanlığı tarafından 1883 yılından bu yana verilen Tarım Şövalye Liyakat Nişanı'na layık görüldüm.

Bu 20 yılda, özel hayatınızı ve ailenizi ihmal ettiğinizi düşünüyor musunuz, yoksa dengeyi sağlamayı başardınız mı?

Bu çok dikkat ettiğimiz bir konu. Dengeyi iyi sağladığımı düşünüyorum. 3 çocuğum var, eşim Evin de her konuda çok anlayışlı ve destekçi. Hafta içi yoğun bir tempom olsa da hafta sonunu çocuklarımla ve eşimle en verimli şekilde geçirmeye özen gösteriyorum.

Söz eşinizden açılmışken, birlikte neler yapmaktan keyif alırsınız?

Ne mutlu ki, birçok şeyi birlikte yapmaktan keyif alıyoruz. Seyahat, yeni yerler keşfetmek, özel tatlar deneyimlemek, sergi ziyaretleri... İşim gereği fazla dışarıda oluyorum.

Eşim de bana eşlik etmekten keyif alıyor. Çocuklarınız da var, onlarla aranız nasıl, onlara yol gösterir misiniz?

Çocuklarım 32, 18 ve 7 yaşlarında. Her yaşın çok ayrı güzellikleri var, tahmin ediyorum ki sevilen de bir babayım. İhtiyaç duyduklarında, kendi yollarını bulmalarının önünü kesmeyecek ölçüde yol gösteriyorum.

Siz her fırsatta ekibinizden söz ediyorsunuz, başarının bir sırrı da ekipte ve onlarla uyumlu çalışmakta mı saklı?

'Bir insan çok renk' bakış açısıyla her birimizin fikrine, görüşüne, hayat tarzına çok değer veren bir ekibiz. Dünyamızı renklendiren her şeyin farklılıklardan kaynaklandığının bilincindeyiz, asıl zenginliğin bu. Mutlulukla söyleyebilirim ki; Pernod Ricard Türkiye herkesin parçası olmaktan keyif duyduğu bir yer. Uzun süredir birlikte olduğumuz birçok çalışanımız var. Ben de ekibimle hep iç içe ve sahadayımdır.

Siz şirket olarak sanata büyük destek veriyorsunuz, biraz bunlardan söz edelim...

Sanata destek belirttiğiniz gibi odağımızda olan bir konu başlığı. Kurucumuz Paul Ricard'dan bize kalan bir miras. Kendisi de bir sanatçı olan Paul Ricard, şirketin kuruluşundan bu yana sanata yoğun destek vermiş. Biz de onun bize bıraktığı mirasa sahip çıkıyoruz. Pernod Ricard Türkiye olarak her yıl Contemporary Istanbul'da önemli sanatçılar ve koleksiyonerlerle 'CI Art Talks' adı altında sanat sohbetleri gerçekleştiriyoruz. Genç sanatçıların sergilerinde de sponsorluk destekleri veriyoruz. Kendi sanat koleksiyonumuzu da yavaş yavaş oluşturmaya başladık. Ek olarak büyük ses getiren 'Acayip' adlı bir kısa filme de imza attık, bizim için muhteşem bir deneyimdi. Dünyada eşi benzeri olmayan bir iş oldu. Bu film sayesinde sorumlu şirket olma misyonumuzu da yerine getirdik ve eğitim kurumlarına bağış yapılmasını sağladık.

Sosyal sorumluluk projeleriniz de var, bu konuda önceliğiniz neler?

Eğitim ve sürdürülebilirlik odağımızda. Kadınların hayata her alanda karışabilmelerini çok önemsiyoruz. Bu kapsamda kadınların geleceğin mesleklerine hazırlanmasına destek veren 'Hayata karışan kadınlar' isimli projenin ana sponsoruyuz.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.