Gülper Özdemir ''Risk almak insanı özgürleştirir''

Naif duruşu ve zarif halleriyle atv ekranlarında her hafta izleyicisiyle buluşan ‘Gül Masalı’ dizisinin oyuncularından Gülper Özdemir ile sıcak bir İstanbul günündeki keyifli buluşmamızda ona ve hayallerine odaklanıyoruz.

Gülper Özdemir ''Risk almak insanı özgürleştirir''

RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF BARAN ALTINDAĞ
VİDEO BERAT SONER ÇAPIN
STYLING EYLEM YILDIZ
SAÇ MUTLU AHMET SİNAN
MAKYAJ CANAN HIZLI
MEKAN ÜST KATTAYIZ STÜDYO

Almanya'nın Frankfurt şehrinde doğan oyuncu Gülper Özdemir, eğitim hayatının bir kısmını da burada tamamlayıp, bu eğitimi Paris'te aldığı oyunculuk eğitimiyle taçlandırmış. Eğitim hayatını Amerika'daki Truman State University'de tamamlayan güzel oyuncu, zaman içinde hem Türk hem Alman tiyatrolarında da sahne almış. 30 yaşındaki Özdemir, şimdiye kadar pek çok tiyatro, sinema ve dizide farklı karakterlere hayat vermiş olsa da, şimdilerde atv ekranlarında yayınlanan 'Gül Masalı' dizisindeki karakteriyle, kariyerinde hayal ettiği noktaya doğru büyük bir adım atmış durumda ve yoğun bir çalışma içinde. Tüm bu yoğun temponun içinde Özdemir'i bir günlüğüne dizi çekimlerinin sürdüğü Isparta'dan aldık ve İstanbul'a getirdik; onu kendisinin de sonunu tahmin edemediği yeni ve bambaşka bir hikayenin içine attık. Çekimler esnasında onu daha yakından tanıma fırsatı bulurken, bir yandan da keyifl i bir çekime imza attık.

Şimdilerde atv'de yayınlanan 'Gül masalı' adlı diziyle her hafta ekranlarda izleyiciyle buluşuyorsunuz. Nasıl bir yolculuk sizin için?
Senaryo bana tam doğum günümde geldi ve bunun ilginç olan tarafı ise senaryodaki benim karakterim de tam doğum gününde bir haber alıyor ve hikayesi o gün başlıyor. Isparta'ya gidiyor ve orada kalıyor. O açıdan biraz da aslında onunla aynı kaderi paylaşmış olduk.

'Gül Masalı'nın senaryosunu okuduğunuzda, rolü kabul etmeniz konusunda size 'evet' dedirten şey neydi? Yeni karakter, yeni başlangıçlar ve heyecanlar demek ama karakterin sizi korkutan yanları da oldu mu?
Gonca'nın bir şeylerin peşinde koşması ve o yolculukta yaşadığı zorluklarla değişim yaşaması beni karaktere çok yakın hissettirdi. Hikayenin daha çok bir kadın hikayesi olması ise heyecanımı artırdı...

Canlandırdığınız karakter, ayakları yere sağlam basan bir yetişkin olarak, hayata yeniden başlamaya çalışıyor. Sizde durum nasıl peki, başlangıçlar sancılı mı yoksa rahat mı olur genelde?
Hayat tekdüze gitmiyor hiçbir zaman. Zaten gitmesin de, çok sıkıcı olurdu... Başlangıçlar ne kadar heyecanlı olsa da, bir o kadar da zordur bence. Çünkü yenidir. Neyle karşılaşacağını bilemezsin. Emek ve sabırla olan her şey yolunu bulur.

Diğer yandan set günleri yoğun geçiyordur eminim ama set dışında rutin bir gününüz nasıl geçer?
At çiftliğine gidiyorum. Doğanın içinde olmak bana huzur veriyor ve aynı zamanda açık havada spor yapmış oluyorum. Onun dışında ise dinlenmekle geçiyor diyebilirim.

Oyunculuk kadar sevdiğiniz ve ilgilendiğiniz başka disiplinler de var mı hayatınızda? Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz mesela? Ya da bir gün bu işi bıraktığınızda bir B planınız var mı hayatta?
A'dan önce B planına başlayıp bitirdim. Üniversiteyi bitirerek B planını bir kenara koydum. Kenarda da kalsın. Her şeyimle A planına odaklandım ve çok mutluyum.

Almanya'da doğmuş, uzun yıllar orada yaşamış, hatta hayatının bir dönemini de Paris'te geçirmiş biri olarak, şimdi geriye dönüp bakınca kendinizi en ait hissettiğiniz yer neresi oluyor?
Nerede olduğumun pek bir önemi yok. Kendimi en ait hissettiğim yerin sevdiklerimin yanında olmak olduğunu daha yeni anlamaya başladım. Ondan önce hep bir arayış içindeydim sanırım. Ait olduğum yeri arıyordum belki de.

Mesela size şöyle bir hak verilse; hangi konuda sonsuza kadar 'hep en iyi' olma şansınızı kullanmak isterdiniz?
Hayatta her konuda en iyisi olmak isterdim tabii ama bir seçim yapmam lazım madem, empati derdim. İnsanları daha iyi anlama ve çözümleme yeteneğim daha iyi olsun isterdim.

Hayatınız boyunca unutamadığınız bir anınızı anlatmanızı rica etsek; böyle bir soru geldiğinde önce üzücü anları mı yoksa neşeli anları mı hatırlar ve anarsınız?
Zaman geçtikçe üzücü anılarımın etkisi azalıyor bende. Şanslı hissediyorum kendimi. Güzel anılardan bahsetmek gerekirse, biri İstanbul'a gelmek oldu. İlk set günümde eve dönüş yolunda "eğer gece saat tam 12'de Boğaz köprüsüne yetişirsem, İstanbul'da kalacağım" diye totemim vardı, yoksa sihir sona erecek ve yurtdışına geri dönecektim. Yetiştim ve sonuç; İstanbul'da kaldım.

Şimdi düşününce, en son ne için mutluluktan havalara uçtunuz?
Gün içinde birçok şey için havalara uçabiliyorum. Mesela güzel yemek yediğimde, sette erken paydos verildiğinde, şu an uzakta olan sevdiklerimi gördüğümde, duygulu bir sahnenin üstesinden geldiğimde ve tatil programı yaptığımda.

'Azla yetinmek' konusu sizin için ne anlam ifade ediyor? Bu konuyu hayatınızdan bir örnekle açıklamak ister misiniz?
Mütevazı olmak başka bir şey bence. Yani mütevazı olmak demek, "elindekiyle yetinmen gerek" demek değildir. Elimizdekinin değerini bilmeliyiz ve şükretmeliyiz ama daha fazlasını istemek zaten doğamızda var ve istemeliyiz de. Azla yetinmek daha çoğuna cesaret etmemektir. Risk almanın ve konfor alanından çıkmanın insanı başarıya götüreceğini düşünüyorum, o yüzden beni çok motive eden bir cümle değil bu.

Bir yere ait olmadığınızı anladığınız andan itibaren, ilk davranışınız ne olur?
Duruma göre değişir ama keskin davranışlar kesinlikle bana göre değil. İstediğim bir şeyse, durumu düzeltebilmek için elimden geleni yaparım, sabrederim. Baktım ki kendime zarar vermeye başlıyorum, o zaman hiç düşünmeden giderim.

Hayatta hiç gelecekle ilgili endişeleriniz oldu mu?
20'li yaşlarımda çok endişeliydim. Bunun bir faydası olmadığını öğrenmek biraz uzun sürdü. Artık geleceğe heyecanla bakıyorum. Yapılacak çok şey var. Öğrenilecek çok şey var. Hayat güzel. Yeter ki hayat sevincimizi, motivasyonumuzu kaybetmeyelim.

Şu an sizi mutluluktan havalara uçuracak bir şey olsa, bu ne olur?
Bilmem çok şey var. Mesela bir sanat filminde oynamak isterdim... Bu beni havalara uçururdu. Ya da dünyayı gezebilme serüvenime tekrardan vakit ayırıp gezmek isterdim... Ya da bütün sevdiklerimle bir araya gelmek beni çok mutlu ederdi, malum çoğu şehir veya yurt dışında.

Mutluluktan ayaklarınızın yerden kesildiği anlarda mesela, belki de mutluluk sarhoşluğuyla kendinizden uzaklaştığınız oluyor mu?
Tam tersi, böyle anlarda kendime ve etrafıma daha da çok odaklanıyorum.

Asla ödün vermeyeceğiniz bir şeyler var mı hayatta?
Yok. Ben sürekli değişim içindeyim.

Ünlü olmadan önceki siz ve şimdiki haliniz arasında kıyaslama yapınca, her durumda sizi siz yapan en önemli özelliğiniz nedir?
Öyle bir ayırım yapamam. Seneler geçtikçe edindiğim tecrübelerin beni değiştirdiğini söyleyebilirim sadece. Artık ne istemediğimi daha iyi biliyorum. Mükemmel olmaya çalışmıyorum mesela çünkü mükemmeliyetçilik başkasına odaklıdır. Risk almayı seviyorum ve bu beni daha özgür hale getiriyor.

Peki, çocukluğunuz... Nerede, nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Almanya'da doğup büyüdüm; sevgi dolu bir ailenin içinde... Evin küçük prensesiydim. Ailem her konuda bana destek çıktı, bir dediğimi iki etmediler hiçbir zaman. Bu konuda gerçekten çok şanslıyım. Çok küçük yaşlarda tek başıma ülke ülke gezmeye başladım. Başta korksalar da zamanla güvenlerini kazandım. Onların desteğiyle zoru başardım. Eğitimimi tamamladım, özgür bir şekilde ülke ülke gezdim ve şimdide sevdiğim mesleği yapıyorum.

Moda olana bakış açınız nasıl peki?
Sıkı bir moda takipçisi değilim ama ilgimi çekmiyor da değil. Farklı giyinmeyi seviyorum. Temiz ve güzel giyinmenin ruhumuzu etkilediğini düşünüyorum. Bu da benim için yeterli.

Kıyafet seçerken mesela, seçimlerinizde trendler mi yoksa o sıradaki ruh haliniz mi belirleyici oluyor?
Kıyafetlerimi genellikle ruh halime göre seçiyorum ama tabii ki vitrinde veya sosyal medyada gördüğümüz kıyafetler de seçimlerimi etkiliyor.

Hayatta "O olmadan olmaz" dediğiniz herhangi bir şey var mı?
Yemek yemeği seviyorum, yemek olmadan olmaz.

Peki konu aşk olunca ikili ilişkilerde nasılsınız? Daha ağır başlı, sakin ve kriz çözen taraf mı yoksa enerjik ve o anki ruh haline göre davranan mı oluyorsunuz?
O anki ruh halime göre hareket ediyorum. Aslında sakin gözüküyorum, ilişkimde veya sevdiklerime karşı duygularımı her zaman net bir şekilde ifade ediyorum.

Gerçekleşmesi için mücadele verdiğiniz ancak gerçekleştiğinde istediğiniz gibi olmayan bir hayaliniz oldu mu hiç?
Yaptığımız her yolculukta engellerle karşılaşırız. Bence önemli olan hayalini gerçekleştirme cesaretini bulmak ve engellerle karşılaştığında pes etmemek.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.