Geçtiğimiz yıllarda “Seni Seviyorum Anne” , “Masumiyet”, “İyi Geceler Bebeğim” ve “Yuvaya Dönüş” isimli sergileriyle büyük beğeni toplayan ressam Pınar Tınç son sergisi ile resim tutkunlarına "Je T’aime!" (Seni Seviyorum) dedi.
Çini mürekkebi çok özel ve izleyiciyi rüyalar alemine götürebilen olanakları olan bir teknik. Sanat tarihine baktığımızda eski Mısır’da ilk kez kan mürekkebinin kullanıldığına rastlıyoruz papürüslerde. Sonrasında Çin’de M.Ö. 2500 yıllarında kandil isi, reçine, hayvansal jelatin ve aromatik konu esans karışımları ile üretilmiş mürekkep resimlerine rastlıyoruz. Tekniğin temel felsefesini oluşturan saflık, yalınlık, doğallık tekniğin kendisini ve onunla üretilen işlerede bir derinlik ve sadelik getiriyor.
Pınar Tınç Afrika’nın minik bir Fransız adasında yaşadığı dönemde keşfediyor çini mürekkebinin çok renkli ve çok yönlü kullanım şeklini. "Avrupa’da ve Türkiye’de o dönemde sadece belli renkler bulunmaktaydı, sanatçılar da mavi, siyah, kırmızı, yeşil tonlarıyla işlerini üretiyorlardı ve İlk görüşte aşk gibiydi" diyor. Sonrasında yıllarca Afrika’daki atölyede çini multi renklere sahip malzemeyi, kendi resmine nasıl uyarlayacağını ve kullanacağı üzerine düşünerek, denemeler yaparak bu tekniği geliştiriyor.
Resimlerinin konuları hep yaşadığı, deneyimlediği güzel anları ve hikayeleri veriyor Kültürlerin, sembollerin, mitlerin, hikayelerin bir karışımı olduğunu ve hepsinin yaşanmış deneyimlenmiş ve içselleştirilmiş kompozisyonları olduğuna inanıyor. Son sergisi "Je T’aime ! / Seni Seviyorum!" sanatçının 2 yıllık yazdığı bir hikayenin bölümlerini kapsıyor ve sergide 20 hikaye var.
Hepsi içinde saflık, yalınlık, doğallık, güzellik ve masumiyet duygularıyla üretilmiş olan Pınar Tınç'ın sergileri Ağustos ayında Bodrum’da Titanik Luxury icindeki Maji Art Galery’de görebileceğiz.
