'En büyük hayalimiz dünya markası olmak'
'En büyük hayalimiz dünya markası olmak'
Röportaj: Nazan ORTAÇ
Fotoğraflar: Koray IŞIK
İki yakın arkadaş, iki stil sahibi kadın... Biri moda tasarımcısı, diğeri avukat... Seda Ciner ve Ilgın Dalan, anne olduktan sonra çocuklarına hem evde hem dışarıda giydirebilecek rahat ama şık patikler bulamayınca kolları sıvamış. Ve ortaya; sevimli mi sevimli moccasins'lerden oluşan bir marka çıkmış: 'Pidipidi'... İki ortakla bir araya geldik ve markanın doğuş hikayesini dinledik...
Fikirden üretime; Pidipidi'nin doğuş hikayesi nedir?
Seda Ciner: Her şey spontan ve eğlenceli bir şekilde gelişti. Modayla ilgili bir iş yapma isteğimiz zaten vardı. Özellikle anne olduktan sonra doğal olarak ilgi alanımız çocuk modasına yöneldi. Çocuklarımızın yürüme aşamasında evde ve dışarda giyebilecekleri rahat ve şık patiklerin olmamasından yola çıkarak bizi çok heyecanlandıran Pidipidi markasını yarattık.
İsmi de çok sevimli; var mı bir hikayesi?
Ilgın Dalan: Pidipidi markasını kızlarımızın isminden ilham alarak oluşturduk. İlham kaynaklarımız da çocuklarımız olduğu için marka kimliği çalışmalarını ve çekimlerini de onlarla gerçekleştirdik. Aslında markanın gerçekçiliği ve doğallığı yansısın istedik.
Ciner: Çocuklarla zaman geçirmek ve onlar için bir şeyler yapıyor olmak o kadar keyifli ki! Onların renkli dünyalarından ilham alarak hazırladığımız moccasins'lerin yüzlerinde yarattığı gülümseme inanın bizim için en değerli ve keyifli şey...
Pidipidi'den önce hangi işleri yapıyordunuz?
Ciner: Sanat yönetimi ve moda tasarımı eğitiminden sonra büyük bir markada koleksiyon hazırlıyordum. Anne olduktan sonra ara verdiğim iş hayatına Pidipidi markasını kurmamızla geri dönmüş oldum.
Dalan: Hukuk fakültesini bitirdikten sonra bir sene avukatlık yaptım. Benim için çok keyifli bir dönemdi. Avukatlık yaptığım dönemde evlendim ve iki çocuğum oldu. Çocuklardan sonra hem onlara vakit ayırabileceğim hem de keyif alabileceğim bir iş yapmayı hayal ediyordum. Ve ilk fırsatta da hayalimdeki işe başladım.
'En büyük hayalimiz dünya markası olmak'
Dostluğunuz nereden?
Dalan: Dostluğumuz yıllar öncesine dayanıyor. O dönemlerde aklımızda böyle bir fikir yoktu açıkçası. İkimiz de anne olduktan sonra, bu fikir ikimizin deneyimlerini bir araya getirdi ve Pidipidi'yi yaratmak için işe koyulduk.
Pidipidi'nin eksiliğini nasıl hissettiniz?
Ciner: Çocuklarımızın doğumundan sonra onlara ayakkabı ve belirli yan aksesuarlar ararken hem tasarıma önem veren hem doğal hem de el işçiliği olan hiçbir yerli marka bulamadık. Yurtdışına çıktıkça ülkemizdeki çocuk giyim sektöründe özellikle ayakkabı konusunda eksikliğini fark ettik ve biz niye yapmıyoruz diyerek harekete geçtik.
Mevcut ürünlerde ne gibi sorunlar olabiliyor? Bazen minicik bebek ayaklarında çok sert ayakkabılar görüyorum... Nedir bunun doğrusu?
Ciner: Moccasins'ler hem bebeklere hem de yeni yürümeye başlayan çocuklar için özenle tasarlandı. Çocukların özellikle ilk yürümeye başladığı dönemde önemli olan ayak gelişimini sağlıklı yaşayabilmesidir. Bunun için maksimum hareketlilik sağlayabilen bir koruma tercih edilmelidir. Biz de 'mocs'larımızı tasarlarken öncelikle yumuşak ve esnek olmasına ve bebeklerinizin ayağını kavramasına dikkat ettik. 'Mocs'ların tabanı tamamen deridir çünkü bu tür tabana sahip ayakkabılar çocukların doğal yürüyüşlerini geliştirir.
Üretimi nasıl, nerede yapılıyor?
Dalan: Çocuk ürünlerinde doğallığa ve hijyene çok önem verdiğimiz için üretim sürecinde oldukça hassas davranıyoruz. Ürünlerimiz yüzde 100 doğal deri kullanılarak, tamamen el işçiliği ile tek tek ve hijyeni tamamen sağlanmış şekilde kendi atölyemizde üretiliyor.
Koleksiyonda neler var? Hangi yaş grubuna hitap ediyorsunuz?
Ciner: Pidipidi tamamen renkler üzerine kurulu bir marka. Altı farklı modelde 24 rengimiz var. Ürünlerimizi her annenin zevkine uyum sağlayabilecek kadar çok renk alternatifi ile sunmak istedik. Sonbahar-kış koleksiyonumuzda basic modellerimiz dışında rengarenk süet 'mocs'larımız ve bootie modellerimiz de mevcut. Koleksiyonumuz şimdilik 0-3 yaş grubuna hitap ediyor. Planlarımız arasında yaş aralığını genişletmek ve farklı ürün grupları tasarlamak var.
'En büyük hayalimiz dünya markası olmak'
Gelecek sezonlar için yeni fikirler/ ürünler var mı?
Dalan: Yaz sezonuna, çok ihtiyaç duyulan ve bu boşluğu dolduracak harika bir ürünle inşallah giriş yapacağız. Pidipidi için 2016, sürprizlerle ve yeniliklerle dolu bir yıl olacak.
Çocuklarınız büyüdükçe ve yeni ihtiyaçlar hissettikçe ürün portföyünüz değişir mi?
Ciner: Bütün anneler bilir ki; çocukların ihtiyaçları dipsiz bir kuyudur. Biz bu kuyudan içimizi ısıtacak, sevimli, kullanışlı ürünler tasarlamayı ve annelerle buluşturmayı hedefledik. Moccasins'lerle çıktığımız bu yolu yavaş ve emin adımlarda ilerleyerek ürün gamımızı genişletmeyi hedefliyoruz.
İlgi nasıl? Nasıl karşılandı genç anneler arasında?
Dalan: Markamız 2014 yılında kuruldu. İlk günden bugüne bayağı bir süreç geçirdik. Çok şükür ki büyüyebiliyoruz. Hedefe odaklanırken yürüdüğümüz yolun keyfini çıkararak büyümek istiyoruz. Bizim için marka olarak en önemli şey müşterilerimizle kurduğumuz diyalog. Bizim için bir 'mocs'umuzu satmaktan daha önemlisi müşteriyi kazanmak ve onlarla bir aile bağı kurmak. Ciner: Biz Pidipidi'nin çocuk sektöründe büyük bir boşluğu doldurduğunu düşünüyoruz. Model ve renk alternatifinin çoklu oluşu birçok Pidipidi müşterisine opsiyon sağladığından beğeni ve markanın bilinirliği hızla arttı.
Nerelerde satılıyor?
Ciner: Pidipidi.com sitesinden online satışımız var. Bunun yanı sıra, Beymen, Vakko ve Ebru Danyal mağazalarında 'mocs'larımız satışta. Yurtdışında da Dubai Harvey Nichols mağazasında satılmaya başladı.
'En büyük hayalimiz dünya markası olmak'
Annelik ve kariyerinizi eş zamanlı yürütürken hayatınızda değişimler oldu mu?
Dalan: Çocuklarımız belli bir yaşa gelene kadar iş hayatına ara verdik. Şu anda çocuklarımız bizi anlayabilecek yaştalar. Bu nedenle problem yaşamıyoruz. Aynı zamanda her çalışan annenin programlı ve dakik olduğu kanısındayız. Bu şekilde çocuklarımızla çok kaliteli vakit geçirebiliyor ve pek çok şeyi zamanımızı planlayarak yapabiliyoruz.
Çocuklarınızla birlikte neler yapmaktan keyif alırsınız?
Dalan: Özellikle çalışmaya başladıktan sonra çocuklarımız ile geçirdiğimiz zaman çok daha kaliteli oldu bizim için. Pek çok şeyi zamanımızı planlayarak çok daha verimli bir hale getirdik. Çocuklarımız da bizim gibi beraber vakit geçirmekten çok keyif alıyorlar.
Ciner: Hafta içi yuva sebebiyle dışarda çok aktivitemiz olamıyor maalesef ama hafta sonları tamamen onlar için organize olup; sinema, tiyatro ve workshop'lara katılıyoruz. Onun dışında hava güzel olduğunda tabii ki park ya da temiz havadan faydalanacakları organizasyonlar, evdeysek ise spontan bir şekilde nasıl vakit geçirmek isterlerse onlara adapte olarak vakit geçiriyoruz.