‘KitapcanKart bir ilk'
‘KitapcanKart bir ilk'
Sosyal yardım projelerinde sık sık yer alan cemiyet hayatının yardımsever ismi Burcu Hanif ile kurucu üyelerinden olduğu 'Herkese Her Yerde Kitap Vakfı'nın son projesi olan 'KitapcanKart' adlı hediye kartını konuştuk. "Kitapsız geçen bir hayatım hiç olmadı" diyen Burcu Hanım, kitabın önemini ve vakfın çalışmalarını Şamdan Plus'a anlattı.
Burcu Hanım, yardım projeleri ve vakıflarla iç içe olan bir isimsiniz. Vakıflarda aktif olarak çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Burcu Hanif: Vakıf çalışmalarına ilk olarak 2010 yılında Senem Betil Gürün vasıtasıyla Toplum Gönüllüleri Vakfı'nda (TOG) başladım. Zaten öncesinde TOG'un çalışmalarını ilgiyle takip eden biriydim. Senem, buluşmalarımızda beni TOG sosyal komite olarak yürüttükleri projeler hakkında bilgilendiriyordu. Bir gün TOG sosyal komitede beni de görmek istediklerini belirtti ve toplantılarına davet etti. Katıldığım ilk toplantıda sosyal komitenin hayata geçirdiği projelerden, vakfın şeffaf ve hesap verebilir yapısından o kadar çok etkilendim ki, keyifle çalışmaya başladım. Şanslıyım ki; gönüllülük ve hayırseverlik kavramlarını, bir vakfın nasıl bir yapıda olması gerektiğini, çok doğru bir adreste, çok doğru projelerle ve Sedef Betil Gürün, Nilufer Duna gibi çok doğru isimlerden öğrendim... TOG bu anlamda gönüllülerine verdiği çeşitli anahtar eğitimlerle bence önemli bir okul...
'Herkese Her Yerde Kitap Vakfı' kurucu üyelerindensiniz. Böyle bir vakıf kurma fikri nasıl doğdu?
Hanif: Herkese Her Yerde Kitap Vakfı , Bülent Şenver'in öncülüğünde, alanında birçok değerli ismin desteğiyle kuruldu. Vakfın kuruluş aşamasında, kurucular arasında yer alan dostumuz Asuman Güreli, ilgimi çekeceğini düşündüğü için, vakfın amaçları doğrultusunda beni bilgilendirdi ve davet etti. Ben de vakfın kurucularından biri olarak yerimi aldım. Şu an başkan yardımcısı olarak destek veriyorum.
‘KitapcanKart bir ilk'
Herkese Her Yerde Kitap Vakfı'nın amaçları ve hedefleri neler?
Hanif: Biz "Okuyan Türkiye için herkese her yerde kitap" sloganı ile yola çıktık. Amacımız kitap okumayı sevdirmek, yaygınlaştırmak ve ihtiyacı olan herkesin eşit şartlarda ve oranda kitaba kavuşmasını sağlamak. Bunun için de Migros, D&R, Darüşşafaka gibi öncü marka ve kurumlarla önemli projeler geliştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projelerin sürdürülebilir olması, uzun soluklu işbirliklerine dayanması ve tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde organizasyonunun yapılması bizler için oldukça önemli.
Herkese Her Yerde Kitap Vakfı'nda iş bölümünü nasıl yapıyorsunuz? Sizin vakıftaki görevleriniz neler?
Hanif: Her birimizin iyi olduğu, tecrübelerini aktaracağı farklı alanlar var. İcra kurulumuzda görüştüğümüz, yönetim kurulumuzca daha önce onaylanmış her projemizin başında bir proje liderimiz oluyor ve çalışmalar onun koordinasyonunda yürütülüyor. Tabii ki projelerimizin tüm detaylarından hepimizin haberi oluyor ve katkı sağlayacağımız noktalarda proje liderlerimize görüşlerimizi iletiyoruz. Benim geçmişte profesyonel iş hayatım marka iletişimi ve stratejik planlama üzerine olduğu için, bu alanlarda vakfa destek veriyorum. Ayrıca 'KitapcanKart Veliliği' projesini de yürütüyorum.
D&R işbirliği ile gerçekleştirdiğiniz 'KitapcanKart' projenizden bahseder misiniz?
Hanif: Bu kartın mimarı kurucu başkanımız Bülent Şenver. Kendisinin uzun uğraşları sonucunda hayat bulmuş, bizim vakıf olarak çok önem verdiğimiz, D&R işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz bir proje. KitapcanKart, Türkiye ve dünyada bir ilk... KitapcanKart, bir hediye kartı; istediğiniz miktarda para yatırıp; çocuklara, hediye edebileceğiniz bir kart. Çocuklar para yüklenmiş bu kartla, kitapçıya gelerek istedikleri kitabı satın alabiliyorlar. KitapcanKart'ı olarak ilk işbirliğimizi Darüşşafaka Cemiyeti ile gerçekleştirdik ve hayırsever kişi ve kurumlar aracılığıyla tam 200 çocuğumuzu kart sahibi yaptık. Her ay D&R'a gelerek istedikleri kitabı satın alıp, kartlarıyla ödemeyi gerçekleştiriyorlar. Kitap satın alma heyecanları ve mutlulukları görülmeye değer. Tüm anneler, babalar, teyzeler, amcalar, dedeler bu karta istedikleri kadar para yüklemeleri yaparak çevrelerindeki çocuklara armağan edebilirler. Bu kartla bir tek kitap satın alınabileceğini de hatırlatayım.
‘KitapcanKart bir ilk'
Sizin için kitap okumanın önemi nedir?
Hanif: Benim kitapsız geçen bir hayatım hiç olmadı. Şanslı bir çocuktum, kitap okumayı çok seven annemi, daha okumayı bilmeden taklit ederek bu dünyaya adımımı attım. Kitaplarla ilk tanışıklığım annemin ciltlerini ve kapaklarını çok güzel bulduğum kitaplarını karıştırarak başladı. Okumayı öğrendikten sonra da kitaplarla ilişkim artarak devam etti. Kitabın bende yarattığı dünya ile başbaşa kalmak benim için bir ihtiyaç ve dinlenme...
Ailenizin kitap okumasına önem veriyor musunuz?
Hanif: Sadece ailemin değil, çevremin ve tüm Türkiye'nin okumasına çok önem veriyorum. Bu vakıfta yer almamın en önemli sebeplerinden biri de bu... Eşim de benim gibi kitap okumayı sever. İlgi alanı daha çok tarih kitaplarıdır. 2.5 yaşındaki yeğenim Berk'e de bu alışkanlığı şimdiden verdiğimizi görüyorum. Kendisine en sık götürdüğüm hediye; yaşına uygun, ilgisini çekecek, eğitici kitaplar ve resimli masal kitapları... Annesi de her gece uyumadan önce onun istediği masal kitaplarını okuyor. Bizi taklit ederek, o da eline kitabını alıp, resimlerine bakarak bize masal anlatmaya başladı şimdiden. Bu çok mutluluk verici...
Türkiye'de okuma oranı beklenilen boyutlarda değil, bunu tersine çevirmek için ne yapmalı?
Hanif: Türkiye'de maalesef okuma oranı çok çok düşük. Birleşmiş Milletler raporuna baktığımızda Türkiye'nin okuma sıralamasında 86. sırada olduğunu görüyoruz. Bunun birçok sebebi var elbette. Ülkenin okuma yazma oranı, eğitimde sağlanan fırsat eşitliği, kitap okuma alışkanlığının yaratılması ve sürdürülmesi adına yürütülen devlet politikaları, insanların istedikleri kitaba ulaşabilmeleri için gelir imkanlarının durumu gibi birçok sebep kitap okuma alışkanlığında etkili. Çocukların en sık birlikte oldukları, örnek aldıkları ve taklit ettikleri kişilerin çekirdek aile bireyleri olduklarından yola çıkarak, anne babaların kitap okumayı özendirmek ve doğru rol model olmaları açısından sorumlulukları çok büyük. Kitaba ulaşabilmek de çok önemli. www.herkesekitapvakfi. org sitemize gelen kitap velisi başvurularında kitap okumayı seven, ancak düzenli kitap almak için maddi imkanı yetersiz çocukların, gençlerin ne kadar yoğun olduğunu görüyorum. Biz Herkese Her Yerde Kitap Vakfı olarak bu işin bir ucundan tuttuk. İki yıl içinde 171 okula, 5 cezaevine, 3 silahlı kuvvetler birimine toplam 62 bin kitap gönderdik. 200 çocuğu KitapcanKart sahibi yaptık. Daha 444 okul bizden kitap bekliyor.
‘KitapcanKart bir ilk'
Son dönemlerde sosyal yardım derneklerinin çalışmaları artış gösterdi. Sizce bu yeterli mi?
Hanif: Aslında burada gönüllülük ve hayırseverlik kavramlarını tekrar irdelemek gerekiyor. Vehbi Koç Vakfı'nın bir yayınında, 135 ülkeyi kapsayan uluslararası hayırseverlik endeksinde Türkiye'nin 128. olduğunu okumuştum. Oldukça şaşırtıcı bir sonuç, halbuki biz kendimizi çok yardımsever adlederiz ülke olarak hep... Demek bu konuda daha yolun çok başındayız ve çalışmalar yeterli değil. Bireylerin sağlık, ekonomi, kültür ve sosyal standartlarını yükseltmek, mutluluklarını arttırmak niyetiyle kurulmuş her vakfa saygı duyuyorum ve başarılı olmasını istiyorum. Birçok gönüllünün hiçbir karşılık beklemeden canla başla çalışıp fayda sağlamaya çalışmasını da çok değerli buluyorum. Ama burada çok önemli bir nüans var. Bu vakıflar bağışçılarına karşı çok büyük bir sorumluluk taşıyor. Bu vakıfların şeffaf, hesap verebilir olmaları, fonlarını uzun soluklu, sürdürülebilir projelerde kullanmaları çok önemli. Bu özellikleri taşıyan ve uygulayabilen dernek ve vakıfların artmasını dilerim. Yoksa kurulmuş olmak için kurulan dernek ve vakıflar, bu işi layıkıyla yapan kurumlara karşı duyulan güveni de maalesef zedeleyerek zarar getirebilirler.
Herkese Her Yerde Kitap Vakfı'nın gelecek planları ve projeleri neler?
Hanif: Türkiye'de okumayan kimsenin kalmaması ve günün birinde bize ihtiyaç duyulmaması...