Yazı: Şerif Ercan
Kuzey Amerika’nın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Toronto, ziyaretçilerine tek bir şehirde adeta bir dünya turu vaat ediyor. Şehrin çok kültürlü mahalleleri, yalnızca farklı mutfakları ve dilleri değil, aynı zamanda yaşayan tarihleri, ritüelleri ve sokak ruhunu da içinde barındırıyor. Kanada’nın en kalabalık metropolü olan Toronto, 150’den fazla mahallede konuşulan 190 dili ve 250’yi aşkın etnik kökeniyle gerçek bir kültürel geçiş noktası. Bu çeşitlilik sadece istatistiklerle sınırlı kalmıyor; sokaklarda, restoranlarda, festival alanlarında ve mahalle pazarlarında canlı bir deneyime dönüşüyor. Eğer siz de bir seyahatte sadece yeni yerler değil, farklı yaşamlar ve hikâyeler keşfetmek istiyorsanız, Toronto tam size göre. Çünkü bu şehirde her köşe başı başka bir dünyaya açılıyor. İşte bu benzersiz dokuyu yakalayabileceğiniz en karakteristik mahallelerden bazıları...
LITTLE JAMAICA: REGGAE RITIMLERI VE BAHARATLI TATLAR
Eglinton Avenue West boyunca uzanan Little Jamaica, Toronto’nun Karayip ruhunu taşıyan ilk siyah mahallelerinden biri. Sokaklardan yükselen reggae ezgileri, jerk tavuk kokularıyla birleşince bölge bambaşka bir enerjiye bürünüyor. Yerel favorilerden Rap’s ve ikonik Randy’s Patty Shop, sokak lezzetlerinin nabzını tutuyor. Bu arada Toronto’nun müzikal mirasına görsel bir saygı duruşu sunan Reggae Lane üzerindeki 1.200 metrekarelik duvarı görmeden dönmeyin.
KOREATOWN: K-POP’UN KALBI TORONTO’DA ATIYOR
Bloor Street West üzerindeki Koreatown, Güney Kore kültürünü yalnızca yemekleriyle değil, güzellik ürünleri ve popüler kültür öğeleriyle de yaşatıyor. Etude House ve Innisfree gibi markaların satıldığı butikler, K-pop meraklılarının uğrak noktası. Lezzet peşindeyseniz, Hodo Kwaja’da cevizli Kore tatlıları ve sıcak hotteok’ları tatmalısınız. Akşam saatlerinde ise karaoke salonlarında soju eşliğinde eğlence garanti.
LITTLE INDIA: BAHARAT KOKULU SOKAKLAR
Gerrard Street East boyunca uzanan Little India, Toronto’nun en köklü etnik mahallelerinden biri. Geleneksel kıyafetler, Boll - ywood sinemaları ve baharatçılar bu bölge - ye renk katıyor. Şehre Işık festivali Diwali döneminde giderseniz mahallenin, dans gösterileri, havai fişekler ve rengarenk süslemelerle adeta büyüleyici bir sahneye dönüştüğünü göreceksiniz.
GREEKTOWN: AKDENIZ’IN TORONTO’DAKI UZANTISI
Danforth Avenue üzerinde uzanan Greektown, yaz aylarında mavi-beyaz bayraklarla süslenmiş sokakları, dolup taşan tavernaları ve aile işletmeleriyle adeta bir Yunan kasa - bası havasında. Burada, bizim baklavamızın yerini tutmasa da Serano Bakery’nin baklavasını deneyin. Baklava, bu bölgenin 30 yılı aşkın tatlı geleneğini temsil ediyor. Akşamları ise Danforth Music Hall’da uluslararası sanatçılarla sahne ışıkları hiç sönmüyor.
Toronto’nun mahalleleri, sadece etnik çeşitliliği değil; birlikte yaşamanın, paylaşmanın ve kültürel etkileşimin en güzel örneklerini de sunuyor. Bir sokakta Karayipler, bir diğerinde Kore, bir adım ötede Güney Asya derken, Toronto’da zaman ve coğrafya kavramları adeta siliniyor.
LITTLE TIBET: HUZURUN VE MEDITASYONUN ADRESİ
Parkdale semtinde konumlanan Little Tibet, mütevazı restoranları ve Budist tapınaklarıyla sade ama etkileyici bir karaktere sahip. Shambhala Kitchen ve Himalayan Kitchen gibi mekanlarda momo mantıları ve tereyağlı çayla tanışabilir, dilerseniz bir meditasyon seansına katılabilirsiniz. Burası, şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için Toronto’nun en huzurlu noktalarından biri olduğunu da not edin.
LITTLE PORTUGAL: LATIN RUHU, SANAT VE SOKAK FESTIVALLERI
Dundas Street West çevresindeki Little Portugal, 1950’lerden bu yana Portekiz göçmenlerinin yaşadığı bir kültür yuvası. Lula Lounge’daki Latin müzik geceleri ya da Do West Fest gibi açık hava etkinlikleri, ziyaretçilerine keyifli bir sanat ve müzik atmosferi sunuyor. Burada size bir alışveriş önerisinde bulunayım. Saudade mağazasında Portekiz’in el yapımı sabunları ve geleneksel altın işçiliği takılar alabilirsiniz.
YAPMADAN DÖNMEYİN
CN Tower’ın Tepesinde Şehre Yukarıdan Bakın
Dünyanın en ikonik kulelerinden biri olan CN Tower’ın cam zeminli seyir terasına çıkın. Cesur hissediyorsanız ‘EdgeWalk’ adlı dış cephede yürüme deneyimini yaşayın, adrenalini garanti!
Art Gallery of Ontario’yu Gezin
Frank Gehry’nin modern dokunuşuyla yeniden tasarlanan bu müze, hem Kanada hem de dünya sanat tarihinden önemli koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Indigenous (yerli halk) sanatına özel bölümler özellikle dikkat çekici.
Kensington Market’te Sokak Lezzetlerine ve Vintage’a Doyun
Bohem havasıyla ünlü bu mahalle, dünya mutfaklarını sokak aralarına taşıyor. Vegan takolar, el yapımı takılar ve vintage kıyafetler arıyorsanız doğru yerdesiniz.
Toronto Islands’a Feribotla Kaçamak Yapın
Şehir merkezinden kısa bir feribot yolculuğuyla ulaşabileceğiniz bu adalarda bisiklet sürün, plajda vakit geçirin ve gökdelen manzarasına karşı piknik yapın.
St. Lawrence Market’te Bir Sabah Kahvaltısı Yapın
Dünyanın en iyi pazarlarından biri seçilen bu kapalı çarşıda, yerel peynirlerden füme etlere kadar her damak zevkine uygun bir şey var: ‘Peameal bacon sandwich’ mutlaka denenmeli.
Distillery District’te Sanat ve Tarihle Buluşun
Tarihi viski fabrikalarından dönüştürülmüş sanat galerileri, bağımsız butikler ve taş sokaklar arasında dolaşın. Akşamları canlı caz
