
'Etiket için Best Model oldum'

'Etiket için Best Model oldum'

Röportaj:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
Gerçekten de çok hoş bir genç kadın, henüz 24 yaşında... Konuşmaya başlayınca, görmüş geçirmiş, olgun bir oyuncu görüyorsunuz karşınızda; hayallerinden, yeni sinema filminden bahsederken küçücük bir kız çocuğu oluveriyor. Sayısal öğrencisiyken oyunculuğa gönül verince, test kitaplarını bir kenara atıp, konservatuar sınavına giriyor. Bir yandan okuyup bir yandan dizilerde ve sinema filmlerinde rol alıyor. Derken, arzu ettiği rolleri elde etmesi için bir 'etiket'e ihtiyaç duyuyor. Oyunculuk mezunu olmasıyla ilgilenmeyenler için, 2011'de Best Model of Turkey'de birinci oluyor. Kafasına koyduğunu yapan, hırslı, çalışkan ve sabırlı bir oyuncu olan Tuğba Melis Türk; özel fotoğraflar eşliğinde iş ve özel hayatını anlattı...
'Etiket için Best Model oldum'

'Kara Ekmek' dizisine sonradan dahil oldunuz, anlatsanıza nasıl gelişti bu süreç?
Tuğba Melis Türk: İlk bölümünden itibaren ailece izlediğimiz bir diziydi. Evde de şöyle konuşuyorduk, "Keşke bu dizide oynasam". Dizide çalışmaya başlamadan iki hafta kadar önce kız arkadaşlarımla kahvaltıya giderken, dizinin çekildiği yalının önünden geçtik. "Bakın" dedim, "Favori dizim var ya, işte burada çekiliyor". İnanılır gibi değil ama iki hafta sonra o yalıda çekimdeydim.
Şaka gibi...
Türk: Evrene bir enerji yolladım sanırım. 13. bölümde girdim diziye. Sürekli izlediğim için konuya, oyunculara, karakterlere yabancı değildim. Sete çok mutlu gidiyorum, çok mutlu dönüyorum. Bütün işlerimde çok güzel insanlarla çalıştım, bu açıdan çok şanslıyım.
Oyunculuk da hayal miydi?
Türk: Öğrencilik hayatımda çok çalıştım ama bir yandan da hem korodaydım hem resim yapardım, sanata karşı hep bir ilgim ve becerim vardı. Şiir yazarım, sesim iyidir. Kulağımın çok iyi olduğunu söylerdi hocalarım. Oyun da yazardım. Hayatım nereye giderse gitsin, sanatın bir ucundan tutacağım. İleride drama üzerine bir okul açabilirim, yüksek lisans yapıp okulda da kalabilirim. Bu işlere yeni başlamak isteyenlere şunu söylemek isterim, hayat oyuncular için sadece pırıltıdan ibaret değil. Çok çalışmadan, emek vermeden yapılırsa her şey çok ağır geliyor.
Sayısal okurken, konservatuara gitmek nasıl oldu peki?
Türk: Konservatuar okudum ama kimya bölümünü kazanmıştım. İlginç bir an geldi ve onca ders çalışmama rağmen, o şekilde mutlu olamayacaktım ve "Kimya bölümünde okumayacağım" dedim.
'Etiket için Best Model oldum'

Anneniz ne dedi bu karara?
Türk: Ağladı annem.
Sevinçten mı?
Türk: Hayır, üzüntüden ağladı. Okumamı istiyordu, çok üzülmüştü. Geleceğim konusunda endişe duydu. Okumayacağımı, boşta kalacağımı sandı. Haklıydı da, bütün öğrencilik hayatım test çözmekle geçince bir anda başka bir alana yönelmem ailemi korkuttu biraz.
İnsanlar sevmedikleri işleri yapıyorlar yanlış seçimler yüzünden.
Türk: Okul hayatı korkunç bir çalışmayla geçiyor. Tabii çalışmak lazım ama test çözmekten kimse kendindeki yeteneği keşfedemiyor. Hayatta ne yaparsa mutlu olacağını bilmeden, bir karar vermeden, test sonuçları ne diyorsa o alana yöneliyor. Burada ailelere ve öğretmenlere büyük sorumluluk düşüyor. Zorlamasınlar çocuklarını, mutlu insan başarılı olur. Ailem de, ben başarılı oldukça mutlu olmaya başladı. Hayatım boyunca küçük adımlarla ilerledim. Bir taşı koyarım sonra bir taş daha. Böyle karırlılıkla ilerlerim.
Çok olgun ve mantıklı konuşuyorsunuz, hep böyle miydiniz?
Türk: Hep böyleymişim, annem her zaman mantıklı hareket ettiğimi söyler. Ne istediğimi bilirim, aynı zamanda merhametliyim. Kendimle alakalı kararlarda mantığımı kullanırım. Mimar Sinan'ın ilk sınavını kazandım, ikinciyi kazanamadım mesela. O sırada çalışıyordum da. 2006 yılıydı. Okuldan çalışmaya da izin vermiyorlardı.
'Etiket için Best Model oldum'

Ben önce okul sonra dizi hayatı başladı sanıyordum!
Türk: Tam tersi oldu. 'Annem' dizisiyle oyunculuğa başlamıştım. İki yıl geçmişti aradan, annem ağlamaya devam ediyordu, okumayacağım diye! Bir gün Aydın Üniversitesi'nden bir kağıt geldi. Sınavlarına girmeye karar verdim ve hayatımın en doğru kararlarından biriydi. Çok kıymetli hocalarla çalışma fırsatı buldum. Muhteşem bir öğrencilik hayatım oldu, çok severek okudum. Başarılı olduğuma da inanıyorum. Dizide çalıştığım için önyargılı olan hocalarım vardı. Sınav sonuçlarımı görünce hocalarım da bana inandı.
Güzelliğinizi ne zaman fark ettiniz; bir gün bir yarışmaya katılmak fikri var mıydı aklınızda?
Türk: Hep söylerdi insanlar, "Güzel kız" diye. Modelliğe de konservatuarda okurken başladım mesela. Part-time yapmaya başladım, çok da keyif aldım. Sonra oyunculuk kısmında, insanların etiket arayışına şahit oldum. Herkes değil ama sektörde çalışanlar, çoğunlukla oyuncularda etiket arıyorlar. Zor bir yarış var bizim alanda. Kimse ne okuduğunu sormuyor ki? Etikete bakan daha çok. Bir işe girişiyorlar, hak veriyorum çok para ve emek harcanıyor. Etiket, yapımcıların bu anlamda işine yarıyor. "İyi o zaman yarışmaya gireyim" dedim, birinci oldum. Dünyada da ikinci oldum.
'Etiket için Best Model oldum'

Bunca meziyet bir kişi için fazla!
Türk: (Gülüyor) Konservatuar okumak elbette yetiyor, insanlara da garip geliyor benim kariyer basamaklarım. Olması gerekeni yaptım ben. Boşa geçirecek zamanım yok. Okumak istedim okudum, bir yere varmak için çabalamalısınız. İnsanlar sadece gezip tozmakla ilgileniyor. Oysa bir yandan da hayattaki amaçları belirlemek gerekir. Zaman çok çabuk geçiyor. Amaçlarını da yitiriyor insanlar sanki. Çok çabuk tüketiliyor her şey. Duygular bile.
Size göre güzel kimdir? Kendinizi çok güzel bulur musunuz?
Türk: Hayır hiç öyle bir iddiam yok. Hatta 'güzel ve havalı kız' rolü gelirse, bana göre olmadığını düşünüyorum. Sade olmaya çalışıyorum oyunculuğumda da. Güzellik içini doldurduğun zaman tamamlanır. Gelip geçici bir şey güzellik, içimi dolduruyorum ben de. Oyunculukta da öyle bir derdim yok. Erkekler de son dönemde güzelliğe çok düşkün. Kimseyi de yargılamamak lazım bir yandan. Bilemiyorum ki...
Genç, güzel, yetenekli, eğitimli ve sarma yapabilen bir kız olamaz!
Türk: Yemeklerimi yiyen, parmaklarını da yiyor. Piyanoyu da kendim öğrendim, nota bilmeden çalıyorum. Yazılarıma da devam ediyorum. Hatta aramızda kalsın, iki senaryom var. Yazdıklarımı okuyanlar şaşırıyor. Şu an beklettiğim iki sinema filmi bunlar, zamanı gelince çıkartacağım. Gerçek yaşamdan etkileniyorum, yaşadıklarımdan, duyduklarımdan...
'Etiket için Best Model oldum'

Güzellik yarışmasından sonra değişti mi oyunculuk hayatınız, gelişmeler beklediğiniz gibi oldu mu?
Türk: Değişti, basın daha fazla ilgilendi. Yarışmadan önce 'Bez Bebek', 'Annem', 'Kolpaçino Bomba', 'Cehennem 3D' gibi birçok yapımda rol aldım. Ama nedense kariyerim yarışmadan sonra başlamış gibi algılanıyor. Birinci olduktan sonra Adını Feriha Koydum'da oynadım.
Bu yaz nasıl geçecek?
Türk: İki sinema filmi projesi var. Çok heyecanlıyım, provalara başladık. Çalışarak geçireceğim bu yazı.