"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

Röportaj:Bade ÇAKAR

Fotoğraflar:Serhat HAYRİ

Styling:Derya BALKAN

Yıllardır podyumlardaki başarısını koruyan ve Türkiye'nin sayılı topmodellerinden biri olan Çağla Şıkel, modayla olan başarılı ilişkisini, sanat tutkusuyla bir araya getirerek 'Çağla x Milla' koleksiyonunu yarattı. Yaptığı her işin altından başarıyla kalkmasını, yaptığı işe duyduğu aşka bağlayan Şıkel, bitmek bilmez bir enerjiye sahip. Raffles Istanbul'un Boğaz manzaralı suitinde çekim için bir araya geldiğimiz ünlü model, kapıdan girdiği anda enerjisini herkese yaydı ve hem eğlenceli hem de profesyonel bir çekime imza attı. Podyum, tasarım, televizyon ve daha birçok başarılı projede yer alan Çağla Şıkel, önümüzdeki günlerde kendisini yine ses getirecek projelerde göreceğimizin sinyallerini de vermeyi unutmadı.

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

Nasıl bir yaz geçirdiniz ve sonbahar- kış sezonunun temposuna hazır mısınız?

Çağla Şıkel: Çocuklarla çok keyifli ve unutulmaz anlar yaşadığımız bir yaz geçirdik. Çoğunlukla Bodrum'daki yazlığımızdaydık ama çocukların istediği yerler vardı, oralara da gittik. Bol bol spor yaptık, yüzdük, eğlendik; onlarla beraber çocukluğuma döndüm diyebilirim. Bu yıllar çok önemli; birlikte geçirdiğimiz her an bizim için benzersiz. Yaz boyu dinlendim ve enerji depoladım. Tüm enerjimle yeni sezona hazırım. Şimdiden yepyeni projelerimize başladık bile. 2016'da yine ses getirecek özel çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz. Bir süredir üzerinde incelikle çalıştığımız işlerimizi çok yakında paylaşacağız.

'Çağla x Milla' markasını yaratma fikri nereden doğdu?

Şıkel: "Bakın ben bunu yapabiliyorum, yeteneklerim bunlar" demekten hoşlanan biri değilim. Kendi yakın çevrem dışında çok fazla paylaşmaktan hoşlanmam. Çizime ve resme olan ilgim çok eskilere dayanıyor; hatta evimdeki birkaç tablo da bana ait. Evime gelenler dışında kimseye de bugüne söylemedim, söyleme gereği duymadım. Danışmanım Esra Türker bu yeteneğimi görünce, Milla projesi kendiliğinden gelişti. Yeteneğim, hayatımda bambaşka ve içinde bulunmaktan oldukça mutlu olduğum bir alanın kapılarını açtı.

İlk koleksiyondan nasıl geri dönüşler aldınız?

Şıkel: Çok güzel yorumlar aldık. İnsanlar çok şaşırdılar çünkü benim bu yönümü bilmeyen çok fazla insan var. Açıkçası beklediğimizin de üstünde beğenildi. Devamı için de oldukça büyük talep aldık.

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

Tasarım alanında yer almak her zaman planladığınız bir şey miydi? Sizin için nasıl bir tecrübe oldu?

Şıkel: Tasarım ve yaratım süreci beni yeniliyor, motive ediyor. Bu çalışmamızdan önce birçok insan benim çizim yaptığımı, resim yaptığımı bilmiyordu. Çok uzun yıllardır resim yapıyorum. Bu yönümü yaratıcılıkla buluşturmak aslında hep istediğim bir şeydi. Bu proje de bu anlamda çok içime sinen, hedeflediğim yolda atılmış en iyi adım diyebilirim. Bu konuda çalışmalar yapmaya devam edeceğim çünkü yaratmak, üretkenlik gerçekten de benzersiz bir tecrübe.

Koleksiyonları hazırlarken ilham kaynağınız neler oldu?

Şıkel: Koleksiyonumda kadın siluetleri öne çıkıyor. Her birinin içlerini de, ince, zarif geometrik desenlerle süsledim. Koleksiyon fikri ortaya çıktığında, bu desen üzerinden gitmek istedik ve ortaya da gerçekten keyifli bir iş çıktı. Aldığımız yorumlar da bu anlamda bizi çok mutlu etti. Bir sonraki koleksiyon için de farklı fikirler geliştiriyoruz; her koleksiyonda yepyeni yaklaşımlarla insanların beğeneceği parçalara imza atmak için çalışıyoruz.

Dünyada birçok model kendi markasını yaratıyor. Sizin böyle bir düşünceniz var mı?

Şıkel: Neden olmasın? Ancak elbette bunun çok içime sinmesi lazım. Aksi takdirde böyle bir şeyi kesinlikle düşünmem. Hayatımda her zaman attığım adımları önceden iyi düşünerek hareket ettim. Hayatın sizi nasıl yönlendirdiği çok önemli elbette. Bu dengeyi doğru sağladığınızda ortaya çok güzel, başarılı işler çıkıyor. Yaptığınız iş hem sizin içinize siniyor, hem de insanlara bir şeyler katabiliyorsa, keyif veriyor.

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

Televizyon, podyum, çekimler, çocuklarınız derken yoğun bir tempo içindesiniz. Nasıl yetişiyorsunuz?

Şıkel: İşime, hayata, çocuklarıma aşkla bağlıyım. Bu aşk da bana inanılmaz bir enerji veriyor. İnsan bir işi severek yaptığında yorgunluk hissetmiyor; büyük bir heves ve keyifle sarılıyor. Elbette tüm bunların yanında düzenli spor yapıyor olmanın da etkisi var. Bu şekilde enerjimi kontrol edebiliyor, tempoya ayak uydurabiliyorum. Ama en başında da dediğim gibi işin sırrı 'aşk'. Yaptığınız işe aşkla, sevgiyle bağlıysanız, hem her şeyin üstesinden gelirsiniz, hem mutlu olursunuz.

Güler yüzünüz ve enerjisiniz de dikkat çekiyorsunuz. Gerçekten hayata sürekli pozitif mi bakıyorsunuz? Güçlü bir kadın mısınız?

Şıkel: Öncelikle teşekkür ederim (gülüyor). Hayata ne kadar güzel ve pozitif bakarsanız o kadar güzel yaşarsınız; benim felsefem bu aslında. Pozitif düşünen, pozitif yaşayan bir insanım; bu da beni güçlü kılıyor. Gücümü hayatın kendisinden alıyorum. Elbette her insan ve kadın gibi benim de hassasiyetlerim var ama olumlu düşünerek bunları da dengeliyor, her şeyin üstesinden geliyorum.

Basının sevdiği, ilgi gösterdiği bir isimsiniz. Günlük hayatınızda bile sürekli görüntülenmekten sıkıldığınız zamanlar olmuyor mu?

Şıkel: İnsanların sevdiği biri olmak açıkçası beni mutlu ediyor, çünkü onların gözlerindeki gülümsemeyi görmek benim için çok önemli. Elbette göz önünde bir iş yaptığım için hayatım merak ediliyor; bunu anlayışla karşılıyorum ancak sıkılmaktan ziyade olmayanı olmuş gibi gösterdikleri durumlarda ben ve sevdiklerim üzülüyoruz.

Tempolu iş hayatınıza rağmen, çocuklarınıza ne kadar düşkün olduğunuzu biliyoruz. İki çocuk annesi; özellikle de iki erkek çocuk annesi olmak nasıl?

Şıkel: Anne olmak benzersiz bir duygu... Onlarla bambaşka yönlerimi keşfettim; beni hayata bağlıyorlar. Artık her şeyimi onlara göre yaşıyor ve organize ediyorum.

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

Uzay ve Kuzey nasıl çocuklar, size benzeyen özellikleri var mı?

Şıkel: İki kardeş kendi aralarında çok iyi anlaşıyorlar. Birlikte çok güzel zaman geçiriyoruz; gerçekten de çok uyumlu ve kendilerini bilen çocuklar. Ayaklarının üzerinde durabilmeleri benim için önemli.

Onlarla yapmaktan en çok keyif aldığınız şey ne?

Şıkel: Onlarla her şey çok güzel.

Sanatın hayatınızda nasıl bir yer aldığını anlatabilir misiniz?

Şıkel: Sanat öncelikle dünyayı anlamanızı, sevmenizi sağlıyor. Çoklu bakış açısı ile düşünmeyi ve görmeyi öğreniyorsunuz. İnsana ilham veriyor ve motive ediyor. Sanat hayatımın vazgeçilmezlerinden; ifade biçimi, yaşam tarzı...

Çocuklarınız da sanatla ilgili mi?

Şıkel: Onların da sanatla iç içe büyümesine özen gösteriyorum çünkü sanat insana farklı bakış açıları sağlıyor; ilham veriyor, besliyor. Onlar da bu konuda oldukça yetenekliler; hem çizim hem de müzik konusunda yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı oluyorum. İleride bu konuda profesyonel bir şeyler yapmaya karar verirlerse, her konuda olduğu gibi bu anlamda da onların yanında olacak, destekleyeceğim.

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

Stilinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Stil sizin için ne demek?

Şıkel: Ben 'sport casual' olarak tanımlanan, spor şıklığı tercih edenlerdenim. Oldukça basic bir tişörtle kot pantolonu kombinleyip gündüz spor ayakkabıyla, akşamüstü ise stilettolarımla giyiyorum. Zımbalar, deriler de en beğendiğim stil objelerinden. Çok abartılı giyimden yana değilim. Giydiğinizin öncelikle size uygun olması önemli. Aslında şık olmak, güzel görünmek insanın kendini tanımasıyla ilgili. Vücudunuzu iyi tanımalısınız. Güzel yönlerinizi öne çıkarmalı, kusurlarınızı da kamufle edecek seçimler yapmalısınız. Sırf moda diye ya da başkasına yakıştı diye size yakışmayan parçalar, renkler ne yazık ki hem şık durmayacak hem de gerçek güzelliğinizi gölgeleyecektir. Biraz da duruşla ilgili bir konu olduğunu düşünüyorum şıklığın. Duruşunuz ne kadar güvenliyse, o kadar iyi taşırsınız giydiklerinizi...

Alışveriş yaparken nelere dikkat edersiniz? Dolabınızın 'olmazsa olmazları' neler?

Şıkel: Bedenime uygun mu, stilimi ve beni yansıtıyor mu, şık veya güzel olduğu kadar konforlu mu; tüm bunlar alışverişe çıktığımda dikkat ettiğim temel noktalar. İspanyol paça pantolonları çok seviyorum; özellikle de desenli ve renkli olanları. Kesinlikle her kadının dolabında bir jean pantolon ve sade tişört olmalı. Konfor ve rahatlık benim için çok önemli; o yüzden dolabımda jeanler ve sade tişörtler olmazsa olmazlarım. Elbise giymeyi de çok seviyorum; özellikle de uzun elbiseler. Aslında Milla by Trendyol ile yaptığım işbirliği de benim dolabımın olmazsa olmazlarından yola çıkılarak ortaya çıktı. Stilimde kullanmayı tercih ettiğim parçalar üzerinden hareket ettik. Alışverişte en çok para harcadığım parçalar sezona göre değişiyor. Kışın en çok deri ceket ve çizme alıyorum; yazın da tiril tiril tişörtler, bluzlar, elbiseler, pantolonlar. Ayakkabı ya da çanta ağırlıklı bir takıntım yok (gülüyor).

Sosyal medyada çok sayıda takipçiniz var. Arada saygı boyutunu kaçıran yorumlar da yapılabiliyor. Bunlarla karşılaştığınızda ne hissediyorsunuz? Hayatınızı herkesle paylaşmak korkutucu mu?

Şıkel: Sosyal medya hesabım daha önce kapalıydı; bu konuda biraz çekiniyordum. Danışmanım Esra Türker'in yönlendirmesi ve bu konudaki bilgi birikimiyle hesabımı açtık ve tek gecede inanılmaz bir rakama ulaştı takipçi sayım. Sosyal medya herkesin kendini özgür hissettiği, kimi zaman "Karşımdaki ne düşünür, ne hisseder" diye düşünmeden o an aklına geleni yazdığı bir platform. Elbette bunlar hayatın gerçekleri. Bunu olgunlukla karşılıyorum çünkü yerinde eleştirilere her zaman açığım hatta bana bir katkısı olacaksa muhakkak dikkate de alırım. Hayatımı paylaşmak konusuna gelecek olursak, diğer insanlardan bir farkım yok (gülüyor). Herkes nasıl paylaşıyorsa ben de tüm samimiyetimle paylaşım yapıyorum. İşin özeti nedir biliyor musunuz; 'samimiyet'. Samimi ve doğal olduğunuz sürece bu çevrenize de yansır, size güzellikleri getirir.

Yıllardır podyumların en başarılı isimlerinden birisiniz. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Şıkel: İşime duyduğum 'aşk'a... İşimi hala ilk yıllarımdaki heyecan ve keyifle yapıyorum. İnsanın sevdiği işi yapması ona başarı getirir. Çok şanslıyım ki ben de beni mutlu eden işi yapıyorum ve bu yönde hiç durmadan kendime bir şeyler katmaya, kendimi geliştirmeye özeniyorum.

"Hayata ve çocuklarıma aşkla bağlıyım"

1997 yılında beri podyumlardasınız, sizce o dönemden bu döneme neler değişti sektörde?

Şıkel: Dünya tamamen değişti (gülüyor). Güzellik anlayışı, tasarıma bakış açısı; her geçen gün daha da gelişen ve hayatımızda büyük yer tutan sosyal medya, her sektörü etkilediği gibi modellik sektörünü de etkiledi. Ancak elbette modellik dünyasının ilk yıllarından bu yana değişmeyen, belli ve net bazı kuralları var ki, onlar da modeli model yapan kriterler.

Model olmak isteyenlere ne gibi öğütler verirdiniz?

Şıkel: İşinizi tutkuyla ve sevgiyle yaptığınız sürece başarılı olur ve engel tanımazsınız. Bu işte gerçekten oldum demeden, sürekli kendinizi geliştirmeli ve yenilemelisiniz. Spor yapmak, sağlıklı yaşamak da olmazsa olmazlardan olmalı; asla aksatmamalısınız. Doğru insanlarla, doğru projelerde olmaya özen gösterin. Bir karar almadan önce iyice düşünün, gözlemleyin. Samimi, içten ve dürüst olun. Hayata iyilikle, güzellikle, pozitif bakın. Asla gülümsemekten vazgeçmeyin...

Sizin model olarak beğendiğiniz isimler var mı?

Şıkel: Elbette sektörde beğendiğim birçok isim var. İçlerinden birini seçmem gerekirse eğer; duruşu, çalışma disiplini ile aynı zamanda yakın arkadaşım olan Özge Ulusoy'u söyleyebilirim. Gerçekten de çalışma tarzını, disiplinini beğendiğim profesyonellerin başında geliyor.

Cengiz Abazoğlu, sizin için "Çağla Şıkel 60 yaşına da gelse yine defilelerimde olacak" dedi. Dünyada Carmen Dell'Orefice gibi bir örnek var, 83 yaşında ama hala modellik hayatına devam ediyor. Podyumları ne zaman bırakacaksınız?

Şıkel: Bununla ilgili net bir düşüncem yok açıkçası... İşimi iyi yaptığım ve sağlığım el verdiği sürece elbette projelerde yer almaya devam edeceğim.

Bir dizide yer almıştınız ve çok da beğenilmiştiniz. Oyunculuğa geri dönmeyi düşünüyor musunuz?

Şıkel: Evet, benim için çok keyifli bir proje olmuştu ve epey uzun bir süre dizi devam etti. Oyunculukla ilgili teklifler alıyorum; yeni projeler ve fikirler geliyor. Doğru zamanda, doğru projede olmaya önem veriyorum. Kim bilir belki de çok yakında beni oyunculuğun farklı bir platformunda görebilirsiniz.