Komşu'nun Sakin ve Huzurlu Adası: Leros

Bodrum’dan 1 saat uzaklıktaki Yunan adası Leros, son iki yıldır Türklerin gözde tatil destinasyonları arasına girdi. Peki, Leros’un cazibesi ne ve sizi orada neler bekliyor? İşte cevabı...

Komşu'nun Sakin ve Huzurlu Adası: Leros

Yazı: Şerif Ercan


Bodrum’dan yalnızca 1 saatlik feribot yolculuğu ile ulaşılabilen Yunan adası Leros, son yıllarda Türk tatilcilerin, özellikle de cemiyet ve sanat dünyasından tanınmış isimlerin ilgi gösterdiği bir destinasyon haline geldi. Küçük bir ada olması, sakin atmosferi, kolay ulaşımı ve Yunan adalarının kendine özgü yaşam tarzını koruması, adayı cazip kılıyor.


Feribotla adaya vardığınızda ilk olarak balıkçı teknelerinin sıralandığı küçük limanlar ve beyaz badanalı evler karşılıyor sizi. Leros, büyük turizm yatırımlarının olmadığı, daha çok butik işletmelerin ve aile işletmelerinin ön planda olduğu bir ada. Bu nedenle kalabalık ve gürültülü tatil merkezlerinden uzak, daha rahat bir tatil deneyimi sunuyor. Adaya yaz aylarında Bodrum’dan her gün feribot seferleri yapılıyor. Sefer süresi yaklaşık 1 saat sürüyor. Alternatif olarak Kos, Kalymnos veya Atina üzerinden de ulaşım mümkün. Atina’dan adaya günlük iç hat uçuşları bulunuyor.



Leros’ta görülmesi gereken yerler arasında ilk sırada, Panteli yer alıyor. Burası hem yerli halkın hem de turistlerin buluşma noktası. Plajı, sahil boyunca uzanan tavernaları ve balıkçı restoranları ile tanınıyor. Panteli Plajı’nda şezlong ve şemsiye kiralanabiliyor, deniz oldukça temiz ve genellikle sakin oluyor. Sahil hattında Zorbas Taverna, El Greco ve Psaropoula gibi restoranlar öne çıkıyor. Bu mekanlarda taze balık, ahtapot, kalamar gibi deniz ürünleri ile Yunan mezelerini bulabilirsiniz.


Bir diğer önemli nokta Alinda. Burası adanın en uzun plajına sahip. Kumlu ve sığ yapısıyla özellikle çocuklu aileler için uygun. Plajın hemen gerisinde yer alan Bellenis Kulesi, adanın folklor müzesi olarak hizmet veriyor ve adanın tarihine dair objeler sergiliyor. Alinda sahilinde konaklama seçenekleri ve çeşitli kafe-restoranlar da bulunuyor.


Agia Marina ise adanın liman bölgesi. Küçük butik dükkanları, kafeleri ve dar sokakları ile dikkat çekiyor. Buradan hareket eden teknelerle çevredeki küçük adacıklara ve koylara günübirlik turlar yapılabiliyor. Akşam saatlerinde Agia Marina daha hareketli bir atmosfere sahip.



Leros’un en farklı bölgelerinden biri Lakki. Akdeniz’in en büyük doğal limanlarından birine sahip olan Lakki, İtalyan işgali döneminden kalma geniş caddeleri ve Art Deco mimarisiyle diğer Yunan adalarından ayrılıyor. Bölgede ayrıca İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma yapılar, askeri müzeler ve yer altı tünelleri bulunuyor.

Adanın plaj seçenekleri arasında Dio Liskaria, gençlerin tercih ettiği beach bar ve restoranlarıyla biliniyor. Agia Kioura, tesis bulunmayan sessiz bir plaj; yakınındaki küçük şapel freskleriyle ünlü. Blefoutis ve Gourna, doğallığını koruyan, kalabalıktan uzak plajlar. Xirokampos ise daha çok yerel halkın tercih ettiği çakıllı bir plaj.


Tarihi ve kültürel duraklar arasında Bellenis Kulesi dışında Agios Isidoros Şapeli öne çıkıyor. İnce bir iskele ile ulaşılan bu küçük kilise, denizin ortasında konumlanmış gibi görünüyor. Arkeoloji Müzesi, antik dönemden kalma eserleri sergiliyor. Lakki’deki Savaş Müzesi ise İkinci Dünya Savaşı’na dair objeler ve fotoğraflarla adanın yakın tarihini anlatıyor.



Leros mutfağı, taze deniz ürünleri ve yerel tatlarla öne çıkıyor. Gavafes adı verilen tropik meyve, badem aromalı Soumada içeceği, tuzlanmış uskumru anlamına gelen Kolios Pastos ve peynirli tatlı Patsavouropita adada tadılabilecek özgün lezzetler arasında. Sahil boyunca sıralı tavernalarda ve kafelerde bu tatları denemek mümkün. Adada konaklama seçenekleri genellikle küçük oteller, butik oteller ve apart dairelerden oluşuyor. Panteli ve Alinda bölgeleri konaklama açısından en popüler alanlar. Adanın tüm plajlarını ve bölgelerini rahatça gezebilmek için scooter, ATV veya küçük bir araç kiralayabilirsiniz.


Leros, yaz aylarında yoğun ilgi görüyor ancak diğer Yunan adaları kadar kalabalık olmuyor. Mayıstan ekime kadar denize girmek mümkün. Bodrum’a yakınlığı sayesinde kısa süreli tatiller için de ideal.