Röportaj: Gülçin İŞLER FIRAT
Fotoğraflar: Betül YAZICIOĞLU
Şeyda Coşkun için yılbaşı ağacı hazırlamak çocukluğundan beri en sevdiği, en heyecanla beklediği gün. Bu sene 2 yaşında olan oğlu Arat ile beraber hazırlamışlar ve çok heyecanlanmış, mutlu olmuşlar. Ağaçlarını kurarken ve süslerken sanki yeni yıl günü gibi hissederek zencefilli, tarçınlı kurabiyelerini, çaylarını da yapmış ve heyecanlarını katlamışlar. Biz de onların bu mutluluğuna Arnavutköy'deki evlerinde buluşarak ortak olduk ve eğlenceli bir çekim gerçekleştirerek, yeni yıl planlarını konuştuk.
Yılbaşı ağacı hazırlamak sizin için ne ifade ediyor?
Çocukluğumdan beri çok sevdiğim bir şeydir. Özellikle insanın çocuğu olduktan sonra, yılbaşı ağacı daha bir anlamlı oluyor. Yılbaşı ağacının umut, yeni enerjiler, mutluluklar getirdiğini düşünüyorum. Ağaca takılan her süs sanki dileğimi, umutlarımı asmak gibi geliyor.
Dediğiniz gibi çok heyecanlı bir etkinlik yılbaşı ağacı kurmak... Oğlunuz Arat ile yılbaşı ağacı hazırlığınız nasıl geçti?
Çok güzel ve keyifli geçti. Geçen seneye göre bu sene Arat da keyif aldı, mutlulukla süsledik. Geçen sene bir yaşındaydı ve anlamıyordu, ışıklara bakıyordu sadece. Bu sene çok heyecanlandı, geçen seneden beri Noel Baba'yı heyecanla bekliyor. "Bana ne getirecek?" diye soruyor. Heyecanla ona ne hediye geleceğini düşünerek daha bir sevgiyle yaklaşıyor. Aslında bu bir imge; çocuklar için mutluluk, onlar için hediye, heyecan...
Siz ne hissettiniz?
Oğlum için çok hayallerim olduğunu düşündüm. Ve çam ağacı kurmak da o hayallerin içinde bir şey... Ağaç zaten bir evin, yuvanın simgesi; hepimiz bir ağaç gibi büyürüz. Evleniriz, çocuğumuz olur, ağacın dalları gibiyiz.
Belirli bir rutininiz var mı ağacı hazırlarken?
Evet, Noel kurabiyeleri hazırlarız; zencefilli, tarçınlı. Yine yaptığım hafif bir çay vardır tarçınlı, zencefilli, karanfilli. O ağacı kurarken yine sanki yeni yıla giriyoruz hissiyatını yaşarız.
Yeni yıla nasıl ve nerede giriyorsunuz?
Biz yıllardır yeni yıla ailecek gireriz. Çocukluğumuzdan beri vazgeçilmez ritüelimizdir. Biz daha küçükken de annemler, teyzeler, halalar, kuzenler filan 15-20 kişi toplanırdık, her sene birinin evinde olurduk. Bu hafta içinde gideceğimiz Londra seyahatinde bir terslik olduğu için tam yılbaşına denk gelen güne bilet bulduk. Ben hiç yurtdışında yeni yılı kutlamadığım için -gençken kutlamıştım- sonra niye olmasın ki dedik. Ayarlayabilirsek Londra'da gireceğiz yine ailece; eşim, kardeşim, annem belki babam yetişemez. Bir de genellikle babam Noel Baba olur, Arat çok seviniyor onu görünce. Bu sene olabilir mi bilmiyorum.
Yılbaşı sofranızın olmazsa olmazı nelerdir?
Olmazsa olmazım cevizli sucuk, mutlaka kesilip masaya konmalı. Onu her zaman yılbaşı masasında görmek isterim. Hindi mutlaka olmalıdır, çok da severim yapmayı. Bir diğer vazgeçilmezim de kestane; kara buğdaylı, kestaneli pilav yaparım. Balkabağı tatlısı ve yeni yıl pastası da masamızın renkleridir. Yılbaşı sofrası evin bereketidir ve narımız da olur. Gece bittikten sonra kapının dışında narı kırarız, evin önünde bereket olsun diye.
2017 sizin için nasıl geçti?
2017 benim için ilerleme açısından kendi kendime toprağın altından yayıldığım, yavaş yavaş tomurcuklandığım bir yıl oldu. Umarım 2018'de de bu tomurcuklar çiçek açar ve büyür.
2018'den beklentileriniz neler?
2018 için beklentim aslında özellikle kişisel olmayacak, yaşadığım ülke için olacak. Ülkem için güzel bir yıl diliyorum. Bütün sıkıntıların bittiği, huzura ulaştığımız, kişisel kavgaların bittiği sadece hepimizin bir bütün olarak düşünebildiği bir yıl diliyorum. Ülkemiz için ne gerekiyorsa hepimiz yapmaya hazırız. Hiçbir şekilde başka bir ülkede yaşama gibi bir planımız yok.
Kendiniz için planlar var mı?
Bu yıl oğlumla uzun uzun vakitler geçirmek istediğim bir yıl... Eşimle sohbetlerimiz, hayallerimiz çocuğumuzun eğitimi, kültürel, sosyal gelişimi üzerine. İşimle ilgili biraz daha farklı konseptler yapmayı düşünüyorum. İşimle dünyaya açılmak istiyorum, yurtdışında bir projem var. Bir otelle projem var. İnşallah 2018'de bunları hayata geçirebilirim.
