
"Bizim etimizi tadanlar vazgeçemezler"

"Bizim etimizi tadanlar vazgeçemezler"

Röportaj:Bade ÇAKAR
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
Türkiye'nin en önemli et restoranlarının başında gelen 'Günaydın'ın kurucu ortaklarından Cüneyt Asan, 10 yaşından beri et sektörüyle iç içe... Başarılarıyla gurur duyan ve 46 senedir durmadan çalışan Cüneyt Bey, asla 'biz olduk' demiyor ve daha iyisi için uğraşıyor. Kırmızı eti Türkiye'ye sevdiren ve et restoranı konseptine farklı bakış açıları getiren Cüneyt Bey ile bir araya gelerek başarıların sırlarını ve gelecek planlarını konuştuk.
Sektörün içinden gelen, burada yetişen biri olarak, uzun yıllardır bu başarıyı koruyabilmenizin nedenleri sizce neler?
Cüneyt Asan: Öncelikle çok teşekkür ederim. Yaptığınız işe güveniyor ve işinizi etik, en önemlisi ahlaklı olarak yapıyorsanız başarının gelmemesi olanaksız. 46 sene önce kasap çırağı olarak başladığım bu işe, kimlik kazandıran bir iş adamı olarak, geriye baktığımda gurur duyuyorum. Başarı şans eseri gelmez, emek ister. Ve asla şansa inanmam, şans ve tesadüf diye bir şey yoktur. Sebepler vardır. Sebeplerle hedefinizi çizer ve etik olmak kaydı ile mücadeleye başlarsınız. Yaptığınız işte farklılıklar yaratıp, kapalı kutu içerisinde yaşamazsanız, işiniz sizi iyi bir noktaya taşır. Restorantlarımıza gelen hiçbir misafirimiz, onlara yanlış yapmayacağımızı bilir. Bu yüzden kendi evlerinin sofrasında gibi rahat ederler. Ayrıca bir usta olarak sektöre bu konuda yeni yetenekler kazandırabilmek de bana gurur veriyor. Çok sevdiğim bir söz vardır; "Usta; yeryüzüne köklerini, gökyüzüne dallarını salmış çınar gibidir". Benim dallarımın da başarıları bu anlamda beni inanılmaz mutlu etmekte.
"Bizim etimizi tadanlar vazgeçemezler"

Günaydın'ın doğuşu nasıl oldu? İlk kurulduğu günlerden bu zamana gelişi nasıl bir süreçti sizin için?
Asan: Biz yoksul bir aileydik. Babam kapıcılık yapıyordu ve bu yüzden de birçok ihtiyacımı okuldan karşılayabiliyordum. 10 yaşıma geldiğimde kendi paramı kazanmaya karar verdim ve Bostancı Kasaplar Çarşısı'nda çırak olarak işe girdim. Şu an 56 yaşındayım, bu 46 yılın tamamını, ortaklarım Nimet Yalçın ve İsmet Yalçın ile birlikte, 'Günaydın' markasını oluşturmak ve geliştirmek için harcadım. Çocukluğum gençliğim hep bu uğurda geçti. İşimi çok sevdim, işte bu yüzden de hayatımın çoğu o kasap dükkanın içinde geçti. Günde 18 saat çalışıyor gecem gündüzüm olmuyordu. Dükkandan çıkıp, mezbahaya gidip en iyi eti bulmak için saatlerce uğraşıyordum. Bu sırada dünyadaki gelişmeleri takip ettim, Türkiye'de olmayan şeyleri araştırdım ve henüz dünyada bile olmayan 'Amerikan Bar ve Kütüphaneli' kasabı açtım. Sonrasında yıllar içinde Türkiye'nin en iyi çiftliğini kurduk. Tam 43 şubeye ulaştık.
Uzun yıllar çok tempolu bir çalışma hayatınız olmuş. Şu an emeklerinizin karşılığını alıyor musunuz yoksa hala bu hızlı tempo devam ediyor mu?
Asan: 46 senelik çalışma hayatımızın emeğini biz daha yeni almaya başladık. Çünkü kazandığımız paralarla hep markamıza yatırımlar yapıp, işimizi en üst noktalara taşımaya çalıştık. Günaydın olarak asla bayilik vermiyoruz. Tüm şubelerimizi bizzat kendimiz açıyoruz. Başarıyı ne kadar sürede elde ederseniz edin asla "Ben oldum" dememelisiniz, işte o zaman kaybetmeye başlarsınız. İşe başladığınız heyecan ilk günden, son güne kadar devam etmeli. Tabii bu arada sizi üzenler, yıpratanlar, demoralize edenler mutlaka olacaktır. Bunlar asla sizi pes ettirmemeli, aksine daha çok kamçılamalı. Günaydın markası olarak şimdiki hedefimiz dünya markası olmak ve ülkemizi gururla temsil etmek. Bu nedenle tempomuz ilk günden çok daha fazla. Tabii bu başarıları elde ederken özel hayatınızdan çok fazla feragat ediyorsunuz. Ama emeğin, başarının verdiği gurur, yolda yürürken ya da restoranlarınıza gelen misafirlerimiz tarafından başarımızın takdir edilmesi, geçen yılların kaybını kapatıyor.
"Bizim etimizi tadanlar vazgeçemezler"

Et, Türkiye'de herhalde en çok tüketilen ürünlerden biri. İyi bir et restoranı nasıl olmalı?
Asan: Şunu gururla söyleyebilirim ki kırmızı eti ülkemize sevdiren öncü markaların başında geliyoruz. Bunu lezzet kalitemizi koruyarak ve kendi damak zevkimize iyi gelen tatları, misafirlerimize standartlarımızı koruyarak sunmayı başardık. Ama doğru eti de seçmek çok önemli tabii ki. Günaydın markası olarak Balıkesir Gönen'deki çiftliğimizde kendi etimizi kendimiz üretiyoruz.
Günaydın, klasik et restoranından daha fazla aslında. Birçok farklı konseptiniz var. Günaydın Kebap, burger, steak house, köfte-döner gibi... Bu konseptleri yaratma fikri nasıl ortaya çıktı?
Asan: Türkiye'nin ilk ve tek dört konseptli markasıyız. 7'den 70'e her kesime hitap etmek amacıyla konseptlerimizi oluşturduk. 50 sene önce Bostancı Kasaplar Çarşısı'nda küçük bir kasap dükkanı olarak başlayan yolculuğumuza kısa bir süre sonra kebap konseptimizi de ekledik. Sonrasında ise steakhouse konseptini oluşturduk. İstinyePark'ın açılması ile birlikte de Köfte&Döner konsepti ile de alışveriş merkezlerine, en önemlisi de Avrupa yakasına giriş yaptık. Şunu gururla söyleyebilirim ki Köfte&Döner konseptimiz alışveriş merkezlerinde yoğun ilgi görüyor. Burger konseptimiz ise misafirlerimize doğru, sağlıklı burgeri tatmalarını arzu etmemizden dolayı oluştu. Bu konseptlerin hepsi bizim için birer zevk.
Restoran işletmesi olarak 'olmazsa olmaz'larınız var mıdır?
Asan: Benim için olmazsa olmazların başında doğru servis elemanı gelir. Şefimiz, garsonlarımız ne kadar enerjik, sıcakkanlı, güleryüzlü ve samimi olurlarsa yemek bir o kadar da lezzetli olur. Siz dünyanın en lezzetli yemeğini misafirin masasına koyun, eğer servis elemanı başarısızsa kimse memnun olmaz. Özellikle Türk insanı için durum böyle. Bunun dışında doğru, sağlıklı ve lezzetli eti restoranlarımızda misafirlerimize sunmak, etik olmak, sabit duruma getirdiğimiz lezzet kalitemizi korumak değişmeyen ilkelerimizin başında geliyor.
"Bizim etimizi tadanlar vazgeçemezler"

Yazlık mekanlarınız ne durumda? Yazın da et, kış sezonu kadar tercih ediliyor mu?
Asan: Et, dört mevsim yenebilen bir yiyecektir. Ayrıca yazın işlerimiz daha çok artıyor, çünkü yaz demek mangal mevsimi demektir. Bu nedenle daha yoğun bir işleyişimiz oluyor. Yazın balık sezonunun durması da, ete rağbeti arttırıyor. Bizim etimizin lezzetini tadanlar asla vazgeçemezler, bunu gurur duyarak söylüyorum. Geçen yıl Bodrum Yalıkavak Palmarina'da hizmete açtığımız Günaydın şubemiz, marinanın en çok iş yapan işletmelerinin başında geliyor. Antalya Lara bölgesinde açtığımız şubemiz ise yerli-yabancı turistler ve Antalyalılar tarafından yoğun ilgi görüyor.
Yeni planlarınız neler? Bakü dışında yurtdışına açılma fikriniz var mı? Yeni yatırımlar olacak mı?
Asan: Kesinlikle... En kısa zamanda Dubai şubemizi açmak için çalışıyoruz. Sonrasında Londra, New York, Paris, Miami, Almanya gibi büyük şehirler de hedefimiz arasında.