
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Koray IŞIK
Estetik dünyasının başarılı ismi olan ve ünlü şarkıcı Burak Kut'la evliliğinden sonra basında fazlasıyla yer alamaya başlayan Doktor Cansen Yeni Kut, kendisini sürekli geliştiren ve estetik alanında yeniliklerle adından söz ettiren bir isim. Estetiğin onun için oyun alanı olduğunu ve çok keyif aldığını söyleyen Cansın Hanım'ın tempolu bir iş hayatı var. Yoğun temposuna rağmen ailesine zaman ayırmaya önem veren ve olabildiğince vaktini kızı Aden ile geçirmeye çalışan Cansın Hanım'la bir araya gelerek işini, Burak Kut'la olan evliliğini konuştuk ve kızı Aden'in de eşlik ettiği keyifli bir çekim gerçekleştirdik.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Doktor olduğunuz kadar Burak Kut'un eşi olarak da tanınan bir isimsiniz. Cansen Yeni Kut'u bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Cansen Yeni Kut: Doktor Cansen Yeni olarak bilinip, en çok Burak Kut'un eşi olarak tanınan birisiyim dediğiniz gibi. Evli olmak, aile kurmak çok güzel bir şey ama asıl kimliğiniz sahibi olduğunuz ve emek verdiğinizdir. Bu yüzden Doktor Cansen Yeni Kut tanıtıyorum kendimi... Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra Başkent Kardiyoloji ve onun üzerine Amerika'da iki yıl özellikle anti- aging konusunda eğitim görüm. Türkiye'ye döndükten sonra Türk Kalp Vakfı'nda iki sene çalıştım.
Estetiğe yönelmenizdeki neden neydi?
Kut: Estetikle ilgili olan kısım benim için farklı bir dünya... Estetik, tıbbın farklı bir kısmı ve Amerika'daki aldığım anti-aging eğitimini bununla birleştirdim. Türkiye'de anlaşıldığı gibi medikal estetik, sadece dolgu, botox bir takım cilt temizleme yöntemleriyle kısıtlı değil. Bunlar beni tatmin etmediği için 4 yıl önce Yeditepe Üniversitesi'ne geri döndüm ve genetik-kök hücre alanında eğitim görmeye başladım. Şimdi de eğitim görevlisi olarak genetik ve kök hücre bölümünde devam ediyorum. Genetik tıbbın hemen her dalını kapsayan ve hızla gelişen
bir bölümü. Ayrıca çok keyifli bir bölüm, içine girdikçe şifrelerini çözdüğünüz bir dünya, benim için de oyun alanı gibi... Ben de bunu estetikle birleştirdim.
Demet Sabancı Çetindoğan'ın sahibi olduğu 'Onkim Kök Hücre Teknolojileri'nin başına geçtiniz. Bu birliktelik nasıl oldu?
Kut: Demet Hanım çok özel bir insan. Bu sektöre girdikten kendisiyle karşılaşmalarımız ve muhabbetlerimizin oldu. Kök hücrenin özellikle Fibroblast'ın yakın dönemde çok daha etkin hale geçeceğini konuşuyorduk. Böyle olunca da Demet Sabancı ve Deniz Yaşlıçam eşliğinde bu bölüm geliştirildi. Ben daha sonra Yeditepe'de olan çalışmalarımızın bir kısmını da buraya taşıyarak devam ettik. Paralel bir yoldan ilerlediğimiz görünce neden bunu bir işbirliğine çevirmiyoruz diye konuştuk ve bir araya geldik.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Kök hücre, Fibroblast tedavisi tam olarak nedir?
Kut: Kök hücre denince şu algılanıyor; yapıldığında kişi bambaşka bir hale dönüyor ve mumyalaşıyor. Böyle bir durum kesinlikle yok. Biz, 17-18 yaşları yani büyüme çağı bittiğinden itibaren yaşlanmaya başlıyoruz. Yaşlanma; DNA'mız üretimi durdurduktan itibaren
depolardakini tüketmeye başlıyor. Bu da demektir ki cepten harcıyorsunuz ve yaşlılığın ilk temelleri atılmaya başlıyor. 30'lu yaşlarda kadınlar, ciltteki değişiklikleri fark ediliyor, estetik fikri ortaya çıkıyor. Fibroblast'ın çok faydalı olduğunu gördük. Dokuya enjekte ettiğimiz andan itibaren DNA'nızda kolajen üretimi başlıyor. Bu demektir ki sizin o kaybettiğiniz kolajenleri yavaş yavaş geri almaya başlıyorsunuz ve bir süre sonra cildin toplandığını ve parladığını görüyorsunuz. Yaş aralığı çok geniş. Gelişme çağından hayatınızın sonuna kadar uygulayabileceğiniz bir yöntem. Akne, yara, yanık izleri aklınıza gelebilecek deriyle ilgili olan bütün işlemlerde kullanılabiliyor.
Diğer tedavilerden farkı neler?
Kut: Estetik dünyası çok geniş ve kişiye bir çok seçenek sunuyor. Müşteri bunlardan birini seçiyor mutlu oluyor veya olmuyor. Özellikle cerrahi konusunda mutsuzsa geri dönüşüm çok zor. Medikalin avantajı; kişi enjeksiyonu bir süre yaptırmazsa geçiyor ve normal haline geri
dönüyor. Bu hem avantajı hem dezavantajı. Dezavantajı mali yönden kısa süreli olması ve tekrar uygulanmak zorunda olması... Kırışıklık ve sarkmalar, ameliyatla rahatlıkla ortadan kaldırılabilir ancak derinin o mat ve kalın görüntüsünü yok edilemez. Fibroblast ile bu mat ve kalın clit ortadan kalkıyor ve kendi dokunuzla parlak ve gergin cilde sahip olabiliyorsunuz.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Peki, bu uygulama nasıl bir süreç?
Kut: Hasta geldiğinden itibaren süreç başlamış oluyor. Benim protokollerim biraz daha ağır. Hastadan alarak ürettiğimiz Fibroblast, üç seansa bölünüyor. Ben, seanslarımın arasında mutlaka dokuyu PRP ile destekliyorum. PRP, sizden aldığımız kanın, kırmızı kısmını
ayrıştırdığımızda kalan serum kısmı. Serum kısmını dokuyu besleyici madde olarak kullanıyorum çünkü içerisinde yara tamir edici çok yoğun hücreler var.
Estetik sektöründe hastaların yaptıkları en büyük hata ne oluyor?
Kut: En büyük hata başka birine benzemeye çalışmak. Bunun altında da kendinden memnun olmamak var. Ben gelen hastalarıma şu soruyu soruyorum; "Sen neden memnun değilsin?" Bu sorunun cevabını doktor çok objektif olarak algılamalı bunun için bende genelde hastaya yapılan işlemler çok kısa sürer ama hastayla yapılan sohbetler kısmı çok uzundur. Bir süreden sonra hastayla senin aranda bir bağ kuruluyor ve hastanın aslında söylediğinden çok farklı bir şey istediğini anlıyorsun. Hasta, başkasının özelliklerini kendisine adapte edebileceğini
düşünüyor. Çok kalkık ve küçük burun herkese yakışmaz. Hayalini kuruduğu ve başkasında beğendiği burnu yaptırdıktan sonra doktor doktor gezip nasıl düzelteceğini düşünen çok hastalar gördüm.
Türkiye, estetik sektöründe dünyaya göre nerede yer alıyor?
Kut: Biz çok iyi bir yerdeyiz. Çok fazla hastamız var ve bu hastalar sayesinde çok fazla pratik yapıyoruz. Bu şekilde de gelişebiliyoruz. Bundan dolayı yurtdışındaki doktorlar bize çok gıpta ile bakıyor. Ayrıcaüniversitelerimizde de çok fazla araştırma yapılıyor. Bu da sektöre olumlu yansıyor.
Erkek'lerde estetiği tercih ediyor mu?
Kut: Aslında erkekler çok eskiden beri estetiğe sıcak bakıyorlar ama deşifre olmak istemiyorlardı. Ama artık bazı yapılan tekniklerin, çok fazla rahatsız etmediğini görünce onlar da rahatlıkla gelebiliyorlar. Yüzde dolgu enjeksiyonu, bir takım botoks, vitamin enjeksiyonları, kök hücre çalışmaları, saça yapılan PRP'ler... Bunların hepsi tercih edilen yöntemler.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Cemiyet hayatında yakından tanıdığımız hangi isimler ne gibi uygulamalar ile gençleşiyor?
Kut: Cemiyetten tanıdık müşterilerim var, ama bunu söylemem tabii ki doğru bir şey değil. Benim aleyhime olan bir şey ama gizlilik sözleşmem var. Bu hastama bir güvence sağlıyor. Bu tamamen kendi rahat iradesiyle yaptığı tıbbın çok lüks bir dalı. Kendi vücuduna kendi isteğiyle bir şey yaptırıyor ve bunu kimseye açıklamak zorunda değil. Çoğu insan yaptırıyorsa neden
söylemiyor diye düşünebilir ancak ama söylemek zorunda değil. Şunu da hoş görüyorum; yaptırıp, hiçbir şey yaptırmadığını söyleyenler... Evet, anlaşılıyor ama bu da insani bir şey. Şundan da korkuyor olabilirler; insanlar, çok çabuk ve rahat bir şekilde karşılarındakini eleştirilebiliyorlar.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Burak Kut'un bu kadar genç görünmesinde sizin etkiniz var mı?
Kut: Her şeyden önce Burak, benden sonra çok şansız bir şey yaşıyor. Çok yaşlıymış da bir şey yapıyormuş gibi anlaşılıyor. Kocama haksızlık yapıldığını düşünüyorum (gülüyor). Aslında erkek olarak bu işlemleri yaptırmak için genç bir yaşta. 50'lilere geldiğinde bunlar düşünülebilir. Estetiğe benden sonra açık bakmaya başladı. Ondan önce gerek yokmuş gibi düşünüyordu. İşin içerisine girince de belirli tekniklerin aslında oldukça kolay ve doğal işlemler olduğunu gördü. "Zamanı geldiğinde Fibroblast, PRP gibi hücreyle ilgili olanları yaptırabiliriz" diyor arkadaşlarına. Diğer botoks, dolgu gibi kimyasal işlemler, onun hayat tarzıyla bağdaşmıyor ama karşı değil tabii ki. O, bir dönem işlerine ara verdikten sonra kendi içerisinde enerji ve doğal yöntemlerle ilgilendi. O tarz şeylerle ilgilendiği için kimyasal teknikler, ona çok cazip gelmiyor.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Aynı evde başarılı iki isim... Hiç ego çakışması yaşıyor musunuz?
Kut: Biz evde Aden'in annesi ve babasıyız. Eve girdiğimizde yaptığımız işlerin bir önemi yok. Özellikle son bir senedir, Aden'in çok aktif hale gelip, konuşmaya başladığı dönemden itibaren böyle bir durum kalmadı. Dünya onun çevresinde dönüyor. Zaten bu tarz ego savaşları hem benim hem de Burak için çok saçma. İnsanlar bir takım işleri yapmak için dünyaya geliyor ve o işleri üstleniyorsunuz. Evet, ikimizin yaptığı işlerin avantajı olarak bilinirliliğimiz çok fazla ama ben bunu değil de başka işi yapmış olsaydım da o derece ciddiye alıp, başarılı olmaya çalışacaktım. Onun yaptığı iş benden daha çok medyatik. Burak daha popüler ve daha çok
seveni olduğu bir iş yapıyor. Ama dediğim gibi bir süre önce kendi içinde yaşadığı dönüşümle bu tür egoların çok saçma ve gereksiz olduğunu anladı. Zaten dünyada da bu tür duvarlar çok yıkılmış durumda. Özellikle teknolojinin geldiği durumla insanlar çok erişebilir oldular.tek bir tuşla bütün dünyasını erişebiliyor. Artık herkes kendi adına çok ünlü, herkesin sosyal medya hesabı ve takipçisi var.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Evde nasıl birisisiniz? Gündelik hayatınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Kut: Bende tempo çok hızlı. Bazen evdekiler bu tempodan rahatsız olabiliyorlar. Özellikle bir sanatçıyla evliyseniz, onların aktif dönemi dışında daha sakin hayatları var. Benim zamanımla Burak'ın zamanı ters işliyor. Benim sabah çok erken saatte tempom başlıyor ve akşam belirli bir saate kadar sürüyor. Burak içinse üretme dönemi akşam saatlerinde başlıyor. Saatlerimiz bu yüzden çok uyuşmuyor. Bunun iyi tarafı, bu durum Burak'la hala birbirimizi üniversiteli bir çift olarak görmemizi sağlıyor.. Saatlerimizi birbirimize ayarlamaya çalışıyoruz.Bende sabah yedide hayat başlıyor ve akşam on bir gibi bitiyor. Akşam evime geçip muhakkak çocuğumla ilgilenmem gerekiyor. Bu benim için çok önemli. Aden'den sonra bizim için sosyal hayat, onunla yapılan aktiviteler oldu. Biz çok genç anne baba olmadık, o yüzden de o yılları doyasıya yaşadık. Bu
yüzden de akşamları çıkalım gezelim gibi bir derdimiz kalmadı. Çocuklarla ilgili olan şeyler daha cazip geliyor.
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Aden nasıl bir çocuk? Kendinize benzettiğiniz taraflar var mı?
Kut: Ben astroloji ve enerji işlerinden çok anlamıyorum ama çevremdekiler Aden'in hangi burç olduğunu soruyorlar. Kova burcu ve söylenene göre burcun özellikleri olan enerjik, kendisine özgü, özgür hali 2 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başladı. Çok eğlenceli bir çocuk. Biz de
benzer taraf ayrımı şöyle oldu; fiziksel olarak özelliklerini benden, iç dünya olarak da Burak'tan almış. Sanatla çok ilgili ve çok severek yapıyor. Her çocuğu annesine babasına göre özel yetenekleri vardır. Aden, herhangi bir tiyatro veya sinemaya gittiğinde replikleri ezberleyip eksiksiz söyleyebiliyor. Kitaplarda da aynı şekilde. Güçlü bir hafızası var, bu Burak'tan aldığı bir özellik. Komik ve özgür bir çocuk. Küçük yaşına rağmen hakkını aramayı bilen ve başkalarının haklarını da savunan bir çocuk. Bu benim çok hoşuma giden özelliklerden bir tanesi..
'Burak'la hala üniversiteli bir çift gibiyiz'

Sosyal sorumluluk projeleriyli ilgilisiniz. Burak Bey'le beraber yapmak istediğiniz projeler var mı?
Kut: Biz ikimizde birebir bu işlerin içerisindeyiz ama çok medyatik olanlarının değil. Yanlış anlaşılmasın popüler olanlar da mutlaka çok iyi işler yapıyorlardır ve çok iyi yerlere gidiyordur ama konsept olarak bize çok uymadığı için medyatik olan aktivitelere katılmıyoruz. Bunun dışında aklınıza gelebilecek özellikle çocuklarla ilgili projelerin hep içerisindeyiz. Bundan bir buçuk yıl önce TRT'ye engelli çocuklar için çok güzel bir program yaptı ve uzun süre devam etti. Bunlar çok ses getiren projeler değil ancak kendi içerisinde duygusu çok yüklü olan işler. Benim de üzerimde çalıştığım inşallah kısa zamanda sonuçlarını görebileceğim özellikle mülteci çocuklar için yapılacak olan sosyal sorumluluk projesi bir takım projeler hayata geçmek üzere. Bunların hep içerisindeyiz ve sonuna kadar destekliyoruz.