
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Röportaj: Gülçin İŞLER FIRAT
Fotoğraf: Cengiz DİKBAŞ
Cemiyet hayatında her zaman giyim stiliyle, yaşam tarzıyla, kendine özgü oluşuyla ve vizyonuyla farkını hissettiren bir isim o. Güçlü görüntüsünün altında bir o kadar duygusal ve naif. Feryal Gülman'dan bahsediyoruz. Son zamanlarda özel hayatıyla ilgili çok sıkıntılı günler geçirdi. Bu dönemde çok yıprandığını, iki ay evden dışarıya adım dahi atmadığını, yeni yeni toparladığını ve yaşadığı hayal kırıklığını samimi bir dille anlattı. 22 yıldır yaşadığı birçok hatıraya ev sahipliği yapan Bebek'teki evini kiraya vererek Tarabya'da bir villaya taşındı. Feryal Gülman, yeni evinin kapılarını ilk kez Şamdan Plus'a açtı.
Öncelikle yeni eviniz hayırlı olsun. Nasıl karar verdiniz buraya yerleşmeye?
Feryal Gülman: Mart ayında annemi kaybettim. Onun kaybından sonra oğlumun da yurtdışında olması, eşimle yaşadıklarım beni ev değiştirmeye doğru gitti. Ev değiştirmem gerektiğini, yeni bir enerjiye ihtiyacım olduğunu, aynı atmosferde kalmamamın iyi olacağını düşündüm. Hatıralar, gözümün önünde hep aynı görüntülerin olması beni yıprattı ve böyle bir değişime karar verdim.
Yeni bir ev ile kendinize yeni bir hayat, sayfa açtınız diyebilir miyiz?
Gülman: Yeni bir hayat demeyeyim ben hayatını öyle kolay değiştirecek tarzda bir insan değilim. Yaşam şeklim, yaşam tarzım hiçbir şekilde değişmedi; her şeyim aynı aslında. Değişikliklere de çabuk alışan biri değilim.
Zor oldu mu bu kararı vermek?
Gülman: Hayatımda yeniliklerle ilgili her kararı çok zor alırım ve çabuk adapte olamam. Kuaförüm 20 senelik, saç rengim yıllardır aynı, giyim stilim hiç değişmedi...
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

İsteyerek verdiğiniz bir karar ama öyle mi?
Gülman: Tabii ki. Çok arzuluyordum zaten evi değiştirmeyi... Oradaki negatif enerji artık beni çok yoruyordu. Güzel anılarım da vardı tabii eski evimde. En önemlisi oğlum orada doğdu ve onu orada büyüttüm. Neticede o evi kiraya verdim, o ev yine benim evim. Ev değişikliği zor olsa da böyle bir değişime hazırdım ve ben arzuladım..
Alıştınız mı yeni evinize?
Gülman: Umduğumdan çabuk alıştım. Hiç ev ev gezmedim, kafamda bir yer, fikir yoktu. Görür görmez karar verdim. Annemin vefatıyla beraber taşınmaya karar verdiğim için çok zor bir ruh hali içindeydim. Haziran ayında taşındım. Eşyalar eski evimdeki kendi eşyalarım. Ufak tefek şeyler aldım. Ben evci biriydim. Bu eve taşınınca daha da evci biri oldum. Mecburi davetler olmasa, bir yerlere gitmiyor olsam hiç çıkasım da gelmiyor evden. Ev ortamını çok seviyorum. Arkadaşlarımı evde ağırlamak benim çok hoşuma gidiyor. Ev düzenim aynen devam ediyor.
Taşınmak sizin için radikal bir karar oldu o zaman...
Gülman:22 senedir aynı evde oturan, hiç taşınmamış biri için çok radikal bir karar oldu. Ama sağ olsun geçirdiğim bütün süreçlerimde arkadaşlarım, dostlarım hep yanımda oldular. Evi taşırken de onlarla beraber taşıdık.
Dekorasyonda neler yaptınız?
Gülman: Dekorasyonda çok ufak değişiklikler yaptım. Ev yeni bir evdi zaten ama mesleğim mimarlık olduğu için elimi değdirmeden geçemezdim. Çok fazla köküne ve derinine inmeden eve makyaj yaptım diyelim. Duvar kağıdı, aydınlatma gibi ufak şeyler... Evim modern klasik, eski ile yaşamayı seviyorum.
Eski evinizi özlüyor musunuz?
Gülman: Öyle bir şey hissetmiyorum. Şimdilik o hisler gelmedi ama belki zamanla gelir. Şimdi yeni evime alışma ve benimseme dönemindeyim. En önemli şey bu evde oğlumun mutlu olması...
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Oğlunuz nasıl karşıladı bu süreci?
Gülman: Oğlum zaten Amerika'da okuyor. Yaz ayında tatilde buradaydı. Kış tatili için yine gelecek ve 1 ay kalacak. Oğlum artık büyüdü, 19 yaşına geldi. Ben kendimden önce ona bir düzen kurmaya çalıştım. Benim için en önemlisi onun rahat ve mutlu olması. Benden çok o öncelikli. Onun mutluluğu, kararları, fikirleri önceliklerimi oluşturuyor. Bu dönemde de hep yanımda oldu. O mutlu olunca ben de mutlu oluyorum. Onun arkadaşları gidiyor geliyor onlara göre de bir düzen var, gece yatılı kalabiliyorlar.
Oğlunuz babası ile görüşmüyor değil mi?
Gülman: Aslında bu konuda çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Ben ona hem baba hem anne sevgisi ve ilgisi göstermeye çalışıyorum.
Zor olmuyor mu?
Gülman: Tabii ki. Boşanan anneler, babalar keşke çocuklarından da boşanmasa... Bu gerçekten çok acıklı bir durum. Bir baba hayat boyu babadır ve bunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Aynı şey anne için de geçerli. Boşanmalarda ne yazık ki çocukların bir tercih yapmasa dahi tercih yapmaya zorlanması gerçekten çok acıklı. Ben bunun örneğini etrafımda hiç görmedim. Örneğini görmediğim bir şeyi kendim yaşadım. Bu çok acı bir şey. Ama ben bunu yaşatan insana acıyorum en çok...
Babası en son sizin onu çok şımarttığınızı, maddi olarak her istediğini yaptığınızı söylüyordu. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Gülman: İki sene öncesine kadar beraber yaşıyorduk, eğer şımartıldıysa beraber şımartmışızdır. Oğlumun bütün arkadaşları bebekliğinden beri tanıştığı bizim arkadaşlarımızın çocukları. Yani oğlumun, annesini babasını bizim tanımadığımız, bizim arkadaşlık etmediğimiz hiçbir arkadaşı yok. Dolayısıyla o arkadaşlık ettiği kişilerin anne ve babaları da benim eşimin arkadaşları. O söylediği sözleri hangi aileler çocukları için söylüyor bilemiyorum, anlayamadım.
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Oğlunuz Amerika'da üniversitede okuyor. Babası oğlunuza çalışmasını teklif etti, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Gülman: 19 Yaşında benim oğlum ve Amerika'da üniversitede okuyor. Eşim diğer iki çocuğunu Amerika'da ve 4 torununu da İngiltere'de üniversite okuttu. Hepsinin evlerini, okullarını, kişisel masraflarını kendisi ödedi. O çocukların hangi biri okurken çalışmış, hiç duymadım. Hiç biri okurken çalışmadı. Okul bittikten sonra paralı askerlik yapmak için orada çalıştılar. Dolayısıyla olmayan bir şeyi farklı bir şekilde yansıtarak mahkemeleri etkilemeye çalışmayı son derece yakışıksız görüyorum. Ama bütün açıklamaları gibi bunu da kendisine yakıştırıyorum. Maddiyat onun gerçekten dünyası olmuş. Bütün açıklamaları genelde maddiyatla ilgili ve rencide edici... Bu tarz onun her zaman ki tarzı. Ben bunu hep biliyordum sadece toplumun biraz daha gözüne
soktu. Diyecek bir şey bulamıyorum. Komik, garip, ters... Ne diyeyim ki kelime yok.
Oğlunuzun masraflarını siz karşılıyorsunuz o halde...
Gülman: Mecburen. Ama oğlumun babasına açılmış davası var. Babası neticede. Hiç hoş değil benim oğlumun yaşadıkları...
Hakkınızda çıkan yorumları okuyunca ne hissediyorsunuz? Kafanıza takılıyor mu yoksa hiç umurunuzda olmuyor mu?
Gülman: Aslında insan çok da fazla umursamadığı, önemsemediği bir duruma geliyor. Çok fazla önemsemiyorum aslında.
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Siz duygusal bir kadınsınız ama...
Gülman: Hem de çok duygusalım. Ama yalan habere, yalan yanlış söylemlere, araştırmadan yapılan haberlere tabii ki kızıyorum. Çünkü habercilik bu olmamalı. Sansasyon için yapılan haberler gereksiz. Burada rencide edilen bir insan, bir çocuk bir aile söz konusu ve hakikaten bunu düşünmek lazım.
Rencide edildiğinizi hissediyor musunuz?
Gülman: Duygusal anlamda hissediyorum ama hakikaten bazı şeylerin üstünden atlamayı da öğrendim. Çok da fazla içime atarsam daha çok kırılıyorum, inciniyorum. Bazen hop diye atlamak daha iyi oluyor. Ben doğrularımı biliyorum, yanlış bir şey yapmadığımı da biliyorum. İnsan doğru yolda olduğuna inandığı müddetçe, kendisine güveni varsa bir iç huzuru oluyor. Ben de Allah'a şükür iç huzur var, vicdan var. İç huzurum olduğu için o bana rahatlık veriyor.
Güçlü hissediyor musunuz kendinizi?
Gülman: Güçlüyüm evet. Allah veriyor tabii o gücü. Güçlüyüm çok şükür.
Hayal kırıklıklarınız var mı?
Gülman: Hayal kırıklıklarım var tabii ki zaten o yüzden bu sürece girdim.
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Pişmanlık var mı?
Gülman: Pişmanlık denemez. Çünkü ben 20 yılı aşkın bir süre evlilik yaşadım. Pişmanlıklar için çok geç kalınmış bir zaman. Pişmanlık denecek bir şey yok. Hayal kırıklığı evet... Çünkü ben çok verici bir insanım. Sadece değmezdi diyorum. Böylesine bir beraberliğe, böylesine bir özveriye, emeğe böyle bir karşılık verilmezdi. Kısmetmiş, böyle olması gerekiyormuş. Onun için ne pişmanlık, ne de keşke değil bunun karşılığı. Sadece bir hayal kırıklığı...
Zor günlerdi sizin için...
Gülman: Tabii ki zor günler geçirdim. Bugün çevreme bakıyorum. İnsanlar eşlerini kaybediyor, eşlerinden ayrılıyor, çok daha kolay atlatabiliyorlar bazı süreçleri. Ben o ayrılma sürecini kolay bir şekilde atlamadım. Aylarca evden çıkamadım. En az iki ay evden dışarıya adım atamadım. Belki çok üzün yıllar evli kalmamızın bunda etkisi vardı. Her şeyi bir ay içinde yaşadım ve ağır
yaşadım yaşadıklarımı. Sonrasında da ağır yaşadım. 2.5 sene olacak neredeyse bu olayları yaşayalı; daha yeni yeni son 6 ayda daha iyi gibiyim. Bu iyi gibi olmak yine de normale döndüğüm anlamına gelmiyor. Zorlandığım şeyler oluyor.
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Yaşam şekliniz değişti mi?
Gülman: Hayat tarzım, düzenim, prensiplerim ve yaşantımı hiç değiştirmediğim için evlilik hayatındaki Feryal Gülman nasılsa şu anda da aynıyım. En ufak bir değişim olmadı. Ben bir anneyim, o düzen aynı şekilde devam ediyor, değişmedi ve değişmez de. Bekar gibi görmüyorum kendimi. Hala evliymişim gibi yaşıyorum. Bekar, evli hayat arasında nasıl bir fark var bilmiyorum.
Zaten boşanmadınız resmi olarak...
Gülman: Evet boşanmadık.
Ev sizin için ne ifade ediyor?
Gülman: Sığınak.
Evde en çok neler yapıyorsunuz?
Gülman: Evde olmayı çok seviyorum. Evin içinde düzeni değiştirmeye, dolapların, çekmecelerin
içlerini düzenlemeye bayılırım. Onun dışında genelde evde olduğumda film izliyorum. Evdeysem mutlaka arkadaşlarımı çağırırım. Gelenim gidenim hiç eksilmez. Eskiden deli gibi kitap okurdum. Hayatım kitapların içinde geçti. Ama internet hayatımıza girdiğinden beri eskisi gibi kitap okumuyorum. Sosyal medyada sosyalleşmiyorum özellikle bilgi edinmek için kullanıyorum.
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Artık sizin de internet dünyasında bir işiniz var. Yeni projenizi anlatır mısınız?
Gülman: İlk defa buradan detaylı olarak açıklıyorum. İnternet dünyasında kendimde çok sık gezindiğim için interaktif bir sistemin içinde olmayı istedim ve 'popvizyon. com' adlı web sitesinde danışmanlık tadında çalışıyorum. Medya şapkası altında bu işe adım atmak istedim. Bu sitede moda, sanat, sağlık, fitness, diyet, kültür, sinema, düğün, tatil, dekorasyon fikirleri, emlak gibi her konuda fikir vereceğim. Sadece kadınlara yönelik değil ilerleyen dönemlerde erkeklerin de keyifle okuyacağı konular olacak, emlak, yeni ev projelerinin duyurulması...
Vizyon sahibi olmak size göre nedir? Her insan vizyon sahibi olabilir mi?
Gülman: Bana göre uyandığınız andan itibaren güne başlarken giydiğiniz terlikten, dişinizi
fırçaladığınız diş fırçasına, çayınızı içtiğiniz çay bardağından, gittiğiniz filme, tatile her şey sizin
yaşamdaki vizyonunuzu ve yaşama bakış açınızı gösterir. Bu kişinin imkanlarıyla bağlantılıdır elbette ama siz var olan imkanlarınızla da o vizyonu kendi çerçevenizde belirleyebilirsiniz. Herkesin kendi imkanlarıyla o vizyona sahip olabileceğine inanıyorum. Çünkü vizyoner bakış açısına sahip olmak sadece A+ insanların yapabileceği bir şey değil.
'Hatıralardan kaçmak için evimi değiştirdim'

Popvizyon.com'a danışmanlık vermek fikri nasıl oluştu?
Gülman: Aslında biraz ani oldu. Instagram takipçilerimin de bunda payı elbette büyük. Onlar beni çok yönlendirdi. O kadar çok konuda soru soruyorlardı ki ben de bunu bir vazife, görev gibi hissettim ve böyle bir şey yapmaya yönlendim. Vizyonumu index gibi insanlara sunmak istiyorum. Bütün amacım hoşlandıkları her şeyi orada bulabilmeleri. Sitede henüz benim seçimlerim yok. Ama takip edin ve yavaş yavaş dokunuşlarımı göreceksiniz. Bizi izleyin
diyorum ve özellikle sosyal medya hesaplarımızın takibe alınmasını herkesten istiyorum.
Heyecanlı mısınız?
Gülman: Çok heyecanlıyım. Henüz emeklemekten adım atmaya geçtik. Yavaş yavaş yürümeyi öğreneceğiz. Güzel bir ekip var. Genç, dinamik ve heyecanlı. Amatör bir heyecanla çalışıyoruz hepimiz. Bu tip projelerin amatör heyecanla yürüyeceğine inanıyorum ve amatör ruhumuzun hiç geçmemesini diliyorum.