
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Serkan ŞENTÜRK;
Son yıllarda, çağdaş sanatın en dikkat çeken isimlerinden biri olan ressam Domingo Zapata, 'Çağdaş sanatın yeni Andy Warhol'u' olarak değerlendiriliyor. Pozitif enerjisi, dikkat çekici eserleri, hayat stili ve özellikle dünyaca ünlü çevresi sayesinde basının yakından takip ettiği Domingo Zapata, 'Contemporary Istanbul' için İstanbul'a geldi. Emre-Maide Kurttepeli çiftinin New York'ta kurdukları C24 Gallery'nin davetlisi olarak gelen Zapata, İstanbullu sanatseverlerle buluşacak. Contemporary Istanbul'daki C24 Gallery satandında özel bir sergi de açacak olan sanatçıyla İstanbul'da geçici olarak kurduğu atölyesinde buluştuk. Domingo Zapata, fuarda açacağı özel sergisinin yanı sıra sanat hayatını, eserlerini ve ilham kaynağını anlattı.
Daha önce de İstanbul'a gelmişsiniz ancak bu kadar uzun süre kalmamışsınız. Bir haftadır buradasınız ve bir hafta daha kalacaksınız. Bu süreç nasıl geçti? Size ilham veren yerler oldu mu?
Domingo Zapata: İstanbul'u çok seviyorum ve mükemmel zaman geçiriyorum. Çok güzel bir şehir çünkü her köşesinde ayrı bir sürpriz ile karşılaşabiliyorsunuz. Mükemmel bir kültürel geçmişiniz var, ilhamlarla dolu bir şehir. Nereye giderseniz gidin kültürel geçmişinize ait parçalar görebiliyorsunuz. Gitmek istemiyorum açıkçası (gülüyor).
Sergide göstereceğiniz eserlerin bir kısmını burada yaptınız ve padişahlardan ilham almışsınız.
Zapata: Evet, almamak imkansız zaten. Buraya geldikten sonra Fatih Sultan Mehmet ile ilgili çok şey öğrendim. İstanbul'u fethetmesi oldukça dikkat çekici. Bir çok araştırma yaptım. Birçok İtalyan sanatçı da sultanlarla ilgili resimler yapmış ve hepsi oldukça ilginç eserler. Fatih Sultan Mehmet'in gemileri kızaklarla karada yürütüp İstanbul'u kuşatması acayip etkileyici. Ben de bu senaryodan çok etkilendim. Bu senaryoyu kendi stilimde modern sanata uygulamak istedim ve bu sonuçlar çıktı.
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

Contemporary Istanbul'da C24 Gallery'nin standında eserlerinizle yer alacaksınız ayrıca bunun dışında da bir serginiz olacak? Serginizden biraz bahsedebilir misiniz? Türk sanatseverler neyle karşılaşacaklar?
Zapata: Sergimin adı 'Love Fashion and Art'. Bu sergiye benim tutkum olan her şeyden kattım. Şehrin bana verdiği ihama uygun eserlerimi getirdim ve bazılarını da burada yaptım.
Evet, resimlerinizi yapma aşamanızı görme şansı yakaladık. Oldukça hızlısınız, kısa sürede bütün resim tamamladınız neredeyse...
Zapata: Evet, yaptığım bu resimde biraz spontane olmak istedim. Hissettiğim şeyi düşünmeden çizmek ve buranın bana verdiği enerjiyi yansıtmak istedim. Bir hızlı, bir yavaş... Hızlı ilerlemenizin bir adım sonrası yavaş ve bütün çerçeveyi görmekle geçiyor.
Bu zamana kadar 30 tane serginiz olmuş. Bu oldukça ciddi bir sayı. Bu kadar çok sergiyi nasıl gerçekleştirdiniz? Yeni bir proje için ilhamınızı nereden alıyorsunuz?
Zapata: Hayatımda yaşadıklarım, tecrübelerim, karşılaştıklarım, tutkularım her şey bana ilham veriyor. Her gün yeni bir gün, yeni bir macera ve yeni ilhamlarla karşılaşmak için bir şans. İnsanları, şehirleri, sokakları tanıdıkça, bilmediğim şeylerle karşılaştıkça benim için yeni projeler için konular çıkıyor. Hayat sürdükçe ilham her zaman var kısaca...
Acayip bir enerjiniz var ve pozitif enerjinizi resimlerinizde de görüyoruz. Hiç mi karanlık dönemleriniz olmuyor? Hiçbir şey yapmak istemediğiniz dönemlerde o hissiyattan nasıl kurtuluyorsunuz?
Zapata: Tabi ki, her zaman mutlu ve enerji dolu değilim. Benim de zor dönemlerden geçtiğim zamanlar oluyor. Bu karanlık zamanlardan geçtiğim de yaptığım tek şey eve gidip televizyonu açmak ve ağlamak oluyor(gülüyor). En iyi çözüm. Televizyonu açıp komik bir şeyler izleyip modumu yükseltmeye çalışıyorum.
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

Leonardo DiCaprio, Johnny Depp eserleriniz en büyük hayranlarından ve alıcılarından sadece bir kaçı... Herkesin hayran olduğu insanların sizi beğenmesi nasıl bir duygu?
Zapata: İnsanlar tarafından beğenilmek harika bir şey, kendimi şanslı hissediyorum ve bu durum için şükrediyorum. Böyle bir durumla karşılaştırdığı için hayata her zaman müteşekkirim. Ben de onlara hayranım, onları çok seviyorum, yani karşılıklı. Gerçekten böyle bir konumda olmak mükemmel bir şey. Bunun için çok çalışıyorum ve en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemem. Tabii ki bu çabam sadece onlar için değil, herkes için... Benim her zaman amacım yaptığım işlerle, sergilerle insanları mutlu etmek. Bu hayatı herkes için biraz daha güzel ve mutlu bir duruma getirmeye çalışıyorum.
Heykel ve mozaik gibi sanat eserleriniz de var ama duyduğuma göre resim her zaman sizin için farklı bir yerde. Bunun nedeni nedir?
Zapata: Resim hayatımın her anında yanımdaydı, hep vardı. Resim yaparken çok rahattım, kendimi en rahat ve en doğru anlattığım resim oluyor. Resim yapmak, benim için duşta şarkı söylemek gibi (gülüyor). Mozaik yapmayı, heykel yapmayı da çok seviyorum ama resim yapmayı hepsinden daha çok seviyorum. Resim yaparken vücudumdan ayrılıyor gibiyim, farklı bir enerji gibi bunu hissediyorum.
Şarkı yazma gibi bir tecrübeniz de olmuş, Daha önce hiç yapmadığınız ama yapmayı düşündüğünüz bir şey var mı?
Zapata: Evet, öyle bir tecrübem oldu ama asıl keyif aldığım şey şuan yaptığım ve bundan vazgeçemeyeceğim. Ve sanırım bunun dışında da hayalini kurduğum bir şey yok. Sadece yeni zorluklar karşılaşıp onların üstesinden gelmeyi istiyorum. Yeni tecrübeler edinmek bir sanatçı için önemli bir şey, ufkunuzu açıp farklı yerlere götürür. Daha yapmam ve başarmam gereken çok şey var
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

Yaptığınız eserlerin arasında sizin için farklı olan veya favoriniz olan var mı?
Zapata: Favorim yok, hepsinin dikkat çeken farklı yanları olabilir ama hepsi çocuklarım gibi. Hepsini aynı derece seviyorum.
Aynı zamanda markalarla işbirlikleri de yapıyorsunuz. Bu işbirliklerinin hangi tarafları hoşunuza gidiyor?
Zapata: Mesela şu an Steve Madden ve İtalyan markası Superga ile birlikte bir proje yapıyoruz. Yakın zamanda bu işbirliğini tanıtacağız. Bu tarz işler yapmayı seviyorum, sonuçları çok hoşuma gidiyor. Bu tür işbirlikleri sizi alıştığınız ortamdan dışarı çıkartıyor, farklı bir tecrübe ve heyecan yaşatıyor. Atölyede resimleri yaratmaktan başka insanların giyebileceği sanat eserleri yaratıyorsunuz. Bu bence çok zekice bir şey. Çok iyi profesyonellerle çalışıp, sanatın farklı alanlarında seyahat edebiliyorsunuz. Birisinin ayağında yaptığım ayakkabıyı görmek çok heyecan verici. Gördüğümde 'Onları ben yaptım' diye bağıracağım.
Medya sizi yeni Andy Warhol olarak konumlandırıyor. Bu çok büyük bir onur. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Zapata: Evet, gerçekten çok büyük onur. Medyayla aram gerçekten iyi, beni seviyorlar (gülüyor). Çok gurur veren bir karşılaştırma tabi, bunun nedeni hayat stilim ve tanıdığım insanlardan dolayı olabilir. Sanatçı olarak ona benzetilmek çok güzel ama önümde daha uzun bir yol var.
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

Paris, New York, Miami ve Venedik'te atölyeleriniz var. Aralarında en rahat hissettiğiniz ve sizin için farklı yerde olan var mı?
Zapata: Her şehirde, farklı hisler var benim için. Mozaik sanatçılarıyla, cam sanatçılarıyla çalışıyorum bazen eserlerim için. Venedik bu konuda bana en çok imkanı sağlayan şehir... Miami'de her sene katıldığım Art Basel var. Paris'te modayla ilgili bir çok çalışmam oluyor. Burada daha çok modayla ilgiliyim yani. New York benim evim. Çoğu ürettiğim eserleri orada yapıyorum. Daha çok uzun zaman geçirdiğim yer orası. Kalp atışı gibi benim için New York.
Yaptığınız eserlerde insanlara vermek istediğiniz mesaj nedir?
Zapata: Yaptığım eserlerle, pozitif enerjiyi insanlara yansıtmak istiyorum. İnsanlar eserlerime baktıklarında mutlu olsunlar istiyorum.
Tanıdığınız Türk sanatçılar var mı?
Zapata: Eskiden tanıdığım birkaç isim var ama burada olduğum sürece Contemporary Istanbul sayesinde yeni birçok isimle tanışma şansı yakalayacağım.
Sizi takip eden genç sanatçılara ne söylemek istersiniz?
Zapata: Çok çalışmaları gerekiyor. Başarılı bir sanatçı olmak çok konsantrasyon, odaklanma ve
fedakarlık gerektirebiliyor. En başta kendilerine inanmaları gerekiyor.
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

'Sanatın ve sanatçının bir vatanı olmaz' Maide Kurttepeli
Domingo Zapata ile bir araya gelişiniz nasıl oldu? İstanbul'a gelmeye nasıl karar verdi?
Maide Kurttepeli: Domingo Amerika'daki en başarılı sanatçılardan biri. Bizim New York Chealsea'de C24 Gallery adında modern sanat üzerine olan bir galerimiz var. Domingo zaten bizim sanatçımız, geçenlerde de solo sergisini orada tanıttık. Biz her sene Contemporary Istanbul haftası bir sanat etkinliği düzenliyoruz. Bu sene de yine sanatçıların, küratörlerin ve bir çok koleksiyonerin bir arada olacağı bir davet olacak, bu davet eşliğinde de W Otel ve Bilgili Holding'in bizim için tahsis ettiği alanda bir ay boyunca Domingo'nun sergisi tanıtılacak. Geçen sene Katja Loher ve İrfan Önürmen'in eserlerini tanıtmıştık. Bu sene de Domingo oldu. Domingo'da bu fikre çok heyecanlandı. Contemporary Istanbul'da zaten C24 Gallery'nin bir standı olacak, orada da yine Domingo'nun yaptığı gerçek matador ceketlerini heykelleştirdiği eserleri sunulacak.
Galeriniz, yurtdışında yer alıyor. Dünyadaki sanat algısını en iyi takip eden isimlerden birisiniz...
Kurttepeli: Şöyle söyleyeyim, galerimizle yine 'Painters' dergisinde dünyadaki en meşhur ilk 500 galerinin içine girdik. Biz aslında bir Türk galerisi olarak algılanıyoruz ama biz bir Türk galerisi değiliz. Sanatçının bir vatanı olduğuna da inanmıyoruz. Bu işin en can alıcı noktası New York ve taktir edersiniz ki 19 milyar dolarlık bir bütçe var, yani çok büyük bir pasta. Şansımıza global bir galeri olduk, bu şekilde başladık. Amacımız tabii ki Türk bir sanatçımızın da olması. Zaten bir sanatçımız var; İrfan Önürmen. İkincisi de gelecek inşallah. Zaten Amerika'da üçüncü solo sergisini yapacak orada acayip bir koleksiyoner takipçisi var. buradan çok daha fazla sanatçıyı dünyaya açabilsek ne güzel olur.
'Hayat sürdükçe ilham her zaman var'

Türk sanatçıların yurtdışına açılma şansı sizce ne kadar?
Kurttepeli: Dünyada çok büyük bir rekabet var, çağdaş sanat insanı çok düşünceye iten, sadece yaptığı eserin teknik güzelliği değil, anlatmak istediği düşünce de çok önemli. Bu açıdan bunu yakalayabilen her sanatçının şansı olduğuna inanıyorum. Neden olmasın, çok değerli sanatçılarımız var.
Gelecek için başka projeleriniz, bir araya geleceğiniz yeni sanatçılar var mı?
Kurttepeli: Çok yeni bir anlaşma yaptık. Dünyaca yeni heykeltıraş Carole Feuerman ile çalışmaya başladık. onun eserleri de Contemporary Istanbul standımızda olacak. Bunun dışında birçok sanatçımız var, hepsini standımızda görebilirsiniz.