
'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

Röportaj:Bade ÇAKAR
Fotoğraflar:Koray IŞIK
Henüz 21 yaşında kurduğu 'L'Dezen' adlı markası ile dünya çapında büyük başarılara imza atan Payal Shah, 'Slice Diamond' tekniği ile mücevher dünyasına yeni bir soluk getirdi. Ülseven Mücevher ile işbirliği yapan ve tasarımlarını Türkiye'deki müşterileriyle bir araya getiren L'Dezen markasının kurucusu Payal Shah, yeni koleksiyonunun tanıtımı için İstanbul'a geldi. Tasarımlarını özel bir davetle tanıtan Payal Shah ve Elif Ülseven'le bir araya gelerek işbirliklerini konuştuk.
L'Dezen markasını 2011 yılında kurmuşsunuz. 21 yaşında yepyeni bir marka yaratma süreci sizin için nasıldı?
Payal Shah: Ben aslında mimarlık okudum, o dönem de belli bir marka için mobilya tasarlıyordum. Babam kuyumculuk sektörünün içerisindeydi. Kuyumculara taşları temin ederdi. Ben de arada atölyeye giderek taşlarla oynar, kendi koleksiyonum için birkaç parça yapardım. Sonra zamanla insanlar taktığım tasarımları nereden aldığımı sormaya başladı. Bu beğeniler artıkça bir koleksiyon hazırlamaya karar verdim. İlk tanıtımım 2011'in yazında Las Vegas'ta düzenlendi ve gelen tepkiler mükemmel oldu, kadınlar bayıldı. Kültürümden eğitimime, babamın mücevher bilgisinden mimarlığa ve ilgilendiğim konulara kadar her şeyi birleştirdim ve bir bebek yarattım. Şimdi de büyümesini izliyorum.
Kendi stiliniz, tasarımlarınızı etkiler mi?
Shah: Tabii ki... Genç bir insanım, o yüzden yaşıma göre giyinmeye çalışırım. Sofistike ve zarif bir stil ortaya koymaya çalışıyorum. Kendi yaşımın kadını olmak istiyorum, ama aynı zamanda karşımdaki tarafından da ciddiye alınmak isterim. Sektörde genç bir iş kadını olduğunuz için bazen ciddiye alınmayabilirsiniz. Kısacası gençliğimin getirdiği deneyselliğim ve cesurluğumu stilime yansıttığım gibi, olgun tarafımı da yansıtıyorum.
Yeni koleksiyon tasarlarken ilhamınızı nereden alıyorsunuz?
Shah: İşlerimden dolayı çok fazla gezen biriyim. Bu yüzden ilhamlarımın çoğu ben seyahat yaparken gelir. Mesela buraya her geldiğimde Sultanahmet Camii'ni gezerim. Oradaki desenleri, motifleri çok beğeniyorum ve her gördüğümde oradan ilham alırım. Modaya bayılıyorum, kumaşlar da benim için büyük bir ilham kaynağıdır. Arkadaşlarımın çoğu moda tasarımcısı, dolayısıyla onların tasarladıklarını gördükçe bu kıyafetlerle ne takılabilir diye düşünüp, üretirim. Bazen de sadece taşa bakmam yeterli...
'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

Hindistan kökenlisiniz, Hong Kong'da büyümüşsünüz ve bir dönem de Londra'da yaşamışsınız. Bütün bu farklı kültürlerin tasarımlarınızda etkisi var mı?
Shah: Kesinlikle. İşlerimin çok özel olduğunu görebilirsiniz. Hindistan kökenliyim ama Hong Kong'da büyüdüm. İstanbul ile Hong Kong'un benzerlik taşıdığını düşünüyorum. İkisi de kültürel şehirler ama aynı zaman da modernler. Kullandığım renklerden desenlere ve mimari çizgilerimin hepsinin buradan geldiğini düşünüyorum. Tasarımlarımla ben birebir uğraştığım için kendi kişiliğim onlara yansıyor.
Tasarımlarınızda 'Slice Diamond' denilen farklı bir teknik kullanıyorsunuz. Bu teknikten bahseder misiniz?
Shah: 'Slice Diamonds' dediğimiz, ham elmasın kesilerek oluşturulduğu bir teknik. Natürel bir teknik olduğu için taşı cilalamanıza gerek kalmıyor. Bu yüzden de her taş birbirinden farklı ve özel. Tasarımlarımda iki tıpatıp aynı parçayı bulamazsınız. Kendine özgü bu taşları farklı ışıklara götürdüğünüzde farklı etkiler verir. Takılarımın farklı kişiliklerinin olmasına bayılıyorum. Taktığınız ortamdan, aldığı ışığa kadar bir sürü farklı görünümü verebilir. Fabrikam Çin'de bulunuyor ve bir parçanın yapılması aşağı yukarı bir ayı buluyor.
'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

Markanız çok tanınıyor ve Tina Fey, Lady Gaga gibi birçok ünlü yıldız tarafından tercih ediliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Shah: Tasarımlarımın beğenilmesi tabii ki de çok hoşuma gidiyor. Artık insanlar bir şeyi ihtiyaçları olduğu için almıyorlar, istedikleri için alıyorlar. O yüzden bir parçayı almadan önce görmen ve sevmen gerekiyor. Tasarımlarımı takan birçok farklı sektörden başarılı kadın var. Bana göre bunun nedeni kendilerini benim tasarımlarımda bulabilmeleri. Birçok farklı tip, renk ve formdan oluşan tasarımların buluduğu koleksiyonlarımız var.
'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

Mücevher, Türk kadınları için de çok önemli bir aksesuardır. Biz de her kadın gibi pırlantalara bayılıyoruz. Türklerin tasarımlarınıza karşı ilgileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Shah: İlk İstanbul Mücevher Fuarı'na geldiğimde, Türk kadınlarının güzellikten anladığını, sanata saygı duyduklarını gözlemledim. Türkiye'de el işçiliğine diğer tüm ülkelerden daha çok önem verildiğini düşünüyorum. İyi el işçiliğinden anlıyor ve gereken değeri veriyorsunuz. Türk kadınları çok bakımlı ve kıyafetlerinden takılarına kadar görünüşlerine çok önem veriyorlar. Burada olmayı ve Ülseven ile çalışmayı çok seviyorum.
'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

Gelecek için başka planlarınız var mı?
Shah: Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Paris Fashion Week'te yer aldık ve bundan sonra daha çok moda haftalarında yer almaya karar verdik. Koleksiyonlarımızı genişleteceğiz ve daha renkli taşların bulunacağı bir koleksiyon yaratacağız. Bunun dışında bir uygulama üzerinde çalışıyorum. Mücevher üzerine olacak ve herkesin mücevher resimlerini paylaşabileceği bir uygulama olacak. Instagram'ın sadece mücevherler için olanı gibi...
'İlhamlarımın çoğu seyahatlerde gelir'

"Payal Shah'ın L'Dezen'i ile üç yıldır birlikte çalışıyoruz"
Ülseven Mücevher'den bahsedebilir misiniz? Ne zaman beri mücevher sektöründe yer alıyorsunuz?
Elif Ülseven: Ülseven Mücevher, 60 senedir var olan bir marka. İlk olarak toptan olarak başlanmış ancak zaman Bakırköy ve Nişantaşı mağazası ile perakende satış yapmaya başladı. Eşim Gökhan Ülseven, dede mesleğini ele alarak devam ettirdi. 15 senedir Nişantaşı mağazamızda hizmet veriyoruz. Bütün ürünlerimiz pırlanta ve altın üzerine. Özel günlerde kullanabileceğiniz parçalara kadar çok geniş koleksiyonlarımız var.
L'Dezen ile yaptığınız işbirliğinden bahsedebilir misiniz?
Ülseven: L'Dezen'in sahibi Payal Shah da bizim gibi altın ve pırlanta üzerine koleksiyon hazırlayan bir tasarımcı. Kesilmiş ham elmastan hazırlanan farklı koleksiyonların yaratıcısı. Kendisi ile yurtdışında bir fuarda tanıştık ve üç senedir de İstanbul'da onun ürünlerini satan tek isim biziz. Ürünleri Türkiye'de daha yeni tanınmaya başlamış olsa da dünyada acayip bir popülariteye sahip. Birçok ünlü isimin tercih ettiği takıların tasarımcısı.
Gelecek için başka planlarınız var mı?
Ülseven: Şu an L'Dezen'i Türk müşterilerimize tanıtma çalışmalarımızın dışında, kendi koleksiyonumuza yönelik çalışmalarımız da bulunuyor. Önümüzdeki süreçte belki müşterilerimizin istekleri üzerine Güney taraflarında yeni bir mağaza daha açabiliriz. Burada da daha sade ve yazlık bir koleksiyon yaratabiliriz. Ama dediğim gibi bunlar daha plan şeklinde.