
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

Bade ÇAKAR
Sırbistan'ın pop yıldızı ve Türkiye'nin de en beğenilen kadınlarından biri Emina Sandal... Sekiz yıldır Mustafa Sandal ile mutlu bir evliliği olan Emina Hanım, bu mutluluğunu üç altın kurula bağlıyor; sabır, sevgi ve saygı... Güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken ve Sırbistan'daki popüleritesini kısa sürede Türkiye'ye de taşıyan Emina Sandal, son olarak internet üzerinden satış yapan istebuayakkabı. com sitesinin marka yüzü olarak bir işbirliğine imza attı. Sürprizlerinin daha bitmediğini söyleyen Emina Sandal ile evliliği, hayatı ve gelecek projeleri hakkında konuştuk.
İşte Bu Ayakkabı' markası ile bir işbirliği gerçekleştirdiniz. Nasıl bir araya geldiniz?
Emina Sandal: Ben ince eleyip sık dokuyan biriyim, teklifler beni heyecanlandırırsa 'evet' derim. İstebuayakkabi. com beni fazlasıyla heyecanlandırdı. istebuayakkabi. com ile uzun süreli bir iş ortaklığına başladık. Bu markanın yüzü olmak beni heyecanlandırıyor. istebuayakkabi. com kalitesiyle bana "Evet ben de bu platformda olmalıyım" dedirten bir proje oldu. Markamızın sloganı çok şık ve akıllıca oldu. Uygun fiyata çok şık tasarımlara sahip olabilirsiniz. Çok iyi, çok sıcak bir ekipleri var, onlarla enerjimiz tuttu.
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

'İşte Bu Ayakkabı' markasını seçme nedeniniz neydi?
Sandal: Hemen her kadın gibi ben de tam anlamıyla ayakkabı tutkunuyum. Saatlerce ayakkabı seçmek için beklediğimi hatırlarım (gülüyor). istebuayakkabı.com tam bana göre bir platform, tabletimi alıp tüm modellere tek tek bakıp, kendime yakışan en güzellerini seçip alabiliyorum. Yüzde 100 Türk tasarımı ve yüksek el işçiliği ile üretiliyor. istebuayakkabi.com tasarımları o kadar güzel ki, konserlerimde de sıkça kullanıyorum. 2,5 saat ayağımda olduğu halde, bu ayakkabılar beni yormuyor ve çok da dayanıklılar. Bir markanın yüzü olmak hassas bir konudur, ben de çok hassas bir seçim yaptım. Beklentilerimi karşılayan istebuayakkabi.com'a çok inandım, bu sebeple marka yüzü olmayı kabul ettim. Ayakkabı alırken birçok kıstas vardır. Renk, model ve modada günü yakalamak gibi... Bu etkenlerin hepsini istebuayakkabı. com'da bir arada görünce 'Ben de varım' dedim.
Dünyada da sanatçılarla markaların işbirliği dikkat çekiyor. Marka yüzü olmak nasıl bir duygu?
Sandal: Sanatçılar da bir markadır. Duruşuyla, yaptığı işlerle ve halkın onu koyduğu yerle ilgili bir durum tamamen bu. Dolayısıyla, çalışacağınız markanın, kendi markanıza artı değerler katabilmesi gerekiyor. O enerji tuttuğunda hem sanatçı hem de firma kendine pozitif değerler katabiliyor. Bu nedenle işbirliği yapmak önemli ama iyi tercih yapabilmek ayrı bir marifet. Yaptığım seçimden çok memnun kaldım ve sevenlerimden aldığım olumlu yorumlar da doğru bir işte olduğumu gösterdi.
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

Stil tercihleriniz ile de yakından takip edilen bir isimsiniz. Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Sandal: Kendime yakışan modelleri seçerim. Bazen renkli, cıvıl cıvıl tasarımlar, bazen de katılacağım davetin ambiyansına uygun tercihler yapabiliyorum. Elbette profesyonel yardım aldığım zamanlar da oluyor ama kendime yakıştırmadığım hiçbir şeyi, sırf çok güzel ve moda diye de almam ve giymem.
Kendi moda markanızı yaratma gibi bir düşünceniz var mı?
Sandal: Sırbistan'da kendi adıma parfümler piyasaya çıktı ve çok ilgi gördü. Yakında Türkiye'de ve birkaç ülkede daha bu çalışmayı yapacağız. Bu konuda çok yakında sürprizlerim olacak...
Beğendiğiniz Türk ve yabancı tasarımcılar kimler?
Sandal: Eda Güngör, Özgür Masur, Arzu Kaprol ve Gamze Saraçoğlu'nun tasarımlarını beğeniyorum. Zaman zaman bu isimlerle çalışıyorum. Her birinin farklı ve günü yakalayan tarzları var.
Uzun süredir Türkiye'de yaşıyorsunuz. İşlerinizden dolayı sürekli Sırbistan'a da gidiyorsunuz. İki de çocuğunuz var. Bu yoğun tempoya nasıl yetişiyorsunuz?
Sandal: İşinizi seviyorsanız ve huzurlu bir ortamda yaşayıp iyi bir ekiple çalışıyorsanız o zorluk sizi yormuyor, tam aksine mutlu ediyor. Sevdiğim işi yapıyorum, bana hep destek olan ailem ve iyi bir ekibim var. Dolayısıyla, yoğun tempoda çalışmak aileme olan ilgimi de azaltmıyor, işimi de etkilemiyor.
Hem anne hem eş hem de başarılı bir sanatçısınız. Hangisi sizin için daha ağır basıyor? Bütün bu rolleri gerçekleştirirken gerçekten de zorlanmıyor musunuz?
Sandal: Nazik düşünceniz için teşekkür ederim. Hayatı kendi akışında yaşamayı seviyorum. Evde Mustafa'nın eşi, Yaman ve Yavuz'un annesiyim. Sahnede bir pop yıldızı, markalarla yapılan kapak çekimlerinde ise işini iyi yapmaya çalışan biriyim. Ailenizle mutluysanız bu işinize de yansıyor. Aynı şekilde işinizi seviyor ve insanlardan pozitif reaksiyonlar alıyorsanız, aile hayatınız da daha bir güzel oluyor. Herhangi biri ağır basıyor demek istemiyorum çünkü biri ailem, diğeri işim. Ben hepsini bir bütün olarak düşünüyorum.
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

Evlendikten ve anne olduktan sonra kariyerinizi geri plana koymak zorunda kaldınız mı? Yoksa ikisini de aynı şekilde yürütebildiniz mi?
Sandal: Bu konuda hiç zorlanmadım. İkisini aynı şekilde yürütebiliyorum. Çocukluğumda da güzel ve birbirine bağlı bir ailede yetiştim. Aile hayatını, o sıcaklığı çok seviyorum. Beni anlayan ve destek olan bir ailem var. Bu işimi de kolaylaştırıyor, tüm engelleri birlikte aşabiliyorsunuz. Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum.
Mustafa Sandal da Türkiye'nin başarılı isimlerinden. Bir evde iki yıldızın olması zor değil mi? Ego çatışması oluyor mu?
Sandal: Asla olmuyor. Biz tanıştığımızda ben kendi ülkemde ünlüydüm; Mustafa, Türkiye'nin en önemli pop starlarından biriydi. İkimiz de birbirimizi anlıyoruz. Sokakta imza istendiğinde kıskanmıyor, aksine daha çok seviniyoruz. Aynı işi yapınca, o psikolojiyi ve sevgiyi hayranlarınla paylaşma duygusunu iki taraf da iyi anlamış oluyor. Bizim aramızdaki tek ego, Mustafa'nın 'Ego' şarkısıdır (gülüyor)... Asla öyle bir çekişme içinde olmadık. Aksine, birbirimize yardımcı oluyoruz.
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

Evliliğinizde sekiz yılı tamamladınız. Başarılı evliliğin sırrı nedir?
Sandal: Bunu hep söylüyorum; sabır, sevgi ve saygı. Bu üç altın kural evliliğinizi daha keyifli bir hale getiriyor. Biri gerginken diğeri alttan alıyorsa, acı ve mutluluk paylaşılabiliyorsa, sevgi ölmediyse ki biz hala birbirimize çok aşığız, saygı da bu ana yemeğin en güzel sosu oluyor. Haliyle mutluluk da sizin peşinizden geliyor. Evliliğin temeli karşı tarafı anlamak ve birbirine tahammül edebilme sanatıdır. Biz o sanatı iyi icra ediyoruz...
Sosyal medyada sıkı bir şekilde takip ediliyorsunuz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sandal: Evet, sosyal medyayı kullanmayı seviyorum. Sağ olsun hem Türkiye'deki hem de Sırbistan'daki sevenlerim ilgi gösteriyorlar. Bu da beni memnun ediyor. Bazen günlük yaşantımdan bir kare, bazen de yeni yaptığım bir işin heyecanını orada paylaşıyoruz. Güzel bir sinerji oluştu aramızda.
Hayranlarınızla çok samimi bir iletişiminiz var. Buna özellikle mi dikkat ediyorsunuz?
Sandal: Ben samimiyetten yana bir insanım. Siz ne kadar rol yaparsanız yapın, samimi değilseniz bu karşı tarafa geçmez. Ben kendim gibi oluyorum, samimi davranıyorum. İç dünyamdaki temizliği, onlara yansıtmaya, onlarla arkadaş olmaya çalışıyorum. Ne mutlu ki, sevgi ve ilgi de beraberinde geliyor.
Harika bir fiziğe sahipsiniz. Bunun sırrı nedir?
Sandal: Çok teşekkür ederim. Öyle düşünüyorsanız ne mutlu... Genlerimden diyelim... Anneme sormak lazım (gülüyor).
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

Bir dönem dizilerde rol almıştınız. Tekrar bir projede yer almayı düşünür müsünüz?
Sandal: Olabilir. Beni heyecanlandıran bir senaryo karşıma gelirse neden olmasın.
Mustafa Bey ile bir kere düet yaptınız, yeniden bir projede yer almayı düşünüyor musunuz?
Sandal: Mustafa'nın 'Çek Gönder' şarkısında düet yaptık ve çok beğenildi. Bir reklam filminde de birlikte oynamıştık ve orada bu şarkı kullanılmıştı. İkimize de 'Evet' dedirtebilecek iyi bir proje olduğunda seve seve yer alırız tabii ki.
'Mustafa'ya hala deli gibi aşığım'

Son dönemde çok fazla şarkıcı ortaya çıktı. Uzun süredir bu sektörde olan başarılı bir isim olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sandal: Yeni tatlar, yeni lezzetler, renkler olmalı. Piyasaya yeni atılan isimlerin işi çok zor. Kendilerini ve şarkılarını tanıtmak pek kolay değil. Bazen iyi iş yapmak da yetmiyor ama yeteneklerine güveniyorlarsa; iyi şarkı gün gelir mutlaka hak ettiği yeri bulur. Ben Türk müzik piyasasındaki eski ve yeni birçok ismin çok başarılı olduğuna inanıyorum. Yeni şarkıcıların çoğalması piyasayı canlandırır, bunu çok olumlu buluyorum.