
'Suda Kebap ile Maslak bölgedeki bir boşluğu doldurduk'

'Suda Kebap ile Maslak bölgedeki bir boşluğu doldurduk'

Röportaj: Gülçin İşler Fırat
Fotoğraflar: Haydar Erçin
Başta Reina olmak üzere gözde eğlence mekanı ve restoranları bünyesinde barındıran Su Entertainment Group, İstanbul'a yeni bir mekan daha kazandırdı. Grubun kebap restoranı 'Suda Kebap', Maslak'taki Steigenberger Otel (eski Sheraton Hotel) içinde yeni bir şube açtı. Suada Club ve Göktürk'ün ardından üçüncü şubesini açan Suda Kebap, artık Maslak'ta da lezzet tutkunlarını ağırlıyor. Gaziantep, Adana ve Hatay'ın lezzetlerini tek bir mekanda buluşturan Suda Kebap Maslak'ı, Su Entertainment Group'un mekanlarının ortağı ve işletmecisi Ali Ünal ile konuştuk. Bu arada Suda Kebap Maslak'ın, Ali Ünal'ın eşi olan Ayşegül Ünal'a emanet edildiğini öğrendik. Yeni şubenin işletmecisi olan Ayşegül Hanım ile de kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Öncelikle hayırlı olsun yeni mekanınız. Suda Kebap'ın üçüncü şubesini Maslak'ta açtınız, neden burası?
Ali Ünal: Suda Kebap, biri Galatasaray Adası ( Suada Club) diğeri Göktürk'de olmak üzere iki yerde var. Suda Kebap'ı nasıl büyütebiliriz diye düşünürken Maslak'ta Steinberger Otel çıktı karşımıza ve aslında ilk olarak bizi buranın bahçesi cezbetti. Açıkhava ortamlarında iş yapmaya alışık olduğumuz için hemen burayı nasıl canlandırabiliriz diyerek harekete geçtik. Dışarıda gördüğünüz ağaçların tamamını, istediğimiz ortamı yaratmak için Urla'daki Uzbaş Çiftliği'nden özenle seçerek getirdik. Maslak çok önemli bir konumda, birçok işyeri, plazalarda çalışan insanlar var. Ev yerleşimi olarak da artık çok revaçta ve ciddi bir kitle var. Biz de bu bölgede eksik olan boşluğu doldurmak için geldik.
Nedir eksik olan boşluk?
Ünal: Maslak civarında böyle keyifle oturup yemek yiyebileceğiniz, bir yandan da toplantınızı yapabileceğiniz bir yer yok. Biz bu mekanı açarak ona aday olduk ve o eksiği tamamlamak istiyoruz. Business bir ortam yaratmak çok mümkün. Özel toplantı odamız var ve orayı iş toplantıları için ayarlayabiliyorlar. Hem yem lezzetli yemek yesinler hem de iş toplantılarını vs. yapsınlar istiyoruz. Çünkü malum insanların acelesi var, hemen yemeğini yiyip kalkmak istiyor. Biz biraz daha özel hizmet veriyoruz o konuda. Bunun dışında da akşam yemeği için civar semtlerden gelecek konuklarımızın müdavimi olacağı lezzetlerimiz var.
'Suda Kebap ile Maslak bölgedeki bir boşluğu doldurduk'

O zaman lezzetlerinizden konuşmayla başlayalım...
Ünal: Hatay, Antep ve Adana bölgesinin lezzetlerini bir araya getirdik, mutfağımıza çok özendik. Her şey çok özel tasarlandı. Mesela lahmacun fırınımızın taşları Gaziantep'ten geldi, içeride bir ocakbaşı var ama özel tasarımı sayesinde dışarıya sıcak üflemiyor. Baharatlarımızı seçmek için günlerce araştırma yaptık ve Hatay Uzunçarşı'dan getirdik. Zeytinimizden tutun da salçamıza, pul biber, kekik, kimyon gibi baharatlarımıza kadar her şey o bölgelerden geliyor. Ciddi anlamda lezzetin hakkını veriyoruz. Kıymalarımız zırhta çekiliyor, kıyma makinası yok. Etlerimiz 18 kiloyu geçmemiş süt kuzulardan hazırlanıyor.
En beğenilen lezzetleriniz neler?
Ünal: Hatay'a özgü zahter salatamız, humusumuz, Adana'nın meşhur tablacı salatası, baskılı Adana kebabımız, kırma yeşil zeytin salatamız, Antep'in yöresel mezeleri ve çöp şişimiz çok beğeniliyor. Baskılı Adana kebabı, yağı az olduğu için özellikle kadınlar tarafından çok beğeniliyor. Ayrıca sadece kebap da yok. Bir gün önce bize bildirildiğinde isteğe göre özel yemekler de yapıyoruz. Kısa zaman sonra tencere yemeklerimiz de olacak.
Buranın diğer mekanlarınızdan farkı nedir?
Ünal: Burada aslında çok farklı bir konsept deniyoruz. İlk defa 5 yıldızlı bir otelin altında mekan açtık ve Steigenberger Oteli'nin lobisini de işletiyoruz. Lobiyi de Suda Kebap bünyesine dahil ettik. Otelin kahvaltısını da biz veriyoruz ve et, kebap dışında brasserie mönümüzün olduğu Sodaa'yı da işletiyoruz. Otel odasında müşteriler karnı acıktığı zaman bizi arıyor ve biz servis yapıyoruz. Bizim için aslında daha önce yapılmamış yeni bir şey deniyoruz.
'Suda Kebap ile Maslak bölgedeki bir boşluğu doldurduk'

Bir yandan da otelin işletme ortağı gibi olduk böylece. Dekorasyondan bahsedelim biraz...
Ünal: Dekorasyonunu Yonca Sirmen yaptı ve tam istediğimiz havayı yarattı. 1200 metrekare alan burası. Doğal malzemeler kullanıldı. Aydınlık bir mekan olmasına ve bahçeye çok özen gösterdik.
Eşiniz Ayşegül Hanım buranın işletmecisi ve ona sorularımı yöneltmeden önce ilk size soracağım; eşinizin bu alanda tecrübesi var mı?
Ünal: Eşim bana yardımcı olarak geldi. Daha önce zaten Suda Kebap'ın Göktürk şubesinde çalışarak tecrübe kazanmıştı. Bizim iş yoğunluğumuz çok fazla. Suada Club, Reina gibi mekanlarımızda işlerimiz yoğunlaşınca eşim yardıma yetişti. Performansından da memnunum. Ayrıca eşim Adanalı, kebaba çok yakın ve yaptığı eleştiriler, öneriler doğru çıkıyor. Bir de mekanlara kadın eli değmesi bambaşka bir şey, başka bir farklılık getiriyor.
Ayşegül Hanım, büyük bir sorumluluk almışsınız. Gerçi çok iyi bir yol göstericisiniz var ama bu görevi üstlenirken tereddüt ettiniz mi?
Ayşegül Ünal: Yıllardan beri eşimden dolayı işletme dünyasının içindeyim. İyi bir gözlemciyim. Artık oğlum büyüyünce çalışma hayatına dönmeye karar verdim. Suda Kebap Göktürk'te 10 ay gibi bir süre çalışmıştım. Buranın da şantiye aşamasından beri işin içindeyim. Elektrik tesisatından, mutfaktaki bakırların alımına kadar her şeyiyle bizzat ilgilendim. O yüzden de çok rahatım, hiç tereddüt etmedim. Benim için çok özel burası.
Eğlence dünyasının dışında restorancılığa el attınız. Mutfak ile aranız nasıl?
Ünal: Ben zaten Park Şamdan ile ilk olarak restorancı olarak başladığım için bu işi iyi biliyorum. Rahmetli Ahmet Çapa'nın talebesiyim ve bana çok emek verdi. Lokantacılığı, yemek pişirmeyi ve mutfağı çok seviyorum. İşimden çok keyif alıyorum. Evde de yemekleri ben yaparım. Ayşegül
Ünal: Eli çok lezzetlidir Ali Bey'in ve çok güzel yemek yapar. Tuzda balık yapar, salata ve et yemeklerini yapar. Her zaman yemek yapmaya vakit yaratır. Oğlumuz Kemal de mutfak konusunda çok meraklı, baba-oğul mutfağa girmeyi çok seviyorlar.
'Suda Kebap ile Maslak bölgedeki bir boşluğu doldurduk'

Yurtdışında mekan açmaya nasıl bakıyorsunuz?
Ünal: İlk kez sizinle bir şey paylaşacağım. Kazakistan'da Almati'de G Balık'ın bir şubesini açtık mekan bu sene 4. yılında. En son 1 ay önce ortağım Taha Bey aradı. "Ali çok acil buraya gelmen lazım, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev gelecek, burada yemek yiyecek" dedi. Biz buradan taze taze Boğaz'ın balıklarını, lüfer, kalkan vs. toparlayıp gönderdik. Yarım saat yemek yiyip gidecek diye programı hazırlanmıştı ama 2 saat oturdu. O kadar beğendi ki evine de gönderdi. Ve ayrılırken "Bunun mutlaka 2. şubesini Aslanada'da açın" dedi. Bunun için düğmeye basacağız. Kazakistan Devlet Başkanı'nın mekanımızı beğenmesi, bize teşekkür etmesi bizim için çok çok onur verici, gurur verici... Bizim de amacımız mutfağımızı yurtdışına taşımak. Yurtdışında da dolayısıyla mekan açma arayışlarımız var ama ülkemizdeki işlerimiz o kadar yoğun ki... Bu arada Reina ile ilgili görüşmelerimiz sürüyor, bir yer beğendik her an bir sürpriz yapabiliriz.
'Suda Kebap ile Maslak bölgedeki bir boşluğu doldurduk'

Bütün yoğun iş koşturmacası içinde özel hayatınız nasıl gidiyor?
Ünal: Eşim buraya destek verince birbirimizi daha sık görür olduk. Eş ile çalışmak zor bir olay değilmiş. Hakikaten yoğun tempoda çalışan insanların yapması gereken bir şeymiş diye düşünüyorum. Bize iyi geldi. Birbirimizi daha sık görür, daha çok konuşur olduk.
Ayşegül Ünal: 7 yıldır evliyiz, öncesinde de 6 yıllık birlikteliğimiz vardı. Önceleri herkes bana soruyordu sen nasıl yapıyorsun bu işi. İstanbul gece hayatının en yoğun çalışan isimlerinden birinin eşiyim. Çok zor bir hayatımız var dışarıdan görünen. Çocuk olduktan sonra tabii daha zorlaştı. Ancak Ali Bey, yoğun olmasına rağmen çok iyi bir babadır, ailesine vakit ayırır. Bizimle çok ilgilenir. Geceleri de hep tekim ama ona göre düzenimizi oluşturduk ve alıştık bu düzene.
Ünal: Bizim sektörümüzde, yiyecek, içecek, restoran sahibi olduğunuz zaman birçok şeyden fedakarlık ediyorsunuz. Ben mesela yaz tatili bilmem. İstanbul'da benim mekanlarım yazlık mekanlar ve en çok yaz aylarında iş yapıyoruz. Mesela Bodrum'da beach de işletiyoruz ama denize ayağımı sokamıyorum.