
'Yılbaşı ağacının tek renk olmasını seviyorum'

'Yılbaşı ağacının tek renk olmasını seviyorum'

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Haydar ERÇİN
Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Mine Kalpakçıoğlu da yılbaşı ağacının eğlenceli görünümünü evine yansıtmaktan hoşlananlardan biri. Biz de Mine Hanım'ın evine konuk olarak yılbaşı ağacını görüntüledik ve onlarla yılbaşı üzerine sohbet ettik.
2016 yılına girmemize çok az kaldı. Yılbaşı gecesi sizin için neler ifade ediyor?
Mine Kalpakçıoğlu: Yılbaşı gecesi bana göre ailenin beraber olduğu, şömine karşısında oturulan, tombala oynanıp eğlenilen bir gecedir. Aileyle güzel bir sofra, kar, kış, eğlenceyi temsil ediyor benim için.
Yılbaşı için ağaç süslemeye ne zaman başlıyorsunuz? Oğlunuz Kaan ile birlikte ağaç süslenmenin en güzel yanı ne?
Kalpakçıoğlu: Yılbaşı ağacını bir aksilik olmazsa her yıl Kaan ile birlikte 1 Aralık'ta süsleriz. Son yıllarda kendi odasına da ağaç kurmaya başladı ve o ağacı kurup, aynı zamanda tüm odayı kendi süslüyor.
'Yılbaşı ağacının tek renk olmasını seviyorum'

Ağacınızı süslerken belli bir konsepte göre mi dekore ediyorsunuz?
Kalpakçıoğlu: Belli bir konseptten çok ben, ağacı tek renk olduğunda seviyorum ve öyle tercih ediyorum. Bazı seneler tamamen bembeyaz yaparak değişik süsler kullanıyorum, bazen de kırmızının her tonundaki şık süslerle dekore ediyorum. Bazen de bu sene gibi süslerle, ışıkları farklı renk yapabiliyoruz. Bu sene kırmızı süsler kullandık, ama ışıkları komple beyaz yaptık.
Yılbaşı gecesi için planlarınız neler? Yılbaşında ne tür etkinliklere katılmayı tercih ediyorsunuz?
Kalpakçıoğlu: Yılbaşı genelde ailemle olmayı tercih ediyorum. Geçen sene erkek arkadaşımla evde olmaya karar verdik ve birbirimizden gizli giyinip yemek saatinde sofrada buluştuk. Sonra yılbaşında bir konsere gidip nefis, huzurlu bir şekilde yeni yıla girdik. Yeni yıl sabahında da uyanıp ormana yürüyüşe gittik. Tabii ki bizden başka o saatte kimsecikler yoktu (gülüyor).
'Yılbaşı ağacının tek renk olmasını seviyorum'

Bu zamana kadar unutamadığınız bir yılbaşı anınız var mı?
Kalpakçıoğlu: Var! Belçika'da ilkokul birdeyken yılbaşı için okul müsameremiz vardı. Müsamerede bizim sınıf 'hasta çocuklar korosu' olduğundan pijamalı gitmemiz gerekiyordu okula. Anneme bunu söyleyince bana inanmayıp beni süsleyip püsleyip, puantiyeli bir elbise ile okula götürdü ve pijama almadı. Müsamerede biz çıktığımızda bütün sınıf pijamalı, ben ise kokoş, siyah-sarı puantiyeli bir elbise ile çıkmıştım! Ailece her yılbaşı bunu hatırlar güleriz (gülüyor).
Yeni yıla girerken alışkanlık haline gelen gerçekleştirdiğiniz bir geleneğiniz var mı?
Kalpakçıoğlu: Yok ama muhakkak ev süslenir, şömineler yakılır, etrafta mumlar yanar ve tam gece yarısı olmadan tüm ışıklar kapanır. Mumlar ve şömine ateşi ile muhteşem bir ambians olur. Hepimiz Noel Baba şapkaları takarak, konfeti atarız. Çok eğlenceli oluyor.
2015 yılı sizin için nasıl geçti, 2016'dan beklentileriniz neler?
Kalpakçıoğlu: 2015'te olması gerektiğinden fazla çalıştım galiba ve sevdiklerime fazla vakit ayıramadım. 2016'da sevdiklerime daha fazla vakit ayırmak istiyorum.