'Başarıyı tatmak için çalışıyorum'

'Başarıyı tatmak için çalışıyorum'

Röportaj:Melih TÜRK

Fotoğraflar:Koray IŞIK

Eski futbolcu Vedat İnceefe'nin eşi olarak tanıdığımız Esra İnceefe, üniversitede Rus Dili ve Edebiyatı okumuş ama o uzun yıllardır tekstil sektöründe ihracat yapan bir iş kadını. Bu sektöre yıllarını verdiği için de gelen talepler doğrultusunda tasarım yapmaya başlamış. Geçen sene kendi markası 'Esra İnceefe'yi kuran genç iş kadınıyla hem yeni koleksiyonunu hem de iş ve aile hayatını konuştuk.

Sizi tanımayan okuyucularımız için kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Esra İnceefe: 1982 Almanya doğumluyum. Ben 2.5 yaşındayken İstanbul'a yerleşmişiz. Tüm eğitim hayatım İstanbul'da geçti. İstanbul Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı'nda okudum. Okul hayatı bitince, babamın sahibi olduğu aksesuar firmasında işe başladım. Daha sonra da ailemin kararıyla yan bir firma daha kuruldu ve ben onun başına geçtim. O şirkette yoğun bir şekilde sekiz yıl çalıştıktan sonra, bebeğimin dünyaya gelmesi sebebiyle işleri küçültme kararı aldım.

Son yıllarda cemiyet hayatından isimlerin kendi markalarını yaratmaları sıkça rastladığımız bir şey. Tasarımcı olma fikrinin ilk ortaya çıkışını anlatır mısın?

İnceefe: Benim yola çıkışım; tasarımcı olacağım diye değildi. Kendi firmamda farklı ülkelere kadın kemeri ihracatı yapıyordum. Tabii talepler doğrultusunda firmalara özel kemer koleksiyonları hazırlamaya başladım. Bu şekilde kendi tasarımlarımı satmaya başladım. Daha sonra bir Alman firmasının benden bileklik istemesi ile kendimi perakende sektöründe buldum. Bir süre daha bileklik işini toptan yaptıktan sonra, kendi markamı kurmaya karar verdim. Kendi ismim eğer markam olursa, akılda daha rahat kalacağına inanarak yola çıktım. Bilekliğin devamında çanta geldi. Dört sezon boyunca bu ürünleri sattım. Ancak bileklik modası eskisi kadar olmadığı için, bir de herkes deri giyim arayışında olunca, ben de deriden anladığım için giyim koleksiyonu hazırlama kararı aldım. Şu an yaz koleksiyonunda ikinci sezonum. Ben tamamen insanların neleri sevebileceği ve nelerin en çok talep görüldüğünü bildiğimden onların üzerine tasarım yapıyorum.

'Başarıyı tatmak için çalışıyorum'

Her şey deri üzerine mi?

İnceefe: Sadece gerçek deriden etek, elbise, büstiyer, ceket ve pantalon var. Bu sezon kumaşla da deriyi birlikte kullandık.

Kadın tasarımları dışında, erkek ya da çocuk tasarımları yapma düşünceniz var mı?

İnceefe: Şu an için böyle bir şey düşünmüyorum. Ama gelecek ne gösterir bilemem.

Kendi tasarım tarzınızı anlatın desek, nasıl özetlersiniz?

İnceefe: Benim tasarımlarım sadelikten yana. Daha basic, ama şık giyinen kadın. Özellikle bu yaz koleksiyonunda kadınların giymekten mutlu oldukları canlı renkleri kullandım. Çok karışık renklerin bir arada olduğu fazla ürün yok, genelde hep tek renk.

Yaptığınız tasarımları siz de giyiyor musunuz? "En çok bu parçayı seviyorum" dediğiniz bir ürün var mı?

İnceefe: Tabii ki... Zaten koleksiyon hazırlarkenki yola çıkışım; 'ben ne giyerim'di. Ben neyi giymekten mutlu olursam, açıkçası onu üretiyorum. Şu parçayı çok seviyorum diyebileceğim bir ürün yok, sonuçta hepsi benim bebeğim gibi, değerleri asla birbirinden ayrılamaz.

Tasarımları yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?

İnceefe: Öncelikle dünya modacılarının o sezonda neleri ön plana çıkardıklarını takip ediyorum. Siz ne kadar bambaşka ürünlerde hayal etseniz de, o sezonun renkleri ya da kesimleri oluyor. Ünlü modacıların sıkı takipçisiyim.

'Başarıyı tatmak için çalışıyorum'

Asla vazgeçmem dediğiniz detaylar var mı?

İnceefe: Kesinlikle kalite. Kullandığım her ürün çok kaliteli olmalı. Kalite kadar ikinci önceliğim de dikiş işçiliği.

Üretimin her aşamasında var mısınız? Ve Esra İnceefe koleksiyonunu kaç kişilik bir ekip hazırlıyor?

İnceefe: Her aşamada bulunmaktan büyük keyif alıyorum. İşimi çok sevdiğim için gereken tüm işlere koşarım. Koleksiyonları 10 kişilik bir ekiple hazırlıyoruz.

Bir anne ve bir eş olarak iş hayatında olmanız zor oluyor mu?

İnceefe: Eş olarak çalışmak hiç zor değildi, ancak çocuktan sonra gerçekten çok ama çok zor olmaya başladı. Ama ben işimi çok sevdiğim için ve boş durmayı da sevmediğim için, bebek de olsa çalışmaya devam etmek istiyorum.

Eşiniz iş kurma fikrini duyduğunda tepkisi ne oldu? Zaman zaman eşinizle koleksiyonlarla ilgili fikir alışverişinde bulunuyor musunuz?

İnceefe: Eşimi tanıdığımda zaten bir işyerim vardı ve çok yoğun çalışıyordum. Hiçbir zaman bana "Çalışma" demedi, çünkü benim para kazanmak için değil de, başarıyı tatmak için çalıştığımı bilir. Perakende sektörüne girerken de engel olmadı. Her zaman bana tam destek verdi. Eşime her şeyi anlattığım için koleksiyonlar hazırlanırken de fikrini alırım, mutlaka tasarımlarımla ilgili yorum da yapar.

Bir iş kadını olarak ticaret hayatında olmanın zorlukları neler?

İnceefe: Toptan sektöründe başka zorluklar elbette vardı, ama perakende çok daha zormuş. Çünkü sattığın her bir adet için ayrı ayrı insanlarla iletişim kuruyorsun. Ama toptan da binlerce satsan da bir kişi muhattabım oluyor. Bu anlamda perakende çok daha zor oldu benim için.

'Başarıyı tatmak için çalışıyorum'

Siz de modanın içinde olan biri olarak, beğendiğiniz yerli ve yabancı tasarımcılar kimler?

İnceefe: Ebru Karabayır, Selma Çilek ve Ju.istanbul'un tasarımlarını beğeniyorum.

Tasarımlarınızı da cemiyetten çok sayıda ünlü isim giyiyor bildiğim kadarıyla. Kimler var bu isimler arasında?

İnceefe: Pervin Ersoy, Pınar Altuğ Atacan, Burcu Hattat ve daha pek çok tanınmış isim severek giyiyor tasarımlarımı.

Tasarımlarınızı alan kadın profilini tarif edebilir misiniz?

İnceefe: Çalışan kadına da birçok ürün sattık ya da çalışmasa da dışarıda bir hayatı olan kadınlara da... Kendilerine bakmaktan hoşlanan, giyinmesini seven her kadın profilimize uygun aslında.

Futbolcu eşi olarak futbola ilginiz nasıl? Hangi takımı tutuyorsunuz?

İnceefe: İnanmayacaksınız ama futbolla önceden de, şimdi de hiç ilgim yok. Vedat'ı tanımadan önce takım bile tutmazdım! Ama tabii ki şu an ailece Galatasaraylıyız. Ve evde futbol seyredildiği için, ister istemez futbolun içinde buluyor insan kendini.

'Başarıyı tatmak için çalışıyorum'

İş ve ev dışında kalan vakitlerinizde neler yaparsınız?

İnceefe: Öncelikle ev hayatında fazla disiplinli ve düzenli olduğum için evde işler asla bitmiyor. İş hayatımı da evden takip ediyorum, bu yüzden her boş anımda ofis bölümüme geçiyorum. Bunlardan kalan tüm vakitlerimde oğlum Emir'le ilgileniyorum. Onunla her yere beraber gidiyoruz. Ayrıca çok arkadaşım olduğu için de herkese olabildiğince vakit ayırmaya çalışıyorum. Şu aralar spor hayatımda maalesef ki yok, çünkü benim yeni sporum Emir. Beni yeteri kadar yoruyor. Sanırım belirli bir yaşa kadar hayatım hep böyle koşturmayla gidecek. Televizyon izlemeyi, gazete-kitap okumayı o kadar çok özledim ki sizlere anlatamam...

Gelecek planlarınız arasında bir mağaza açmak var mı?

İnceefe: Showroom açmayı çok isterim, ancak maddi acıdan değil de manevi olarak aile düzenimi oturtoturttuktan sonra ancak olabilir. Zaten Emir 1 yaşında, Allah izin verirse bir çocuk daha düşünüyoruz. Ancak çocuklar biraz büyüdükten sonra olabilir.