
"Bu meslekte gelişim hiçbir zaman bitmiyor"

"Bu meslekte gelişim hiçbir zaman bitmiyor"

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Canan YETİŞTİ SATKIN
Doktorlardan oluşan yönetim kadrosuyla dikkat çeken Academic Hospital'ın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağlar Batman, Türkiye'de çocuklarda ilk biyonik kulak ameliyatını gerçekleştiren isim. Babasının izinden giderek doktor olmaya karar veren Batman, mesleğiyle adeta evli. İyi bir doktorun her zaman kendisini geliştirmesi gerektiğine inanan ve öğrencilerine de bunu öğreten Prof. Dr. Çağlar Batman ile biyonik kulak ameliyatından doktorluk mesleğindeki ilk anılara kadar konuştuğumuz keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Çağlar Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? İş hayatına ne zaman, nerede başladınız?
Çağlar Batman: Ben Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji mezunuyum. Daha sonra Hacettepe Tıp Fakültesi'ne girdim. Bitirdikten sonra bir mecburi hizmet süresi sonra yine Hacettepe'de kulak burun boğaz ihtisası asistanlığı yaptım. Askerlikten sonra kısa süre devlet hizmeti sonra da Marmara Üniversitesi'ne transfer edildik.
Her zaman doktor mu olmak istediniz? Kulak burun boğaz alanında uzmanlaşmaya nasıl karar verdiniz?
Batman: Aslında ilk düşüncem değildi. Benim dönemimde yeni açılan ODTÜ Endüstri Mühendisliği'ni istiyordum. O Türkiye'deki ilk programdı. Ancak babam da hekimdir, şu an üç kuşak hekimiz. Babamın yönlendirmeleriyle tıbbı seçtim. 3. ve 4. sınıfta görüştüğüm birkaç hocamız bize neleri seçmememiz gerektiğini söyledi. Ben de tercih etmemem gerekenleri çıkarttığımda, kulak burun boğazı seçmeye karar verdim.
Academic Hospital ile bir araya gelişiniz nasıl oldu?
Batman: Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesiyim. Şu anda tıp fakültesinde KBB Anabilim Dalı Başkanlı'ğını yönetiyorum. Academic Hospital, aslında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin bir kuruluşuydu. Ancak muhtemelen yönetim problemlerinden dolayı epeyce zor duruma düştü. İflas etme durumundaydı. Kendini mesleğinde ispat etmiş bir isim olan Sayın Prof. Dr. Neşe Kavak ile hareket ederek, vakfın Academic Hospital'daki hisselerini birkaç arkadaşımızla alma kararı aldık. Şu an Neşe Kavak Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışıyor, ben de Yönetim Kurulu Üyesi'yim. Bu şekilde götürüyoruz. Hakikaten gördük ki bunun sürdürülebilirliği Tıp Fakültesi Vakfı tarafında yokmuş. Fakat biz kendi bilgi birikimimizi, kendi gayretlerimizi ortaya koyduğumuzda, bu kurum yaşayabilir bir kurum haline geldi. İflas eşiğinde olan bir şirketi çok çok daha iyi bir seviyeye getirdik.
"Bu meslekte gelişim hiçbir zaman bitmiyor"

Doktorlardan oluşan bir yönetim olması da eminim avantaj sağlamıştır...
Batman: Burada hekimin de elini taşın altına koyması, o hastanenin yaşayabilmesi açısında daha doğru bir opsiyon oluyor. O kuruma gerçek anlamda destek vermeyen ve sürekli değişen yöneticilerle bunun olması imkansız.
Academic Hospital'ın hizmetlerinden biraz bahsedebilir misiniz?
Batman: Hemen hemen bütün alanlar var. Bazı çok spesifik branşlarda şu an hekimlerimiz yok, ancak onlar da temin edilme aşamasında...
Birçok önemli dernekte görev alıyorsunuz. Bunlardan biraz bahsedebilir misiniz?
Batman: Avrupa'da ve dünyada tüm kulak burun boğaz ve dünya çapında özellikle kulakla ilgili camialara üyeyim. Bunların dışında Avrupa Çocuk Biyonik Kulak Topluluğu'nun Yönetim Kurulu Üyesi'yim. 2013 yılında Avrupa toplantısını burada İstanbul'da gerçekleştirdim. Bu toplantı bu zamana kadar yapılmış en büyük Avrupa toplantısıydı. Hatta dünyada daha büyük bir biyonik kulak toplantısı olmadı şuana kadar.
Ev sahipliğini siz yaptınız değil mi?
Batman: Evet, bizdik, daha doğrusu kongre başkanı bendim. Burada çok önemli bir takım faktörler var, bunları atlamamak gerekiyor. Tabii ki yapılan yerin cazibesinden başka ortaya koyulan bilimsel programın da çok cazip olması gerekiyor ve güncel konulara değinmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştirmeye çalıştık ve aşağı yukarı dünya üzerinde Türkiye de dahil 200 tane konuşmacı vardı. 2 bin üzerinde de katılımcı vardı. Bu kongrenin bizim camiamıza olduğu kadar Türkiye'ye ekonomik katkısı olduğuna inanıyorum.
"Bu meslekte gelişim hiçbir zaman bitmiyor"

Türkiye'de ilk biyonik kulak ameliyatını gerçekleştirdiniz. Bu işlemden biraz bahsedebilir misiniz?
Batman: İlk biyonik kulak demek doğru olmaz aslında çünkü bizden önce biyonik kulak ameliyatını yapan arkadaşlarımız oldu. Ama çocuklardaki ilk biyonik kulak ameliyatını ben gerçekleştirdim. İlk olarak 4 yaşında bir çocuğa uyguladık. Daha önce Avrupa düzeyinde birkaç ülkede de uygulanmıştı çocuklarda biyonik kulak ve çocuklarda biyonik kulağı ilk uygulayan benim Alman bir hocamdı. Onunla birlikte başladık ve çocuklarda ilk biyonik kulağı Türkiye'de ilk bana yapmak nasip oldu.
Bir çocuğa duyma hissini verebilmek nasıl bir his?
Batman: İnanın tatmin edici ve huzur verici bir his. Şöyle bir çocuk düşünün doğuştan işitme engelli, sağır, dilsiz. Bu çocuk Türkçe, İngilizce öğrendi. Üniversiteye gitti, Avusturalya'da doktora yaptı. Biyonik kulak uygulanmasaydı şu an halen sağır ve dilsizdi ve bu yaşında da herhangi bir tıbbi uygulama mümkün olmayacaktı. Bir başka çocuğumuz, bu da benim için çok gurur verici bir olay; üç dil konuşuyor. Hatta İstanbul'da gerçekleşen Avrupa Biyonik Kulak Kongresi'nde açılış konuşmasını üç dilde ona yaptırdık.
Bu operasyon kimlerde uygulanabiliyor?
Batman: Burada gerekli bir takım şartlar lazım. Özellikle biyonik kulak, iç kulağa takıldığı için iç kulağın varlığı ve işitme sinirlerinin varlığı gerekiyor. Eğer bu şartlar varsa, 4 yaşın altındaki bütün çocuklara uygulanabilir. 4 yaş diyorum, çünkü dört yaşından sonra beynin elastikiyeti azaldığı için bu insanların işitmesi mümkün olabiliyor ancak konuşmayı öğrenmeleri mümkün olmuyor.
Bu mesleğe yıllarını vermiş bir isim olarak bize doktor olmanın kazandırdıklarını, kaybettirdiklerini açıklar mısınız?
Batman: Ben 35 yıllık hekimim, öğretim üyeliğimin başlangıç dönemi de 1992'dir dolayısıyla, o da 25 yılı bulmuş. Bu süre içerisinde ne yaptık, evet hep çalıştık. Bunun bir takım getirileri oldu; yurtdışında pek çok kongreye davet ediliyorum, bu kongrelerde ileriye yönelik bir takım projelerle katılıyoruz. Konuşmacı olarak davet ediyorum ki bunun bir tek benim için değil, bütün ülke için gurur verici bir şey olduğunu düşünüyorum. Bunların dışında özel hayatıma da dikkat ediyorum, ancak burada çok önemli bir nokta var. Mesleğim aynı zamanda benim bir hobim olduğu için, hobi için ayıracağım zamanı da mesleğim için çalışmalar, araştırmalar ve yeni uygulamalarla geçiriyorum. Mesleğimizle evli gibiyiz. Benim içinde bu tatmin edici bir his...
"Bu meslekte gelişim hiçbir zaman bitmiyor"

Bir öğretim görevlisi olarak sizden sonra gelecek doktor adaylarını yetiştiriyorsunuz. Onlara verdiğiniz öğütler neler oluyor?
Batman: İyi bir doktor olmak için bu mesleği içselleştirmek lazım. Bir hekim aslında 24 saat görevlidir. Uyku saati, dinlenme saati de vardır elbet ama acil durumlarda uyandırılabilirsiniz. Burada önemli olan bu mesleği içselleştirip, bunlardan rahatsız olmamanız. Tabii ki bazı meslektaşlarımız var, mesai saati bitince meslekle ilgili herhangi bir şey konuşmak istemeyen. Ama doktorluğun felsefesinde, her saat, herkese yardım amaçlanır.
İlk yaptığınız ameliyatı hatırlıyor musunuz?
Batman: Evet, çok iyi hatırlıyorum. Hacettepe Üniversitesi'nde asistan olduğum zamandı ve ilk yapacağım ameliyat bademcik ameliyatıydı. Bir profesör hocamız bana eşlik ediyordu ve hakikaten ne yaptığımı çok iyi bilmiyordum ama hocamız benim ne yaptığımı görüyordu. Bunun dışında tıp fakültesinde de çok gayretliydim. 5. sınıfta bir bademcik ameliyatı yapmıştım, bu tabii gayri resmi bir ameliyattı. Bir de 6. sınıftayken de bazı abi ve ablalarımın yardımıyla gırtlağa delme operasyonu yani trakeotomi diyoruz biz buna, hava yolu açma işlemini de yapmıştım. Baştan beri cerrahiye meraklıydım yani.
Kendinize örnek aldığınız bir isim var mıydı?
Batman: Evet, halen de var. İlk ameliyatımı yaptığım Hacettepe Üniversitesi profesörü Sayın Prof. Ergin Turan. Kendisi çok değişik bir şahsiyettir, bence sıradışı. Çünkü herkesin yaptığını yapmazdı ama yapılması gerekeni yapardı. Belki onun pozisyonunda olup, belli bir ameliyatı yarım bırakabilecek hocamız da vardı ama o hiçbir zaman pes etmezdi. Onun pes etmemesi benim için çok önemliydi, ben de bunu bir cerrahi kriter olarak kabul ettim.
Gelecekte gerçekleştirmeyi düşündüğünüz, üzerinde çalıştığınız planlarınız var mı?
Batman: Gelişim hiçbir zaman bitmiyor. Sadece tekniğin gelişmesi değil, bizim de kendi kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yeni bir teknoloji gelişir, yeni bir ekipman çıkar veya yeni bir ameliyat tekniği oluşturulur, benim de oluşturduğum ve dünyada bilinen ameliyat teknikleri var. Gençleri yetiştirmemiz burada çok önemli. Hele yeniliğe daha rahat entegre olabilen gençleri yetiştirmek, taşımakta olduğumuz bayrağın daha ileri gitmesini sağlayacak.