
'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

Röportaj: Fuat ÇAĞDAŞ
Fotoğraflar: Nir ARIELI
New York'ın en seçkin müzelerinden The Museum of Arts and Design'ın davetlisi olarak Amerika'ya giden Evren Kayar, tasarımlarıyla bir dünya markası olma yolunda ilerliyor. Müzenin önemli sanat fuarlarından biri olan LOOT'a davet edilen ünlü tasarımcıyla New York'ta özel bir röportaj yapıp fuarın hayatında açtığı yeni boyutu konuştuk.
Geçen ay New York'taydınız, orada çok özel bir organizasyona katıldınız. Önce New York MAD Müzesi'nde gerçekleşen 'LOOT' adlı bu organizasyondan başlayalım. Nedir 'LOOT' ve önemi nereden kaynaklanıyor?
Evren Kayar: Tüm dünyadan sadece 50 marka ve tasarımcıya yer veren LOOT, çağdaş
sanatın gündem belirleyicisi olarak tanımlanan The Museum of Arts and Design (MAD) tarafından, her yıl New York'ta düzenlenen bir organizasyon. Yarım asrı aşkın süredir, yaratıcı endüstrinin çağdaş örneklerini ön plana çıkartan müze, geleneksel ile bugün arasındaki geçişi yansıtan çalışmalara eğiliyor. Öte yandan kültürel üretime yön veren ve 21. yüzyıl inovasyonuna liderlik eden çalışmalara alan açan MAD, aynı yaklaşımı LOOT ile mücevher-takı tasarım dünyası
için özelleştiriyor.
Sizin LOOT'a çağrılmanız nasıl gerçekleşti, neden sizi davet ettiler?
Kayar: Hayatta her zaman rastlantıların ve kesişmelerin önemi vardır, ben buna hep inanırım. Ben tasarımlarımı 'sanatın mücevhere dönüşmesi' olarak değerlendiriyorum, LOOT'la yollarımız tam bu noktada kesişti. LOOT, seçkilerinde 'Sanatsal Dışavurum', 'Orijinal Tasarım' ve 'Kusursuz İşçilik' kriterlerini değerlendiriyor. Küratör Bryna Pomp, İstanbul'a geldiğinde Bebek'te yürürken 'Envai'de benim tasarımlarımı görmüş ve beni tanımak istemiş. Envai'nin sahibi Nuran Sivri hemen beni aradı ve Bryna'yla bir araya geldik.
'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

Dünyanın moda merkezinde, dünyadan sadece 50 tasarımcının çağrıldığı bir organizasyonda yer almak nasıl bir duygu?
Kayar: Dünyanın en önemli çağdaş yaşam merkezlerinden biri olan, hatta en başında yer alan New York'ta böylesine bir organizasyonda yer almak profesyonel hayatımda yeni bir boyut açıyor ve uluslararası rekabeti daha yakından yaşıyorsunuz. Çok mutluyum ve bu ortamın içerisinde olmak insanı daha da çok çalışmaya itiyor.
Organizasyon nasıl, geçti, neler yaptınız, hangi koleksiyonlarınızı sergilediniz?
Kayar: LOOT Show'da tasarımlarım büyük ilgi gördü, çok iyi de satış yaptım ve yeni siparişler aldım. Evren Kayar markasının artık klasikleşen 'Takım Yıldızı' koleksiyonumla katıldım. Pek çok davete ve yan organizasyona da katıldım. Çok önemli kişilikler ve trendsetter'lar ile tanıştım.
Fuarın size geri dönüşü nasıl oldu, size ne kattı?
Kayar: Burası bir fuar değil, daha özel bir seçkisi var, sadece kendileri tasarımcıları ve firmaları
davet ediyorlar ve çok özel bir kitle ile buluşturuyorlar. MAD Museum kurucuları, destekçileri ve New York'un önemli ve ileri gelen tasarım ve sanat dünyası ayrı ayrı özel davetler ile LOOT'u geziyor ve tasarımcılardan ürün satın alma şansına sahip oluyorlar. Çok dinamik ve yoğun geçiyor; sanat, tasarım ve mücevher ile ilgili önemli hemen hemen herkes orada. Böyle bir platformda var olmak beni her anlamda zenginleştirdi...
'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

Satış anlamında da size bir katkısı oldu mu?
Kayar: LOOT'a küratörlerin seçtiği ürünler ile katılabiliyorsunuz hem direkt satış yapabiliyorsunuz hem de sipariş alabiliyorsunuz. Benden seçilmiş bütün ürünler satıldı ve başta MAD Museum olmak üzere epeyce sipariş aldım.
Bu arada Amerika'da tasarımlarınız satılıyor muydu?
Kayar: Mad Museum'daki LOOT organizasyonu o kadar başarılı geçti ki artık MAD Museum'un kendi mağazasında da satılmaya başlanacak... Amerika için bu bizim ilk adımımız oldu, elbette ki devamı gelecek çünkü planlamalarımı bu doğrultuda yapıyorum.
LOOT için New York'a eşiniz Arhan Kayar ile birlikte mi geldiniz?
Kayar: Arhan, İstanbul'daki iş yoğunluğu ve Expo Milano'ya ziyareti nedeniyle maalesef benimle New York'a gelemedi.
New York'un en çok hangi özelliğini seviyorsunuz?
Kayar: Çok renkli ve enerjisi yüksek, 24 saat yaşayan bir şehir. Sanat ve tasarım alanında her zaman önde. Rekabet çok yüksek ve adeta dünyaya açılan bir kapı.
'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

Yeni koleksiyonunuzu biraz anlatır mısınız, nerelerden esinlendiniz, nasıl tasarımlar ortaya çıktı?
Kayar: 'Takım Yıldızı' koleksiyonumda gökyüzü, 'Kuvars' koleksiyonunda su temasından yola çıkmıştım. Yeni koleksiyonum 'Earth' ise topraktan ilham alarak, toprağın değişik coğrafyalardaki, dört mevsimin ahengini vurgulamak istediğim bir koleksiyon oldu. Doğadaki renk çeşitliliğini farklı teknikler uygulayarak, çeşitli renk zenginliğiyle hayata geçirmeye çalıştım.
Bronz çağında geliştirilen basit, ilkel metal tekniklerini zorlayarak, metalin değişik hallerinden esinlenerek ilk defa bronz çalıştım. Metalin aslındaki çeşitliliği bulmayı hedefledim.
Kaç yıl oldu, tasarımcılığa başlayalı ve geldiniz noktadan memnun musunuz?
Kayar: Elbette ki memnunum, ama daha yapılacak çok iş var, hala yolun başındayım! Dünyada çok büyük rekabet var, çok çalışmam gerekiyor... MAD Museum ise adeta yeni bir boyut benim için, adeta yeni bir 'level'...
Bu işe başlarken hedefiniz neydi, ne kadarını gerçekleştirdiniz?
Kayar: Bu işe başlarken Evren Kayar markasının dünya moda merkezlerinde bilinen ve daha da
önemlisi doğru konumlanabilen bir marka olmasını hedeflemiştim. Şu anda Paris, Washington, Marbella, Venedik, Beyrut, Taiwan'da satış noktalarında bulunuyor. Ama benim için Londra'da Victoria and Albert Museum'da satıyor olmasının ve şu anda da MAD Museum'da satılacak olmasının çok farklı bir yeri var. Hedefim bu satış noktalarımı arttırıp, markamı daha global bir marka haline getirmek. Daha işin başındayım, çok çalışmam lazım...
'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

Kıyafet tasarlamayı düşünüyor musunuz?
Kayar: Şu anda düşünmüyorum. Ancak özel bir sosyal sorumluluk projesi için tek parça bir şey tasarlayabilirim belki ama bunun dışında profesyonel olarak kıyafet tasarımı yapmayı planlamıyorum. Herkes bildiği, gönül verdiği işi yapmalı.
İş dışında neler yapıyorsunuz, nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Kayar: Kış sezonu geldi, benim için keyifli yemek yapma sezonu açılmış demektir, çünkü kışın
yemek yapmak bana çok keyifli geliyor... Kitap okumak, seyahat etmek beni çok besleyen bir şey, Bunun dışında tabii ki arkadaşlarımla eğlenmeyi ve onlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum...
'New York hayatımda yeni bir boyut açtı'

Arhan Bey ile ortak hobileriniz var mı?
Kayar: İkimizin de bitki merakı var, küçücük bir alanı bile bahçeye çevirme konusunda yetenekliyiz. İkimiz de bahçe ve bitkilerimizle kendimiz ilgileniriz, bizi çok dinlendiriyor. Beraber film izlemekten de çok keyif alıyoruz, elbette iki köpeğimizle de olabildiğince vakit geçiriyoruz. Aslında bizim işlerimiz aynı zamanda bizim hobilerimiz. Çünkü ikimiz de sevdiğimiz işi yapıyoruz. Mesleğimiz gereği çok seyahat ediyoruz her seyahate bir ya da iki gün ekleyip, farklı sergi ve etkinliklere beraber katılma fırsatı yaratmaya çalışıyoruz.
Arhan Bey de aslında bir nevi tasarımcı, ondan işinizle ilgili fikir ve tavsiye aldığınız oluyor mu?
Kayar: Olmaz mı? Her röportajımda ve her yerde gururla söylemekten çok keyif alıyorum; Arhan'la yaşamak bana, hayata bakış açıma ve işimi yapmama çok şey katıyor.
Moda ile aranız nasıl, biraz tarzınızdan söz eder misiniz?
Kayar: Bence Coco Chanel'in "Moda geçicidir, stil kalıcı" sözü, benim modaya bakış açımı özetliyor.