
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Cengiz DİKBAŞ
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır söyleminin en iyi örneklerinden biri Işıl Reçber... Türk futboluna damga vurmuş isimlerden biri olan eski milli kaleci Rüştü Reçber'in başarısında pay sahibi olanlardan biri de hiç şüphesiz o. Ailesini her zaman ilk başa koyan ve onlar için her şeyi feda edebileceğini söyleyen Işıl Hanım, hayatını olabildiğince dolu bir şekilde yaşamaya önem gösteriyor. Katıldığı davetlerde şıklığıyla dikkat çeken ve sosyal yardım projelerine verdiği destekle de adından söz ettiren Işıl Reçber'i ilerleyen günlerde bir çok yeni projede göreceğiz.
İnsanlar tarafından yakından takip edilen bir isimsiniz. Yakından izlenmek, beğenilmek nasıl bir duygu?
Işıl Reçber: Aslında her şey içten geldiği gibi oluyor. İçimden geldiği gibi giyiniyorum. İnsanın ruhu ile tarzı kesinlikle doğru orantılı. Ne giydiğinizi yaşam şekliniz ve gideceğiniz yer de doğrudan etkiliyor. Yakından takip edilmek ve beğenilmek hoş bir şey ama bunun için özel bir çaba sarfetmiyorum. Benim en dikkat çeken yönüm enerjim, auram. Bu her şeyin önünde bence.
Rüştü Reçber'in eşi olmanız ayrıca bir hayran grubunuz olmasını sağladı. Size 'Kraliçe' diye hitap ediyorlar, bu konuda nasıl hissediyorsunuz?
Reçber:Rüştü benim hayat arkadaşım, evimizin babası ama bunun ötesinde yıllarca Türk futboluna başarı ile hizmet etmiş, milli formayı en fazla giymiş, çizgisini hiç bozmamış bir spor adamı. Şu anda da yine sporun ve futbolun içinde. Futbol dünya çapında o kadar büyük bir sektör ki futbolcular ve aileleri de mercek altında oluyor. Bizim de ailece sevilmemiz ve takdir görmemiz inanılmaz güzel. Benim en hassas noktam ailem. Bunu izleyenlerin, takip edenlerin görmemesi imkansız.
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Peki, bu kadar ünlü bir futbolcunu eşi olmanın avantajları ve dezavantajları neler?
Reçber: Yılların en klişe sorusu (gülüyor). Güzel tarafları çok daha fazla bence. Aile olarak sizi de benimseyip seviyorlar. Taraftarların yengeleri oluyorsunuz. Kendi açımdan bakarsam başarılı bir futbol hayatı oldu eşimin ve bunda elbette ki benim de katkım vardır. Toplum bunu fark ediyor ve sizi de ayrı bir yere koyuyor. Zor olan tarafları maç stresi, sakatlıklar ve uzun ayrılıklar ama sonuçta başarı elde edilince her şeyi unutuyor insan. Rüştü faal futbol oynarken daha çok eve, çocuklara, onların gelişimine ve işlerime dönüktüm mesela. Davetiyelerin zarflarını açmadan atardık çünkü zaten eşim yok, evde benim olmam, her şeyi doğru yönetmem gerekiyordu. İyi ki de öyle yapmışım. Şimdi çocuklarıma bakınca bunun meyvelerini yediğimi görüyorum çok şükür.
Sosyal medyada oldukça aktifsiniz. İyi eleştiriler kadar, ters yorumlar da olabiliyor. Böyle durumlarla karşılaştığınızda ne yapıyorsunuz?
Reçber: Sosyal medyanın her alanında yokum aslında, aktif olduğum yetişebildiğim birkaç yer var. Oradan da keyif alıyorum. Baktığınızda yüz binlerce insan takip ediyor. Herkesin aynı düşünmesi imkansız. Genel olarak doğru yansıdığımı görebiliyorum. Olumsuz durumlarda saygı sınırını aşmadığı sürece sıkıntı yok. Tüm dünyayı hızı, güncel akışı ve kolay ulaşılabilirliği ile sosyal medya yönetiyor artık. Herkese yer var. Eleştirilere farklı fikirlere çok fazla takılmamak lazım. Mühim olan dediğim gibi doğru yansımanız.
Sosyal medya hesabınızda paylaştığınız fotoğraflardan da anladığım kadarıyla dostlarınıza çok önem veriyorsunuz. Size göre nasıl bir dostsunuzdur?
Reçber: İnsanın hayatında dostları, iyi günde kötü günde yanında olacağını bildiği güvendiği insanların olması çok önemli. Aileden sonra onlar gelir, birlikte keyif alabilmek çok güzel. İyi şeyler yaparsanız, iyi insanlar biriktirirsiniz. Ayna gibidir hayat; sen nasılsan ve ne yaparsan onu yaşar ve görürsün. Bir döngü bu. Benim de hayatımda çok şanslıyım ki bir sürü dostum var. Hepsi ayrı özel ve çok kıymetli. Kısacası 'biz birlikte güçlüyüz.
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Dünya'da futbolcu eşleri farklı bir üne sahiptir ve yakından takip edilirler. Türkiye'de siz ve birkaç isim dışında çok fazla isim konuşulmuyor. Sizce bunun nedeni nedir?
Reçber: Aynen futbolcular idoldür. Onların hayatları, nasıl yaşadıkları merak ediliyor ve örnek alınıyor. Türkiye'de biraz daha içe dönük yaşanıyor olabilir. Medyatik güçleri ve maddi imkanları anlamında birçok sosyal sorumluluk projesinde çok kolay yer alıp başarılı olabilirler. Bu iyi de
örnek olur. Rüştü Bey 'Make a Wish' yani 'Bir Dilek Tut Derneği'nin Türkiye yüzü ve elimizden geldiğince birşeyler yapmaya çabalıyoruz. Yurtdışında da birçok futbolcunun bağlı bulunduğu veya kendi adına kurduğu dernekler var. Birçok kişiye ulaşıp iyi yönde de dikkat çekebiliyorlar
Geçtiğimiz aylarda başarılı futbolcu Djibril Cisse'nin 'Lady' ünvanı alan eşi Jude Cisse ile birlikte fotoğraflarınız paylaştınız. Samimi olduğunuz başka futbolcu eşleri var mı?
Reçber: Evet, Avrupa'da oynayan birçok yabancı futbolcu arkadaşımız var. Bunda Barselona'da iki sene yasamamızın ve milli maçların da etkisi büyük. Türkiye'de kimse ile asla bir sorunum yok ama her gün hepsi ile görüşmem de imkansız. Hepimiz yoğun ve aktifiz.
Dünyada birçok ünlü isim, markalarla bir araya gelerek kendi giyim koleksiyonunu hazırlayabiliyor, stil konusundan beğenilen bir isim olarak ileride modayla
ilgili bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?
Reçber: Evet, son 3-4 yıldır çok ciddi tekliflerle karşı karşıyayım bu konuda. Fakat çalışacağım markanın beni yansıtması ve çizgi olarak benden çok uzak olmaması gerekiyor. Tüm bunları da düşünerek doğru zamanın yaklaştığını ve projelerin arka arkaya geldiğini söyleyebilirim. Projeleri görebilmeniz için birazcık beklemeniz gerekiyor.
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Eski bir sporcusunuz ve hala da spor, hayatınızın önemli bir yerinde bildiğim kadarıyla, şu an ilgilendiğiniz sporlar neler?
Reçber: Yıllar boyunca basketbol oynadım, okul takımlarının vazgeçilmeziydim. Ardından uzun yıllar tenis de oynadım. 12 yıldır pilates yapıyorum artık vücudumu esnetmeme ve kemik yapısını, duruşu korumama yardım ediyor. Son 3-4 yıldır kickboksu da yaptığım sporların arasına ekledim. Çok eğlenceli bir spor. Kendimi savunabileceğimi hissettirmesi harika. Son olarak da birkaç aydır zumba yapıyorum.
Rüştü Bey ile örnek gösterilen bir evliliğiniz var. Evliliğinizin uzun yıllardır mutlu bir şekilde sürmesinin sırrı ne?
Reçber: Aşk evliliği yapmış olmamız birinci şansımız aslında. Sonra saygı çok önemli. Yüz, göz olmamak, kırmamak, bir şeyleri koruyabilmek lazım. Bir de hep ilgili olmak, hep birbirinizin ilgi
alanında olmak, o çemberin içinde olmak çok mühim. Çiftlerin birbirine özel zamanlar ayırması iyi hissettirmesi lazım. Rüştü ile benim değer yargılarımızın aynı olması, aile merhumumuzun yüksek olması kısacası özünde aynı olmamızın da etkisi büyük.
Sürekli göz önünde olmanıza rağmen özel hayatınızı çok fazla paylaşmaktan hoşlanmıyorsunuz. Böyle bir hayatta özel hayatınızı kendinize saklayabilmek zor
olmuyor mu?
Reçber: Buna çok dikkat ediyoruz. Kapıdan içeri girip kapıları kapatınca her şeyi dışarıda bırakıyoruz. Çocuklarımızla geçen her an önemli oluyor. Zaman dursun istiyoruz. Yuvamız ve çocuklarımız bizim mabedimiz. Bunlar özelimiz bizde kalmalı zaten.
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Sizi davetlerde görüyoruz ancak Rüştü Bey çok fazla kamera karşısına geçmekten hoşlanmıyor sanırım. Onunla birlikte olduğunuzda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Reçber: Rüştü yıllardır basın ve kamera önünde olmaktan yorulmuş durumda. Buna bir de kalabalıktan hoşlanmaması eklenince kaçınılmaz son oluyor. Biz baş başa, çocuklarımızla veya değerli dostlarımızla olmaktan çok keyif alıyoruz. 7 yıldır her yaz Amerika'da 2 ay kalıyoruz. Çocuklar okula devam ediyor. Yerleşik hayat yaşıyoruz. Her şeyi hep bir arada yapmak, birbirimize uzun uzun vakit ayırmak çok iyi geliyor. Stresten ve koşturmaktan uzak, kafa dinleme, deşarj durumu oluyor esasında.
Tuana ve Mehmet Burak isminde iki çocuğunuz var. Anne olmak hayatınızda neleri değiştirdi?
Reçber: Anne olmak başka bir boyuta geçmek gibi bir şey. Ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamıyor. Kendinizden bile önemli en çok sevdiğiniz, karşılıksız her şeyi yapabileceğiniz, hayatın tek amacı oluyor çocuklarınız. Her zaman kalbinizin tamamı onlarla. Onlar mutlu olsun diye her şeyi feda edebiliyorsunuz ve tek hedefiniz mutlu güzel bir gelecek oluyor onlar için.
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Hem kız hem de erkek annesi olma duygusunu yaşamışsınız. Çocuklarınızda kendinize benzettiğiniz özellikler var mı?
Reçber: Evet, şükürler olsun. Fiziksel ve karakteristik yönler birbirine karışmış durumda aslında. Bu çok eğlenceli ama genel anlamda oğlum daha ben, kızım daha çok baba. Oğlum film gibi bir çocuk. Çok artist ve ruhundan geliyor. Kızım daha sakın olgun ve tam bir melek.
Hem sosyal hayatınız hem de özel hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz?
Reçber: Büyük efor ve enerji istiyor. Ama bu adrenaline alışınca da her şey yavaş , eksik, durağan geliyor. Gün çocukların uyanması ile çok erken başlıyor. Sonra onlar okula ve ben sporuma, evi organize etmeye ve günlük koşturmalara yöneliyorum. Üzerine çalıştığım yeni birkaç farklı proje var, bağlı olduğum yardım kuruluşları, onların toplantıları, sosyal hayatım, dostları ve sonra yine ailem derken hepsine yetişmeye çalışıyorum ve bu beni motive ediyor, mutlu tutuyor.
'Yuvam ve çocuklarım benim mabedim'

Son zamanlarda Emzirme Haftası ve daha bir sürü diğer sosyal sorumluluk projelerinde yer aldınız. Yer alacağınız projelere nasıl karar veriyorsunuz?
Reçber: Sosyal sorumluluk projeleri kişinin kendini faydalı ve iyi hissetmesi adına inanılmaz. Anneyseniz ve konu çocuklar olunca duyarsız olma ihtimaliniz yok. Sizin veya başkasının fark etmez, hepsi melek ve masumlar. Onların zor hali veya gözyaşı kalbimi çok acıtıyor ve elimden geldiğince çabalıyorum. Emzirme haftasında da konu çocuklar ve onların daha sağlıklı daha güçlü olmasına dikkat çekmekti. Ben de emziren anne olarak orada yer aldım.
İleride yeni projeleriniz olacak mı?
Reçber:Halihazırda aynı anda üzerinde çalıştığım üç yeni ve heyecanlı proje var. Ya hep ya hiç gibi oldu ama çok seçtim tarttım, çok durdum ama belki de doğru zaman simdi. Yine kadınlar, yine moda, yine benim tarzım ve ben...