
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Röportaj:Bade ÇAKAR
Fotoğraflar:Cengiz DİKBAŞ
Cemiyet hayatının yakından takip edilen ismi Işıl Reçber, geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Londra Moda Haftası'nda Zeynep Kartal defilesinin konuk modeli olmuştu. Her zaman şık stiliyle bakışları üzerinde toplayan Işıl Hanım, Şamdan Plus Dergisi için Hotel Les Ottomans'ın görkemli atmosferinde Zeynep Kartal elbiseleriyle özel poz verdi. Işıl Reçber ile mutlu evliliğini, şık stilinin sırlarını ve gelecek planlarını konuştuk.
Londra Moda Haftası'nda Zeynep Kartal'ın defilesinde boy gösterdiniz. Nasıl bir duyguydu?
Işıl Reçber: Evet, podyuma çıkmak Zeynep'in ısrarlarına dayanamayıp "Tamam" dediğim bir şey oldu. Mankenlik benim profesyonel anlamda yaptığım bir iş değil. Ama Londra Moda Haftası, inanılmaz etkileyici ve güzeldi. Sonra "İyi ki bu deneyimi yaşamışım" dedim. Podyumdaki soğukkanlılığım ve rahatlığım takdire şayandı.
Zeynep Kartal ile nasıl bir araya geldiniz? Daha önceden kendisini ve tasarımlarını takip ediyor muydunuz?
Reçber: Zeynep ile yıllar önce bir arkadaş ortamında tesadüfen karşılaşmış, tanışmıştım. Fakat kalabalık bir ortamdı ve çok sohbet edememiştik. Daha sonra kendi ifadesiyle, İngiltere'de Türk modacı olarak kabul gördükten ve birçok ünlü ismin vazgeçilmezi olduktan sonra "Türkiye'ye de açılmalıyım" diyor ve en küçük ayrıntıyı dahi düşündükten sonra, "Benim Türkiye yüzüm Işıl Reçber olmalı" diye karar veriyor. Ortak tanıdıklar aracılığıyla bana ulaştı ve geçen yılki defilesine davet etti. Yoğunluktan dolayı gidemedim tabii. Kısa bir süre sonra İstanbul'a geldi, oturduk, konuştuk ve ben Zeynep'i çok sevdim, sonrasında da yakın takibe aldım. Çok başarılı ve vizyon sahibi biri. Tasarımları tam benlik ve hepsine aşık oluyorum. Sanki beni düşünüp çiziyor. Tüm bunları görünce, teklifine hayır demek mümkün olamazdı. Biz Zeyno ile bir bütünüz. Tasarımları içinde kendimi çok mutlu ve özel hissediyorum. Çünkü bunun için uğraşıyor. Ruhen de çok iyi anlaşıyoruz. Daha ne olsun?
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Tüm dünyada futbolcu eşlerinin stilleri yakından takip edilir. Türkiye'de de sizin stiliniz çok beğeniliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Reçber: Stilimin beğenilmesi, yakın takibe alınması ve başkalarına güzel örnek olduğunu görmek tabii ki beni çok mutlu ediyor. Ama aslında bunun için ekstra bir çaba sarf etmiyorum. Ruhum neyse, o günkü ruh halim neyse, onu yansıtıyorum. Giydiklerim içinde kendimi rahat ve şık hissetmem önemli. Stil zamanla iyice oturuyor ve giyeni yansıtıyor.
Yakından takip edilen birisiniz ve hiç "İnsanlara örnek olmalıyım" gibi bir sorumluluk hissettiniz mi?
Reçber: Bu konuda sorumluluk hissetmedim aslında. Çünkü ben sadece stiliyle var olan biri değilim. Daha önemli önceliklerim de var. Anneyim, eşim, profesyonel bir hayatım var, sosyal sorumluluk projelerinde aktif görevlerim var... Bunlar daha önem verdiği şeyler. Ama stil konusunda bu kadar yakın takip edilip onaylanınca ve size bu konuda ciddi anlamda güvenilince, paylaşımlarınızın da daha doğru ve net olması gerekiyor. Sokaktan çeviren kişiyi dahi yanlış yönlendirmemelisiniz. Çünkü gidip uyguluyor. Bu yüzden sorumluluk almadım da diyemiyorum.
Stilinizi nasıl tanımlarsınız? Belirli bir stiliniz var mı, yoksa o günkü modunuza göre mi giyinirsiniz?
Reçber: Belirli bir stili oluşuyor insanın zamanla. Ama bu stil, deneyimler ve tecrübelerle, zamanla oturuyor. Varolan stiliniz, temeli sabit kalarak modayla, trendlerle, hatta günlük modunuzla şekil değiştirebiliyor. Stilinize uygun kombinler ve parçalar deniyorsunuz. Benim tarzıma gelince; feminen ama rock, spor ama her durumda şık diyebiliriz.
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Beğendiğiniz tasarımcılar kimler?
Reçber: Türk tasarımcılar Zeynep Kartal, Zeynep Tosun, Özgür Masur, Selma Çilek ve Begüm Salihoğlu... Yabancılar ise Karl Lagerfeld, Tom Ford ve Stella McCartney.
Bir kadının dolabında olması gereken en önemli parçalar neler?
Reçber: Bir kadının dolabında siyah minik bir elbise, blazer ceket, siyah pantolon, jean pantolon, basic tişörtler, deri biker mont ve kalem etek mutlaka olmalı.
Şıklığınız kadar güzelliğiniz ile de dikkat çekiyorsunuz. Güzellik sırlarınız var mı?
Reçber: Güzellik sırları derken genetik yapım avantajım. Ama bunu korumak için çaba lazım, bakmak lazım. İmkanlar çerçevesinde bir sürü seçenek var. Ben de saçlarıma ve cildime özen gösteriyorum. Temizlik ilk kural; sonra güneşten korunmak, cildi nemlendirmek, bol su tüketmek lazım. Cerrahi müdahalelere gerek duymadan önce ufak medikal bakımlarla, lazerlerle cildi genç tutmak mümkün. Spor, kahvaltı yapmak gibi bir şey benim için. Sporla hem ruhen hem bedenen kendinizi iyi hissediyorsunuz. Şekerden ve hamurlu mamüllerden uzak durmak önemli.
Kendi markanızı yaratmayı veya bir marka ile işbirliği yapmayı düşünüyor musunuz?
Reçber: Bu anlamda birçok güzel teklif var. Kendi markamı oluşturmak konusunda güzel fikirler ve öneriler alıyorum. Kendimce en doğru olana karar verip, hayata geçirdiğim zaman, bu soruya en güzel cevabı vermiş olurum. Yani sürprizlere hazır olun derim.
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Eşiniz Rüştü Reçber'in stiline de yardım eder misiniz?
Reçber: Rüştü Bey'in her şeyine yardım ederim seve seve... Stili zorlamasız ve net zaten. Daha sade, klasik, zamansız parçaları seviyor. Ben de bunun doğrultusunda arada ufak dokunuşlar yaparak, her sezon gardırobunu hazırlıyorum. Bazen onu zorlayan desen ve renklere de giriyorum. Ama giyiyor, neyse ki bana çok güveniyor. Hatta alışverişini dahi ben yalnız yapıyorum.
Size göre uzun, mutlu ve huzurlu bir evliliğin sırrı nedir?
Reçber: Mutlu bir evlilik sağlam temelle başlamalı bence. Sevmek, aşık olarak ve çok geç kalmadan evlenmek önemli. Saygı olmazsa olmaz, sevgi zaten aile iseniz vardır mutlaka. Geri dönüşü olmayan virajlar almamak lazım. Yani yıkıcı sözler ve tavırlar olmamalı. Yapmasını istediğini sen de yapmalısın. Yapmasını istemediğini sen de yapmamalısın. Duyguların dahil olduğu her şey karşılıklı uzun vadeli olur. Hep tek taraf idare ederse tıkanır. Dürüstlük olmazsa olmazımız. Bu güveni getirir, güven saygıyı, saygı güçlü ve sarsılmaz birlikteliği...
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Sürekli göz önünde olup, özel hayatınızı kendinize saklayabilmek zor olmuyor mu?
Reçber: Zor olmuyor, çünkü biz ilk günden bu yana özel olanın bize kalması gerektiğine inandık ve bunu korumaya çalıştık. Evimiz, yuvamız, ailemiz bizim mabedimiz. Kapıdan girdiğimiz an her şey ve herkes arkada kalır. Öncelik her zaman çocuklarımızdır. Aileden özel, kıymetli, sadık, karşılıksız ne olabilir ki.
Hem yoğun tempo hem aile hayatı derken bir anne olarak gününüzü nasıl ayarlıyorsunuz?
Reçber: Yoğun tempoya alışığız ama kolay olmuyor tabii. Önceliğim her zaman çocuklarım ve ailem... Çocuklarımla kaliteli vakit geçirip üzerime düşeni yaptığım zaman kendimi iyi hissediyorum. Akşam onların okul dönüşü birlikte oluruz, film izleriz, dolaşırız, oyun oynarız. Onlar yattıktan sonra da eşimle birbirimize vakit ayırırız.
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Nasıl bir annesiniz? Arkadaş gibi mi yoksa biraz otoriterlik var mı?
Reçber: Çocuklarımla özellikle büyük kızımla arkadaş gibiyiz. Her şeyi paylaşırız, güleriz, dedikodu yaparız. Çok iyi iki dost ve sırdaşız. Kızım Tuana ergenlik çağında şu anda ama benden hiçbir şeyini gizlemez. Tüm bunların yanında onların kontrolü ve düzeni söz konusu olunca arkadaş, disiplinli bir anneye dönüşebiliyor. Ama tatlı tatlı... Çocuklar sınırlarını bilmek ister.
Sosyal medyada çok popülersiniz. Ters tepkilere maruz kalacağınızdan çekinmiyor musunuz?
Reçber: Sosyal medya tüm dünyayı ele geçirmiş durumda; çok enteresan, akıcı ve keyifli aslında. Ama çok kaptırmamak kaydıyla, aksi halde insanı asosyal de yapabilir. İnsanların kendilerini daha doğru ifade etmeleri adına güzel. Ama herkese açık ve legal olma hali de tehlikeli olabiliyor. Bunun sınırları olmalı. Klavyenin gücüyle haddini aşabilenler de var. Bunu bilinçli yapanlar da. Ben iyi anlamda ve doğru kullanmaya çalışıyorum. Güzel enerjiyle doğallıkla, elimden geldiğince diyalog kurarak yönetmeye çalışıyorum. Bu da karşı tarafa net yansıyor ve bunun geri dönüşü insanların sevgileriyle oluyor. Bu da en güzel tarafı.
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Paylaşmayı seviyorsunuz. Sosyal yardım projelerinde de aktif olarak yer alan bir isimsiniz...
Reçber: Sosyal sorumluluk projeleri, bizlerin köprü görevi yaptığı kurumlar. Sonucunda birilerinin bir şekilde mutlu olacağı bir projenin içinde olmaktan öte ne olabilir ki? Benim bağlı olduğum dernekler, 'Make a Wish' ve 'ÇABA', çocuklar için çalışan iki dernek. Çocuklar benim en hassas yerim. Doğru projeler ve organizasyonlarla ihtiyacı olan yerlere ulaşmak sonsuz mutluluk.
Peki, hem sosyal hayatınız hem de özel hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Zorlanıyor musunuz?
Reçber: İşte can alıcı soru. Az uyuyarak, yani geç yatıp, güne erken başlayarak dengeliyorum bunu. Kimi zaman benim adıma çok yorucu oluyor ama ben bu şekilde mutluyum. Sorumluluklarımı atlarsam, kendime zaman ayıramazsam, bir şeyler yapmaz, yeni şeyler öğrenmezsem de mutsuzum. Hepsi bir arada kolay olmuyor tabii. Her sabah mutlaka çocuklarımı okul öncesi görür, kahvaltılarında birlikte olur, okula ben yollarım. Akşamüzeri ödevlerine ben dahil olur, uyku saatlerine kadar birlikte olurum. Bunların dışındaki saatler işlerime, toplantılara, dostlarıma, sosyal hayatıma aittir. Beni tanıyan herkes çok iyi bilir, hafta sonları çocuklarıma, eşime aittir.
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Bir dönem futbol camiası ile ilgili kitap yazacağınız haberleri dikkat çekmişti, yazacak mısınız?
Reçber: Evet, istiyorum ama zamanı var. Yıllardır kendimce aldığım ufak ufak notlar vardı. Bir baktım kitap olur. Bunlar Rüştü ile benim yaşadıklarımız. Futbolun içindeki, futbol hayatı boyunca iyi, kötü, sevinçli, üzücü anlar, anılar. Bir ara saptırıldı konu ve futbol dünyasını yazacağımı söylediler. Evet, futbol dünyasının içinde bizim olduğumuz zamanlar, sahneler olacak. Eşimin çok uzun yıllar süren futbol hayatı, üstün başarıları, çok erken evlenmemiz, her şeyi benim de yakından izlemem, iyi bir izleyici olmam, edebiyatımın güçlü olması, bunun gibi etkenler kitap yazma fikrimde etkili oldu. Kararımın ardından birçok yayınevinden teklif geldi. Kitabın adı konusunda fikirler, öneriler aldım.
'Sadece stiliyle var olan biri değilim'

Modayla da ilgili projelerde yer aldınız. Yeni projeleriniz olacak mı?
Reçber: Yeni yayın dönemi için televizyon kanallarından teklifler var. Yaz dönemini, her yıl olduğu gibi çocuklarıma ayırdığım için çalışmak istemedim. Eylül itibari ile yeni projeleri değerlendireceğim. Bu yıl televizyon dışında yine modayla ilgili çok güzel projelerim var.