'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Koray IŞIK

YouTube'da bulunan yemek kanalıyla birbirinden lezzetli tarifleri izleyicilerine sunan genç aşçı İdil Tatari, mutfağını Şamdan Plus'a açtı.

Güleryüzlü ve pozitif enerjisi olan bir kadın İdil Tatari... 100 bini aşkın takipçisinin bulunduğu
YouTube'daki yemek kanalını açmadan önce pazarlama alanında çalışan, daha sonra da spikerlik tecrübesi yaşıyan İdil Hanım, şu an kendisinin de dediği gibi 'tek kişilik dev kadrolu bir video kanalı'nın sahibi. Hamile kalmayı fırsat bilerek hayalindeki asıl mesleği gerçekleştiren ve Mutfak Sanatları Akademisi'nde aşçılık eğitimi alan Tatari, takipçileriyle yeni lezzetler paylaşmaktan çok mutlu. YouTube'da kanal açma fikrini Türkiye'de ilk gerçekleştiren isimlerden olan İdil Hanım'la, birbirinden lezzetli yemekler yaptığı mutfağında bir araya geldik. Hem yaptığı lezzetli yemeklerin tadına baktık hem de keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

İdil Hanım önce sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İdil Tatari: Aslen Bursa'lıyım. Üniversite eğitimimi Boston'da, Babson College'da, girişimcilik ve pazarlama üzerine okudum. Mezun olduktan sonra iki sene New York'ta yaşadım ve dünyanın en büyük kozmetik şirketlerinden bir tanesi olan Coty'de çalıştım. 2009 senesinde Türkiye'ye
dönmeye karar verdim. Digiturk'te 'Content Acquisitions' departmanında başlayan kariyerime, sürpriz bir kararla LigTV'de spor spikerliği yaparak devam ettim. 2013'te eşimle bir bebeğimiz olacağını öğrenince LigTV'den ayrıldım. Bunu fırsat bilerek uzun süredir hayalini kurduğum aşçılık isteğimi gerçekleştirmeye karar verdim ve Mutfak Sanatları Akademisi'nde aşçılık eğitimi aldım. YouTube kanalımı 2014'ün aralık ayında açtım ve yaklaşık 10 aydır, minik bir stüdyoya çevirdiğim mutfağımdan yaptığım tarifleri, takipçilerimle paylaşıyorum. YouTube'da artık, videolarıma yorum bırakan, benimle tariflerini paylaşan, yaptığı tariflerimin resimlerini benimle paylaşan 100 bini aşkın abonem var, kocaman bir ailem oldu gibi hissediyorum (gülüyor)...

Mutfağa ilginiz nereden geliyor?

Tatari: Anneannem harika yemek yapardı. Küçüklüğüm mutfakta onu izleyerek, farklı lezzetleri, baharatları öğrenerek geçti. Ondan dolayı her zaman mutfağa çok ilgiliydim, ama daha çok tüketen taraftım. Üniversiteden mezun olup, iş hayatına başladıktan sonra mutfağa girip, kendim denemeler yapmaya başladım. Türkiye'ye döndükten ve özellikle evlendikten sonra bu ilgim iyice arttı. Aşçılık okumaya kesin karar vermem, eşimle balayındayken oldu. Balayında yemek turuna gitmek istedim ve San Sebastian'a gittik! Dünyanın en iyi restoranlarının olduğu harika bir gastronomi şehri, oradayken o kadar ilham aldım ki ilk fırsatta aşçılık okuluna gitmeye karar verdim. Hamilelik bana bu fırsatı yarattı...

'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

Spikerlik tecrübeniz var. Video kanalı açarken bunun artısı oldu mu?

Tatari: Olmaz olur mu? Ekran geçmişim sayesinde kamera önünde çok rahatım. Canlı yayında haber spikerliği yaptıktan sonra kendi mutfağınızda yayın yapmak çok doğal geliyor.


'Video kanalı', Türkiye'de yeni gelişen bir kavram. 'Video blog'una sahip olmak, tam olarak ne demek?

Tatari: Hakim olduğunuz bir konuyu ya da bir hobinizi internet üzerinden, takipçilerinizle paylaşıyorsunuz. Benim yaptığım gibi yemek tarifleri olabilir ya da stil önerileri olabilir. Bu bilgileri kullanarak kendinize özel içerik yaratıyorsunuz. İçeriğin yönetmeni de, sunucusu da, sesçisi de, montajcısı da, asistanı da sizsiniz. Tam tek kişilik dev kadro durumu yani. TV'de olduğu gibi hiç bir kısıtlamanız yok. İstediğiniz saatte çekip yayınlayabilirsiniz. Özgürce konuşabilirsiniz, istediğiniz markayı gösterebilirsiniz. Bu sayede yarattığınız içerik çok daha samimi ve doğal oluyor. Sizi takip edenler, sizi gerçekten tanıyabiliyorlar. Bir de tabii yayın akışı gibi bir durum olmadığı için isteyen istediği zaman izliyor.

'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

Yayın hazırlama süreci nasıl oluyor?

Tatari: Takipçilerimden gelen istekler ve kendi yapmak istediğim tariflerden oluşan dev bir listem var. O liste üzerinden haftalık programlar yapıyorum. Çok yaptığım bir yemek bile olsa, video çekmeden önce mutlaka deniyorum. Bu sürede paylaşmam gereken püf noktalarını belirliyorum.
Tabii bu arada haftada minimum üç kere mutfak alışverişine gitmek durumunda kalıyorum. En yakın arkadaşım manavım olabilir (gülüyor). Reçeteler oturunca, haftada 1 veya 2 gün mutfağa girip hepsini çekiyoruz. Daha sonra montaj yapıp, kanala yüklüyorum.


Hazırladığınız tariflerde nelere dikkat ediyorsunuz? Kendi yarattığınız tarifler de var mı?

Tatari: Pratik ve farklı olması benim için en önemli iki unsur. İstiyorum ki, insanlara külfet gibi gelmesin, mutfağa girip keyifle yapabilecekleri bir tarif olsun. Yerken de, yüzleri gülsün, ne kadar değişik oldu artık hep yapalım desinler. Eğer bir tarifi yaparken çok meşakkatli geliyorsa, mutlaka en pratik tekniğini bulup öyle paylaşıyorum. Kendi yarattığım tarifleri de paylaşıyorum tabii. Eğer istek gelen bir tarifse, onu da mutlaka birkaç kere deneyip, geliştirip öyle sunuyorum.

'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

Çalışma hayatınızın evde olması sizin için daha mı rahat oldu?

Tatari: Hem evet, hem hayır (gülüyor). Evet çünkü evdeyim, aklım oğlumda kalmıyor. Arkadaşlarımdan görüyorum, işten evi takip etmek gerçekten yorucu bir süreç. Ama aynı zamanda zor, çünkü tam konsantre olmuşken bir anda Ali geliyor, "Anne gel oynayalım" diyor, öyle olunca işim çok bölünüyor. Ama yine de evden çalışmayı tercih ederim.

'Tek kişilik dev kadrolu bir tv kanalım var'

Lezzetli yemekler yapabilmek bir şans olsa gerek. Eşiniz ve oğlunuz bu konu hakkında ne düşünüyor?

Tatari: Eşim, kanalı açtığımdan beri 9 kilo aldı, ondan düşünceleri biraz karışık. Ali, yemeğe çok ilgili bir çocuk. Zaten aşçılık okuluna giderken hamile olduğum için bence mutfağa, yemek kokusuna çok alışık. Daha çok küçük olduğu için mutfakta birlikte yemek yapamıyoruz ama 1-2 seneye onun da benimle mutfağa gireceğine inanıyorum.


Bu kadar güzel yemek yapıp fiziğinizi korumayı nasıl başarıyorsunuz?

Tatari: Çok koşuşturuyorum. Vakit buldukça spor yapmaya çalışıyorum. Bir de yaptığım yemeklerden küçük porsiyonlar halinde yemeyi kendime öğrettim. Yoksa işin içinden çıkamazdım (gülüyor).