Kendi şehirlerini anlattılar

Pelin Akat, Şebnem Dinçgör ve Nilüfer Jah ikinci adresleri olan şehirleri, bir turist rehberi tadında, kendi öneri ve deneyimlerini de katarak anlattı.

Kendi şehirlerini anlattılar

Pelin Akat - Atina

3400 yıllık tarihi ile dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Atina, Avrupa’nın en sıcak şehri. Bu yüzden, Atina’yı haziran, temmuz veya ağustos aylarında ziyaret etmeyi planlıyorsanız sıcak ve kuru havaya hazırlıklı olun. Bol bol koruyucu krem ve şapka şart. Şehrin sadece havası değil, insanları da sıcak. 8 ay kısa kollu ile dolaşıp rahatlıkla gezebilirsiniz. Atina ile havaalanı arasında gitmek için otobüse, metroya veya taksiye binebilirsiniz. Ayrıca önceden özel transfer rezervasyonu yaptırabilirsiniz. Uzak semtlere gitmezseniz şehirde hemen her şey yürüme mesafesinde. Şehir merkezinde kalırsanız ve çok yürümeyi dert etmezseniz otobüs, metro, taksi kullanmadan Atina’da hemen hemen her şeyi görebilirsiniz.

Yakın adalara gitmek için Atina’da üç farklı port var. Pire, Rafina ve Lavrion. Bu limanlardan yarım saat uzaklıkta olan birçok adaya geçiş yapabilirsiniz.


Şehirde zevkinize göre bir semt bulmanız da çok zor değil. Tarihi mekanları gezeyim, sonra da güzel bir balıkçı bulup oturayım derseniz, Plaka size göre. Bu civardaki en güzel taverna Lyra, modernize edilmiş Yunan yemekleri ve eğlenceli canlı müziği ile klasik bir Yunan gecesi yaşamanız için ideal. Plaka, Atina’da Akropolis’ten Syntagma Meydanı’na kadar uzanan bir mahalle. Burası alışveriş yapmak için Atina’daki en iyi yerlerden biri. Ermou Caddesi, popüler mağazaların sıralandığı trafiğe kapalı bir cadde. Bana göre daha küçük dükkanlar, sevimli butikler daha eski ve daha ilginç caddeler Akropolis’e daha yakın bölgede.


Anafiotika bölgesi, dar, fotojenik sokakları ve dükkanlarıyla Plaka’nın büyüleyici, eski bir bölümü. Akropolis’in gölgesinde uzanan Plaka, dünyanın sürekli yaşanılan en eski semtlerinden biri. Buradaki yan sokaklara dalın ve büyüleyici dar eski evleri görün, avluları keşfedin. İstanbul’un Nişantaşı, Atina’nın Kolonaki’si. Ben de yaşamak için Kolanaki’yi tercih ettim. Küçük butikler, kaliteli restoran ve kafeler hayatın tam içinde yaz kış çok keyifli. Yunanlılar geç yemek yiyor ve geç uyuyor. Yemeğe gitmek için ideal saat 21.30 - 22.00. Yazın hafta sonları bir nebze daha az kalabalık oluyor. Denize gitmeyi tercih ediyor genelde herkes. Bu arada seramik işleri, küçük tasarım dükkanları için Koukaki, en güzel kokteyl barlar için de Monastraki’ye gidebilirsiniz. Caz seversenız Jazz ın Jazz ve Half Note’da uğramayı unutmayın, güzel perfermonslar oluyor.


Psyrri (Psiri), Monastiraki’ye yakın, hafif salaş ama uzun süredir trend olan, her yaştan insanın gittiği güzel bir mahalle. Farklı zevklere hitap eden restoranlar, sevimli barlar, hareketli bir gece hayatı var. Akşam yemeği ve bir şeyler içmek için çok güzel bir bölge olan Kalimeres’te bir kahve alıp, tatlı yiyebilirsiniz. Geleneksel Yunan ve Akdeniz yemekleri yiyebileceğiniz, ve o an üzerinizde ne varsa gidebileceğiniz rahat bir çok restoran var. Avli, Lithos Tavern gibi restoranlardan beğendiğinize oturabilirisiniz, hepsi keyifli.


Gazi bölgesinde büyük gece kulüpleri var. Tüm Türklerin en çok sevdiği Antonis Remos, Nox Athens’de; Anna Vissi, Hotel Ermou’da; Argiros Konstantinos da Teatro Athens’de çıkıyor. Tüm buzukiler hemen he men gece yarısından sonra başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar devam ediyor. Yazın bu kulüplerin yazlıkları sahil şeridinde açılıyor ve yazın genelde ünlü sanatçılar Atina’nın çeşitli yerlerinde büyük konserler veriyor. Monastiraki Meydanı, Atina’nın en ha reketli, en kalabalık ve en büyük meydanı. Atina’nın kalbinde, Hadrian Kütüphane si, Antik Agora yakınında ve Akropolis’ten sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde. Bu meydanda bir Rum Ortodoks kilisesi, bir cami, bir metro istasyonu, Hadrianus Kütüphanesi’nin sütunları ve civarında birçok dükkan var. Meydandan biraz daha asağı yürüdüğünüzde benim her hafta sonu gittiğim antika pazarına ulaşacaksınız. Gerçekten harika şeyler bulabilirsiniz, özellikle cumartesi ya da pazar erken saatlerde giderseniz... Hemen yakınındaki Little Kook’u görmeyi unutmayın, hayal dünyasının gerçeğe dönüştüğü bir yer. Çok sayıda otelde ve restoranda, Akropolis’in muhteşem manzarasını sunan çatı restoranları, barlar ve hatta yüzme havuzları var. St George Hotel , Capital Athens Hotel, Electra Hotel, 360 Hotel bunlardan sadece bazıları. Athens Gate Hotel’in çatı katındaki restoranından ya da Privelege Reastaurant and Club’dan Atina’nın 360 derece manzarasını seyredebilirsiniz. Hotel Grande Bretagne, Syntagma Meydanı ve Akropolis manzaralı bir çatı restoranına ve barına sahip, benim çok sevdiğim, keyif aldığım ve misafirlerimi ağırladığım yer burası. Çalışanları güleryüzlüdür, ambiyansı nezih ve keyiflidir. Ayrıca favori teraslarımdan bir diğeri de Ermou 18. Kahvaltıdan başlayıp geceye devam eden şahane bir yer. Mekanda güneşi batırmak ise harika. Hemen her semtin meydanında küçük tatlı butikler var. Bazı özel butiklerde farklı markaların ürünlerini bulabilirsiniz. Şehir merkezinde alışveriş yapabileceğiniz bir sürü yer var. Attica mağazası tüm markaları içinde bulduran büyük bir mağaza. Attica’nın etrafındaki caddelerde dünyaca ünlü tüm büyük markların mağazaları var. Büyük lüks otel isterseniz Grand Bretagne ve Capital Athens, St George gibi otelleri öneririm. Küçük otel tercih ederseniz Kolanaki’de Periscope Otel, Coco Mat, Ermou üzerinde Electra Otel, 360 Otel gibi birçok uygun fiyatlı otellerde de kalabilirsiniz. Zincir otellerin yanı sıra deniz kıyısında lüks otel isterseniz Four Seasons Astir muhteşem. Çok güzel, makul fiyatlı birçok otel de var deniz kıyısında. Kahvaltı için vazgeçilmezim Queen bee... Kolonaki’deki Barbounaki balıkçısına mutlaka uğranmalı. İtalyan için Brunello , Codice Blu, Cappana favorilerim. Kolonaki’de Zurbaran, Malconıs, Ratka, geceye devam eden eğlencesi için Forte, brasserie olarak Athenee Lykovrisi, Michel, Asya lezzetleri için Woo Woo, Drakoulıs Restaurant... Şehirde en keyifli ve kaliteli yemek yiyebileceğiniz bir başka restoran da Vezene. Yemekleri cok lezzetli. Balthazar, yaz kış çok keyifi, özel villa ve bahçesinde şahane mizik de oluyor. Burada hem Yunan hem dünya mutfağı hem de sushi yiyebilirsiniz. Botrini’s inanılmaz keyifli, muhteşem yemekleri olan Michelin yıldızlı bir restoran. Ithaki balıkçısı, Mikrolimani’deki ve Voulagmeni’deki Papaioannou en sevdiğım balıkçı. Yine Voulagmeni’de Akti Restaurant, Beef Bar Athens ve Nobu Athens lezzetleri ve ortamı ile çok keyifli. Kifissia bölgesindeki Cash ve Pyshıco bölgesindeki Albion da gayet güzel oluyor. Hem kulüp hem restoran olarak hizmet veren Island ise Atina’da ada hissini yaşatıyor.


Hemen hemen tüm beachlerde akşamüstü eğlencesi var. Özellikle hafta sonları benim severek gittiğim Krabo ve Dot Beach’e mutlaka gitmenizi öneririm. Atina’daki plajlara, şehir merkezinden kolayca erişebilirsiniz. Maksimum 30 dakika içinde harika bir denizde yüzebilirsiniz. Atina, herhangi bir Avrupa başkentinin en uzun kıyı şeridine sahip ve plajları, su kalitesi ve temizliğindeki yüksek standartları nedeniyle sürekli olarak mavi bayrak ile ödüllendiriliyor. Plajların çoğuna giriş ücretsiz ancak genellikle şezlong ve şemsiye kullanımı için ücret alınıyor. Tabii mecbur değilsiniz ve herkes plajın keyfini çıkarabilir. Sadece havlunuzu unutmayın. Ben hizmet veren plajlara gitmeyi tercih ediyorum. Bu plajların girişi 20-50 euro arasında değişiyor. En güzel beach’ler Astir, Dot ve Krabo bana göre. Sahil şeridinde her bütçeye uygun plaj var tabii.


Atina tarih anlamında da anlatmakla bitmeyecek eserlere sahip. Syntagma Meydanı’nda bulunan Parlamento Binası önünde askerler, tradisyonel kıyafetleri ile nöbet tutuyor. Her saat başı olan nöbet değişimleri izlenmeli. Ama özellikle pazar saat 11.00’de yapılan tören en görkemlisi.


Atina’nın merkezinden yükselen Akropolis, üzerinde Parthenon ve birçok tarihi eserin bulunduğu muhteşem bir yapı. Burası antik, ikonik Yunanistan, filozofların evreni sorguladığı, demokrasinin ve ifade özgürlüğünün doğduğu ve tanrıları onurlandırmak için tapınakların inşa edildiği yer. Akropolis, Atina’da ziyaret edilecek en popüler yer, bu nedenle özellikle öğle saatleri çok kalabalık oluyor. En iyi zaman açılış saati ve kapanıştan önceki son iki saat. Tapınağın eteklerinde kurulan Akropolis Müzesi, Akropolis ve çevresindeki yamaçlarda bulunan eserlerin sergilendiği bir arkeoloji müzesi. Parthenon, Temple of Athena Nike, the Erechtheion, Theater of Dionysus’u mutlaka görmelisiniz. Akropolis’in hemen yanında The Odeon of Herodes Atticus ise muhteşem bir konser mekanı aynı zamanda. Burada mutlaka bir konser izlemenizi öneririm. Konserler akşam oluyor fakat, oturma yerleri mermer olduğu için taşlar ısınıyor, hafif kıyafetler daha iyi olacaktır. Antik Agora, Akropolis’in yakınında bulunan bir arkeolojik sit alanı, tarih boyunca bu alan, pazar yeri, toplanma yeri ve yerleşim yeri olarak kullanılmış. Alanın içindeki Hephaestus Tapınağı, en iyi korunmuş Yunan tapınaklarından biri. MÖ 5. yüzyılda ateşin, metal işlemenin ve zanaatkarlığın koruyucu tanrısı tanrı Hephaestus’u onurlandırmak için inşa edilen yerde güneşi batırmak da çok keyifli. Onlarca ağacın arasında olduğunuz için kuş sesleriyle birlikte tarihi mekanda vakit geçirmenizi şiddetle tavsiye ederim.


Panathenaic Stadyumu, MÖ 330 yılına kadar uzanıyor. MS 144 yılında Herodes Atticus tarafından mermerden yeniden inşa edilmiş. 1896 yılında ilk modern olimpiyatların açılış ve kapanış törenlerine ev sahipliği yapmış çok güzel bir stadium, Hadrian’ın kütüphanesi, Zeus Tapınağı, National Garden, Temple of Poseidon, Çağdaş Sanat Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Benaki Müzesi, Lycabettus Tepesi, Stavros Nıarchos merkezi ve daha pek çok görülebilecek yer var.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.