YAZI ŞERİF ERCAN
Ruhunu ve dokusunu bozmadan günümüze kadar gelebilen Bozcaada, yazın çok kalabalık olsa da eylül ve ekim aylarında sakin ve huzurlu bir tatil imkanı sunuyor. Tertemiz denizi, tarihi dokusu, üzüm bağları ve balık restoranlarıyla mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan adanın tarihi, M.Ö 2000 yıllarına kadar uzanıyor. Çanakkale'ye bağlı bir ilçe olan Bozcaada'nın 3 bin civarında nüfusu var.
Çanakkale'nin Geyikli ilçesinden açığında olan adaya feribotla ulaşılıyor. Yarım saatlik feribot yolculuğundan sonra varılan adada ilk göze çarpan görkemli kale. Yerleşim, liman ve çevresinde yoğunlaşmış durumda. Limandan çıkıp birkaç adım ilerledikten sonra Rumlardan kalma iki katlı taş evler ve dar sokaklarla karşılaşıyorsunuz. Adanın tarihi dokusu ve eski evleri çok iyi korunmuş. Sokak aralarında gezerken cam kenarları ve kapı önleri çiçeklerle bezenmiş bakımlı tarihi evlerden gözünüzü alamıyorsunuz. Evlerin yanı sıra yine en az 100 yıllık binalardaki oteller, pansiyonlar, şarap butikleri, şarap fabrikaları görülmeye değer. Biraz detaya girersek, orijinal mimarisi korunan evleriyle Rum ve Türk mahallelerini, Ayazma Manastırı'nı, Bozcaada Kalesi'ni, Polente Feneri'ni gezebilirsiniz. Polente Feneri'ni gün batımında ziyaret ederek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bozcaada Müzesi, Meryem Ana Kilisesi, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Bozcaada Alaybey Camii, Bozcaada Köprülü Hamamı ise adanın tarihi ve kültürü hakkında bilgi edinmek için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler. Özellikle 130 yıllık binada hizmet veren Bozcaada Müzesi'ni mutlaka gezin. Burada Bozcaada ile ilgili birçok eser sergileniyor.
Şimdi biraz merkezin dışına çıkalım. Şansınız varsa ve yeterince güneşli bir gündeyseniz denize girmek için çok güzel koylar olduğunu unutmayın. Adanın en ünlü ve en güzel plajı Ayazma Plajı. Sığ suyu ve ince kumuyla ünlü bu plajın yanı sıra Habbele Koyu'na da gidebilirsiniz. Bu koy da çok güzel ve burada da adanın öne çıkan plajlarından biri var.
Eğer Habbele Koyu'na giderseniz, koydan çıktıktan sonra sola dönün, Batı Feneri'ne doğru devam edip, ormanın içinden geçtikten sonra sizi rüzgar gülleri karşılayacak. Türkiye'nin üçüncü rüzgar enerjisi santrali olan Bozcaada Rüzgar Enerji Santrali (BORES) çok etkileyici bir yer. Batı Feneri'nin yanından başlayıp yan yana sıralanan 17 rüzgar gülü bulunuyor.
Adanın en yüksek noktası olan Göztepe ise, dört tarafı kuşbakışı görebileceğiniz etkileyici bir manzaraya sahip. Özellikle güneş batarken, bir ada üzerinde olduğunuzu hissedeceğiniz bu en güzel noktada mutlaka vakit geçirmelisiniz...
Adada dört şarap fabrikası var. Adanın üç eski şarapçısının fabrikaları merkezde, yeni olan ise Tuz Burun Mevkii'nde. İlgi ve merakı olanlara fabrikalar gezdiriliyor. Birçok adada olduğu gibi Bozcaada da liman çevresi balık restoranlarıyla dolu. Deniz ürünlerinin en tazesi, mezelerin en lezzetlisini buradaki restoranlarda yiyebilirsiniz. Konaklamak için adanın merkezinde yer alan butik otel veya pansiyonları tercih etmenizi öneririm.
RUM MAHALLESİ DAHA RENKLİ
Kalenin çevresini oluşturan Bozcaada merkezi; Rum Mahallesi olarak bilinen Cumhuriyet Mahallesi'nden ve Türk Mahallesi olarak bilinen Alaybey Mahallesi'nden oluşuyor. Rum Mahallesi'nde birbiriyle paralel, meydanı olmayan sokaklar bulunurken, Türk Mahallesi'nde ise düzensiz ve meydanlara çıkan sokaklar yer alıyor. Bozcaada rengarenk sokaklarında görülen bu farklılık evlerde de dikkat çekiyor. Rum Mahallesi'nde daha çok beyaz renkte, söveli kapı ve pencereleri olan maksimum iki katlı evler bulunuyor. Türk Mahallesi'nde ise farklı renklerde, ahşap ağırlıklı, cumbalı evler yer alıyor. Rum Mahallesi, sanatsal öğelerle süslü duvarları ile görsel bir şölen sunuyor.
