
'Başka şube açmayacağız'

'Başka şube açmayacağız'

Fenerbahçe'deki Le Torte Atölye, lezzetli pastaları ve workshop'larıyla adından sıkça söz ettiriyor. Le Torte Atölye'nin kuruluş hikayesi ilginç. İşletme fakültesi mezunu Gamze Yener, oğlu için bir gün tiramisu yapmaya kalkmış ama başaramamış. Bunun üzerine hırs etmiş ve pasta eğitimi almış. Pastaları çevresi tarafından çok sevilince de Le Torte Atölye adlı butik pastaneyi açmış. Pastacılıkla yetinmeyen Gamze Hanım, bildiklerini öğretmeye başlamış. Şimdi hem pastaları hem workshop'ları herkesin dilinde. Gamze Yener ile Le Torte Atölye'yi ve başarısının sırrını konuştuk.
'Başka şube açmayacağız'

Önce sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Gamze Yener: 1967'de İstanbul'da doğdum. İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme mezunuyum. Eskiden tatlılar, pastalar konusunda iddialı değildim. Bir gün oğlum için tiramisu yapmayı denedim. Çok başarılı bir tatlı olduğunu söyleyemem. Bunun üzerine oğlumun bütün ev hanımlarının yapabildiği bir tatlıyı yapamamamı söylemesi benim için tüm hayatımı değiştirecek olan başlangıca açılan kapı oldu. Her gün tatlı denemeleri yapmaya başladım. Bir süre sonra bu işte başarılı olmaya başlamıştım. Yaptığım tatlılar herkes tarafından beğeniliyordu. Bu gelişimimi eğitim ile taçlandırmak istedim ve bu kararı aldığım sıralarda EKS Mutfak Akademisi ile tanıştım. Profesyonel pasta ve ekmekçilik eğitimi aldım. Ardından Barselona'ya giderek pasta süsleme teknikleri eğitimi aldım. Bir sene süren gelişime yönelik çalışmaların ardından EKS Mutfak'taki şefim Elif Erbaş ve benimle aynı eğitimi alan kardeşim Ebru Çömelek ile insanların hikayelerinden, paylaşmayı istedikleri mutluluklarından ilham alarak pasta yapma isteği ile 2013 yılında Le Torte Atölye'yi kurduk.
Le Torte Atölye'de hangi lezzetlerin eğitimleri veriliyor?
Yener: Kek dekorasyonu, pasta süsleme, kurabiye süsleme eğitimlerinin yanı sıra iki günlük temel pastacılık eğitimi veriyoruz. Evde de yapabileceğiniz tarzda temel pasta eğitimi, tatlı tuzlu pastacılığa ve ekmekçiliğe dayalı, aklınızdan ne geçiyorsa hepsinin eğitimini veriyoruz. Eğitimlerimiz genelde 4-6 saat aralıklarında oluyor. Tek gün çoğu katılımcı için yeterli oluyor, ancak evlerinde bolca pratik yapmalarını öneriyoruz. Bireysel katılımcılar olduğu gibi arkadaş çevresinden oluşturdukları gruplarla veya kurumsal firmalarda çalışanların oluşturdukları gruplardan sıkça workshop'larımıza katılımlar oluyor. Workshop'lar çok eğlenceli olduğu için bireysel katılımcılar eğitimler sırasında arkadaş grupları oluşturarak diğer eğitimlere grup halinde katıldıkları oluyor.
Özel tasarım pasta, kurabiye ve makaronlara ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Yener: Aslında her şey biraz görsellik olmaya başladı. Hayat çok hızlı akıp gidiyor ama insanlar o görselliğin güzelliklerini hala kaçırmıyor. Evin güzeli, arabanın güzeli, elbisenin güzeli derken insanın hayattan güzellik beklentisi çok fazla; dolayısıyla çok normal karşılıyorum. Bizim işimizde ise görsellik bazen bir çocuğun sevinci, bazen sevgilinin romantik sürprizi oluyor. Çocuklarımızın doğum gününü kutlarken onların o beğendikleri çizgi film kahramanlarını yaratılmış olarak önlerine getirdiğimizde gördükleri karşısında o çocukların duydukları sevinci ve heyecanı anlatamam. Sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de aynı şey geçerli. Sizin sevdiğiniz şeylerden bir parçadan tasarlanmış özel bir lezzet, insanların bunun karşısında duyduğu mutluluğu çok seviyoruz.
Özel günler için özel talepler var mı?
Yener: Özel dönemlerde çok özel talepler ile karşılaşıyoruz. Kadın gruplardan yılbaşı yaklaşırken çok çılgın istekler geliyor. Özel günlerde erkeklerden ise daha çok eşleri veya sevgilileri için aslında bir erkekten beklenmeyecek incelikte ve zariflikte romantik istekler ile karşılaşıyoruz. Hatta erkeklerden gelen istekler üzerine bazen eşi veya sevgilisi adına biz de çok mutlu oluyoruz. Ve verdikleri siparişlerin de üzerine titriyorlar. Sürekli telefon açıp nasıl gidiyor diye soruyorlar, fotoğraflar ve videolar istiyorlar.
Butik pastacılık, son zamanlarda çok arttı, sizin farkınız nedir?
Yener: İstediğiniz kadar malzemeniz olsun, istediğiniz kadar eğitime girin çıkın, istediğiniz kadar çalışın, yetenek olmadığı zaman bazen bunların hiçbir anlamı olmuyor. Bizim farkımız; bu işteki yeteneğimiz ve bu işte görselliğin ve lezzetin paralelliği için verdiğimiz emek. Katlı pastalarda konsept gereği çok katı ve sert ganaj kullanılır. Ama biz bunu tercih etmiyoruz. Bizim geri dönüşlerimiz, "Pasta muhteşem görünüyordu ve lezzeti de bir o kadar harikaydı" şeklinde oluyor. Katlı pasta yapıyorum diye ben onlara taş gibi pandispanya, çok sert bir ganaj yedirmek zorunda değilim, mutfağımızdan bugüne kadar hiç böyle bir ürün çıkmadı.
'Başka şube açmayacağız'

Le Torte Atölye'yi tercih edenler arasında ünlüler de var mı?
Yener: Sedef Avcı, Berna Laçin, Tuba Büyüküstün, İlker Ayrık, Esra Akkaya ilk aklıma gelenler... Örneğin Tuba Büyüküstün şeker kaplamasını tercih etmediğini belirtmişti. Biz de profiterol kulesi şeklinde bir pasta yapmıştık. Müşterilerimizin özel isteklerini ve beğenilerini de dikkate alarak çözümler üretiyoruz.
Son olarak gelecek planlarınızı öğrenebilir miyiz?
Yener: Her marka gibi elbette büyümek, daha fazla insanın mutluluğunu paylaşmak istiyoruz. Ancak hiçbir zaman otomasyon çalışan bir marka olmayacağız. Dükkanımız, mutfağımız, ekibimiz büyüyebilir ama butik yapımızı hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Biz insanların isteklerini ve mutluluklarını paylaştığımız için başarılıyız. Şubeleşerek veya otomasyona geçerek bu bağı kaybetmeyeceğiz. Butik kimliğimizi kaybetmeden, yavaş yavaş büyümek istiyoruz.