
'Sadece çocuklar için podyuma çıkarım'

'Sadece çocuklar için podyuma çıkarım'

Röportaj:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Cengiz DİKBAŞ
Pınar Tezcan Özcapkın 1996 yılında Türkiye Güzeli seçildikten sonra uzun süre podyumların aranılan mankenlerinden biri olarak çalıştı. Farklı fiziği, yeşil gözleri ve dalgalı saçları yapımcıların da ilgisini çekmişti. Mankenliğin yanı sıra bir süre televizyon dizilerinde başrol oynadı ama asıl istediği ve hayalini kurduğu şey güzel bir yuva ve aile hayatıydı. 2009 yılında işadamı Kerem Özçapkın ile evlenerek hayalini gerçekleştirdi. Sevgi, aşk ve saygı üzerine kurdukları evlilikleri iki güzel kız çocuğuyla taçlandı. Podyuma veda eden ve kendini çocuklarına adayan Pınar Tezcan Özçapkın, en son Mango defilesinde ev sahibi olarak karşımıza çıktı. Cemiyet ve iş hayatının seçkin isimlerinin konuk olduğu davetten aldığı ücreti ÇABA Derneği'ne aktaracağını söyleyen Özçapkın ile Swissotel'de Mango kıyafetleriyle özel bir çekim yaptık. İstanbul ve Boğaz'ın eşsiz manzarası karşısında kahvemizi içip sohbet ettiğmiz Pınar Tezcan Özcapkın, özel hayatını ve son derece heyecanlı olduğunu söylediği yeni projesini anlattı.
'Sadece çocuklar için podyuma çıkarım'

Cemiyet hayatından son günlerde bazı özel davetlere ev sahipliği yapan seçkin isimlere rastlıyoruz. Siz de destekliyorsunuz bunu değil mi?
Pınar Tezcan Özçapkın: Çok güzel organizasyonlar yapılıyor. Genelde sosyal sorumluluk projeleri için bir araya geliniyor ve bu davetlere katılan herkes destek olmaya çalışıyor. Popüler insanların desteği olduğu zaman daha çok kitleye ulaşıldığını düşünüyorum. Ben de elimden geldiğince hepsine katılmaya çalışıyorum.
Mango ile bir araya gelme hikayenizi öğrenebilir miyiz?
Özçapkın: Mango defilelerinde her sene bir 'celebrity' ev sahipliği yapıyor ve bunun karşılığında aldığı parayı bir derneğe bağışlıyor. Mango bu yıl beni seçti. Bu beni çok mutlu etti ve heyecanlandırdı. Aile hayatımın, yaşam tarzımın ve modellikten geliyor olmamın ve yardım projelerinde her zaman gönüllü olmamın beni tercih etmelerinde etkili olduğunu söylediler. İnanın çok umutlandım, elimden geleni yapacağım.
Mango defilesine ev sahipliği yaptınız ve etkinlik karşılığı da ÇABA Derneği'ne bağışta bulunacağınızı açıkladınız. Neden acaba ÇABA Derneği'ni tercih ettiniz?
Özçapkın: Doğru, ÇABA Derneği'ne bağışta bulunacağım. ÇABA Derneği yakından tanıdığım bir dernek. Projelerini en kısa zamanda hayata geçiren bir dernek ve projelerin geri dönüşü çok etkin oluyor. Sürekli olarak okuttukları çocuklar var. Çocuklar için okul yaptırıyorlar. Son projeleri şöyle, deprem zamanında kurulan barakalar elden geçirilecek. Rehabilite edilmiş, okul çağına gelmiş sokak çocukları için o barakaları yıkıp 60 hanelik bir tesis yapıyorlar. Bu kadar güzel bir projenin parçası olmak beni mutlu ediyor.
Aile hayatınızı her şeyin üstünde tuttuğunuzu duyuyorum her zaman, aileniz ne ifade ediyor sizin için?
Özçapkın: Benim için en önemli kavram aile. Ben de böyle bir ailede büyüdüm. Kızlarım okuldan gelmeden mutlaka evde olurum ve onları ben karşılarım. Mutlaka ailece yemek yeriz. Bence aile demek mutluluk, güven, huzur demek.
Aile kurmak iş ve sosyal hayatınızı etkilemiş miydi? İçinizde ukde kalan bir şeyler var mı?
Özçapkın: 17 yaşında çalışmaya başladım ve 32 yaşıma kadar yoğun bir şekilde çalıştım. Her zaman en kaliteli işlerde yer aldım. Sonra evlendim ve arka arkaya kızlarım dünyaya geldi. Benim için iş anlamında dinlenme ve yenilenme oldu. İçimde bir ukde kalmadı ama kızlar büyüyor ve daha farklı işler yapmayı planlıyorum.
Kızlarınız size benziyor mu, seçecekleri meslekler konusunda ipuçları belirmeye başladı mı? Özel yetenekleri ve ilgileri var mı?
Özçapkın: Üç yaşındaki küçük kızım Duru bana, beş yaşındaki büyük kızım Derin babasına benziyor ama vücut yapıları aynı ben. İkisi de uzun ve ince. Eğitim çok önemli benim için Eğitimlerini tamamladıktan sonra istedikleri mesleği seçebilirler. Yeter ki mutlu oldukları işi yapsınlar. İkisi de jimnastikte çok başarılı.
'Sadece çocuklar için podyuma çıkarım'

Sizce evlilikle başarının anahtarı nedir?
Özçapkın: Bence evlilikte arkadaşlık gerçekten çok önemli. Evet biz çok güzel bir denge kurduk. Hem sevgili hem arkadaş hem karı-koca olduk. Evlilikte beraber bir şeylerden keyif almak çok önemli. Çocukların dışında kendimize de zaman ayırıyoruz.
Çocuklarınızı yetiştirirken en çok nerede zorlandınız? Gelecekleri için kaygılarınız var mı?
Özçapkın: Daha çok küçükler. Her gün yeni bir şey öğrenerek geliyorlar, algıları çok kuvvetli. Beni her gün şaşırtıyorlar. Bizim en önem verdiğimiz şey dürüstlük ve saygı. Çok şükür bunu başardık sanırım. Onlara her zaman ihtiyaca muhtaç olan insanları anlatıyorum. Yardım etmenin öneminden bahsediyorum. Evet henüz bazı şeyleri anlamak için küçük olabilirler ama ben küçük de olsalar anladıklarını düşünüyorum.
Bir gününüz nasıl geçer?
Özçapkın: Genelde evde vakit geçirmeyi seviyorum. Yemek yapmayı çok seviyorum. Bana çok iyi geliyor, bu yüzden sürekli marketteyim. Bir programım varsa oraya gidiyorum. Bu aralar sürekli projemle ilgili çalışıyorum. heyecan içindeyim.
Projenizi merak ettim doğrusu...
Özçapkın: Kısa bir süre sonra açıklayacağım. Şimdilik işin büyüsünü ve sürprizi bozmak istemiyorum.
Çalışma hayatına, podyuma geri mi döneceksiniz yoksa?
Özçapkın: Tekrar çalışmayı düşünüyorum ama farklı alanlarda. Hatta yepyeni bir projenin hazırlık dönemi tamamlandı bahsettiğim gibi. Çok yakında tanıtımını yapacağım. Ben de çok heyecanlıyım, ilk işim olacak. İnşallah iyi olur her şey.
Ufak bir ipucu alsak okuyucularımız için?
Özçapkın: Kadınların çok sevdiği ve vazgeçemediği bir ürünle alakalı bir işe atıldım, her şey sürpriz.
Giyim stiliniz nedir? Moda dünyasının içinden geliyorsunuz, seçim yapmanız daha mı kolay oluyor alışveriş yaparken zorlanır mısınız?
Özçapkın: Moda dünyasından gelmem giyim tarzıma yansıyor. Kendimi içinde iyi hissettiğim her şey benim tarzım. Casual ve rock tarzı seviyorum. Deri ceket, beyaz tişört ve spor ayakkabı vazgeçilmezim.
Sezon trendlerini ve modayı körü körüne takip ediyor musunuz?
Özçapkın: Hayır, ben kendi trendlerimi kendim yaratıyorum. Markaları genelde karıştırarak kombinliyorum. Dolayısıyla 'haute couture' bir parçayı spor bir parçayla kombinleyebiliyorum. Daha güzel oluyor böylece.
'Sadece çocuklar için podyuma çıkarım'

Hiç tasarımcı olmayı düşündünüz mü? Öyle bir yeteneğiniz var gibi...
Özçapkın: Evet düşündüm hatta çok yakında böyle bir proje ile de karşınıza çıkacağım.
İşte aldım ipucunu sizden. Podyuma veda ettiniz mi, sizi yeniden podyumda görme ihtimalimiz var mı?
Özçapkın: Evet, podyumlara veda ettim diyebilirim. Sadece sosyal sorumluluk kapsamında bir proje olursa seve seve podyumda yer alabilirim. Zira fırsat eşitsizliği yaşayan çok fazla çocuk var. Özellikle anne olduktan sonra hayata bakış açınız değişiyor ve istiyorsunuz ki tüm çocuklar kendi çocuklarınız gibi iyi ve sağlıklı ortamlarda yaşasınlar. Bunları kendi çocuklarıma hayatta her zaman sahip olduklarının kıymetini bilmeleri gerektiğini anlatıyorum. Dolayısıyla özellikle çocuklarla ilgili dernek ve vakıfların projelerine destek vermeye gayret ediyorum.
Defilede ev sahipliğini yaptığınız Mango'nun yeni sezon koleksiyonunu nasıl buldunuz?
Özçapkın: Her zamanki gibi casual ve rahat genç ve dinamik buldum. Renkler çok beni yansıtıyor. Bu sezon tam benim gardırobuma uygun bir tarz sunuyor Mango.
Formunuzu nasıl koruyorsunuz, sporla aranız nasıl?
Özçapkın: Ben çok şanslı bir kadınım genetik olarak. Bazen iki çocuğum olduğuna inanmıyorlar. Genel olarak sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Bu artık yaşam biçimim haline geldi. Ama canım ne çekerse yerim. Hiç bir kısıtlamam yok. Hatta en sevdiğim sürekli yediğim şeydir bitter çikolata. Bunun yanında sürekli sebze yerim ve bol su içerim. Yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Yoga bana huzur veriyor.