Annenizle ilişkiniz hayatınızı nasıl etkiliyor?

Annemiz, bizi bu dünyaya getiren, en kutsal varlığımız... Annemizle aramızdaki bağ tabii ki sadece fiziksel veya genetik değil, ruhsal ve duygusal bağımız da sonsuza dek sürüyor. Bu 'Anneler Günü'de annenizle olan ilişkinizde sorunlar varsa düzeltmek veya

Annenizle ilişkiniz hayatınızı nasıl etkiliyor?

Hazırlayan: Aysun Orhan

Bilinçli olarak hatırlamasak da daha doğmadan başlıyor annemizle olan ilişkimiz… Onun hissettiklerini hissediyor ve içselleştiriyoruz. Dünyaya geldiğimizde, kucağına verildiğimiz andan itibaren bir daha asla vazgeçemeyeceğimiz bir bağ kuruluyor aramızda. Bu bağ sadece beslenme değil, güven ve rahatlık aynı zamanda. O yüzden yaşımız kaç olursa olsun, ne zaman başımız sıkışsa anne sıcaklığını arıyoruz hep…

Annemizle olan ilişkimiz hem kendimizle ilgili yargılarımızı hem de çevremizle kurduğumuz ilişkilerimizi etkiliyor. Bebeklikten 7 yaşına kadar olan dönemde yaşadıklarımız, hissettiklerimiz bilinçaltımıza kayıt ediliyor. Anne-babamızdan alamadığımız sevgi ve ilgi, yaşamdan genel olarak "alma-verme" dengesizliği yaşamamıza sebep oluyor.

Anne ile çocuk arasındaki bağ üzerine yapılan birçok araştırma var. Bilim insanı Torsten Klengel yaptığı araştırmalarda, çocuklukta geçirilen travmaların DNA'da kalıcı epigenetik izler bıraktığı görüşüne varmış, o yüzden çocuğun günde kaç kez kucaklandığı bile çok önemli. McGill Üniversitesi'nde Mosche Szyf liderliğinde yapılan bir başka çalışma ise; anne farelerin yavrularına yaptıkları bakımın ve onları sevgiyle yalamalarının, yavrunun gelecekteki hayatını ve epigenetik izlerini doğrudan etkilediğini ortaya koyuyor. Psikolog Harry Harlow'un maymunlar üzerinde gerçekleştirdiği araştırmalar da sevgi ve yakın temasın önemini gösteriyor. Harlow, bebek maymunları 'süt veren telden yapılma anneyle' ve 'süt vermeyen ama yumuşak kumaşlarla kaplı anneyle' bir odaya koymuş. Küçük maymunlar, metalden yapılma 'vekil anneye' sadece acıktıklarında yaklaşmışlar ve karınlarını doyurur doyurmaz da kumaştan yapılma 'vekil annenin' yanına giderek tüm zamanlarını onunla geçirmişler. Bu deneyle anlıyoruz ki duygusal bağın oluşabilmesi için açlık ve susuzluk dürtüsünün tatmin edilmesi yeterli değil. Bu bağ (sevgi) ancak anne ve bebeğin yakın bedensel temas kurmasıyla sağlanabiliyor. Harlow, sevginin ve bağlanmanın tat alma ile değil, dokunma ile ilgili olduğunu vurguluyor.

HAYATA BAKIŞIMIZI ANNEMİZ BELİRLİYOR

Annemiz hayata nasıl bakıyorsa biz de öyle bakıyoruz aslında… Annemizle olan ilişkimiz, aşk hayatımızdan kariyerimize ve hatta sağlığımıza kadar birçok alanı biz farkında olmasak da etkiliyor. Örneğin; iş yerinde sizi çok sinirlendiren arkadaşınıza duyduğunuz bu öfkenin kaynağı aslında annenize duyduğunuz öfke olabiliyor. Tıpkı 40 yaşında, eğitimli ve kariyerli bir kadın olan Leyla Y.'de olduğu gibi. Leyla Hanım ile yaptığımız, bir zihin tekniği olan ARTT (Awakening, Rising, Transforming Technique) seansı, annelerimizin bizi nasıl etkilediğine iyi bir örnek. "Çok şanssızım, hayatta benim başıma asla iyi bir şey gelmez" diyen ve kendini çok mutsuz hisseden Leyla Hanım ile seanslar sırasında hissettiği yoğun öfke, umutsuzluk ve kıskançlık duygularını boşalttık. "Güzel şeyler hep başkalarının başına gelir, bu durum asla düzelmez" düşüncesinin ve yoğun karamsarlığının kaynağını bulduk. Onu sorularımla yönlendirdiğimde direkt annesiyle olan anıları geldi gözünün önüne. Küçüklüğünden beri ne zaman "Anne bak bunu yaptım" diye sevinçle yanına gitse, annesi onu tersler, küçümser, hatta başkalarını örnek gösterirmiş. Bu onda öylesine yerleşmiş ki, seans sırasında annesinin hayata bu hep olumsuz yönden bakışının kendisine geçtiğini fark ettiğinde çok şaşırdı. Başına ne gelirse gelsin hep başkaları daha iyiydi, yetersizlik ve kıskançlık hissediyordu. Bu da onu hayata ve diğer insanlara karşı öfke ve isyanla dolduruyordu. Seanslardan sonra bu zihin yapısı değişti ve "Benim başıma da güzel şeyler gelir" duygusuyla birlikte iyimserlik ve umut doldu içine.

Bazen de annemizin bir sözü bile bizi sinirlendirebiliyor. Bir başka danışanım Melis Z. annesiyle hiç anlaşamadığından şikayet ediyordu, annesi ondan en ufak bir şey rica etse bile bu onu kızdırıyordu. Seanslar sırasında aslında annesini, başka bir erkekle evlendiği için suçladığını fark etti. Onu yargılıyor ve anlamıyordu. Bu duyguların enerjisini ondan ARTT zihin egzersizleriyle boşalttık ve annesini anlamak, olduğu gibi kabul etmek duyguları geldi. O günden beri sağlıklı bir ilişkileri var.

Şimdi sorsak, annenizin sizi öfkelendiren huylarının çoğunun sizde de olduğunu fark edebilirsiniz. Hem başkalarına hem de kendinize aynı anneniz gibi davranıyor olabilirsiniz. Ondan öğrendiğiniz, size aktarılan kayıtları değiştirmezseniz, yaşınız kaç olursa olsun hep "o küçük, sevgiye muhtaç çocuk" olmaya devam edersiniz. Örneğin sadece başarılı olunca onay gördüyseniz, başarısızlık yaşadığınızda kendinizi hep ezik hissedersiniz. O yüzden annenizin kendi doğrularına göre size öğretmeye çalıştığı ve aktardığı bilgileri, davranış modellerini değiştirip dönüştürmelisiniz.

DİŞİL ENERJİ KAYNAĞI

Dişil enerjimizi annemizden ve anne atalarımızdan alırız. Dişil enerji duygular, yaratıcılık, sevgi, şefkat, almayı bilmek, kabul etmek, güven, anın tadını çıkarmak, akışta olmak ve şifa gücüdür. O yüzden annemizle ilişkimiz şifalandığında hayatımızın sevgi alış ve veriş dengesini kurabilir ve dişil enerjimizi dengeleyebiliriz. 38 yaşındaki Aynur H. ilişkilerinde hep çok emek ve sevgi veriyor ama bir türlü mutlu olamıyordu. Değersizlik hissediyor ve terk ediliyordu. Onunla yaptığımız ARTT seansında bu değersizlik duygusunun onda çok daha eskilerden kaynaklandığını fark etti. Anneannesini gördü, onun yaşadığı üzüntü, istenmeme, değersizlik ve terk edilme duygularını birebir hissediyordu. Ondaki tüm bu negatif duyguları temizlediğimizde kendini değerli ve tam hissetti. O yüzden annenizle olan ilişkinizi şifalandırmak sadece size değil, hem annenize hem de doğacak çocuklarınıza faydalı olur.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.